• Sonuç bulunamadı

Kadı Abdülcebbâr’a Göre Cennet Nimetleri 179 

2. Ehl-i Sünnet Dışındakilere Göre Cennet Nimetleri 170 

2.4. Kadı Abdülcebbâr’a Göre Cennet Nimetleri 179 

Abdülcebbâr b.Ahmed, Mutezîle’nin kendisine “Kadi’l-Kudat” ünvanını verdiği, başlangıçta usulde Eş'ari Mezhebi’nde; furuda ise Şafiî Mezhebi’nde idi. Sonradan Mutezîle’ye intisab etti. İyi bir tahsil görerek devrinin büyük alimleri arasına katıldı. Tevilatı pek bol olan, ansiklopedik bilgiye sahip, eserlerinden bazılarını bize kadar ulaştığı Mutezîli bir alimdir.753

Tefsir, hadis, fıkıh, kelâm ve dinler tarihi konularında çeşitli eserler telif eden Kadı Abdülcebbâr bunların içinde önceliği kelâm ilmine vermiş ve esas olarak bu ilimde tema- yüz etmiştir.

Kadı Abdülcebbâr kendisinden önceki Mutezîli alimlerin görüşlerini derlemiş, bun- ları incelemiş ve içlerinden seçim yaparak mezhebi sistematik hale getirmiştir.754

Kadı Abdülcebbâr fikirlerini daha çok kabir ve azabı hesab, mizan, ahiret halleri konularında yoğunlaştırmıştır.

Şimdi de Kadı Abdülcebbar’ın kabir, ahiret, cennet ve cehennem hakkıdaki görüş- lerine bir göz atalım.

Kadı Abdülcebbâr haberlerde varid olduğu şekilde kabir azabı, Münker ve Nekir, hisab, mizan, sırat ve diğer ahiret hallerini kabul etmiştir. Kadı Abdülcebbâr’a göre; ceza ve mükafat görme yeri ahiret olduğuna göre kabir azabı nereden çıkıyor? denilecek olursa; bunun kulun çekmeyi hak ettiği azaptan küçük bir kısmının kabirde tattırılmasıdır. Kabir azabı ile görevli meleklere de Münker ve Nekir lakapları verilebilir. Cehennemlikler gibi cennetlikler de kalbinde amelleri ile tanınırlar ve buna uygun kolaylıkla karşılaşırlar.

Yine ona göre ahiret hayatı, kıyametin kopmasıyla başlar, arkasından ba’s, bade’l- mevt, hisab, mizan, şefaat, sırat gibi aşamalar gelir ve nihayetinde insan cennet veya ce- henneme giderek orada yaşamaya devam eder.755

Kadı Abdülcebbâr ahirette cennet ve cehennem dışında kalınacak başka bir yer ol- madığını kabul etmiştir. Ayrıca cennete girenin oradan çıkmayacağı, cehenneme girenin de oradan çıkmayacağı görüşleri arasındadır.756

753 Gölcük, Şerafeddin, a.g.e, s. 52.

754 Çelebi, İlyas, “Kadî Abdülcebbâr”, DİA, c. 24, s. 105.

755 Çelebi, İlyas, İslâm İnanç Sisteminde Akılcılık ve Kadî Abdulcebbar, Rağbet Yay, İstanbul, 2002, s. 335-

336.

180

Kadı Abdülcebbâr’a göre insanlar sırattan geçerek cehennemin kapısına uğrayacak- lar ve o, cehennemlikleri içine alacaktır. Cennetlikler ise, oradan kurtulup cennete ulaşa- caklardır.757

Kısacası Kadı Abdülcebbâr görüşlerini daha çok ahiret halleri üzerinde yoğunlaş- tırmıştır. Ayrıca kabir azabı, Münker ve Nekir, hesap, mizan konularını da kabul etmiştir. Kadı Abdülcebbâr ahiret aşamalarından bahsetmiş, son aşamanın da cennet ya da cehen- nem olacağını kabul etmiştir. O’na göre ahirette cennet ve cehennemden başka kalınacak bir yer yoktur. Kadı Abdülcebbâr’a ait cennet ve nimetleri hakkında çok kısıtlı bilgi bu- lunmaktadır.

