• Sonuç bulunamadı

Çok Yanlı Đşlemler

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 38-41)

Karşılıklı ve genelde eşit birden fazla iradenin birleşmesi sonucu oluşun işlemlere çok yanlı işlemler denilmektedir. Çok yanlı işlemlerin en tipik örneği sözleşmelerdir. Sözleşmeler, iki yada daha fazla iradenin karşılıklı olarak birleşmesi sonucunda oluşan ve bunların birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen işlemlerdir. Sözleşmelerin bu özellikleri nedeniyle daha çok özel hukuk hükümlerine tabidir101. Đdareler fonksiyonlarını daha çok tek yanlı işlemler vasıtasıyla yerine getirir. Ancak, değişen ve gelişen dünyamızda idareler fonksiyonlarını yerine getirebilmek için sadece tek yanlı işlemlerden değil bunun yanında özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmelerden ve kamusal yetkilerine dayanarak yaptıkları idari sözleşmelerden de yararlanırlar. Đdari sözleşmeler görünüşte özel hukuk sözleşmelerine benzese de konusu, hüküm ve sonuçları bakımından farklıdır. Şöyle ki idari sözleşme, her ne kadar idare ile özel kişi arasında karşılıklı olarak yapılmış bir sözleşme olsa da idare, kamusal yetisinin vermiş olduğu üstünlük ve ayrıcalıktan yararlandığından idare

97

Kemal Gözler,Đdare Hukuku, C. I, a.g.e., s. 586

98

AKYILMAZ, Bahtiyar / SEZGĐNER, Murat, a.g.e, s.213

99

GÜNDAY, Metin, a.g.e., s. 118-119

100

GÖZLER, Kemal, Đdare Hukuku, C. I, a.g.e., s. 585

101

hukuku hükümleri ağır basmaktadır. Sonuç olarak, idarenin özel hukuk sözleşmeleri; özel hukuk hükümlerine tabi olması nedeniyle bunların yargısal denetimi adli yargı merciinde yapılırken, idari sözleşmeler; idare hukuku hükümlerine tabi olması nedeniyle bunların yargısal denetimi de idari yargı merciinde yapılır.

III- Đradenin Açıklanmasına Göre Đdari Đşlemler: Açık Đdari Đşlemler – Zımni Đdari Đşlemler

Đradenin dış dünyaya yansıması ve hukuki sonuç doğurması ile oluşan idari işlemlere,açık işlemler denir102. Açık işlemler, olumlu olabileceği gibi olumsuzda olabilirler. Örneğin, inşaat izninin yazılı olarak verilmesi de bu isteğin yazılı olarak reddedilmesi de açık işlemdir103. Đdare iradesini, kural olarak yazılı olarak açıklar ancak, istisnai de olsa sözlü olarak açıkladığı haller de vardır. Örneğin Polis Vazifesi ve Salahiyet Kanunun 2. maddesi uyarınca kanunsuz bir toplantı ve yürüyüşün dağıtılmasında olduğu gibi104 idarenin iradesini sözlü olarak açıklaması mümkündür. Türk hukukunda idari dava açma süreleri yazılı bildirim üzerine başlayacağından, kural olarak sözlü idari işlemler iptal davasına konu olamazlar105.

Kanun koyucu belli şartlarda idarenin susmasına veya hareketsiz kalmasına hukuki sonuç bağlamıştır. Đdareye yapılan başvuru üzerine idarenin belli bir süre cevap vermemesi, belli şartlar altında idari işlemle ilgili idarenin iradesinin kabul yönünde olduğu, talebin kabul edildiği şeklinde düzenlenebilmektedir106. Đdare hukukunda idarenin belli şartlarda susması zımni olarak bir irade açıkladığını yani yapılan istemi kabul veya reddettiği anlamını çıkarmak gerekir. Çünkü idare bireylerden farklı olarak hareketsiz kalmak hakkına sahip değildir. Đdareye karşı dava açabilmek için idarenin ortada bir işlem veya eyleminin olması gerekir. Dolayısıyla idarenin susmasına bir anlam atfedilmezse, bireylerin haklarının ihlali pahasına idarenin yargısal denetimi sınırlanmış olacak ve hukuk devleti ilkesi zarar görecektir107. Belli şartlar altında idarenin susması veya hareketsizliği sonucunda meydana gelen işlemlere Zımni Ret Đşlemleri denir. Đdari Yargılama Usulü Kanunun “ idari makamların sükutu “ başlıklı 10. maddesinde “ Đlgililer, haklarında

idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara

102

ATAY, Ender Ethem, a.g.e., s. 365

103

CANDAN, Turgut, a.g.e., s. 93

104

GÜNDAY, Metin, a.g.e., s. 119

105

AKYILMAZ, Bahtiyar / SEZGĐNER, Murat, a.g.e, s. 210

106

A.k., s.210

107

başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. Đlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” Bu madde de yer alan düzenlemeye

göre; idareye idari davaya konu olabilecek nitelikte bir işlemin tesisi için yapılan başvurunun 60 günlük süre içerisinde cevap verilmemesi halinde başvurunun zımnen reddedildiği açıktır. Đdarenin yapılan bir başvuru karşısında hareketsiz kalması her zaman zımni ret kararı olarak kabul edilemez. Đdarenin sadece idari davaya konu olabilecek işlem yada eylem tesisi için yapılan başvuru karşısında susması zımni ret kararı olarak kabul edilebilecektir. Örneğin, idareye belli bir konuda bilgi vermesi, yol göstermesi için yapılacak başvuru karşısında idarenin susması zımni ret kararı sayılmaz108. Đdarenin belli süre hareketsiz kalması, zımni kabul sayılacağına ilişkin kanunda açıkça bir hüküm varsa ortada Zımni Kabul Đşlemi var demektir. Zımni kabul işlemleri, daha çok idareye acil bir karar alma yükümlülüğü getirildiği hallerde, bu yükümlülüğe uymamanın bir yaptırımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani idarenin hareketsiz kalması kural olarak zımni ret işlemi olmasına karşılık, bu hareketsiz kalmanın zımni kabul olacağı kanunda açıkça düzenlenmişse zımni kabul işleminden söz edilir. Demek ki zımni kabul işlemi istisnadır. Örneğin, 3194 sayılı Đmar Kanunun 39. maddesine göre inşaat kullanım izni için ilgili belediyeye veya valiliğe başvurulur, bu başvuru 30 gün içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda kullanma izni verilmiş sayılır.

IV- Organik Bakımdan Đdari Đşlemler: Yasama Đşlemleri – Yürütme Đşlemleri – Yargı Đşlemleri

Devlet, görevlerini yetkili organları vasıtasıyla yerine getirmektedir. Bu yetkili organlar yasama, yürütme ve yargı organlarıdır. Bu nedenle bu organların iradeleri de dış dünyaya yasama, yürütme ve yargı işlemleri olarak ortaya çıkmaktadır109. Devletin, objektif hukuk kuralları koymakla sorumlu bulunan ve ona göre bir yapıyla

108

GÜNDAY, Metin, a.g.e., s. 121

109

kurulmuş bulunan yasama organı, anayasaya uygun sübjektif ve şart işlem mahiyetinde tasarruflarda bulunurken, fonksiyonu üst hukuk kurullarını münferit olay ve nesnelere uygulamak suretiyle sübjektif durumlar yaratmak olan idare, yönetmelik ve tebliğ gibi kural işlem (düzenleyici işlem) şeklinde tasarruflarda da bulunur110. Kısaca yasama fonksiyonuyla devletin kural koyduğunu, yürütme fonksiyonuyla devletin bu kuralları uyguladığını, yargı fonksiyonuyla da bu kuralların uygulanmasından çıkan uyuşmazlıkları çözdüğünü söyleyebiliriz111.

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 38-41)