• Sonuç bulunamadı

Veri analizleri SPSS 17.0 istatistik paket programı kullanılarak incelenmiştir.

Araştırmada, alt problem cümlelerine cevap aranmadan önce betimsel istatistikler (ortalama, standart sapma, çarpıklık, basıklık) hesaplanmış, bunun yanında normal dağılım belirlenmesinde çok hassas olduğu için Kolmogorov-Smirnov testi ile normal dağılımda olup olmadığı incelenmiştir. Normal dağılımın belirlenmesi için grafiksel yöntemler ile çarpıklık ve basıklık değerleri kullanılmıştır. Araştırmada bağımlı değişkenlere ait puanların bağımsız değişkenlerin alt birimlerinde dağılımın normal olduğu anlaşıldıktan sonra, bağımsız değişkenlerin her bir alt birimine ait bağımlı değişken puanlarının Çarpıklık (Skewness) değerlerinin -0,996 ile 0,142 arasında olduğu ve basıklık (Kurtosis) değerlerinin ise -0,690 ile 0,266 arasında değiştiği görülmüştür. Normallik için hesaplanan çarpıklık değerinin ± 1 aralığında olması verilerin normal dağılımdan çok fazla sapma olmadığını göstermektedir. Bu nedenle araştırmada yapılan analizlerde parametrik istatistiksel yöntemler tercih edilmiştir. Çalışmada veriler araştırmanın alt problemleri doğrultusunda, betimleyici analizler (ortalama ve standart sapma) ile parametrik analizler olan t-testi, tek faktörlü ANOVA ve çoklu doğrusal regresyon analizleriyle test edilmiştir.

Bağımsız değişkenler, puanların dağılımına ilişkin grup varyansların eşitliği Levene Testi (Levene’s Test for Equality of Variances) testi ile incelenmiş ve ortalamalar arasındaki farklar karşılaştırılmıştır. Cinsiyet, kişisel bilgisayar sahibi olma, evde internet bağlantısına sahip olma, daha önceden bilgisayar dersi alıp almama, evde başka bilgisayar/ interneti kullanan birinin olması, cep telefonuna sahip olma durumu, oturduğu evin türü ve evde hayvan besleme durumu gibi iki gruplu değişkenler için grup varyanslarının eşit dağıldığı durumlarda t-testinin varyansların eşit olduğunun varsayıldığı (equal variances assumed) durumlar için hesaplanan t değeri kullanılmış, varyansların eşit olmadığı durumlarda ise t-testinin varyansların eşit olduğunun varsayılmadığı (equal variances not assumed) durumlar için hesaplanan t değeri

kullanılmıştır. Yaşı, anne ve baba eğitim düzeyi, bilgisayar/ internet kullanma sıklığı, aile gelir düzeyi, bilgisayar/ internet kullanmayı öncelikli olarak öğrendiği yer, bilgisayarı kullanmada öncelikli amacı ve bağ/ bahçe işleri ile uğraşma sıklığı değişkenleri için grup varyanslarının eşit dağıldığı durumlarda tek yönlü varyans analizi (One-Way ANOVA-Tek Yönlü Varyans Analizi) testinden elde edilen F değeri, varyansların eşit olmadığı durumlarda ise Brown-Forsythe testi kullanılmıştır (Antalyalı, 2008). Anova testi ile yapılan araştırmalarda gruplar arasındaki farklılıklar bütün olarak değerlendirilir (Eymen, 2007). İkiden daha fazla gruplu değişkenlerin ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı farkların bulunması durumunda bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla araştırmada post-hoc testleri kullanılmıştır. Ayrıca grup varyanslarının eşit olduğu durumlarda tek yönlü ANOVA testinden sonra Scheffe testi, grup varyanslarının eşit olmadığı durumlarda ise Brown-Forsythe testinden sonra Dunnett’s C testi kullanılmıştır (Büyüköztürk, 2007).

Grupların ortalamaları arasındaki farkların manidar olması her zaman bağımsız ve bağımlı değişken arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermez (Çokluk, Köklü Büyüköztürk, 2010). Bu nedenle ortalama puanların anlamlılık düzeyi incelenirken farkın etki büyüklüğü de hesaplanmıştır. Bu açıdan istatistiksel manidarlık ile pratikte (uygulama) manidarlığın ayırt edilmesi amacıyla etki büyüklüğünün bilinmesi gereklidir (Leech, Barrett ve Morgan, 2005). Ortalama puanlar karşılaştırılırken anlamlılık düzeyinin sorgulanmasında etki büyüklüğü kullanılmıştır. Etki büyüklüğünün hesaplanmasında genellikle eta-kare (η2) ve Cohen’s d değeri kullanılır (Büyüköztürk, 2007). Eta-kare (η2) değerinden, “test puanlarındaki varyansın ne kadarının bağımsız değişkene ya da grup değişkenine bağlı olduğu” (Büyüköztürk ve diğerleri, 2010: 169) anlaşılır. Eta-kare (η2) değeri 0.00 ile 1.00 arasında değişir, .01 için “küçük”, .06 için

