• Sonuç bulunamadı

Vakıa Suresi 56/20 ve 21 Ayetlerin Tefsiri 39 

4. Cennetteki Köşkler ve Tahtlar 27 

5.2. Vakıa Suresi 56/20 ve 21 Ayetlerin Tefsiri 39 

5.2.1. Taberî202

“Beğendikleri meyveler ve arzuladıkları kuş etleri.”203

Allah Teâlâ bu ayetlerde hayra koşan insanlara cennette nasıl ikramlarda bulunaca- ğını, onların sevdikleri meyveleri ve arzuladıkları kuş etlerini yiyeceklerini beyan ediyor.

Taberî bu ayetin meâlini vermiş, sonra genel bir açıklama yapmıştır.

5.2.2. Râzî204

“Beğenecekleri (türlü) meyve(ler), iştahlanacaklarından kuş etleri.”205

Râzî bu ayet hakkındaki görüşlerini meseleler halinde açıklamıştır. Şimdi bu mese- leleri biraz ele alalım.

Birinci meselede; “fakihe” ve “et” kelimelerini irab yönünden incelemiştir.

İkinci meselede; Râzî ayette geçen et ve meyve arasındaki fark üzerinde durmuştur. “Et” ve “fâkihe” aç olan bir kimsenin yanına konulduğunda, onun canı ete, tok olan bir kimsenin yanına konulduğunda ise, tok olanın canı da “fâkihe, meyve”ye meyleder. O hal- de bu demektir ki, aç olanın iştahası vardı; tok olanın ise iştahası olmayıp, bu tok olan kim-

200 Yazır, a.g.e, s.neşr, c. 8, s. 137. 201 Vakıa, 56/20, 21, 28, 29, 32, 33. 202 Taberî, a.g.e, c. 8, s. 134. 203 Vakıa, 56/20, 21.

204 Râzî, a.g.e, Trc: c. 21, s. 183-185. 205 Vakıa, 56/20, 21.

40

se hür ve muhtardır. İsterse yer, istemezse yemez. Ama aç olan kimse hakkında “İsterse yer” ifadesi kullanılmaz. Dünyada iken “et” iştahı olan (aç olan) nezdinde tercihe şayandır; “meyve” ise, iştahı olmayan (aç olmayan) kimse nezdinde tercihe şayandır. Cennetin anla- tımı, dünyada anlaşılır olan şeylere göre yapılır.

Cennetin meyveleri, cennetliklerin yanında, cennetliklerden o meyvelere bir meyil ve arzu sözkonusu olmaksızın bulunur. Kendi seçeneklerine göre o meyvelenir, onlarla telezzüz eder. Ama “ete” gelince, azıcık da olsa, onların canı et istediğinde, o et onların yanında bulunuverir. Nefsin yenilecek bir şeye meyletmesi ise iştihalanmadır.

Rivayet olduğuna göre, mesela kuş uçuyor, tam o sırada mü’min kimsenin canı, onun etini arzuluyor, dolayısıyla o kuş, onun arzuladığı tarzda kebap edilmiş ve kızartılmış biçimde onun önüne iner. Velhasıl, fâkihe, hep o cennetliklerin yanında mevcuttur. Mü’min, işte buna rağmen, arzularsa bunlardan yer, isterse yemez. “Et”e gelince mü'min onu ister ve canı, en ufak biçimde onu çektiğinde, o hemen mevcut ve hazır olur. Bu böy- ledir, çünkü, “fâkihe”nin hep orada olması ile, cennetliklerin gözleri onun zevkiyle doyar, ama etin bulunmasıyla ise, cennetliklerin gözleri zevklenmez.

