Cennetteki Diğer Nimetler 138 

Büreyde (r.a)’den rivayet edilmiştir: Adamın biri Rasulullah (s.a.v)’a sual sorarak “Ya Rasulullah (s.a.v)” dedi, “Cennette at var mıdır?” Rasul-i Ekrem (s.a.v) buyurdu ki: “Allah seni cennete koyarsa, orada kırmızı yakuttan bir ata bindirilmeni ve o atın cennette seninle dilediğin yere uçmasını, dilediğin takdirde behemehal yapar (bu arzunu yerine geti- rir)sin.” Bir adam da Rasul-i Ekrem (s.a.v)’e sual sorarak “Ya Rasulullah (s.a.v) cennette deve var mıdır?” dedi. Rasul-i Ekrem, bu adama arkadaşına söylediğini aynen söylemedi ve şöyle buyurdu: “Allah seni cennete girdirirse orada senin, canının çektiği ve gözünün hoşlandığı her şeyin olacaktır.”602

Yukarıda zikredilen hadisin manaca benzerini Abrurrahman bin Sâbit (r.a) rivayet etmiştir.603

Ebû Eyyüp (r.a)’ten rivayet edilmiştir, dedi ki: Rasulullah (s.a.v)’a bir arabî geldi. Ve “Ya Rasulullah (s.a.v)”dedi. “Ben atları severim, cennette at var mıdır?” Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: “Cennete girdirilirsen sana yakuttan iki kanatlı bir at getirilecek, o ata bindirileceksin, sonra seninle dilediğin yere uçacaktır.”604

Ebu Hüreyre (r.a)’den rivayet edilmiştir, dedi ki: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Cennete girecek olan ilk grubun sureti, Ay’ın dolunay gecesindeki sureti üzeredir. Tü- kürmeyecekler, sümkürmeyecekler ve dışarı çıkmayacaklar. Onların cennetteki kapları arasından, tarakları, altın ve gümüşten, buhurdanlıkları öd ağacındandır ve terleri misktir. Aralarında anlaşmazlık yok, birbirine karşı kin besleme de yoktur. Kalpleri bir insanın kal- bi gibidir. Sabah akşam Allah’ı tesbih ederler.”605

Ebû Bekir’in kızı Esma (r.anhuma)’dan rivayet edilmiştir. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “...Sidre-i Müntehâ’da altın pervaneler vardır ve onun meyveleri (hacim itibariy- le) çanak kadardır.”606

601 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 10, Hadis no: 2662, c. 4, s. 315.} 602 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 11, Hadis no: 2666, c. 4, s. 316.} 603 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 11, Hadis no: 2667, c. 4, s. 317.} 604 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 11, Hadis no: 2668, c. 4, s. 317.} 605 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 7, Hadis no: 2660, c. 4, s. 312-313.} 606 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 9, Hadis no: 2664, c. 4, s. 315.}

139

Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edilmiştir: Dedi ki: “Ya Rasulullah (s.a.v)” dedim. “Yaratıklar neden yaratılmıştır?” Rasul-ü Ekrem (s.a.v): “Sudan” buyurdu. “Cennet, bunun yapısı nedir?” diye sordum, buyurdu ki: “Bir kerpiçi gümüşten, bir kerpiçi altından, harcı keskin kokulu misk, çakılları inci ve yakut, toprağı zaferandır. Ona girenler refah bulur, sıkıntı çekmezler. Ebedileşir, ölümsüz olurlar. Giysileri eskimez, gençlikleri bitmez…”607

Sa’d b.Ebi Vakkas (r.a)’tan rivayet edilmiştir: Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki: “Cen- nette olan nimetlerden bir tırnağın taşıyacağı kadar bir şey (dünyadakilere) görünmüş olsa gökler ve yeryüzü çevreleri arasındaki her yer onun yüzünden süs içinde kalırdı ve cennet ehlinden bir kişi (dünyadakilere) baksa da, bilezikleri(nden biri) görünse, güneş yıldızların ışığını sildiği gibi, o da güneşin ışığını silerdi.”608

Hz.Ali (Kerremallahu Vechehu)’den rivayet edilmiştir; dedi ki: Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: “Cennette bir çarşı vardır ki, bu çarşıda satın almak veya satmak diye bir şey yoktur. Yalnız erkek ve kadın şekilleri vardır; insanın canı bir şekil istedi mi ona gire- cektir.”609

Said bin El-Müseyyeb’ten rivayet edilmiştir: Said (r.a), Ebû Hüreyre (r.a) ile karşı- laştı ve Ebû Hüreyre (r.a): “Allah (c.c)'tan, cennet çarşısında bizi bir araya getirmesini dile- rim!” dedi. Bunun üzerine Said, “Cennette çarşı var mıdır?” diye sordu. Ebû Hüreyre (r.a), “Evet” dedi, “Rasulullah (s.a.v) bana bildirdi ki, cennet ehli cennete girdikleri vakit orada amellerinin çokluğu nisbetinde yerleşeceklerdir. Sonra dünya günlerinden cuma günü ka- dar bir müsade verilecek, onlar da Rabb’lerini ziyaret edeceklerdir. Rabb’in arşı onlara görünecek ve Rabb, kendilerine cennet bahçelerinden bir bahçede tecelli edecektir. Onlar için nurdan minberler, inciden minberler, yakuttan minberler, zebercetden minberler, altın- dan minberler ve gümüşten minberler kurulacaktır. Onların ednası (en aşağı mertebede olanları) –ki içlerinde hiçbir aşağılık kişi yoktur- misk ve kâfûr tepesinin üzerinde otura- caklar ve minber sahiplerinin, kendilerinden daha üstün oturma yerlerinde oturduklarını sanmayacaklardır.” Ebû Hüreyre (r.a) dedi ki: “Ya Rasulullah (s.a.v)!”dedim, “Rabb’imizi görecek miyiz?”, Rasul-ü Ekrem (s.a.v) şöyle buyurdu: “Evet! Siz Güneş’in ve dolunay gecesi Ay’ın görünmesinde şüphe eder misiniz?” Biz de “Hayır!” diye cevab verdik. Bu- yurdu ki: “Böylece Rabb’inizin görünmesinde şüphe etmeyeceksiniz. Allah (c.c)'ın o mec- liste kendisiyle karşılıklı konuşmadığı hiçbir kişi kalmayacaktır. Hatta onlardan birini “Ey