“orta” ve .14 için “geniş” etki büyüklüğü olarak yorumlanır (Büyüköztürk ve diğerleri, 2010). Bağımsız gruplar t-testi ve tek yönlü varyans analizi (One-Way ANOVA) için eta-kare (η2) korelasyon katsayısının hesaplanmasında kullanılan formüller aşağıdaki gibidir:

Bağımsız gruplar t-testi: η2 = t2/ t2+(n1+n2-2) Tek yönlü varyans analizi (One-Way ANOVA):

Cohen’s d indeksi ise; “karşılaştırılan ortalamaların birbirlerinden kaç standart sapma uzaklaştıklarını yorumlamak” için kullanılır (Büyüköztürk, 2007: 44). Cohen’s d değeri – ∞ ve + ∞ arasında değer alır ancak değer işaretine bakılmaksızın .2 için

“küçük”, .5 için “orta” ve .8 “geniş” etki büyüklüğü olarak yorumlanır (Büyüköztürk ve diğerleri, 2010). Bağımsız gruplar t-testi için Cohen’s d değeri aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanır.

Sosyal bilimlerde ve davranış bilimlerinde etki büyüklüğünün .5 (orta) olarak alınabileceği söylenmektedir (Bausell ve Li, 2002). İstatistiksel olarak manidar bir ilişki için hesaplanan etki gücünün küçük olması, değişkenler arasında bir ilişkinin olduğunu, ancak bu ilişkinin pratikte (uygulamada) önemsenmeyecek kadar küçük olduğu anlamına gelir (Leech, Barrett ve Morgan, 2005).

Araştırmanın 7. alt problemleri için çoklu doğrusal regresyon analizi kullanılmıştır. Buna göre 7. alt problemi kapsamında öğrencilerin çevre duyarlılıkları ile bilişim teknolojilerine yönelik tutum ve bilişim teknolojileri okuryazarlık düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Öğrencilerin çevre duyarlılıkları ile bilişim teknolojilerine yönelik tutum ve okuryazarlıklarının anlamlı bir yordayıcısı olup olmadığı test edilmiştir. Bunun için yordayıcı değişkenler arasında çoklu-bağlantılılık sorununun olup olmadığı araştırılmıştır. Çoklu bağlantılılık, regresyon analizine dâhil edilen “bağımsız değişkenler arasında yüksek düzeyde ilişkilerin olması”dır (Büyüköztürk, 2007: 100). Yapılan çoklu doğrusal regresyon analizinde, bağımlı değişkenler üzerinde bağımsız değişkenlerin etkisini ölçmek amaçlanmıştır. Bağımsız değişkenler arasında doğrusal ya da doğrusala yakın bir ilişki olursa bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken üzerindeki etkisi tahmin edilemeyebilir. Bu nedenle çoklu doğrusal regresyon analizinde sorun varsa tespit edilmesi gereklidir. Bunun için de çoklu bağlantıda sorununun olup olmadığının belirlemek amacıyla; yordayıcı değişkenler arasındaki ikili korelasyon katsayıları, tolerans değerleri, varyans büyütme faktörü (VIF) değerleri ve durum indeks (CI) değerlerinin incelenmesi gereklidir.

Yordayıcı değişkenler arasındaki ikili korelasyon değeri “.80” ve üzerinde, tolerans değerlerinin “.20” den düşük, VIF değerinin 10’dan yüksek ve CI değerinin de 30’dan yüksek olması bağımsız değişkenler arasında çoklu bağlantı sorunu olduğunu göstermektedir (Büyüköztürk, 2007). Yapılan analizler sonucunda bağımsız

değişkenlere ilişkin ikili korelasyon katsayılarının “-.044” ile “.253” arasında; regresyon analizi sonucu tolerans değerlerinin “.807” ile “.892” arasında, VIF değerlerinin

“1.121” ile “1.240” arasında, CI değerlerinin ise “1” ile “18.398” arasında olduğu belirlenmiştir. Araştırmada çoklu bağlantı sorununun olmadığı bu bulgular sonucunda belirlenmiş ve regresyon analizine devam edilmiştir.

Verilerin analizinde anlamlılık düzeyi p< .05 olarak alınmıştır.

Araştırmaya katılan öğrencilerin Çevre Duyarlılığı Ölçeği ve Bilişim Teknolojilerine Yönelik Tutum Ölçeği’nden aldıkları puanların yorumlanması amacıyla puan aralıkları ve katılım düzeyi aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

Çevre duyarlılığı ve bilişim teknolojilerine yönelik tutum ölçeğinde her bir maddeye verilen görüş kodları 1 ile 5 arasında değişmektedir. Yine aralıkların eşit olduğu varsayımından yola çıkılarak ortalamalar için puan aralığı katsayısı 0.80 olarak hesaplanmıştır.

