• Sonuç bulunamadı

Đdarenin Đç Yapısı ve Đşleyişi ile Đlgili Đşlemler

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 48-51)

C- Yargı Đşlemleri

II- Đcrailik

1- Đdarenin Đç Yapısı ve Đşleyişi ile Đlgili Đşlemler

Đdari organlar kamu hizmetlerinin düzenli, tutarlı ve eşit bir biçimde uygulanması amacıyla organın çalışmasına, işleyişine ve verimliliğine yönelik yer, zaman ve yöntem saptayan direktifler, tavsiyeler, talimatlar gibi işlemlerdir146. Bu işlemlerin muhatabı kamu personeli olup, bunların dışında kalan üçüncü kişiler ve hukuk üzerinde hiçbir etkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle de bu tür iç-düzen işlemleri doğrudan iptal davasına konu oluşturmazlar ve bunların hukuka uygunluk denetimi de ancak nihai işlemlerinin dava edilmesi ile dolaylı olarak gerçekleştirilebilir147.

Tip işlemler; belirli hukuki durumlara uygulanabilen üniform işlemlerdir. Bu

işlemler herhangi bir kural yada prensip getirmeyen sadece varolan hukuku belli bir

144

Danıştay, 8.D., 19.09.1991, E:1990/1764, K:1991/1395, DD., S. 84-85, s. 602 vd.

145

GÖZLER, Kemal, Đdare Hukuku Dersleri, a.g.e, s. 215.

146

YENĐCE, Kazım / ESĐN, Yüksel, a.g.e., s. 15

147

çerçevede değerlendiren, açıklayan işlemlerdir148.Bu tür işlemler üçüncü kişiler üzerinde hukuki etki yaratmadıkları için doğrudan iptal davasına konu edilemez.

Sirküler, genelge veya talimatlar; hiyerarşide bir üstün (Bakanın veya yetki

verilen makamın), kamu hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili görüş, yorum ve emirlerini hiyerarşi gücüne dayanarak astlarına bildiren genel ve soyut hükümler içeren işlemlerdir149. Yani üstlerin, astlarına onların uymakla yükümlü oldukları kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin yorumlanması ve uygulanması konusunda verdiği emir, talimatlardır. Bu işlemlerin amacı, mevzuat hükümlerinin nasıl yorumlanması gerektiğini, nasıl uygulanmasının gerektiğini göstermektir150. Bu sayede hizmetin örgütlenmesinde, sunulmasında ve uygulanmasında yeknesaklık sağlanmış olacaktır. Eğer bu işlemler yol gösterici ve yorumlayıcı niteliklerini aşıp yeni kurallar veya düzenlemeler getirerek üçüncü kişilerin hukukunu etkilerse icrai işleme bürünürler ve iptal davasına konu olabilirler151.

“Düzenleyici işlemler, idarenin aynı durumda olan kişiler için bağlayıcı, soyut

hukuk kuralları koyan,yani normatifi nitelikte olan tek yanlı tasarruflara verilen addır.

Bu nitelikte olmayan, daha önce yürürlüğe konulan üst hukuk normunu yineleyen veya bu üst hukuk normunun nasıl anlaşılması gerektiğini alt idari birimlere yada idare edilenlere açıklamalar getiren idare tasarrufları, hukuk düzeninde herhangi bir değişiklik oluşturmayacaklarından, idare edilenler yönünden bağlayıcı, dolayısıyla da düzenleyici değildir.

Bu nedenle de, bu nitelikteki bir idari işlemin, idari yargı denetimine tabi tutulması, bu denetimin varlık nedenine uygun düşmez.

Dava konusu edilen genelgenin de, hukuk düzeninde herhangi bir değişiklik yapmaması ve kural koymaması nedeniyle, idari davaya konu edilmesi mümkün değildir152.”

