• Sonuç bulunamadı

Sosyal beceri kavramı kelime olarak incelendiğinde çoğul ve tekil farklılığının olduğu görülmektedir. Sosyal beceriler kavramının İngilizce aslı olan ‘social skills’ çoğuldur. Alanda çalışan bazı araştırmacılar bu farkı ortaya koymaya çalışmışlardır. Trower (1982: 418; Akt: Bacanlı, 2008: 25) sosyal becerileri, bireylerin sosyal etkileşimde kullandıkları, çeşitli kurallar tarafından belirlenen gerçek normatif öge davranışlar veya eylemlerin ardışıklığı olarak tanımlarken sosyal beceriyi, bir amaca yönelik becerikli davranışın gösterilmesi süreci olarak tanımlar. Bu farklılığı Bacanlı (2008: 25) sosyal becerilerin belli davranışlara vurgu yaparken sosyal becerinin süreci ifade ettiği şeklinde yorumlamış ve bireylerin sosyal becerilerini davranışlarına aktardıklarını böylece sosyal beceri sürecini oluşturduklarını belirtmiştir. Bununla birlikte Türkçe’de bu ayrımın açık olarak yapılmadığını ve iki kavramın birbiri yerine kullanıldığını eklemiştir.

Genel olarak sosyal beceri tanımlarına bakıldığında yetenek, davranış ve etkileşim kavramlarının kullanıldığı görülmektedir. Ayrıca sosyal beceri kavramına ait birçok tanım bulunmaktadır. Hersen ve Eisler (1976)’ya göre “bireyin doğal çevresinde; okul, ev ve işte başkalarıyla başarılı bir şekilde etkileşimde bulunma yeteneği”; Combs ve Slaby (1977)’ye göre “belli bir sosyal bağlamda, sosyal açıdan yararlı veya öncelikle başkalarına yararlı olacak şekilde etkileşim kurma yeteneği”; Rinn ve Markle (1979)’a göre çocukların, kişilerarası bağlamda diğer bireylerin tepkilerini etkiledikleri sözel ve sözel olmayan davranışlar repertuarı”; Foster ve Ritchey (1979)’a göre “belli bir durumda, etkili olan veya etkileşen için olumlu etkiler üretme, sürdürme veya artırma ihtimalini artıran tepkiler”; Kelly (1982)’ye göre “bireylerin kişilerarası durumlarda çevrelerinden pekiştirme elde etmek veya sürdürmek için kullandıkları belirlenebilir (teşhis edilebilir), öğrenilmiş davranışlar” dır (Akt: Bacanlı, 2008: 26). Hops’a göre (1983) sosyal beceri, sosyal durumda sergilenen davranış biçimidir. Dowrick (1986:5)’e göre sosyal beceriler; “belli bir ortamda toplumsal olarak kabul görecek ve hem kişinin kendisi, hem de karşısındaki için yararlı olacak şekilde davranabilme becerisi”dir (Akt: Seven ve Yoldaş, 2007: 2-3).

Elliott ve Gresham (1987: 96), sosyal becerileri açığa çıkaran ve ona uyan davranışları açıklayan üç genel tanımlama yapmıştır. Birincisi akran kabulu veya popularite olarak belirlenmiştir. İkincisi ise özel davranışları içeren davranışsal tanımlamadır. Bu tanımlamanın içinde dışlanma ve cezalandırma ihtimalini minimize etmek için yapılan davranışlar bulunmaktadır. Son tanımlama ise sosyal onaylamadır. Bu tanımlama içinde akran kabulu, popularite ve öğretmenler gibi önemli kişilerin kararları ile ilişkili diğer sosyal davranışlar sıralanmaktadır. Bu tanımlama sadece beceri eksikliği gösteren çocuğu belirleyen özel davranışları ortaya çıkaran bir tanımlama değil aynı zamanda okullarda sosyal olarak becerikli sayılacak davranışları da içerir.

Cartledge ve Milburn (1983; Akt: Bacanlı, 2008: 54- 55) ise çeşitli sosyal beceri tanımlarını inceleyerek bu tanımların içinde barındırdığı öğeleri belirlemiştir:

a) Kişinin başkaları ile olumlu tepkiler getirecek ve olumsuz tepkiler almaktan kaçınmasına yardım edecek şekilde davranmasını mümkün kılan, sosyal açıdan kabul edilebilir öğrenilmiş davranışlar olarak sosyal beceriler,

c) Duruma özgü ve sosyal bağlama göre değişir sosyal beceriler,

d) Hem belli gözlenebilir davranışları, hem de gözlenemez bilişsel ve duyuşsal öğeleri içeren sosyal beceriler.

Riggio (1986), sosyal becerileri üç geniş kavram üzerinden duygusal (sözsüz) ve sosyal (sözlü) iletişim olarak açıklamıştır. Bu üç kavram, anlatımcılık (kodlama), duyarlılık (kod çözme) ve kontroldür (Akt: Riggio, Kwong, 2009: 492). Duygusal ve sosyal iletişimi bu üç kavram üzerinden değerlendirildiğinde altı boyut ortaya çıkmıştır:

1. Duygusal anlatımcılık: Bireylerin sözsüz iletişim becerileri

2. Duygusal duyarlılık: Diğerlerinin sözsüz iletilerini alma ve yorumlama becerileri

3. Duygusal kontrol: Duygusal, sözsüz göstergeleri düzenleme ve kontrol etme becerileri

4. Sosyal anlatımcılık: Sözlü ifade becerileri ve diğerlerinin sosyal söylemleri ile ilgilenme yeteneği

5. Sosyal duyarlılık: Diğerlerinin sözlü iletilerini yorumlama yeteneği

6. Sosyal kontrol: Rol oynama ve sosyal öz-sunum becerisi (Akt: Strahan, 2003: 351).

Sosyal beceriler, göz kontağını sürdürme, izin isteme, sırasını bekleme gibi sosyal davranışları; çocukların yıkıcı davranışlarını azaltmak için duygusal ve davranışsal denetim-düzenleme becerileri; sosyal problem çözmeden yararlanmak için sosyal- bilişsel süreçler; sosyal bilgi, mesela arkadaş olmanın anlamını bilme gibi becerileri içerir (Siperstein, 2003: 1).