Çalışmamızın üçüncü bölümünde cennet ve nimetlerini itikadî mezheplere göre de- ğerlendirdik. Ehl-i Sünnete ve Ehl-i Sünnet dışındakilere mensup olan ekollerin cennete ve nimetlerine bakış açılarını sergiledik. Konu hakkında bu ekollerin sundukları deliller çer- çevesinde çalışmamızı zenginleştirdik.

Sonuç olarak Kur’an-ı Kerim’in açık ve net ifadeleri, hadislerin açıklamaları ve İs- lâm alimlerinin bu konudaki icmaları bizleri cennetin, içindeki nimetlerinin ve cennet ehli- nin ebedi olduğu sonucuna ulaştırmaktadır.

757 Çelebi, İlyas, a.g.e, s. 338.

181

SONUÇ

Kıyamet koptuktan sonra salih amel işlemiş olan mü’min kulların gireceği, hiçbir gözün görmediği, hiçbir aklın idrak edemeyeceği bir mekândır “Cennet”.

Cenab-ı Allah’tan, doğruluktan, iyilikten ayrılmayan; kötülükten daima sakınanlar Allah’ın konuklarıdır. Rabb’leri katından cennette istedikleri ne varsa kendilerine verile- cektir.

Saadet yurdu olan cennet; hem muhteva yönünden çok kapsamlı, hem de çeşitli yönlerden inceleme yapılabilecek bir konudur. Cennet; mahiyeti, varlığı, ebediliği, yapısı, isimleri, çeşitleri, dereceleri, yapısal özellikleri ve nimetleri gibi birçok konuyu içine al- maktadır. Bunlardan her biri üzerinde ayrı ayrı çalışma yapılabilir. Biz bu çalışmamızda genel olarak cennet nimetleri konusu üzerinde durduk.

Bu çalışmamızda Kur’an-ı Kerim’de sıkça kullanılan mükafata ermiş kullar olan cennet ehline verilecek cennet nimetlerini ayetler, hadisler ve kelâm ilmi açısından ele al- dık.

Gaybi bir konu olan cennet, metafizik bir alem içine girmektedir. Dolayısıyla cen- net ile ilgili bilgileri Allah’ın kelâmı ve Rasûlü’nün hadislerinden elde etmekteyiz.

Çalışmamızın başlangıcında cennet ve nimetler kelimelerini açıklayıp, Kur’an’da yer alan cennetin eş anlamlarından bahsettik. Cennet’in varlığından bahsederken konuyla ilgili ayetlere yer verdik.

Tezimizin Birinci Bölümü’nü teşkil eden “Kur’an’da Cennet Nimetleri” kısmında Kur’an’daki cennet nimetleriyle ilgili 40 tane ayetin tefsir ve açıklamalarına yer verdik. Seçtiğimiz ayetleri Taberî, Râzî, Kurtubî, İbn Kesîr ve Yazır’a göre öncelikle meallerini verip sonra da tefsir ve açıklamalarını ortaya koyduk.

Cennet nimetleri içerisinde cennetliklerin diledikleri şeylere sahip olması; cennette ebedi kalmak; gümüşten kaplar, takı eşyaları, giysiler; köşkler ve tahtlar; yiyecekler; içe- cekler; huri ve eşler; gılman ve vildanlar; gölgelenmek; cennetliklerin kin, yorgunluk, boş söz ve korkulardan emin olması; Allah’ın rızası ve görülmesi gibi konuları işledik.

Çalışmamızın ikinci bölümünde ise hadiste cennet nimetlerinden bahsettik. Cennet nimetleriyle ilgili hadisleri Buhârî, Müslîm, Tirmîzî, Ebû Davud, İbn Mâce, Ahmed

182

b.Hanbel’in kitaplarından seçtik. Ortaya koyduğumuz bu hadislerde cennet nimetlerinin nelerden oluştuğunu tesbit ettik.

Hadislerde tesbit ettiğimiz cennet nimetleri ise şunlardır:Altından ve gümüşten kap- lar,gölgeler,ölümün olmaması,köşk ve çadırlar,gözün görmediği nimetler,eş ve huri- ler,Allah’ın rızası ve görülmesi.

