• Sonuç bulunamadı

3.3. Çalışma Grubu

3.4.3. Araştırmanın Nitel Boyutu için Yapılan Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları

Bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak sonuçların inandırıcılığı gösterilir. Bu nedenle ‘geçerlik’ ve ‘güvenirlik’ araştırmalarda en yaygın kullanılan iki ölçüttür. LeCompte ve Goetz (1982, Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2006: 255 ) geçerliliği araştırma sonuçlarının doğruluğu, güvenirliği ise bu sonuçların tekrarlanabilirliği ile ilişkilendirerek açıklamıştır. Bununla birlikte geçerliliği iki birimde sunarak dış geçerliliği, araştırma sonuçlarının benzer gruplara ya da ortamlara aktarılabilirliği, iç geçerliliği, bu sonuçlara ulaşılırken izlenen sürecin yeterliliği olarak tanımlamışlardır. Güvenirliği de aynı kapsamda dış güvenirlik, araştırma sonuçlarının benzer ortamlarda benzer sonuçlar verip vermeyeceği, iç güvenirlik, diğer araştırmacıların aynı verilerle aynı sonuçlara ulaşıp ulaşamayacağına ilişkin kavramlar olarak ifade etmişlerdir. Geçerlik ve güvenirlik özellikle nicel araştırmaların bilimselliğini gösteren önemli iki unsur olarak bilinirler. Bu noktada nitel araştırmalara yöneltilen önemli eleştirilerden biri özellikle güvenirlikte nicel araştırmalarda olduğu gibi tanımların, yöntemlerin ve testlerin olmamasıdır. Ancak nitel araştırmalarda da güvenirlik ve geçerlik için alınan bazı önlemler bulunmaktadır. Doğal olarak temel dayanak noktalarından kaynaklı farklılıklar vardır (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 255).

Nitel araştırmalarda geçerlik kaygısı daha ağır basar. Araştırmacının önyargılardan ve varsayımlardan arındırılmış verilere ulaşması ve bu verilerin doğasına uygun bir analiz yaklaşımı benimsemesi anlamlı sonuçlara ulaşılmada önemlidir. Nitel araştırma bakış açısı ile gerçekliğin oluşturulmasında araştırmacının tarafsız olması gereklidir. Bununla birlikte araştırmacı veri kaynağına yakın olarak uygun veri toplama süreci oluşturarak nitel araştırmanın geçerliliğini artırması mümkündür. Yani araştırmacı geçerlik için doğru bilgiye ulaşmada gerekli önlemleri almalı, güvenirlik için ise araştırma süreci ile verileri açık ve ayrıntılı bir biçimde tanımlamalıdır (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 273- 274). Özetlenecek olursa nitel araştırmalarda gerekli olan geçerlik ve güvenirlik konularında detaylı açıklamalar yapmaktır.

Nitel çalışmalarda geçerlik ve güvenirliği sağlamak için geliştirilmiş bazı stratejiler vardır. Bunlar; iç geçerlik yerine ‘inandırıcılık’, dış geçerlik yerine

‘aktarılabilirlik’, iç güvenirlik yerine ‘tutarlılık’, dış güvenirlik yerine ‘teyit edilebilirlik’ olarak sıralanır (Lincoln ve Guba, 1985: Akt:Yıldırım ve Şimşek, 2006: 264). Aşağıda araştırma kapsamında bu stratejilerin kullanımına ilişkin bilgiler sunulmuştur.

3.4.3.1. İnandırıcılık

İnandırıcılık yani iç geçerlik, araştırmacının veri toplama, veri analizi ve yorumlama süreçlerinde tutarlı olması ve bu tutarlılığı sağlamak için yaptıklarını açık bir biçimde ortaya koyması ile gerçekleştirilir. Bunun için kullanılan yöntemler, uzun süreli etkileşim, derin odaklı veri toplama, çeşitleme, uzman incelemesi, katılımcı teyidi olarak belirtilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 258, 265).

