• Sonuç bulunamadı

2.2. NATO’nun Dönüşüm Süreci

2.2.6. Washington Zirvesi (1999)

NATO üyesi ülkelerin Devlet ve Hükümet Başkanlarının biraraya geldiği Washington Zirvesi 23-24 Nisan 1999’da, Kosova’da yaşanan krizin devam ettiği sırada gerçekleştirilmiştir. Zirvenin önemi, aksaklıklara rağmen yaklaşık on yıllık bir reform sürecinin devamı niteliğini taşımasındandır. Zirve gündeminde BAB-NATO işbirliği ve yeni gelişmeler ışığında NATO’nun güvenlik politikası ve stratejileri ele alınmıştır. Daha önce Madrid Zirvesi ile kararlaştırılan NATO’nun katılmadığı operasyonlarda BAB’ın NATO’nun varlık ve yeteneklerinden yararlanabilmesi yönündeki karar tekrar gözden geçirilmiş yeni düzenlemelere gidilmiştir. BAB’ın, NATO’nun imkânlarını kullandığı operasyonlarda, BAB ve NATO üyesi ülkelerin operasyonun başından itibaren eşit haklarla operasyona katılması kararı alınmıştır. Bu çerçevede BAB üyesi olmayan ülkelere yeni haklar verilirken NATO üyesi ülkelerin veto haklarını ellerinde bulundurmalarıyla BAB’ın NATO’nun imkânlarından otomatik olarak yararlanması engellenmiştir.91

Washington Zirvesi’nin en önemli ve anahtar sonuçlarından birisi, Güncelleştirilmiş Yeni Stratejik Konsept’in kabul edilmesidir. Zirvede, Soğuk Savaş’ın bitiminden itibaren İttifak’ın politik ve askerî stratejisinde temel dönüşümü

89 BMGG’nin yeni yapısı hakkında geniş bilgi için bkz. Anthony Cragg, “Dahili Uyarlama:

NATO’nun Geleceğin Sorunları Yönünde Yeniden Şekillendirilmesi”, NATO Dergisi, No:3, Zirve Özel Sayısı, Temmuz-Ağustos 1997, ss. 32-35.

90 Sergio Balanzio, “Ortaklığı Yoğunlaştırmak: Avrupa’da Uzun Vadeli İstikrara Giden Yol”, NATO

Dergisi, no:3, Zirve Özel Sayısı, Temmuz-Ağustos 1997, ss. 15-16.

ile Avrupa’da kolektif güvenliğin sağlanmasına yönelik gerçekleştirilmesi planlanan hedef bir kez daha teyit ediliyordu. Avrupa’da inşa edilmesi hedeflenen güvenlik, işbirliği temeline dayalı Avrupa-Atlantik alanında güvenlik ve kararlılığı artırmak için kriz idaresi ve ortaklık alanlarında taahhütleri içeriyordu.92

Yeni Stratejik Konsept’in, şu temel görevleri yerine getirmesi beklenmekteydi;

• Herhangi bir ülkenin bir diğerine karşı güç kullanmadığı, sorunların görüşmeler çerçevesinde barışçı yollarla çözümlendiği ve demokratik kurumların bulunduğu güvenli ve istikrarlı bir Avrupa-Atlantik alanı oluşturmak,

• Kuzey Atlantik Anlaşması’nın 4. maddesinde de ifade edildiği gibi, müttefiklerin, hayatî çıkarlarını etkileyen konularda fikir alışverişinde bulunabilmelerini sağlayacak temel bir Transatlantik forumu yaratabilmek, • Yine Kuzey Atlantik Anlaşması’nın 5. ve 6. maddelerinde de belirtildiği gibi, herhangi bir NATO üyesine karşı gerçekleştirilecek saldırı ya da oluşturulacak tehdide karşı, savunma ve caydırıcılık görevlerini yerine getirmek,