Konumuzla ilgili olan hadislerin 31’ini Buhârî’den, 29’unu Müslim’den, 28’ini Tirmîzî’den, 5’ini Ebu Davud’dan, 16’sını İbn Mace’den, 19’unu ise Ahmed b.Hanbel’den tesbit ettik.

“Kelâm İlmine Göre Cennet Nimetleri” şeklindeki üçüncü bölümde ise cennet ni- metleri hakkındaki kelâm ekollerinin görüşlerine yer verdik. Ehl-i Sünnette yer alan Selefiyye, Eş’ariyye, Maturidiyye’nin cennet ve nimetleri hakkındaki görüşleriyle çalış- mamızı yorum açısından zenginleştirdik. Kelâm ekolleri içerisinde yer alan Şia, Harici, Mutezile ve Kadı Abdülcebbâr’ın cennet nimetleri hakkında yaptıkları birbirinden farklı yorumlara yer verdik.

Kısacası çalışmamız “Cennet nasıldır?”, “Cennette hangi nimetler bulunmaktadır?”, “Ayetlerde cennet nimetleri nasıl anlatılmıştır?”, “Hadislerde hangi cennet nimetlerinden bahsedilmektedir?”, “Kelâmi ekollerin cennet ve cennet nimetlerine bakış açıları nasıldır?” sorularına cevap vermeyi amaçlamaktadır.

İnsanın mutluluğunu bozan hiçbir şeyin olmadığı, aksine hep mutluluğun, huzurun, güvenin yer aldığı bu selam diyarına ancak orayı gönülden arzulayan ve bu uğurda maddi ve manevi çaba gösteren seçilmiş kullar girecektir.

Öldükten sonra hayatın olduğuna inananların içlerindeki ebedi yaşam arzusu devam etmiş, bu arzu cennete inanmalarıyla sonuç bulmuştur. Bundan dolayı cennet, dünya sıkın- tıları içinde kalmış, hayattan hiç zevk alamayan, umduklarına nail olamayan insanların gönüllerinde yer eden bir özlem diyarı olmuştur.

Allah’a tahkiki bir iman ile inanan, bunu da salih amelleriyle gösteren kullarına Al- lah Teâlâ bizim hayal gücümüzün ötesinde, kendi sonsuz bilgisi ile birçok güzellik ve sürp- riz hazırlamıştır.

Kısacası cennet Allah’ın kulları için hazırladığı bir ikramdır. Bundan dolayı da ora- ya ancak Allah’ın lâyık ve ehil kıldığı müttaki kulları mazhar olabilecektir.

183

BİBLİYOGRAFYA

ABDULLATİF, Muhammed, el-Muhtar min Sıhahı’l-Lugat, Matbaatü’l-İstikamet, Kahire, tsz.

ABDÛLBAKÎ, Muhammed Fuâd, el-Mu’cemu’l-Müfehres Li-Elfâzı’l-Kur’an-ı Kerim, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1990.

ADAM, Hüdaverdi, Bazı Kelâm Problemleri, Değişim Yay., Sakarya, 1988.

BUHARÎ, Ebu Abdillah Muhammed b.İsmail, Sahih-i Buharî, Matbaa-ı Âmire, İstanbul, 1992.

BUHÂRÎ, Ebû Abdillah Muhammed b.İsmail, Sahihu’l-Buhârî, Sahih-i Buhârî Tercemesi, Trc. Mehmet Sofuoğlu, Ötüken Neşriyat, C:(I-XII,) İstanbul, 1988.

CİLACI, Osman, İlahi Dinlerde Cennet, Beyan Yayınları, İstanbul, 1995.

ÇELEBİ, İlyas, İslâm İnanç Sistemi’nde Akılcılık ve Kadı Abdülcebbâr, Rağbet Yay, İs- tanbul, 2002.

ÇELEBİ, İlyas, “Kadı Abdülcebbâr”, DİA, C:24.

DAVUDOĞLU, Ahmed, Kur’an-ı Kerim ve İzahlı Meali, Çelik Yayınevi, İstanbul, Tarih- siz.

