• Sonuç bulunamadı

4. Yöntem

4.3. Verilerin analiz ve değerlendirilmesi

Yazılı metinlerin söylemini çözümlemeye dönük nitel veri analizi, anlamı yapılandıran unsurlara odaklanmayı gerektirmektedir. Bu çerçevede bu araĢtırmada belirli kod, kategori ve temalar altında toplanan bulguların çoğulculuk ve çoğulcu din eğitimi bağlamında analiz ve yorumu sırasıyla önce kategorik analize ardından da söylem analizine tabi tutulmuĢtur. Nitekim nitel araĢtırmalarda analiz genellikle ham bulguların sistematik hale getirilmesiyle baĢlar. Ham bulguların sistematize edilmesinde genellikle baĢvurulan tekniklerden birisi kategorik analizdir. Kategorik analiz, çeĢitli veri toplama teknikleri ile elde edilmiĢ ham verinin önceden belirlenmiĢ kategorilere göre gruplandırılmasıdır (Gökçe, 2001). Bu analizde en önemli nokta bulguları sistematik bir elenmeye tabi tutarak azaltmak, konuyu temsil eden en iyi örnekleri bir araya getirerek serimlemektir. Verilerin azaltılması, henüz iĢlenmemiĢ durumda bekleyen ham veriyi ayıklama, özetleme ve dönüĢtürme iĢlemlerine tabi tutmaktır. Bu süreçte araĢtırmacı, araĢtırmanın amacı ve problemine göre veri setini nasıl sınıflandıracağına karar vererek hangi verileri araĢtırmanın dıĢında bırakacağına, hangi verileri kullanacağına odaklanır (Miles & Huberman, 1984). Bulguların kodlanarak kategorize/Ģematize edilmesi, temelde bir anlam yapılandırması olduğu için araĢtırmayı yapan kiĢinin problemi ele alıĢ biçimine, amaçlarına, akademik birikimine göre değiĢebilmektedir.

Nitel araĢtırmalarda bulguların tasnif edildiği anlamsal örgülere/yapılara genellikle kod, kategori ve tema gibi adlar verilir. Bu çerçevede, birbirine benzer/yakın

anlam ifade eden anlam öbekleri önce belirli kodlar içerisinde örgütlenir. Birbiriyle iliĢkili olan kodların bir ara getirilmesiyle kategoriler; kategorilerin kendi aralarındaki anlamsal/yapısal iliĢkiler gözetilerek bir araya getirilmesiyle de temalar oluĢturulur (Mayring, 2000, s. 86-106). Böylece veriler içerisinde yer alan anahtar faktörler ortaya çıkartılmaya ve veriler arasındaki iliĢki yapıları/ağları tanımlanmaya çalıĢılır (Özdemir, 2010). Bu araĢtırmada ilgili program ve ders kitaplarının okunmasından ele edilen ve araĢtırma problemiyle ilgisi olduğu düĢünülen veri setinin bir araya getirildiği belirli anlamsal örgülere/yapılara odaklanılmıĢtır. AraĢtırmada veri seti, baĢlangıçta belirlenen 32 koda göre tasnif edilmiĢtir. Elde edilen kodlar daha sonra belirli özelliklerine göre kimileri elenerek, kimileri birleĢtirilmek suretiyle bir araya getirilerek kategoriler oluĢturulmuĢ, kategorilerden de üç ana tema oluĢturulmuĢtur. Bu süreç, ilgili din eğitimi bilimi literatürü ile incelenen metinlerin birlikte düĢünülmesiyle ĢekillendirilmiĢtir.

Yukarıdaki sürecin nasıl oluĢturulduğu bir örnek üzerinde Ģöyle ifade edilebilir:

AraĢtırmanın üç ana temasından birisi olan politik çoğulculuk temasının ortaya konması için program ve ders kitaplarındaki “insan söylemine” odaklanılmıĢ, bu amaçla ilgili program ve ders kitaplarında insana ve onun temel özelliklerine açık ya da örtük olarak atıf yapan ifadeler, oluĢturulan çeĢitli kodlar (Nod) altında toplanmıĢtır. Bu bağlamda incelenen metinlerde insan gerçekliğine karĢı nasıl bir tavır alındığı, söz gelimi insani farklılıkların, temel hak ve özgürlüklerin, bilhassa inanç özgürlüğünün nerede, hangi yazılı ve görsel unsurlarla yapılandırıldığının izleri sürülmeye çalıĢılmıĢtır. Ayrıca, incelenen metinler din eğitimiyle ilgili alakalı metinler olduğu için insanın var oluĢuna, din ve inançla iliĢkisine, bu iliĢkiyi kuran dilin yapısına odaklanma gereği duyulmuĢtur.

