• Sonuç bulunamadı

Bu başlık altında araştırmada verilerin çözümlenmesi hakkında bilgiler sunulmuştur. Öncelikle araştırmanın nicel boyutuna ilişkin verilerin çözümlenmesinde yapılan işlemler daha sonra ise araştırmanın nitel boyutuna ilişkin verilen çözümlenmesinde yapılan işlemler açıklanmıştır.

3.5.1. Nicel Verilerin Çözümlenmesi

Araştırmanın nicel boyutuna ilişkin çözümlemeler SPSS 16 ile gerçekleştirilmiştir. Kişisel bilgilere ilişkin hem SBDÖ’den hem de Kişisel Bilgi Formunda elde edilen verilerin çözümlenmesinde yüzde ve frekans değerleri dikkate alınmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen ve öğrencilerin sosyal beceri düzeylerini belirlemeye yönelik hazırlanan SBDÖ’nin oluşturulma sürecinde ön analiz işlemleri yürütülmüştür. Bu bağlamda ölçeğe ilişkin KMO, Bartlett ve Cronbach Alpha değerleri belirlenmiştir. Ölçeğe ilişkin faktör analizi işlemleri yapılmıştır. Ölçek 32 maddeden oluşmuştur ve beşli Likert tipindedir. SBDÖ’den alınan en yüksek puan 160, en düşük puan ise 32 olarak belirlenmiştir. Böylece araştırma kapsamına alınan okulların toplam beceri puanları hesaplanmıştır.

3.5.2. Nitel Verilen Çözümlenmesi

Nitel verilerin çözümleme süreci tekrarlanan ve dinamik bir süreçtir. Çözümleme süreci verilerin hepsi elde edilince daha yoğun hale gelir ve tüm veriler toplandıktan sonra başlar (Merriam, 2009: 169). Nitel verilerin çözümlenmesinde tek bir doğru yoktur ve önemli olan çözümleme yönteminin araştırmanın başlangıcından itibaren diğer bölümlerle bütünleştirilmesidir (Punch, 2005; Akt: Tuncel 2008: 63). Bu araştırmada da veri toplama süreci tamamlandıktan sonra analiz süreci başlatılmış, diğer bölümlerle bütünleştirilmiştir ve analiz planı yapılmıştır. Bu kapsamda nitel verilerin çözümlenmesinde bilgisayar destekli nitel veri analizi kullanılmıştır. Bilgisayar destekli

nitel veri analizi kullanılırken QSR N-VIVO 8 programından yararlanılmıştır. Bununla birlikte gözlem ve görüşmelerle elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak çözümlenmiştir.

İçerik analizi, toplanan verilerin derinlemesine analiz edilmesini gerektirir ve önceden belirgin olmayan temaların ve boyutların ortaya çıkarılmasında etkilidir. Bu analiz türü temelde toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmayı amaçlar. Bu amaçla toplanan veriler önce kavramsallaştırılır, daha sonra belirlenen kavramlar düzenlenir ve buna göre temalar oluşturulur. Yani kavramlar araştırmacının temalara ulaşmasını sağlar, böylece olgular düzenlenebilir ve anlaşılır hale gelirler (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 223,227).

Nitel araştırmalarda içerik analizi aşamaları dört grupta toplanmıştır. Bu aşamalar şöyle sıralanmaktadır(Yıldırım ve Şimşek, 2006: 228-239):

1) Verilerin Kodlanması: Verilerin kodlanması içerik analizinde ilk aşamayı oluşturur. Bu aşamada elde edilen veriler incelenerek, anlamlı bölümlere ayrılır. Daha sonra her bölümün kavramsal olarak ne anlama geldiği araştırmacı tarafından açıklanmaya çalışılır. Bu bölümler bir sözcük, bir cümle, paragraf ya da bir sayfalık veri parçası olabilir. Belirlenen bölümler araştırmacı tarafından isimlendirilir yani kodlanır. Kodlama işlemi, araştırma amacı doğrultusunda yapılmalıdır. Çünkü bu durum araştırmanın geçerli sonuçlara ulaşmasını sağlar. Kodlama sürecinde araştırmacının veri setini birkaç defa okuması ve ortaya çıkan kodlar üzerinde tekrar tekrar çalışması olası bir durumdur. Kodların sayısı verilerin derinliğine, kapsamına ve araştırmacının amacına göre değişmektedir. Bununla birlikte kodlamalar yapılırken ilgili alanyazın ve araştırmacının kendisi etkili olmaktadır.

2) Temaların Bulunması: İkinci aşama olan temaların bulunması aşamasında oluşturulan kodlardan yola çıkılarak verileri genel düzeyde açıklayabilen temaların bulunması amaçlanır. Bu bağlamda kodlar öncelikle bir araya getirilir ve incelenir. Bu inceleme esnasında kodlar

arasındaki benzer ve farklı yönler bulunur. Bu işlem tematik kodlama olarak da ifade edilmektedir. Böylece toplanan veriler kodlar aracılığı ile kategorize edilmiş olur. Bir başka ifade ile veri parçalarını kodlama, kategorileri oluşturma yoludur (Merriam, 2009: 179).