607 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 2, Hadis no: 2646, c. 4, s. 304.} 608 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 7, Hadis no: 2661, c. 4, s. 313.} 609 _{Tirmizî, a.g.e, Trc: Cennetin Sıfatı Kitabı, Bab: 15, Hadis no: 2674, c. 4, s. 323.}

140

falan oğlu falan!” buyuracak, “Şöyle ve şöyle dediğin günü hatırlıyor musun?” Ve ona dünyadaki vefasızlıklarından bir kısmını hatırlatacaktır. O da “Ey Rabbim!” diyecek, “Beni bağışlamdın mı?” Allah (c.c), “Evet!” buyuracak. “İşte sen, benim bağışlamamın genişliği sayesinde şu makamına ermiş bulunuyorsun.” Onlar bu durum üzere iken üstlerinden bir bulut kendilerini kaplayacak ve üzerlerine bir güzel koku yağdıracaktır ki, o zamana kadar onun kokusuna benzer hiçbir şey (koku) almamışlardır. Sonra Rabb’imiz: “Sizin için hazır- ladığım büyük bağışa kalkın ve canınızın çektiğini alın!” buyuracak. Bunun üzerine melek- lerle çevrili ve içinde gözlerin, bir benzerini görmediği, kulakların işitmediği ve gönüller- den geçmeyen şeyler bulunan bir çarşıya geleceğiz. Canımızın istediği şey, bize taşınacak- tır. Orada satmak ve satın almak yoktur. İşte o çarşıda cennet ehli birbirleriyle karşılaşa- caklardır.” Rasul-i Ekrem (s.a.v) şöyle devam etti: “Yüksek mevki sahibi olan kişi gelip kendisinden aşağı olan kişiyle buluşacak –esasen içlerinde aşağılık kişi yoktur- ve onun üzerinde gördüğü elbise, bunun (aşağı derecedekinin) gözünü kamaştıracaktır. Ancak son cümlesi bitmeden, kendi üzerindeki elbisenin onun sırtında bulunandan daha iyi olduğunu hayal edecektir. Çünkü cennette hiç kimsenin üzülmesine mahal yoktur. Sonra konutları- mıza dağılacağız. Karılarımız bizleri “Merhaba, hoş geldin! Bizden ayrıldığın zamanki güzelliğinden daha üstün bir güzelliğe sahib olarak geldin!” diyerek karşılayacaklar. O da şöyle mukabelede bulunacak: “Biz bugün Cebbâr (nihayetsiz kudret sahibi ve azamet sahi- bi) Rabb’imizin meclisinde bulunduk, elbette bu döndüğümüz şekilde dönecektik.”

Şu ana kadar Tirmîzi’nin Süneni’nde yer alan cennet nimetleri ile ilgili hadisleri sı- raladık.

Değerlendirme

Tirmîzî’nin “Sünen”inde cennet nimetleriyle ilgili tespit ettiğimiz hadis sayısı 28’dir. Cennet nimetleriyle ilgili incelediğimiz hadislerde, Allah (c.c)'ın bahtiyar kullarına vereceği büyük nimetlerin neler olduğunu gördük.

Tirmîzî’deki hadislerin konuları genellikle Buharî ve Müslim’deki hadislerle aynı- dır. Tirmîzî’den seçtiğimiz hadisleri Cennetin Sıfatı Kitabından tesbit ettik.

Tirmîzî’den seçtiğimiz hadisleri şu başlıklar altında topladık: Cennetteki Gölgeler, Cennette Ölümün Olmaması, Cennetteki Köşk ve Çadırlar, Cennette Allah’ın Rızası ve Görülmesi, Cennetteki Eş ve Huriler, Cennetteki Altın ve Gümüş Kaplar, Cennetteki Hava ve İçecekler ve Cennetteki Diğer Nimetler.

141

Cennette insanlara “zıll-i memdûd” denilen uzun gölgeler verilecektir. Ölüm olma- yacak, hatta insanların gözü önünde ölüm koç gibi kesilecek. İçleri dışlarından görülen köşkler verilecek. Nimetlerin en değerlisi olan Allah (c.c)'ın rızası ve görülmesi de nimet- ler içindeki yerini alacaktır. Orada cennet ehli için huri ve kadınlar; su, bal, süt ve şaraptan nehir ve denizler vardır. İnsanlara gönüllerinden geçen surette kırmızı yakuttan atlar hediye olunacaktır.

Bu atlar sahibi dilediği yere kadar uçuracaktır. Dünya hayatında insanların aralarını bozan kin, nefret bulunmayacaktır. Cennet diyarının çarşıları dünya çarşılarındaki satın almak ve satmak gibi özellikleri olmayan, gönülden geçen her şeyin bulunduğu yapıda yaratılmış bir yerdir.

Cennetteki nimetler kişilerin durumlarına göre ayarlanmış çeşitli derece ve merte- belerden meydana gelen bir merdivendir.

Şimdi de konumuzla ilgili olarak Ebu Davud’da geçen hadislere yer vereceğiz.