• Sonuç bulunamadı

H. VAKIF KURMA

I. VASİYETİ YERİNE GETİRME GÖREVLİSİ

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanması, maddi anlamda ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu nedenle tıpkı diğer maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflarda olduğu gibi, şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf biçimlerine bağlı olarak gerçekleştirilir.

Vasiyeti yerine getirme görevlisi, mirasbırakan tarafından son arzularını yerine getirmek, belirli mal bırakma vasiyetinin hükümlerini yerine getirmek veya bunlara gözetim ve benzeri işlemlerde bulunmak; terekenin kanun veya mirasbırakanın iradesine uygun olarak tasfiyesi için atanan ve fiil ehliyetine sahip olan kimsedir.543

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin belirlenmesi ile, vasiyetname hükümlerine aykırı hareket edilmesinin önüne geçilebileceği için bu tasarruf, vasiyetçi açısından bir emniyet tedbiri olarak değerlendirilebilir.

542 İlgili hükmün gerekçesinde, ölüme bağlı tasarruf yoluyla kurulan vakfın, mirasçı olarak atanması ihtimali bakımından, mirasbırakanın borçlarından sorumluluğunun, özgülenen mal ve haklarla sınırlandırılması, vakfın kurulmasından sonra bazı mal ve haklar elde etmesi ihtimali bakımından, mirasbırakanın alacaklılarının vakfa mirasbırakandan geçen mal ve haklar dışında vakfı sorumlu tutulmasının önlenmesinin istendiği ifade edilmektedir. İnan/Ertaş/Albaş, s.243.

543 İnan/Ertaş/Albaş, s.244.

146

Vasiyet yerine getirme görevlisinin hukuki niteliği konusunda ise TMK’da açık bir hüküm bulunmamakla birlikte doktrinde de bu konu tartışmalıdır.544 TMK m.552 hükmü- ‘vasiyeti yerine getirme görevlisi, mirasbırakanın son arzularının yerine getirilmesi için gerekli bütün işlemleri yapmakla görevli ve yetkilidir.’- esas alındığında ise vasiyeti yerine getirme görevlisinin tereke malları üzerinde sadece ayni bir tasarruf yetkisi olduğu sonucuna varılabilmektedir.

2. Atanması

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmasındaki temel nokta, atanacak kişiye karşı duyulan güven ve kişiye bağlılık unsuru545 olduğu için, bu tasarruf miras sözleşmesi içerisinde yer alsa dahi bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu durumda, yapılan tasarruf tek taraflı bir işlem olarak kabul edilerek bu tasarruftan daima tek taraflı olarak serbestçe dönülebilir.546

Güven ve kişiye bağlılık unsurunun bir diğer sonucu ise, atanacak görevlinin bizzat mirasbırakan tarafından belirlenmesinin hukuken zorunlu olmasıdır.

Vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak tek bir kişi atanabileceği gibi aynı anda görev yapmak üzere birden çok kişi de görevli olarak atanabilir.547

544 Tartışmalar için bkz. İnan/Ertaş/Albaş, s.245.

545 Akbıyık, Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi, İstanbul 2012, s.41.

546 İmre/Erman, s.170; Dural/Öz, s.18; Kocayusufpaşaoğlu, s.295; Oğuzman, s.160; İnan/Ertaş, Miras Hukuku, s.203, dn.283; Yarg. İBK, T.07.12.1955, 16/25.

547 TMK m.551: “Birden çok vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmış olması hâlinde, tasarruftan veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça bunlar görevi birlikte yürütürler. Bunlardan biri görevi kabul etmez veya edemez ya da herhangi bir sebeple görevi sona ererse, mirasbırakanın tasarrufundan aksi anlaşılmadıkça diğerleri göreve devam eder. Birden çok vasiyeti yerine getirme görevlisi birlikte hareket etmek üzere atanmış olsa bile acele hâllerde her biri gerekli işlemleri yapabilir.”

147

Atanmış vasiyeti yerine getirme görevlisinin, bu sıfatı kazanamaması, kaybetmesi veya görevi kabul etmemesi ihtimallerine karşı, yedek bir vasiyeti yerine getirme görevlisi de atanabilir.548 Böyle bir durumda diğerleri göreve devam ederler.