En Yüksek Puan – En Düşük Puan 5 – 1

Puan Aralığı = = = 0,80

5 5

Tablo 10: Öğrencilerin “Çevre Duyarlılığı” ve “Bilişim Teknolojilerine Yönelik Tutum Ölçeği”nden aldıkları puanların yorumlanması amacıyla kullanılan puan aralıkları “Madde Bazında”

Puan Katılma Düzeyi Aralıklar

1 Kesinlikle Katılmıyorum 1–1.80

2 Katılmıyorum 1.81-2.60

3 Kısmen Katılıyorum 2.61-3.40

4 Katılıyorum 3.41-4.20

5 Kesinlikle Katılıyorum 4.21-5.00

Ölçeği”nden aldıkları puanların yorumlanması amacıyla kullanılan puan aralıkları “Alt ölçek bazında”

Boyutlar Min-mak puan

Her Boyut İçin Puan Aralıkları

Kesinlikle Katılmıyorum

Katılmıyorum Kısmen Katılıyorum

Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum

Çevre Duyarlılığı Çevre Duyarsızlık

7-35 7-12.60 12.61-18.20 18.21-23.80 23.81-29.40 29.41-35 Çevre

Duyarlılık

7-35 7-12.60 12.61-18.20 18.21-23.80 23.81-29.40 29.41-35

Bilişim Teknolojileri

İlgisizlik 4-20 4-7.20 7.21-10.40 10.41-13.60 13.61-16.80 16.81-20 Bağımlılık 5-25 5-9.0 9.1-13.0 13.10-17.0 17.10-21.0 21.10-25.0

Kaygı 3-15 3-5.40 5.41-7.80 7.81-10.20 10.21-12.60 12.61-15 İlgi 5-25 5-9.0 9.1-13.0 13.10-17.0 17.10-21.0 21.10-25.0

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde araştırmadan elde edilen bulgular tablolar halinde verilmiş ve yorumları yapılmıştır. Bu doğrultuda alt problemler çerçevesinde elde edilen bulgular da tablolar halinde sunulmuştur.

4.1. Araştırmanın Birinci Alt Problemine İlişkin Bulgular ve Yorumlar

1. Araştırmada, “İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin çevre duyarlılıkları ne düzeydedir?”

şeklinde ifade edilen birinci alt problemle ilgili verilerden elde edilen bulgular ve yorumları aşağıda verilmiştir.

Öğrencilerin çevre duyarlılığı ölçeğinden aldıkları puanların dağılımı Tablo 12’de yer almaktadır.

Tablo 12: Öğrencilerin ‘Çevre Duyarlılığı Ölçeği’nden Boyut ve Madde Bazında Aldıkları Puanlara İlişkin Betimsel İstatistikler (n=966)

*Olumsuz Maddeler

Boyut Madde

Min-mak

X

Düzey SS

ÇEVRE DUYARSIZLIK

1. Çöp çöptür! Pil ya da plastiğin aynı çöpe atılmasında bence bir sakınca yoktur.* 1–5 1.38 “Kesinlikle Katılmıyorum” 0.80 2. Daha ucuz enerji üretebilmek için bir bölgenin doğal yapısının bozulmasında

sakınca yoktur.*

1–5 1.35 “Kesinlikle Katılmıyorum” 0.77 3. İnsanların çevreyi korumak için kendilerini neden bu kadar yorduklarını

anlamam.*

1–5 1.66 “Kesinlikle Katılmıyorum” 1.057 4. Benim dikeceğim bir ağaçla ne orman olur ne de çevre kurtulur.* 1–5 1.44 “Kesinlikle Katılmıyorum” 0.913 5. Ağaçların kesilerek yerlerine lüks binaların inşa edilmesi çağdaşlaşmanın ve

kalkınmanın bir işaretidir.*

1–5 1.68 “Kesinlikle Katılmıyorum” 1.05 6. Dişlerimi fırçalarken suyun boşa akıp akmadığıyla pek ilgilenmem.* 1–5 1.55 “Kesinlikle Katılmıyorum” 0.97 9. Kışın sokakta kalan hayvanlar bir şekilde başlarının çaresine bakabilirler.* 1–5 1.93 “Katılmıyorum” 1.20

TOPLAM 7–35 10.99 “Kesinlikle Katılmıyorum” 3.89

ÇEVRE DUYARLILIK

7. Televizyonda çevreyle ilgili bir programla karşılaşırsam sonuna kadar izlerim. 1–5 3.20 “Kısmen Katılıyorum” 1.34 8. Her hangi bir yerde gereksiz yere yanan bir ışık fark edersem kendim

kapatırım ya da kapatılması için ilgilileri uyarırım.