• Washington Antlaşması’nın 7. maddesine uygun olarak, durumların ayrı ayrı değerlendirilmesi kaydı ve oybirliği ile alınacak karar doğrultusunda olası çatışmaların engellenmesine yönelik kriz yönetimini oluşturmaya hazırlıklı olmak,

• İttifak ile daha şeffaf, karşılıklı güvene dayalı ortak askeri harekatlar gerçekleştirilebilmesi için, Avrupa-Atlantik alanındaki diğer ülkelerle olan diyalogun ve ortaklığı güçlendirmek.93

Bu çerçevede, İttifakın güvenlik, danışma, caydırıcılık, savunma, kriz yönetimi ve ortaklık alanlarındaki açılımları ortaya konuluyordu.

Washington Zirvesi’nde ele alınan en önemli konulardan bir diğeri de genişlemeydi. Avrupa’da kolektif güvenliğin ve istikrarın sağlanabilmesi için işbirliğinin güçlendirilmesi ve genişlemeye yönelik bütün sorunların üzerinde durulması gerekliliği belirtildi. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan NATO’ya üyelikleri sonrasında ilk kez bir NATO Zirvesine katılıyorlardı. Washington Zirvesi’nde, büyümede izlenecek strateji tekrar ortaya konuldu. İttifak’a katılmak isteyen ülkelere, katılıma hazırlık aşamasında gerekli tavsiye ve yardımların sağlanacağı belirtilerek genişlemeye yönelik hareket planı benimsendi. NATO’nun

92 Nikoloz Vazhakidze, “The Role of Washington Summit Decisions in Stregthening Cooperation

Between NATO and Its Partners for a Better Europe”, s.5. http://www.nato.int/acad/fellow/99- 01/vashakidze.pdf (25.03.2008)

genişleme çerçevesinde İttifak’a katılmak isteyen ülkelere verdiği destek Romanya, Slovenya, Estonya, Letonya, Litvanya, Bulgaristan, Slovakya, Makedonya ve Arnavutluk’un isimlerinin ifade edilmesiyle açıkça ortaya konuldu.94

Bir diğer karar da diğer uluslararası örgütlerle işbirliği içinde hareket edilmesine yapılan vurgu olmuştur. XXI. yüzyıla girerken uluslararası arenada ortaya çıkan yeni kriz alanlarının ve savaşların önlenmesi için gerekli olan teknolojik ve askerî donanımın sağlanması ve diğer müttefiklerin de bu yeniliklere sahip olması için Savunma Yetenekleri Girişimi (SYG) [Defence Capabilities Initiative-DCI] başlatılmıştır. Buna ek olarak, gelecekte NATO’nun bütünüyle yer almadığı operasyonlarda AB’nin liderlik edebileceği ve bu harekatlarda AB üyesi olmayan diğer Avrupalı müttefiklerin de yer alabilmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerektiği yönünde görüş bildirilmiş ve nitekim Washington Zirvesi’nden on gün sonra, 3-4 Haziran’da gerçekleştirilen AB’nin Köln Zirvesi’nde üyesi ülkeler Washington Zirvesi’nde alınan kararları desteklediklerini, ortak dış ve güvenlik politikasıyla ilgili olarak krizlerin ve çatışmaların engellenmesine yönelik bir askerî gücün oluşturulması gerektiğini belirtmişlerdir.95

Zirvede RF ile ilişkiler üzerinde durulması, işbirliğinin bundan sonra da devam edeceğinin ifade edilmesi, İttifakın genişleme ayağının içeriğini net olarak ortaya koyuyordu. Genişleme ile birlikte derinleşmenin sağlanması da NATO’nun temel amacıydı. Kabul edilen Güncelleştirilmiş Yeni Stratejik Konsept de İttifak’ın yenilenme projelerinin açık göstergesidir. Bu yenilenme, NATO Washington Antlaşması’nın 5. maddesi çerçevesinde belirlenen alan-içi müdahale kavramının bundan sonraki dönemde alan dışında da ortaya konulacağını gösteriyordu.

2.3. Soğuk Savaş Sonrası Avrupa’da Güvenlik Mimarisinin NATO-AB