‘Çeşitleme-üçgenleme (triangulation)’ araştırmada farklı veri kaynakları ve yöntemlerin bir arada birbirini destekler biçim de tutarlı olarak kullanılmasıdır. Bununla birlikte araştırma sürecinde ya da araştırmanın sonucunda birden fazla araştırmacının konuyu incelemesi de araştırmacı çeşitlemesi olarak adlandırılır (Ekiz, 2004: 436). Araştırmada inandırıcılığı artırmak, araştırılan duruma ilişkin farklı bakış açılarını ve kaynaklarını ortaya koymak için veri kaynağı ve yöntem çeşitlemesi yapılmıştır. Bu noktada araştırmada veri kaynağı açısından ‘gözlem yapılan sınıflar ve okullar’ ve ‘görüşme yapılan kişiler’ olarak çeşitlendirme yapılmıştır. Görüşmeler öğretmen, öğrenci ve veli bakış açısı ile değerlendirilmiştir. Veri çeşitlemesi ile birlikte yöntem çeşitlemesi de gözlem ve görüşme yöntemleri bir arada kullanılarak sağlanmıştır. Çeşitleme ile birlikte verilerin analizinde kullanılan farklı kaynak ve yöntemlerden elde edilen sonuçların birbiriyle ilişkisi ve tutarlılığı incelenmiştir. Bu bağlamda veri kaynağı olarak belirlenen öğretmen, öğrenci ve velilerin birbirlerinden davranış bakımından etkilenmemeleri için görüşmeler gözlem süreci sonrasında yapılmıştır.

Araştırma alanında uzun zaman geçirme ya da araştırmacının veri kaynakları ile uzun süre etkileşimi bir diğer geçerlik yöntemidir. Araştırmacının, ele alınan konuyu daha derinlemesine inceleyebilmesi ve anlamlandırabilmesi için araştırma alanında yeterli süre bulunması gereklidir. Uzun süre araştırma alanında kalma araştırılan kişilerin araştırmacıya olan güvenini artırır. Bununla birlikte araştırmacının da elde

ettiği verilerle kendine olan güveninin artmasını sağlar. Araştırılan kişilerin araştırmacıya güvenmesi incelenen konunun derinlemesine ortaya konmasına yardımcı olurken araştırmacının kendine olan güveninin artması ise gerçeği yansıtan açıklamalar ortaya koymasında yardımcı olmaktadır. Ayrıca gözlem sayısının artırılması araştırmacının gözlenen ortam veya gözlem ortamında bulunan bireyler üzerinde oluşturacağı başlangıç etkisini azaltacak ve gözlenen sürecin kendi doğal ortamına dönmesini sağlayacaktır (Ekiz, 2004: 436; Yıldırım ve Şimşek, 2006: 265- 266). Bu bağlamda araştırmada her bir okulda gözlem süresi 2009- 2010 öğretim yılı ikinci yarısı süresince toplam 12 hafta devam etmiştir. Gözlem süreci başlatılmadan önce gözlemin yapılacağı okullarda yöneticiler, öğretmenler ile görüşmeler yapılmış ve öğrencilerle vakit geçirilmeye çalışılmıştır. Gözlemler haftada bir kez beşer saat olarak yürütülmüştür. Ders saatleri içinde sınıfta, ders saati dışında okul bahçesi, koridorlarda gözlemler yapılmıştır. Gözlemler öncesi okullarla bir süre irtibat kurmanın yanı sıra gözlemler sırasında da öğrenci ve öğretmenlerle yakın ilişkiler kurulmuştur. Hatta öğrenci ve öğretmenler süreç içerisinde araştırmacıyı sınıfın bir parçası olarak görmüş ve varlığından rahatsızlık duymamıştır. Böylece örtük programın sosyal beceri kazandırma süreci üzerindeki işlevini ortaya koymada yani gerçekliği çıkarmada doğal ortamın incelenmiş olduğu söylenebilir.

Bir diğer önerilen inandırıcılık stratejisi ise uzman incelemesidir. Bu kapsamda uzman incelemesi, araştırma konusu ve nitel araştırma yöntemleri konusunda uzman kişilerden araştırmayı farklı yönlerden incelenmelerini sağlamaktır. Böylece uzman kişi araştırma süresince toplanan veriler, bu verilerin analizi ve sonuçların yazımı noktalarında eleştirel bir bakış açısı ortaya koyar ve araştırmacıya dönüt verir. Geri bildirimler araştırmacıya araştırmanın niteliğini ve tutarlılığını artırmada yardımcı olur (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 268). Bu araştırmada tez danışmanının görüşlerine ve önerilerine araştırmanın planlanması, yürütülmesi, analizlerin yapılması ve raporlaştırma süreçlerinde başvurulmuştur. Bununla birlikte birçok nitel araştırma yürütmüş olan başka bir uzman ikinci kodlayıcı olarak görev almış ve rastgele seçilen ikişer gözlem ve ikişer görüşme metninin analizini yapmıştır. Bu süreç sonunda araştırmacı ve ikinci kodlayıcı kodlamaları hakkında görüş alışverişinde bulunmuştur. Bu aşamadan sonra ikinci kodlayıcı ile araştırmacının kodlamaları arasındaki uyuşma oranı ölçülmüştür. Bu oran .798 olarak bulunmuştur. Ayrıca tüm verilerin ilk analizleri

bittikten sonra ikinci kodlayıcı olarak görev alan uzman ile tekrar bir araya gelinerek kod ve tema ilişkileri tekrar gözden geçirilmiştir. Bunların yanı sıra araştırma sonuçlarının tutarlılığını ölçmek için araştırmacı üç hafta arayla yaptığı analizleri karşılaştırmış ve kendi tutarlılığını da sınamıştır. Böylece Kerlinger (2000; Akt: Sarı, 2007:175)’in gözlemin en temel zayıf noktası olarak nitelendirdiği ‘araştırmacının gözlemlerden yanlış çıkarımlar yapması’ konusunun da ortadan kaldırılması sağlanmıştır.

