• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. Kavramsal Çerçeve

2.1.4. Giysi Tasarımcısı

2.1.4.1. Giysi Tasarımcısında Bulunması Gereken Özellikler

2.1.4.1.3. Yaratıcılığı Engelleyen Faktörler

Yaratıcılık, çocukluktan itibaren farkında olarak ya da farkında olmadan çeşitli şekillerde engellenmektedir. Ailede, okulda ya da arkadaş çevresinde gülünç duruma düşme, kabul görememe, alay edilme, grup dışında kalma gibi korkularla yaratıcı düşünmeye ket vurulmuş, yaratıcı kişilikler köreltilmiştir. Farklı olana karşı tepkilerin olması, belki de aykırılıkların kolay benimsenememesi, yaratıcılığı engelleyen önemli etmenlerden biridir. Bireyin kendi kişisel rahatına olan düşkünlüğü ise, temelden yaratıcılığa karşı gelen bir etmen oluşturmaktadır (San, 2004:34).

2.1.4.1.3.1. Bireysel Engeller

İnsanların kendi önlerine koydukları engeller olup, tanınmaları daha güç olan engellerdir. Bu engelleri kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak kendi yaratır. Bireysel engellere örnek olarak, belli bir üslubu benimsemek ya da tek bir geçerli yanıt olduğu

inancına saplanmak, muhafazakârlık ya da hep beklenen yanıtı verme eğilimi, aşikar olanı sorgulamaktan kaçınma sayılabilir (Sungur, 1997: 275).

Bireysel engeller, insanların kendi önlerine koydukları engeller olup, tanınmaları daha güç olan engellerdir. Utangaçlık, içine kapanıklık, alışkanlıklarımız, adetler, yanlış anlaşılma gibi bireysel engellerdir. Bu engelleri kişi bilinçli veya bilinçsiz olarak kendi yaratır. Bireysel engellere örnek olarak, belli bir üslubu benimsemek ya da tek bir geçerli yanıt olduğu inancına saplanmak, muhafazakarlık ya da hep beklenen yanıtı verme eğilimi, aşikar olanı sorgulamaktan kaçınma verilebilir (Olgaç, 2005:25).

Lambert (1988), yaratıcılığı engelleyen bireysel faktörleri söyle sıralamaktadır: •Kendine güvensizlik

•Hata yapma ve eleştirme korkusu •Mükemmeli isteme ve uyumculuk •Engellerden korkma

•Bir konu üzerinde yoğunlaşma ve sabırla çalışma güçlüğü •Bilişsel çelişkilere direnç

•Kimlik duygusundan doğan savunma mekanizmaları (Sungur, 1997:275). Yaratıcılık algısal ve duygusal olmak üzere sınıflandırılabilir. Özellikle yetişkinlerde algısal ve duygusal özelliklerin yaratıcılığı engellediği gözlenebilir. Bu algısal ve duygusal engeller kısaca bireysel adı altında toplanabilir (Ülgen, 1990:15). Duygusal engeller. Utangaçlık, yanlış yapma korkusu, belirsizliklere karşı hoşgörü yetersizliği ve aşırı öz eleştiri kişinin yaratıcılığını engeller (Rıza, 1999:21).

Bunların dışındaki duygusal engeller:

•Kendini aptal yerine koya veya hata yapma •Düşünmede esnekliğin olmayışı

• İlk akla gelen görüşü hemen kabul etme

•Hemen başarıya ulaşmak için üst düzeyde güdülenme •Bir problemi tamamlama ve test etmede dürtü azlığı • İşe bir çözüm getirmede dürtü azlığı (Ülgen, 1990:15).

Bir çok şeyden duyduğumuz korku da bizi yaratıcı olmaktan alıkoyar. Bunlar: Hata yapma, aptalca görünme, eleştirilme, üzücü gelenekler, çizgi dışına çıkma, risk alma, birey olma, farklı olmadır (Alder, 2004). Bazen de engelleyici, olumsuz gibi görülen olgular, yaratıcılık için yararlı olabilmektedir (Ülgen, 1990:15).

Algısal engeller; Adetler, problemlerin önemli olan öğelerini tanımada başarısızlığa yol açabilir (Rıza, 2001:70). Bunlar:

•Problemi ayırmada güçlük

•Problemi gereğinden fazla daraltmanın oluşturduğu güçlük •Terimleri tanımadaki yetersizlik

•Gözlemlerde, duyuların hepsini kullanmadaki başarısızlık •Uzak ilişkileri görmede güçlük

•Açık bir değerlendirmede güçlük

•Neden ve etki arasındaki değerlendirmedeki güçlük (Ülgen, 1990:15).