1–5 3.95 “Katılıyorum” 1.37

10. Sokakta yaşayan hayvanları düşünerek onların ulaşabileceği yerlere su ve yem bırakırım.

1–5 3.56 “Katılıyorum” 1.27

11. Çevreye zarar veren birini çekinmeden uyarırım. 1–5 3.82 “Katılıyorum” 1.33

12. Doğa ve hayvanları konu alan kitapları zevkle okurum. 1–5 3.34 “Kısmen Katılıyorum” 1.34

13. Kâğıtları kullandıktan sonra okuldaki geri dönüşüm kutusuna atarım. 1–5 3.52 “Katılıyorum” 1.30 14. Elimdeki çöpü bir çöp kutusu bulana kadar dolaştırırım yine de yol kenarına ya

da bir ağaç dibine atmam.

1–5 3.80 “Katılıyorum” 1.33

TOPLAM 7–35 25.19 “Katılıyorum” 6.05

Araştırmaya katılan öğrencilerin Çevre Duyarlılığı Ölçeği’nin alt boyutlarından aldıkları toplam puanlar “duyarsızlık” alt boyutu için

X

=10.99 ve “duyarlılık” alt boyutu için

X

=25.19 olarak hesaplanmıştır. Ölçeğin alt boyutları için belirlenen puan aralıkları dikkate alındığında, öğrencilerin çevre duyarsızlığı alt boyutunda kesinlikle katılmıyorum ve çevre duyarlılığı alt boyutunda ise katılıyorum düzeyinde puan verdikleri görülmektedir. Buna göre çevre duyarsızlıklarının düşük, çevre duyarlılıklarının da nispeten yüksek düzeyde olduğu söylenebilir.

Ölçekten alınan puanlar madde bazında incelendiğinde, öğrencilerin katılmama düzeylerinin yüksek olduğu maddeler çevre duyarsızlığı alt boyutunda yer alan 2., 1., 4., 6., 3., 5., ve 9. olumsuz maddeler olup kesinlikle katılmıyorum düzeyinde görüş bildirmişlerdir. Bunun yanında öğrencilerin katılma düzeylerinin yüksek olduğu maddeler çevre duyarlılığı alt boyutunda yer alan 8., 11., 14., 10., 13. maddelere katılıyorum düzeyinde ve 7. ve 12. maddelere ise kısmen katılıyorum düzeyinde görüş bildirmişlerdir. Bu katılım düzeyi ise öğrencilerin çevre duyarlılık düzeylerinin nispeten yüksek olduğunu göstermektedir.

Bu bulgulardan hareketle, öğrenciler genel olarak; daha ucuz enerji üretebilmek için bir bölgenin doğal yapısının bozulmasının yanlış olduğunu, pil ve plastiğin aynı çöpe atılmasının sakıncalı olduğunu, dikeceği bir ağacın çevre için önemli olduğunu, dişlerini fırçalarken suyun boşa akmaması gerektiğini, insanların çevreyi korumak için kendilerini neden yorduklarını anladığını ve ağaçların kesilerek yerlerine lüks binaların inşa edilmesinin çağdaşlaşmanın ve kalkınmanın bir işareti olmadığını düşünmektedir.

Bunun yanında kışın sokakta kalan hayvanları önemsedikleri, herhangi bir yerde gereksiz yere yanan ışıktan rahatsız oldukları, açık ışığın kapanmasını sağladıkları, çevreye zarar veren birini hiç çekinmeden uyardıkları; ellerinde çöp olduğu zamanlarda çöp kutusu bulana kadar çöpü ağaç dibine ya da yol kenarına atmadıkları, sokakta yaşayan hayvanları düşünerek onların ulaşacağı yerlere su ve yem bıraktıkları, kâğıtları kullandıktan sonra geri dönüşüm kutusuna attıkları anlaşılmaktadır. Ayrıca öğrencilerin doğa ve hayvanları konu alan kitapları okumaktan nispeten zevk aldıkları ve televizyonda çevreyle ilgili bir programla karşılaştıklarında ise sonuna kadar olmasa da programı izledikleri anlaşılmıştır.

Araştırmanın bu alt problemine ilişkin olarak alanyazındaki bazı çalışma bulgularında öğrencilerin çevreye duyarlı davranışlar sergiledikleri görülmüştür. Sosyal bilimler lisesi öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada, öğrencilerin çevreye “orta

düzeyde” duyarlı olduğu sonucu bulunmuştur (Aydın ve Kaya, 2011). Başka bir araştırmada ise; ülkemizde üniversite öğrencilerinin dikkate değer düzeyde çevreye duyarlı olduğu görülmüştür (Alnıaçık ve Koç, 2009).