Yukarıdaki temel saiklerle oluĢturulan politik çoğulculuk teması altında insanı tanımlayan, onun temel niteliklerine iĢaret eden, var oluĢunu açıklayan, insanın din ve inançla irtibatını gösteren, onun temel hak ve özgürlüklerle özellikle din ve inanç özgürlüğüyle iliĢkisini kuran ifadeler bir araya getirilmeye çalıĢılmıĢtır. Bu çerçevede bir araya getirilen bulgular politik çoğulculuk teması altında oluĢturulan; “insani farklılıklar”, “insanın doğası ve din”, “insanın doğası ve inanç”, “temel hak ve özgürlükler”, “inanç özgürlüğü” Ģeklindeki kategoriler etrafında tartıĢılmıĢtır. Bu tema ve kategoriler aynı zamanda araĢtırmanın üst ve alt baĢlıklarına karĢılık gelmektedir.

Benzer süreçler diğer tema ve kategoriler için de gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu çerçevede araĢtırmada kullanılan tema, kategori ve kodlara iliĢkin tablo aĢağıda verilmiĢtir.

Temalar Kategoriler Kodlar

Ġçerik çözümlemesi bağlamında ikinci olarak iliĢkisel analize baĢvurulmuĢtur.

ĠliĢkisel analiz, metinlerde bulunan kavramların, anlam öbeklerinin tanımı ve tasviriyle baĢlar. Ardından bu unsurların aralarındaki iliĢkileri sistematik olarak betimlemeye, buradan hareketle bir takım sentez ve örüntülere ulaĢmaya; diğer bir deyiĢle belirli tema ve kategoriler arsında saklı duran biçimleri/desenleri, iliĢkileri ortaya çıkarmaya, nihayet söylemi inĢa eden temel dinamikleri keĢfetmeye geçilir ve hangi bilgilerin rapora yansıtacağına karar verilir (Bogdan & Biklen, 1992). Bu, araĢtırma konusu ve alt problemleri doğrultusunda, bulgulardan makro düzeyde çeĢitli çıkarımların yapıldığı, araĢtırmanın ana temaları çerçevesinde oluĢan söylem(ler)in teorik düzeyde ne anlama

geldiğinin çıkarsandığı, tartıĢıldığı aĢamadır. Bu aĢamada neyin kaç kez görüldüğü değil, neyin neyle beraber sunulduğu, iliĢkilendirildiği, yani belirli mesajlar taĢıyan öğelerin hangi iliĢki ağı içinde, nasıl Ģekillendiği ve anlam kazandığı tümevarım yoluyla saptanmaya çalıĢılır. Burada araĢtırmacının yorumlarının güç ve niteliğini artıran temel motivasyon, bulguların yorumlanması sürecindeki Ģeffaflığı, doğrudan alıntıların iĢe koĢulması ile atıf çerçevesinin derinliği ve bu çerçeveyle kurduğu diyalojik dilin niteliğidir.

ĠliĢkisel analizin iki önemli niteliği bulunmaktadır. Bunlardan ilki analizin semantik unsurlara odaklanması diğeri ise eleĢtirel olmasıdır. Nitekim kimileri iliĢkisel analize semantik analiz adını vermektedir (Palmquist, Carley, & Dale, 1997). Bu çerçevede araĢtırmada, söylemi yapılandıran temel dil ve anlatım unsurlarına odaklanılmıĢtır. Bu anlamda cümlelerin yapısal bütünlüğü, iç-dıĢ tutarlılığı, anlaĢılabilirliği yanında hangi zaman kalıbıyla, kime hitap ettiğine, amacı ve bu amacın metin içi yazı ve görsellerle uyumuna; insan, inanç, kültür, toplum, din gibi ana temalar ve bu temalar çerçevesinde yapılandırılan farklılıklar söyleminin (dini, sosyokültürel, politik) ifadelendirilmesinde kullanılan sıfat ve zarflara dikkat çekilmiĢtir. Ayrıca incelemede metinlerdeki söylemin standart bir dilinin olup olmadığına, söz gelimi tartıĢma, eleĢtirme, açıklama, karĢılaĢtırma, düz anlatım vb. ifade üsluplarından hangisine, nasıl yer verildiğine de bakılmıĢtır. Diğer taraftan araĢtırmada, araĢtırmada elde edilen bulgular eleĢtirel bir perspektifle tartıĢılmaya çalıĢılmıĢ; bu kapsamda incelenen metinlerde saklı olan etnik, dinsel, kültürel, mezhepsel vb. farklılıklara dönük ayrımcılık, ötekileĢtirme, dıĢlama, ĢeyleĢtirme, yüceltme, meĢrulaĢtırma, nefret ifade eden sıfat ve nitelemeler ifĢa edilmeye çalıĢılmıĢtır.