Üçüncü meselede ; “fâkihe”nin “et”ten önce zikredilmesinin hikmeti nedir?” soru- suna cevap vermiştir. Bu da üç maddeden ibarettir:

a) Dünyadaki adet, yemekten önce “fâkihe”nin sunulmasıdır. Cennet ise, dünyada bilinip tanınan şeylerle tanımlanmaktadır. Ayetin maksadı adeta, cennetliklerin içme halini beyan edip ortaya koymaktır.

b) Dünyadaki hikmet, “meyve”nin önce yenilmesini gerektirir. Çünkü “meyve” da- ha kıymetli ve daha hoş, daha çabuk bağırsaklara inen ve hazmı için midede daha az müd- det duran bir yiyecektir.

c) Cennetteki durum, dünyada iken tok kimsenin durumuna benzer. Dolayısıyla bu kimsenin “fâkihe”ye olan meyli daha çok olur. İşte bu sebeple Cenab-ı Hakk “fâkihe”yi önceden zikretmiştir. Bu izah daha doğrudur. Çünkü “fâkihe”den, yemekten sonra yenile- bilecek olanlar da vardır.206

Râzî bu ayeti üç mesele halinde incelemiştir: Birinci meselede, ayette geçen “fâkihe” ve “meyve” kelimelerini irab yönünden irdelemiştir. İkinci meselede, “fâkihe” ile

206 Râzî, a.g.e, Trc: c. 21, s. 183-185.

41

“et” arasındaki fark üzerinde durmuştur. Üçüncü meselede ise, “fâkihe”nin “et”ten önce zikredilmesinin hikmetini açıklamıştır.

Râzî’nin bu ayet hakkındaki genel görüşü şöyledir: Cennetin anlatımı, dünyadaki bilinen şeylere göre yapılmıştır. Cennette meyveler, cennet ehlinin yanında, canları iste- meksizin bulunur. Fakat et ise, canları istedikleri zaman yanlarında mevcut olur. Râzî’ye göre, bunun sebebi de, cennetliklerin gözleri meyvenin orada olması ile doyar, ama etin bulunması gözlerini zevklendirmez.

Râzî ayette fakihenin, etten önce zikredilmesi hakkında şu görüşü kabul etmiştir: Cennetteki insanların durumu, dünyadaki tok olan kimsenin durumuna benzer ki, bu insan önce meyveyi yemek ister. Cennet ehli de etten önce meyveyi yemek isteyecektir.

Kısacası cennet, nefsin istediği her şeyin bulunduğu bir mekândır.

5.2.3. Kurtubî207

“Seçip beğeneceklerinden de meyveler. Ve canlarının çekeceklerinden de meyve- ler.”208

Kurtubî’ye göre ayetten anlaşılan, cennet ehli için canlarının istedikleri her şe- yin olmasıdır. Kurtubî bu görüşünü destekleyen iki rivayete yer vermiştir.

Cennetlikler meyvelerin çokluğundan ötürü istediklerini seçerler. Enes b.Malik şöy- le demiştir: “Rasulullah (s.a.v)’a kevser nedir?” diye sorulmuş, o da: “O Yüce Allah’ın bana vermiş olduğu bir ırmaktır. Sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır. Orada boyunları deve boyunları gibi kuşlar vardır.” Hz.Ömer (r.a): “Şüphesiz ki bunlar şişman kuşlardır” deyince Rasulullah (s.a.v): “Onları yemek ondan daha güzeldir.” diye buyurmuştur.209

Ebu Said el-Hudri’den gelen rivayete göre Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz ki, cennette öyle kuşlar vardır ki, bu kuşların birisinde yetmiş bir tür vardır. Bu da cennetekilerden birisinin tabağına düşer, sonra sirkelenir. Herbir türden kardan daha soğuk ve daha beyaz, tereyağından daha yumuşak, baldan daha tatlı bir yemek çeşidi orta- ya çıkar. Bunlar arasında biri diğerini andıran iki yemek olmayacaktır. O da bundan istedi- ğini yiyecek, sonra da o kuş uçup gidecektir.”210