148

ERKUT, Celal, a.g.e., s. 135

149

GĐRĐTLĐ, Đsmet / BĐLGĐN, Pertev / AKGÜNER, Tayfun, Đdare Hukuku, Đstanbul 2001, s.812

150

De Forges,op. Cit., s.28; GÖZLER, Kemal, Đdare Hukuk, C.I, a.g.e., s.608-609

151

KARAVELĐOĞLU, Celal, a.g.e., s.81

152

“Danıştay’da ancak idarenin yürütülmesi zorunlu işlemleri aleyhine dava

açılabilir.Vergi ihtilaflarında yürütülmesi zorunlu idari işlem ise ihbarname veya ödeme emri tebliği, tahakkuk fişi kesilmesi veya vergi tevkifi yahut ve şikayet müracaatlarının yetkili merciler tarafından ret olunması şeklinde ortaya çıkar.

Olayda ise, doğrudan doğruya idarenin iç bünyesine ilişkin bulunması nedeniylede kişiler hakkında icrai niteliği bulunmayan bir Genel Tebliğin dava konusu yapıldığı anlaşılmaktadır153.”

“Genel olarak idarenin, teşkilata, mevcut mevzuat anlayışını bildiren, onlara

hareket tarzını gösteren, üçüncü şahısların hak ve menfaatlerini ihlal etmeyen keza birer düzenleyici tasarruf mahiyetinde olmayan, sadece bir iç düzenleme olarak kabul edilen tamim, genelge gibi isimler alan tasarrufların idari dava konusu olamayacakları kabul edilmekte ise de, böyle bir tasarruf sübjektif hakları ilgilendirip ihlal eder ve düzenleyici bir nitelik taşırsa dava konusu edilmesi doğaldır154.

Direktifler; Đdari makamlar, astlarına takdir yetkisine sahip oldukları alanlarda,

takdir yetkilerini benzer nitelikteki somut olaylarda nasıl kullanacakları, hangi tutum ve davranışları sergileyeceklerini gösteren emir ve talimatlardır. Sirkülerler, yapılacak işlemin usulünü belirlerken; direktifler, yapılacak işlemlerin içeriğini de belirlerler155. Bu tür işlemlerle idare, benzer durumdaki olaylara karşı önceden sergileyecekleri tutum ve davranışlara ilişkin kuralları belirleyerek, idare edilenlerin haklarının güvence altına alınmaya çalışılmasını ve idarenin tutum ve davranışlarının uyum içerisinde cereyan etmesini sağlar156. Dolayısıyla bu işlemler yeni bir hukuk kuralı yaratmayıp üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerini etkilemez. Bu nedenle direktiflere karşı iptal davası açılamaz. Eğer direktifler ortaya yeni bir hukuk kuralı koyar ve üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerini etkiler nitelikteyse tek başına iptal davasının konusunu oluşturur.

“Bakanlıkların düzenleyici yetkilerine dayanarak teşkilatta hasıl olan tereddütleri gidermek maksadıyla verdikleri direktifleri ihtiva eden tamimlerin, idarenin dahili muamelelerinden olması itibariyle idari davaya konu teşkil

153 Danıştay, 4.D., 01.11.1977, E:1977/495, K:1977/2795, DD., S.30-31, s.176 vd. 154 Danıştay, 9.D.., 13.111991, E:1991/573, K:1991/3295, DD., S.84-85, s.650 155

GÖZLER, Kemal, Đdare Hukuku, C.I, a.g.e., s.615-616

156

edemeyeceği; ancak bu gibi tamimlere dayanılarak kişiler hakkında anılan uygulama kararlarının dava konusu edilebileceği cihetiyle davanın reddine karar verilmiştir157.”

“…davacı müracaatının geri çevrilmesi işleminin istemeden doğrudan doğruya kendisine uygulanmayan Jandarma Genel Komutanlığı Mensubu Astsubayların Subaylığa Geçme Đşlemleri Yönergesi (JGY-52)’nin iptalini istemiştir. Bu yönergenin genel olarak idarenin ilgili birimlerine, mevzuatı yorumlayış biçimini bildiren, onlara hareket tarzlarını gösteren, üçüncü şahısların hak ve menfaatlerini ihlal etmeyen, bir düzenleyici işlem niteliğinde olmayan, sadece idarenin iç yapısı ve işleyişi ile ilgili bir belge olduğu, bu haliyle iptal davasına konu olamayacağı sonucuna ulaşılmıştır158.”

Belgede İdari yargının görev alanı (sayfa 48-51)