3) Kodların ve Temaların Düzenlenmesi: Temalar bulunduktan sonra üçüncü aşamaya geçilir. Üçüncü aşamada ise verilerin çıkan kodlara ve temalara göre düzenlenmesi ve tanımlanması söz konusudur. Bu aşamada araştırmacı verileri okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlar, açıklar ve sunar. Bu süreçte önemli olan araştırmacının mümkün olduğu kadar tanımlayıcı olması ve verileri ilk elden okuyucuya sunmasıdır. Bu nedenle araştırmacı kendi görüş ve yorumlarına bu aşamada yer vermez.

4) Bulguların Tanımlanması ve Yorumlanması: Kodlar ve temalar düzenlenip tanımlandıktan sonra bulguların yorumlanması aşamasına geçilir. Bu son aşamadır. Bulguların yorumlanması araştırmacı tarafından yapılır ve bu önerilen bir durumdur.

İçerik analizinin aşamaları incelendiğinde araştırmacının üzerinde yoğun ve dikkatli bir çalışma yapması gerektiği görülmektedir. Bu aşamalara ek olarak Lichtman (2006: 167), içerik analizinin önemine vurgu yapmış ve bu tekniği “3C”nin analizi olarak ifade etmiştir. Bu analiz yani 3C “Coding, Categorizing ve Concepts (themes)” kelimelerinin baş harflerinin kısaltılması ile oluşturulmuştur. Bu kelimelerden “coding=kodlama”, “categorizing=kategorize etmek” ve “concept=tema” anlamlarına karşılık gelmektedir. 3C kavramının yanı sıra Lichtman (2006: 168-170), içerik analizinin altı basamakta gerçekleştirilebileceğinden söz etmiştir. Bu basamaklar şöyle sıralanmaktadır:

1. Başlangıç kodlaması,

2. Başlangıç kodlamalarının gözden geçirilmesi, 3. Ana fikirlerin ve ilk kategorilerin oluşturulması, 4. Oluşturulan kategorilerin ıslah edilmesi,

5. Ana ve alt kategorilerin gözden geçirilmesi, 6. Kategorilerden temalara geçiş.

Bu iki basamaklandırma türü incelenerek araştırmada elde edilen verilerin içerik analizleri yapılmıştır. Bu süreçte öncelikle verilerin bilgisayar ortamına aktarılması sağlanmıştır. Daha sonra nitel veri analizi yapan N-VVIVO 8 programına veriler teker teker yüklenmiştir. İlk aşamada gözlem ve görüşmelerden elde edilen veriler ayrı ayrı analiz edilmiştir. Bununla birlikte verilerin analizine gözlem metinlerinden başlanmıştır. Ancak oluşturulan kodlamalar ve temaların birbirini destekler nitelikte bir arada olmasının daha tanımlayıcı olacağına karar verilmiştir. Böylece gözlemler ve görüşmelere ilişkin veriler tekrar değerlendirilerek birlikte analiz edilmiştir. Her iki çözümleme işleminde de öncelikle gözlem verileri analiz kapsamına alınmış ve serbest kodlamalar yapılmıştır. Bu noktada gözlem verilerine öncelik verilmesinin sebebi yoğunluklu veri setini oluşturmalarıdır.

Gözlem metinleri kodlama yapılmadan önce birkaç kez okunmuştur. Bu okumalar sonrasında gözlem metinleri satır satır çözümlemeye tabi tutulmuş ve kodlama işlemi başlatılmıştır. Serbest kodlamalar yapılırken araştırmanın amacı ve ilgili alanyazın dikkate alınmıştır. Bu nedenle araştırmanın çerçevesinde olmayan verilerin kodlanma olasılığı ortadan kaldırılmıştır. Kodlamalar yapılırken ortaya çıkan kodların tekrar tekrar değiştirilmesi ve geliştirilmesi söz konusu olmuştur. Yani bazı kodlar birleştirilmiş ve yeniden isimlendirilmiş ya da işe yaramaz hale gelmiş ve listeden çıkarılmıştır. Bu kapsamda yeni kodlar ortaya çıktıkça kod listesi daha zengin hale getirilmiştir. Kodlar bazen bir cümle bazen de birkaç cümleden oluşan paragraflar şeklinde oluşturulmuştur. Yapılan serbest kodlamaların ardından kesinleşen kodlar incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda ilk kategorileştirme işlemi gerçekleştirilmiştir. Kategorileştirme ile aynı zamanda kodlamalar sistematik halde gruplandırılmıştır. Bununla birlikte kodlamalar ana (parent) ve çocuk (child) kodlar olarak yapılandırılmıştır. Gruplandırılan kodlamalar tekrar gözden geçirilerek derinlemesine bir düzenleme yapılmıştır. Oluşturulan kodların benzerlik ve farklılıkları saptanmıştır. Böylece temaların ortaya çıkması sağlanmıştır. Böylece ayrıntılı kodlama ve tematik kodlama işlemleri tamamlanmıştır.