207 Kurtubî, a.g.e, Trc: c. 17, s. 21-22. 208 Vakıa, 56/21, 22.

209 Kurtubî, a.g.e, Trc: c. 17, s. 21. 210 Kurtubî, a.g.e, Trc: c. 17, s. 22.

42

Kurtubî, bu ayetin tefsirini Peygamberimiz (s.a.v)’den hadislerle açıklamaya çalış- mıştır. Kurtubî cennetliklerin yiyecekleri seçip beğenmelerini, cennette meyvelerin çok olmasına bağlamıştır. Cennette her çeşit meyveden çok olunca kişi, hangisini yiyeceğini ancak aralarında bir seçimle yapar. Bu da bize cennetliklerin istedikleri her şeyi seçerek aldıklarını göstermektedir.

5.2.4. İbn Kesîr211

“Beğenecekleri meyveler, kuş eti içlerinin çektiğinden.”212

Cennetliklere istedikleri meyveler getirilir ve önlerinde gezdirilir. Bu ayetler beğe- nilecek türden meyvelerin seçerek yemenin caiz olduğuna delildir.

Abdullah b.Ömer’den, şöyle demiştir: Ben Hz.Peygamber (s.a.v)’in yanında Tûba ağacından söz ettim. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: “Tûba cennette bir ağaç- tır. Uzunluğunu Allah (c.c)'tan başka kimse bilemez. Süvari onun dallarında yetmiş gün yürür. Yaprakları hülledir, onun üzerine deve misali kuşlar konar.” Hz.Ebubekir (r.a) dedi ki: “Ey Allah (c.c)'ın Rasulü (s.a.v), orada çok değerli kuşlar olmalıdır?” Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: “Onu yiyenler ondan daha değerlidirler. İnşaallah sen de onlardan olursun.”

Ahmed b.Hanbel der ki: Bize Seyyar b.Hatim, Enes’ten nakletti ki, Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Cennet kuşları bir tür deve gibidirler, cennetin ağaçlarından yayılırlar.” Hz.Ebubekir (r.a) dedi ki: “Ey Allah’ın Rasulü bu çok kıymetli bir kuş olmalı- dır.” Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: “O’nun yenilişi kendinden de güzeldir. Enes b.Malik nakleder ki: “Rasulullah (s.a.v)’a kevserden sorulduğunda şöyle buyurmuştur: “O bir ne- hirdir. Allah (c.c) cennette onu bana vermiştir. Sütten daha ak, baldan daha tatlıdır. Onda öyle kuşlar vardır ki, boyunları deve boyunları gibidir.”

Yukarıda zikrettiğimiz hadislerde cennette cennetlikler için beğenecekleri, güzel kuş etlerinin bulunacağı bildirilmektedir.

Kâb b.Ahbar ve Abdullah b.Mesud da cennet ehlinin cennette canlarının istediği vakit kuş eti yiyebilecekleri kanaatine sahiptirler.213

İbn Kesîr de Kurtubî’nin yaptığı gibi bu ayeti hadislerle açıklamış. Cennet ehline istedikleri meyveler getirileceği ve onların da dilediklerinden yiyeceklerini kabul eder.

211 İbn Kesîr, a.g.e, Trc: c. 14, s. 7681-7684. 212 Vakıa, 56/21, 22.

43

Ayrıca İbn Kesîr, bu ayetten yemek yeme ile ilgili bir hüküm de çıkartmış bulunmaktadır ki bu da, beğenilecek türden meyvelerin seçilerek yenilebilmesidir. Bu hüküm İbn Kesîr’in ayete bakış açısının diğer müfessirlerden farklı olduğunu göstermektedir.

5.2.5. Yazır214

“Beğendikleri meyvalar, canlarının çektiği kuş etleri.”215 Yazır bu ayette sadece ayetin meâlini vermekle yetinmiştir.

Cennette bulunan yiyecekler ve özelliklerinden biri de şu ayette yer almaktadır: “Dalbastı kirazlar, sıvama muzlar.”216