2.1.4.1.3.2. Örgütsel Engeller

Yaratıcılığın en büyük engellerinden birisi de, kişilerin çalıştıkları kurumlarda karsılaştıkları sorunlardır. Örgütlerde yaratıcılığın engeli; değişmeden kalmaya direnen bir yönetim, eski modellerin baskısı ve bunlara ek olarak üst düzeydekilerin astlarına güvensizliği ve kurulu düzene bağlılığıdır. Bu tür örgütlerde moda olan şey, tartışılması güç toplumsal uyumculuğun savunmasını yapan basmakalıp yargılardır (Sungur, 1997:276).

2.1.4.1.3.3. Toplumsal Engeller

Tüm yenilikler, her zaman şaşırtıcı, güvensizlik yaratan, bazı toplumsal dengeleri sarsan olaylardır. Kimi ürünler, yaratıcısının döneminde kabul görür. Kimileride birkaç on yıl beklemek zorunda kalır. Kimi yaratmalar, bugünün toplumları ile diyalog kurabilir, kimileri de var olan teknik, model ve dogmaları, teknolojiyi

sorgulayarak yarının toplumu ile söyleşirler. Birinciler, aşamalı bir ivme kazandırırken ikinciler, bir kopma ve bir karşılığa yol açarlar. Çağdaşları tarafından anlaşılmazlar (Sungur, 1997:277). Bir toplumda, uyumculuğa değer verildiği zaman yaratıcılığa engel hazırlanmış demektir. Bu engeller:

- Fantezi ve hayal kurma zaman kaybıdır; belki de çılgınlıktır. - Oyun; sadece çocuklar içindir.

- Sorunlar, matematiksel düşünce ya da çok fazla para ile çözülür. - Sorunların tek ve doğru bir çözümü vardır.

- Akıl- mantık- sayılar- yararlılık- basarı, iyidir.

- Sezgi- heyecanlar- saçma- düşünce- yanılma- başarısızlık, kötüdür. Oysa yaratıcı bireyler bunları daha önceleri, asmış bireylerdir (Sungur, 1997: 278).

Yaratıcılık farklı toplumlarda farklı algılanabilmektedir. Yine de, yaratıcı düşünme ve davranma becerisi yüksek olan bireylerin toplumun geri kalanından düşünce, hareket, ürün ve yaşam felsefesi açılarından sapan kişiler olarak tanımlandığını görebilmekteyiz. Özellikle kültürel değerler açısından uyumlu ve tutucu olan Türk eğitim sisteminde, bu durum açık bir biçimde yansıtılmaktadır (Orhon, 2011:25).

2.1.4.1.3.4. Kültürel Engeller

Kişilerin zaman içerisinde kazandıkları davranış ve tutumlarıdır. Gelenekler, görenekler, uyumlu olmaya yönelik çevre ve aile baskısı, toplumsal beklentiler ve toplumdakilerle farklı düşünme korkusu bu engeller arasındadır.

Kişi sosyal bir varlık olduğuna göre, sosyal bir çevrede yaşamaktadır. Yaşadığı çevredeki gelenek ve görenekler kişilerin yaratıcı düşünme yeteneğini engelleyen önemli faktör olmaktadır. Oyun oynamanın sadece çocuklar için geçerli olduğunun düşünülmesi, hayal kurmanın boşa zaman harcama olarak kabul edilmesi vb. düşünceler kültürel engellere örnek verilebilir (Şahin, 2010:57).

Toplumsal değerler bir kültürden diğerine değişmektedir. Bazıları yaratıcılığı desteklediği gibi bazıları da engellemektedir. Hayal etmenin boşa harcanan zaman

olarak kabul edilmesi, çok oyunun sadece çocuklar için olduğunun düşünülmesi vb. kültürel engellere örnek olabilir (Rıza, 1999:20).

Bireyler sosyal kural ve ilkeler doğrultusunda bilerek ya da bilmeyerek kendi yaratıcılığının etkilenebilineceğinin, değişebileceğinin farkında olabilmesi ve sahip olduğu yaratıcı potansiyelle birlikte, kültürel ve sosyal unsurların potansiyelini baskı altına aldığını görebilmesi gerekmektedir.