Ayrıntılı ve tematik kodlama süreçlerinden sonra üç haftalık bir süre analiz işlemlerine ara verilmiş ve kodlamalar tekrar gözden geçirilmiştir. Böylece kategoriler arasındaki ilişkiler daha açık hale gelmiştir. Yeni kategorilerin ve temaların oluştuğu

görülmüştür. Nitel çözümlemelerde ilk etapta ortaya çıkan görüntünün yüzeysel kalma olasılığının olduğu dolayısıyla çözümlemeleri tekrar gözden geçirmenin, yazmanın ve üzerinde düşünmenin önemli olduğu ifade edilmiştir. Bu bağlamda daha güçlü fikirler ortaya çıkarılmış olmaktadır (Lichtman, 2006:170). Oluşturulan temalar ve kodlamalar bir uzman ile birlikte tekrar incelenmiştir.

Son hali verilen kodlar ve temaların modelleme işlemi yapılmıştır. Modeller araştırmanın bulgular kısmında sunulmuştur. Bununla birlikte çözümlemelere kaynaklık eden kodlamaların hangi veri kaynağından ve kaç kez referans aldığı çizelgeler yardımı ile sunulmuştur. Modeller ve çizelgelerin yanı sıra metin içerisinde doğrudan alıntılara yer verilmiştir. Bu çalışmada doğrudan alıntılara, tırnak içerisinde, italik yazı karakterinde ve üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan yer verilmiştir. Her alıntının başına nereden alındığını gösteren açıklayıcı kısaltmalar konulmuştur. Örneğin gözlemlerden alınan bir doğrudan alıntı ise sonuna ‘Gz-1/ 17.03.2010’ gibi açıklayıcı bir ifade yazılmıştır. Bu kısaltmada Gz = Veri kaynağını, 1 = Hangi gözlemciye ait olduğu yani kaynak kişiyi, 17.03.2010 ise gözlem yapılan tarihi göstermektedir. Eğer doğrudan alıntı görüşme verilerine ait ise ‘Gr-Öğrnc2/K’ gibi açıklayıcı bir kısaltma kullanılmıştır. Kısaltma içerisinde bulunan Gr = Veri kaynağını, Öğrn2 = Kaynak kişiyi ve sıralamasını, K = Kız yani öğrencinin cinsiyetini belirtmektedir. Benzer bir kısaltma öğretmen ve veli görüşmelerinde kullanılmıştır. Buna örnek olarak ise ‘Gr-Öğrtmn3’ ve ‘Gr-Veli4’ verilebilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde araştırmanın amacına uygun elde edilen bulgulara ve yoruma yer verilmiştir. Bulguların sunumu, araştırmanın alt amaçlarına göre düzenlenmiştir.

Araştırma kapsamına alınan dört ilköğretim okulunda yapılan gözlem ve görüşmelere ilişkin nitel veri analizi süreçleri işletilmiş ve N-VIVO 8 programı kullanılmıştır. Her bir okula ait veriler ayrı ayrı çözümlenmiştir. Çözümlemelere serbest kodlamalar yapılarak başlanmıştır. Daha sonra serbest kodlar incelenerek ana ve alt kodlar belirlenmiştir. Bunun sonucunda örtük programın kapsamı okul, öğretmen ve öğrenci boyutlarında ele alınmıştır. Belirlenen boyutlara ilişkin ortaya konan örtük programın işlevi öncelikle okullar bazında derinlemesine irdelenmiştir. Daha sonra okullar kendi aralarında karşılaştırılmıştır. Bununla birlikte araştırma bulgularının daha net ortaya konması ve yüklemelerin yoğunlaştığı bölümleri göstermek amacıyla ana ve alt kodlar frekans çizelgeleri hazırlanarak sunulmuştur. Böylece veriler sayısallaştırılarak araştırmanın güvenirliği ve geçerliliği artırılmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda tema veya kategoriler arasında karılaştırma sayısal veriler yardımı ile yapılmıştır. Verilerin analizinde kullanılan bilgisayar programı aracılığı ile elde edilen kodlar modellemelerle görsel hale getirilmiştir. Çizelge ve modellerle net bir biçimde ortaya konan kodlara ilişkin bulgular daha sonra yorumlanmıştır. Yorumlama yaparken ham veri setleri içinden doğrudan alıntılar yapılarak araştırmanın inandırıcılığı artırılmıştır. Doğrudan alıntılar mümkün olduğunca fazla tutulmaya çalışılmış ve başında hangi veri kaynağına ait olduğuna ilişkin kısaltmalar kullanılmıştır.