DEMİRCAN, Adnan, Haricîlerin Siyasi Faaliyetleri, Beyan Yay, İstanbul, 1996.

DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Doğuş Matbaası, Ankara, 1970.

DOĞAN, D.Mehmet, Büyük Türkçe Sözlük, Birlik Yayınları, Ankara, 1981.

DOĞAN, Lütfi, Ehl-i Sünnet Kelâm’ında Eş'ari Mektebi, Doktora Tezi, Rüzgarlı Matbaa, Ankara, 1961.

EBU DÂVÛD, Süleyman b.Eş’as b.es-Sicistânî, Sünen-i Ebu Dâvûd, Terceme ve Şerhi, Hazırlayanlar: Neceti Yeniel, Hüseyin Kayapınar, C: (I-XVI), Şamil Yayıncılık, İstan- bul, 2000.

EBÛ ZEHRA, Muhammed, Ebû Hanife, Trc: Osman Keskioğlu, Can Kitabevi, Konya, Tarihsiz.

EBÛ ZEHRA, Muhammed, İslâmda Siyasi ve İkikadi Mezhepler Tarihi, Hisar Yay., İstan- bul, 1983.

184

EREN, Sıddık Naci, Ölüm Kıyamet ve Ahiret, Demir Kitabevi, İstanbul, 1995. ERKAN, Arif, Beyan, Arapça Türkçe Büyük Sözlük, Yasin Yay. İstanbul, 2004.

EŞ’ARİ, Ebû’l-Hasen, Mâkâlâtü’l-İslamiyyin, İlk Dönem İslâm Mezhepleri, Çev: Mehmet Dalkılıç, Ömer Aydın, Kabalcı Yay., İstanbul, 2005.

FIĞLALI, Ethem Ruhi, Çağımızda İslâm Mezhepleri, İzmir İlahiyat Vakfı Yay., İzmir, 2004.

FIĞLALI, Ethem Ruhi, İbadiye’nin Doğuşu ve Görüşleri, Ankara Üniv. İlahiyat Fakültesi Yayınları, Ankara, 1983.

GAZZALİ, Ebu Hamid Muhammed b.Muhammed, İhya-i Ulum’id-Din, Trc: Ahmet SERDAROĞLU, Bedir Yayınevi, Ankara, 1992.

GÖLCÜK, Şerafeddin, Kelâm Tarihi, Esra Yay, Konya, 1992.

GÖLCÜK, Şerafeddin, Toprak, Süleyman, Kelâm Tarih Ekoller Problemler, Tekin Kitabevi, Konya, 2001.

GÖLCÜK, Şerafedin, Toprak, Süleyman, Kelâm, Tekin Kitabevi, Konya, 2001.

GÖLPINARLI, Abdülbaki, Tarih Boyunca İslâm Mezhepleri ve Şiilik, Der Yay, İstanbul, 2003.

GÜNAYDIN, Fatma Candan, “Nimet”, DİA, İstanbul, 1993.

İBN HANBEL, Ebu Abdullah Ahmed b.Muhammed eş-Şeybânî, Müsned, Daru’s –Sadr, C: (I-VI), Beyrut, Tarihsiz.

İBN KAYYİM, el-Cevziyye Şemsuddin Ebu Abdillah Muhammed b.Ebubekir, Hâdi’l- Ervah İlâ Bilâd el-Efrah ev Vasfü’l-Cennet: Cennetin Tasviri, Trc: İsmail Hakkı Sezer, Uysal Kitabevi, Konya, 1994.

İBN MÂCE, Ebu Abdillah Muhammed el-Kazvînî, Sünen, Sünen-i İbn-i Mâce Tercemesi ve Şerhi, Terceme ve Şerheden: Haydar Hatipoğlu, Kahraman Yayınları, İstanbul, 1983.

İBN MANZUR, Ebu’l-Fadl Cemâlü’d-Din Muhammed b.Mükerrem, Lisânü’l-Arab, Dâru Sâdır, Beyrut, 1992.

İBN TEYMİYYE, Ehl-i Sünnet İtikadı, İbn Teymiyye Külliyatı, Trc: Muhammed Fatih el- Murabit, Tevhid Yay, İstanbul, 1996.