• Sonuç bulunamadı

3.3. Çalışma Grubu

3.4.2. Nitel Veri Toplama Araçları

3.4.2.1. Yapılandırılmamış Gözlemler

Gözlem, belli bir kimse, yer, olay, nesne, durum ve şarta ait bilgi toplamak için belirli hedeflere yönelmiş bir bakış ve dinleyiş olarak tanımlanır. Temelde verilerin bir başkasının rapor etmesi gibi yollarla değil doğrudan elde edilmesine dayanır. Veri toplama tekniği olarak gözlemden çoğu kez karmaşık davranışlar ve konuların araştırılmasında faydalanılır (Karasar, 2003:157). Bu yönüyle çalışmanın sosyal beceri ve örtük program ilişkisini ortaya koymada gözlem verilerine başvurulmuştur. Gözlemin güçlü yönlerinden biri de çalışılan durumun doğal ortamından verilerin elde edilmesidir. Doğal ortamında gerçekleşen davranışlar gerçeği daha çok yansıttığından elde edilen bulguların geçerliliğinin yüksek olmasını sağlar (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 173). Buradan hareketle bir becerinin ve örtülü bazı mesajların ancak kişi ve durumların doğal ortamında yapılan gözlemlerle ortaya konabileceği düşünülerek araştırmada en ideal veri kaynağı olarak gözlem kullanılmıştır. Araştırmacı katılımlı gözlem yapmıştır. Katılımlı gözlem iki boyutta gerçekleştirilebilir. Bunlar gözlemci olarak katılım ve tam katılımdır (Agafonof, 2006: 118: Akt: Akturan, Ataçkarapınar, Ünverdi, Yıldız & Mizan, 2008: 100). Bu araştırmada gözlemci olarak katılım kullanılmıştır. Çünkü araştırmacı öncelikle araştırma kapsamına alınan kişilerle ilişkiler geliştirmiş ve daha sonra topluluk içinde gözlem yapmıştır. Bununla birlikte alan çalışmalarından yapılandırılmamış gözlem türü kullanılmıştır. Bu türde davranışın gerçekleştiği doğal ortamın içine girmek esastır (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 171). Bu nedenle araştırma kapsamında sınıf ve okul ortamına girilmiş ve örtük programın sosyal beceri kazandırma sürecinde işlevini ortaya koymak için özellikle resmi programın hedeflerine yönelik geliştirilen yaşantılar dışındaki durumların gözlenmesine odaklanılmıştır.

Gözlem yöntemi nitel çalışmalarda yaygın olarak kullanılan bir veri toplama yöntemidir. Gözlem, herhangi bir ortamda ya da kurumda oluşan karmaşık davranışların

ayrıntılı olarak araştırılması amacıyla kullanılır (Karasar, 2004: 157; Yıldırım ve Şimşek, 2005: 169). Bununla birlikte gözlemin en önemli özelliği gözlenilenin kendi doğal çevresinde olması ve objektif veri toplama şansı vermesidir (Karasar, 2004: 157 ). Bu kapsamda örtük programın yapısı ve sosyal beceri kazandırma süreci dikkate alındığında hiçbir boyutun gözden kaçırılmaması amacıyla yapılandırılmış gözlem süreci kullanılmamıştır. Bu bağlamda örtük program ve sosyal beceri gibi karmaşık davranış süreci gerektiren bir durum kendi ortamı içerisinde gözlemler yapılarak ortaya konmaya çalışılmıştır.