Son olarak TMK m.550/3 hükmü uyarınca, vasiyeti açan sulh mahkemesi, vasiyeti yerine getirme görevlisine bu görevi bildirilir. Bu işlemin yapılmasından itibaren on beş gün içerisinde görevin kabul edilip edilmediğinin mahkemeye bildirilmesi gerekir. Bu süre içerisinde herhangi bir bildirim yapmayan vasiyeti yerine getirme görevlisi, görevi kabul etmiş sayılır.

3. Görev ve Yetkileri

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin görev ve yetkileri, TMK m.552 hükmü ile düzenlenmiştir. Madde uyarınca tasarrufta aksi belirtilmedikçe, mirasbırakanın son arzularının yerine getirilmesi için gerekli bütün işlemlerin yapılması vasiyeti yerine yetirme görevlisinin görev ve yetkilerinin sınırlarını çizmektedir.

Buna karşılık vasiyeti yerine getirme görevlisi, son arzuların yerine getirilmesi için gerekli tüm işlemlerin yapılması yerine, sınırlı olarak da görevlendirilebilir.549

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin kanunda ve doktrinde belirtilen diğer görev ve yetkileri ise göreve başladıktan sonra gecikmeksizin terekedeki malların, hakların ve borçların listesini düzenlemek, terekeyi yönetmek ve yönetimin gerektirdiği ölçüde tereke mallarının zilyetliğinin kendisine devrini istemek, tereke alacaklarını tahsil etmek ve borçlarını ödemek, vasiyetleri yerine getirmek, terekenin paylaşılması için plân

548 Kocayusufpaşaoğlu, s.296; Dural/Öz, s.186; Antalya, Miras, s.172; İnan/Ertaş/Albaş, s.202;

Oğuzman, s.163; Uygulamada ağırlıklı olarak gerçek kişilerin bu göreve atanması görülmekle birlikte, kanunda açık bir yasaklama olmadığı için, tüzüklerinde bir engel olmadıkça tüzel kişiler ve hatta tüzel kişiliği bulunmayan bir makam da vasiyeti yerine getirme görevlisi olarak atanabilir. Kocaağa, Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisinin Hukuki Niteliği, GÜHFD, C.6, S.1- 2, Ankara 2002, s.61.

549 Gençcan, s.388.

148

hazırlamak, tereke ile ilgili dava ve takiplerde miras ortaklığını temsil etmek, açtığı veya aleyhine açılan davalar ile yapılan takipleri mirasçılara bildirmek550olarak özetlenebilir.

TMK m.550/4 hükmü uyarınca, hizmet karşılığında uygun bir ücret istenebilir.551 Ücret isteme hakkı, kanuni bir hak olarak kabul edildiği için, ölüme bağlı tasarruf ile ortadan kaldırılamaz; sadece vasiyeti yerine getirme görevlisi, bu hakkından feragat edebilir. Ücretin ölüme bağlı tasarrufta kararlaştırılmaması veya kararlaştırılmış olan ücret konusunda uyuşmazlık çıkması durumlarda, ücreti mahkeme belirler.552

4. Sorumluluğu

TMK m.556 hükmü uyarınca, ‘vasiyeti yerine getirme görevlisi, görevini yerine getirirken özen göstermekle yükümlüdür; ilgililere karşı bir vekil gibi sorumludur.’

Kanunda sorumluluk konusunda özen yükümünden bahsedilmekle birlikte bu konuda bir açıklık bulunmamaktadır.553 Ayrıca, vasiyeti yerine getirme görevlisinin ilgililere karşı vekil gibi sorumlu olacağı; sorumluluğa ilişkin vekalete ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmişse de bu durum, vasiyeti yerine getirme görevlisinin vekil olduğu anlamına gelmemektedir.

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin doktrinde belirtilen diğer yükümlülükleri ise vasiyeti teslim yükümlülüğü, bilgi verme yükümlülüğü, sır saklama yükümlülüğü, görevi bizzat yerine getirme yükümlülüğü, ilgililere hesap verme yükümlülüğüdür.554

Maddede geçen ilgililer kavramı ile kimlerin kastedildiği ayrıca belirtilmemiştir.

Buna karşılık vasiyeti yerine getirme görevlisinin sorumluluğunun başta yasal ve atanmış mirasçılar olmak üzere, tereke ile ilgisi bulunan herkese karşı olduğu kabul edilmektedir.