Bir bireyin başkaları ile yakın ilişkiler kurma yeteneği en önemli sağlıklı kişilik özelliğidir. Yakın ilişkiler, bireylerin kişisel ve sosyal gelişim süreçlerini önemli ölçüde etkiler (Deniz, Hamarta & Arı, 2005: 19). Segrin ve Taylor (2007), sosyal becerilerin, psikolojik olarak iyi olma halinin tüm göstergeleri ile tutarlı ve olumlu bir ilişki içinde olduğu sonucuna varmışlardır. Aynı zamanda sosyal beceriler ve başkaları ile olumlu ilişki kurma arasında güçlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bunun sonucunda

başkaları ile olumlu ilişkiler kurmanın sosyal beceriler ve psikolojik iyi olma hali arasındaki ilişkiye aracılık yaptığı belirlenmiştir.

Sosyal beceriler, olumlu destek oranını en yükseğe çıkaran yetenekler ile diğerlerinden gelecek ceza şiddetini en aza indiren yetenekler arasında değişmektedir (Libet, Lewinsohn, 1973: 311). Bununla birlikte sosyal beceriler, duyguları ifade etme yeteneği veya başkalarına ilgi ve istekleri iletme yeteneği olarak tanımlanabilir (Liberman ve diğ. 1975: 1). Duygu boyutu içeren ifadelerden biri de “Kişilerarası bağlamda sosyal destek kaybına uğramadan hem olumlu hem de olumsuz duyguları ifade etme yeteneği” olarak sosyal becerilerdir (Hersen, Bellack, 1977: 512). Sosyal beceriler öğrencilerin akranları, öğretmenleri, aileleri ve diğer toplumun üyeleri ile olumlu bir sosyal ilişkiyi başlatma ve sürdürmeleri için gerekli yeteneklerden oluşmaktadır (Walker ve diğ. 1995; Akt: Chen, 2006: 143).

Cartledge ve Milburn (1980; Akt: Sack, 1995: 8) sosyal becerileri karmaşık sosyal değişimleri tanımlayan sosyal yeterlik yapısı altında bir kavram olarak açıklar. Diğer teorisyenler ise sosyal becerileri ve sosyal yeterliliği ayırt edilebilir yapılar olarak görürler. Onlara göre sosyal yeterlik daha ölçülebilir bir kavramdır ve sosyal beceriler sosyal olarak yetenekli bireylerle birleşik tanımlanabilir. Sosyal beceriler, aynı zamanda çok sayıda ilişkili terim ile başvurulan bir kavramdır. Bu terimler arasında kişilerarası beceriler, kişilerarası yeterlik, sosyal yeterlik ve iletişim yeterlilikleri sayılabilir. Birçok yazar bu terimleri birbiri yerine kullanır. Bazıları sosyal becerileri diğerlerinden ayırmaya çalışmıştır. Ancak böyle girişimler-çabalar literatürde hiçbir zaman geniş olarak kabul görmemiştir (Segrin, 2000: 381-382).

Sosyal etkileşim, olaylar iyi gittiğinde neşe ve mutluluk meydana getirirken, kötü gittiğinde üzüntü meydana getiren bir kaynaktır. Dahası sosyal beceriler, genel sosyal, duygusal ve kişilerarası hedeflerin başarıya ulaştırılması için gereklidir. Kişisel hedefleri elde etmek için dili kullanma ve başkaları ile başarılı etkileşime geçme yeteneği bir beceridir. Etkili ve uygun sosyal etkileşim ev, okul, iş ve sosyal olaylar gibi çoklu ortamlarda başarılı faaliyetlerde bulunmak için gereklidir. Erken yaşlarda elde edilen sosyal beceriler ya da beceri eksikliğinin oluşması bireylerin yaşamları boyunca etkili olacak bir durumdur. Mesela sosyal beceri eksikliği olan bir çocuk, doyurucu

olmayan bir oyun arkadaşı olarak görülür ve akran grubu aktivitelerinin dışında bırakılabilir. Bunun sonucunda bu çocuk zamanının çoğunu yalnız geçirir veya daha az beceriye sahip akranla etkileşime girer. Bu durum gelecek fırsatları ve yaşa uygun sosyal becerileri öğrenmeyi engeller. Bununla birlikte daha becerili akranları tarafından sürekli ret ve dışlanmakla çocuğun beceri repertuarı daha fazla sınırlandırılabilir. Benzer bir şekilde konuşma beceri eksikliği olan bir ergende sosyal bağlantılar kurmakta sorunlar yaşayabilir veya başarılı bir iş görüşmesi için gerekli sosyal beceri eksikliği olan bir yetişkin de sürekli ret ve işsizlikle karşı karşıya kalabilir (Campbell et all., 2009: 52-53).