3.4.3.2. Aktarılabilirlik

Lincoln ve Guba (1985; Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2006: 269), nicel araştırmaların temel amaçlarından biri olan ‘genelleme’ kavramını nitel araştırmalarda ‘aktarılabilirlik’ olarak nitelendirmişlerdir. Aktarılabilirlik kavramı, araştırma sonuçlarının benzer ortamlarda uygulanabilirliği ve test edilebilecek denenceler oluşturması ile ilgilidir. Yani nicel araştırmacı evrene genelleme yapmak için çalışırken nitel araştırmacı elde ettiği sonuçların benzer ortamlara aktarılabilirlik düzeyini ortaya koymaya çalışır. Araştırma sonuçlarının aktarılabilirliği, ayrıntılı betimleme ve amaçlı örnekleme yöntemleri ile artırılabilir (Erladson vd.,1993; Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2006: 270).

Ayrıntılı betimleme, ham verinin temalara göre yeniden düzenlenerek okuyucuya yorum katmadan aktarılması olarak tanımlanır. Ayrıntılı betimleme yöntemi kullanılırken doğrudan alıntılar araştırmacılar tarafından sık sık kullanılır (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 270). Bu araştırmada da aktarılabilirliği artırmak için araştırmanın her aşaması; araştırmanın modeli, veri kaynaklarının nasıl belirlendiği, veri toplama araçlarının nasıl geliştirildiği, veri toplama süreci, verilerin analizi ve yorumlanması, araştırmacının rolü açık ve ayrıntılı bir biçimde araştırma raporunda sunulmuştur.

Nitel araştırmalarda amaçlı örnekleme yapılarak hem genele ait bilgilere hem de özele ait bilgilere ulaşılmak istenir. Bu nedenle araştırma kapsamına alınan veri kaynaklarını farklılığı yansıtacak şekilde seçmek önemlidir (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 271). Mevcut araştırmada da amaçlı örnekleme yöntemlerinde aşırı ve aykırı durum örneklemesi yapılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda kullanılan sosyal beceri

değerlendirme ölçeği ile sosyal beceri düzeyi yüksek iki okul ve düşük iki okul belirlenmiş ve veri kaynaklarında farklılıkları yansıtarak aktarılabilirliği artırmak amaçlanmıştır.

3.4.3.3. Tutarlılık

Nitel araştırmalarda güvenirliğin odaklandığı noktalardan biri tutarlılığa önem vermedir. İç güvenirliği yani tutarlılığı sağlamada verilerin benzer süreçlerde toplanıp toplanmadığına, kodlama sürecinde kavramsallaştırma yaklaşımındaki tutarlılığa, verilerin sonuçlarla ilişkilerinin kurulmasına dikkat edilebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 271- 272).

Bu araştırmada tutarlılığı sağlamak için veriler benzer süreçlerde toplanmıştır. Yani her okulda eşit sürelerde ve zaman diliminde gözlem süreci işletilmiş, görüşmeler benzer şart ve koşullarda yapılmış ve kayıt altına alınmıştır. Bunun yanı sıra kodlama sürecinde araştırmacı ve bir uzman tarafından kodlamalar yapılmış ve tutarlılıklarına bakılmıştır. Araştırmacı kendi yaptığı kodlamalarında tutarlılığını da üç hafta ara ile tekrar kodlama yaparak sınamıştır.

3.4.3.4. Teyit Edilebilirlik

Guba ve Lincoln, nitel araştırmalarda ‘nesnellik’ yerine ‘teyit edilebilirlik’ kavramını kullanmaktadırlar. Bu kavram kapsamında araştırmacıdan beklenen ulaştığı sonuçları topladığı verilerle sürekli teyit etmesidir. Aynı zamanda araştırmacının okuyucuya bu durumu mantıklı bir biçimde sunması beklenir (Yıldırım ve Şimşek, 2006: 272). Bu bağlamda araştırmacı tüm veri toplama araçlarını, ham verileri, analiz aşamasında yaptığı kodlamaları gerektiğinde teyit incelemesine sunmak için saklı tutmuştur.