550 İşgüzar, s.66.

551 Vasiyeti yerine getirme görevlisine ödenecek ücret, tereke borcu niteliğinde olup, vasiyet alacaklılarının haklarından önce gelir. Aynı şekilde, saklı payların belirlenmesinden önce, net terekenin tespiti için, terekeden çıkartılması gerekir. Kocaağa, s.63.

552 Dural/Öz, s.182; İmre/Erman, s.172; Kocaağa, s.62.

553 Özen ödevi, somut olayın özelliklerine göre dürüstlük kuralı çerçevesinde belirlenmelidir. Bu konuda vekilin özen ödevine ilişkin hükümlerden yararlanmak mümkündür. İnan/Ertaş/Albaş, s.254.

554 Akbıyık, s.164 vd.

149 5. Denetimi

TMK m.555/1 ile vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevini yerine getirmesi konusunda sulh hakiminin denetimine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Denetim yetkisi ise ilgililerin şikâyeti üzerine veya resen kullanabilir. Denetim sonucunda vasiyeti yerine getirme görevlisinin yetersiz olduğu, görevini kötüye kullandığı veya ağır ihmali tespit edilirse, sulh hâkimi tarafından görevine son verilir.555

6. Görevinin Sona Ermesi

Vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevinin sona ermesi konusunda, TMK m.554’te iki ayrı düzenleme bulunmaktadır. İlk olarak, vasiyeti yerine getirme görevlisinin ölmesi veya atanmasını geçersiz hale getiren bir sebebin varlığı halinde görevi kendiliğinden sona ermektedir.556

İkinci olarak vasiyeti yerine getirme görevlisi, sulh hakimine yapacağı bir beyan ile görevinden istediği zaman istifa edebilir. Ancak istifanın, mirasçıların zarar vermeyecek bir zamanda olması gerekmektedir.

Son olarak vasiyeti yerine getirme görevlisinin görevi, görevini yerine getirme konusunda yetersiz olması, görevini kötüye kullanması veya ağır ihmali bulunması durumunda sulh hakiminin vereceği karar ile sona erdirilebilir. Bu durumda karara karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde asliye hukuk mahkemesine itiraz hakkı bulunmaktadır.

555 Birden fazla vasiyeti yerine getirme görevlisi atandığı durumlarda, içlerinden sadece birinin görevine son verilmesi halinde, TMK m.551/2 hükmü çerçevesinde, tasarruftan aksi anlaşılmadıkça, diğer vasiyeti yerine getirme görevlileri görevlerine devam eder. İnan/Ertaş/Albaş, s.252.

556 Vasiyeti yerine getirme görevlisinin atanmasını geçersiz hale getiren bir sebebin varlığı durumundan ister şekli anlamda ister maddi anlamda olsun ölüme bağlı tasarrufun herhangi bir sebepten ötürü iptal edilmesi anlaşılmalıdır. İnan/Ertaş/Albaş, s.253.

150

BEŞİNCİ BÖLÜM

ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARDA HÜKÜMSÜZLÜK VE İPTAL

A. GENEL OLARAK

Ölüme bağlı tasarrufların iptali için, TMK m.557’de sınırlı olarak belirtilen şekil eksikliği, ehliyetsizlik, irade sakatlıkları, kanuna, ahlak ve adaba aykırılık sebeplerinden biri ile hukuki bir eksiklik söz konusu olmalıdır. İptal sebepleri dışında kalan bazı özel durumlarda ise kendiliğinden hükümsüzlük söz konusu olabilmektedir.

Ölüme bağlı tasarruflarda, iptal ile kendiliğinden hükümsüzlük arasında ayırt edici bir fark bulunmaktadır. Ölüme bağlı tasarrufun iptali için mutlaka ilgilinin bu konuda bir talebi ve mahkeme kararı bulunmalıdır; kendiliğinden hükümsüzlükte ise tasarruf baştan itibaren ve kendiliğinden hükümsüz olduğu için bir talebe ve mahkeme kararına gerek yoktur. Ayrıca ölüme bağlı tasarrufun iptal talebi belli süreye bağlıyken; kendiliğinden hükümsüzlüğün tespiti herhangi bir süreye tabi olmadığı gibi hâkim veya resmi bir makam bu durumu kendiliğinden dikkate alabilir.