Araştırmada gözlemler esnasında verilerin kısa sürede kayıt altına alınması için önerilen fiziki kayıt cihazları (ses/görüntü kaydı) kullanılmak istenmiştir (Karasar, 2004: 161). Ancak gözlem yapılacak sınıflardaki öğretmenler ve okulların yöneticileri bu isteği kabul etmemiştir. Bununla birlikte hem gözlem sürecinin uzun süreye yayılması hem de böyle bir kayıt cihazının varlığının öğrencileri ve öğretmenleri rahatsız ederek doğal ortamın bozulmasına neden olacağı düşüncesiyle bu araştırmada not alma yöntemi kullanılmıştır. Bununla birlikte gözlemleri kayıt altına alırken not alma yöntemi en sık kullanılan ve en yaygın kaydetme yöntemi olarak gösterilir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 182). Gözlem sürecinde araştırmanın amacına göre araştırmanın önemli bulduğu her şeyin anında kaydedilmesi gerekliği vurgulanmaktadır. Yani hemen gözlenilen davranış ya da olay not edilmelidir. Anında kaydetme ile beraber gözlemcinin mümkün olduğunca tanımlayıcı olması ve gözlenen olguları kendi düşünme süzgecinden geçirerek yorumlamaması gereklidir. Ayrıca gözlem yapılan ortamın özellikleri ve bu ortamda yer alan insanların sözel davranışlarını yansıtmak amacıyla gerçekleşen iletişiminden örnekler gözlem notlarına eklenmelidir (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 179). Gözlemler süresince bu kurallara dikkat edilmiştir. Yani ortamda görülen her durum anında yorumlamadan uzak bir biçimde kayıt altına alınmıştır.

Gözlemler yürütülürken okulun örtük programını ortaya çıkarmak için sınıf içi, okul bahçesi ve koridor gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda elde edilen veriler gözlem notlarına aktarılmıştır. Gözlemler sosyal beceriler ve bu becerilerin kazandırılmasında etkili olan örtük programın boyutları üzerine odaklı sürdürülmüştür. Araştırmada gözlemler on iki hafta boyunca devam ettirilmiş ve her bir okuldan haftalık beşer saat gözlem yapılmıştır.

Gözlemler için iyi yetişmiş, bağımsız gözlemler yapabilecek en az iki gözlemcinin kullanılması yararlı ve çoğu kez de zorunlu tutulur. Çünkü tek gözlemci ile toplanan verilerin güvenirliği hakkında bir tahminde bulunulması olasılığı son derece sınırlı ya da hiç yok olarak ifade edilir (Karasar,161). Ayrıca araştırmacının kendisinin gözlem yapmasının gözlem notlarını etkileyebileceği düşüncesiyle de farklı gözlemcilerin kullanılması önerilen bir durumdur (Best ve Kahn, 1989: 177). Bu nedenle gözlemler biri araştırmacı diğeri ise alanda gözlemler yapmış birer uzman kişi tarafından yapılmıştır. Bu noktada araştırmacının gözlemci seçimi, yetiştirilmesi ve gözlem ortamının düzenlenmesinde dikkatli davranması önerilir. Gözlemcilerin koşullanmamış olması, alanda uzman olması, planlanan gözlem sürecinde ve öncesinde eğitilmeleri gerekliliği vurgulanır. Bu eğitimler sırasında gözlemcilere gözlemin amacı, nelerin nasıl ve hangi ölçütlerle gözleneceği, gözlemlerin nasıl kaydedileceği gibi konularda bilgi verilir (Karasar, 2004: 164). Bu araştırmada ise her okul için gözlemci seçiminde daha önce gözlem yapmış olması dikkate alınmıştır. Bunun yanı sıra araştırmanın başında ikinci gözlemciler konu hakkında detaylı olarak bilgilendirilmiş, gözlem sürecinin her aşamasından bahsedilmiş ve gerekli noktaların altı çizilmiştir. Böylece her iki gözlemcinin araştırmanın hedeflerine yönelik gözlem yapması sağlanmış ve veri kaybının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Her okuldaki gözlem araştırmacının yanında farklı bir gözlemci tarafından yapılmıştır. Burada farklı gözlemciler kullanılarak elde edilen verilerde tutarlılık sağlanmaya ve okullar arasında gözlemcinin kıyaslama yaparak yorumlama yapmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Gözlemci seçimi ve eğitiminin yanı sıra gözlemciler arası uyuma da güvenirlik açısından dikkat edilmelidir (Karasar, 2004: 165). Bu amaçla yapılan gözlemler haftalık karşılaştırılmış ve benzerliklerin yüksek oranda olduğu belirlenmiştir.