• Sonuç bulunamadı

2.4. Hollanda

2.4.1. Hollanda’da Kendi Hesabına Çalışanlara Yönelik Sosyal Güvenlik

2.4.1.1. Kısa Vadeli Sigorta Kolları Bakımından

Hollanda Medeni Kanununun 7. maddesi, hastalığa bağlı işgöremezlik dönemlerinde işçilerin iki yıllık dönem için ücretlerinin ödenmesine devam haklarının olduğunu hükmetmektedir. Ancak hastalık süresince ücret almanın devam etmesi hakkı için en önemli koşul, bir iş sözleşmesinin mevcut bulunmasıdır (Vonk ve Jansen, 2017: 6). Bu maddeye göre, işverenin hastalığın her bir günü için ödemesi gereken ücret, azami olarak günlük ücretin %70’i şeklinde sınırlandırılmıştır. Bu ücret, ulusal sigorta için azami ücret eşiği (azami işçi sigorta katkısı düşüldükten sonra brüt ücret) temel alınarak belirlenmektedir. 1 Haziran 2017’de bu tutar günlük 203,85 € idi (Vonk ve Jansen, 2017: 6). Fakat uygulamada, işveren sıklıkla tam ücretin %90’ını veya %100’ünü ödemeye devam etmektedir. Bu daha cömert tutumun sebebi, imzalanan toplu veya bireysel iş sözleşmesi kaynaklıdır. Ancak ilave yükümlülükler ilk iki yıl için %170’ten fazla belirlenemediğinden, genellikle bu durum, hastalığın ikinci yılında işçinin aldığı ücretin %90- %100’den %70 oranına düşmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu azaltmanın arkasındaki fikir, işçinin bir an evvel çalışmaya dönmesini motive etmektir (Vonk ve Jansen, 2017: 6). İşverenler 104 haftaya kadar ücretleri ödemekle yükümlüdür; ev hizmetlerinde çalışanlar için bu süre 6 hafta olarak belirlenmiştir. İşçinin hastalık dolayısıyla çalışmayı bıraktığı ilk gün, hesaplamaya konu olmanın da ilk günüdür.

İşçi istihdam etmeksizin kendi hesabına çalışanlar ise hastalık süresi içerisinde ödenek alma hakkına sahip değillerdir; hastalık faydalarına başvuramazlar. Hastalık durumunda iş sigortası (AOV) kapsamında isteğe bağlı işgöremezlik ödemelerine dâhil olmaktadırlar veya bir Ekmek Fonu’na katılmaktadırlar. Her beş kendi hesabına çalışandan dördü AOV’ye dâhil değildir zira genellikle bunu çok pahalı bulmaktadırlar. AOV üzerinden sigortalı olan kendi hesabına çalışanlar yıllık gelirlerinin yaklaşık %8’i tutarında bir karşılık ödemek zorundadırlar (Vonk ve Jansen, 2017: 16). İşgöremezlik sigortasının yüksek maliyeti dolayısıyla kurulmuş olan Ekmek Fonları sisteminde, bir grup kendi hesabına çalışan banka hesaplarına her ay belirli bir tutar yatırmaktadır. Bunun ne kadar olacağı hastalık söz konusu olduğunda ihtiyaçları olacak faydaya bağlı olarak belirlenmektedir. Bir üye fondan ayrılırsa, biriktirdiği parayı alabilmektedir (Vonk ve Jansen, 2017: 16).

Diğer tüm Hollanda vatandaşları gibi, tek başına ve kendi hesabına çalışanlar da gereklilikleri sağladıkları takdirde çocuk sahibi olmaya ilişkin yardımlar ve çocuk bakımı yardımı alabilmektedirler. Çocuklara ilişkin faydalar ikamet temellidir ve genel vergilerden karşılanmaktadır (Vonk ve Jansen, 2017: 17). Kendi hesabına çalışan kadınlar en az on altı haftalığına en az asgari ücret düzeyinde doğum ödeneğine hak kazanabilmektedirler (Vonk ve Jansen, 2017: 17).

Doğum öncesi ve doğuma ilişkin haklar Hollanda İş ve Bakım Kanunu (WAZO)’da düzenlenmiştir. Bu fayda, doğum öncesi altı haftalık ve doğum sonrası on haftalık dönemler için ödenmektedir. Türkiye’deki uygulamaya benzer bir biçimde, doğum öncesindeki altı haftalık süresi tam kullanılmamışsa, kullanılmayan süre doğum sonrası sürelere dâhil edilmektedir. Doğum öncesi ve sonrası ödeneklerinin tutarı günlük ücretin %100’ü olarak belirlenmiştir (Vonk ve Jansen, 2017: 8). Kendi hesabına çalışan kadınlar, doğuma ilişkin ödeneklere, en az on altı hafta ve en az asgari ücret düzeyinde hak kazanmaktadır. Ödeneğe alternatif olarak, kadınlar doğum öncesi ve doğum izni sırasında yerini bir başka kişinin doldurması yolunu seçebilmektedir. Bu yeni birini geçici çalıştırma, profesyonel bir kuruluş tarafından gerçekleştirilebilmektedir. Hak kazanılan analık ödeneği bu kuruluşa ödenmektedir (Vonk ve Jansen, 2017: 8).

Tıbbi ve uzun dönemli bakım açısından ayni faydalara sahip olmak için Hollanda’da ikamet etmek veya Hollanda’da ikamet etmemekle birlikte profesyonel

faaliyeti Hollanda’da sürdürmek yeterlidir (ISSA, 2018: 264). Tıbbi bakım faydaları kapsamında olmak için kendi hesabına çalışanların ödemesi gereken prim tutarı beyan edilen yıllık kazancın %5,65’idir. Uzun dönemli bakım faydaları ise ilaveten beyan edilen yıllık kazancın üzerinden %9,65’lik bir prim kesintisi gerektirmektedir.

Hollanda’da iş kazalarına ilişkin olarak özel düzenlenmiş bir sigorta programı mevcut bulunmamaktadır. Faaliyete ve işyerinde gerçekleşip gerçekleşmemesine bakılmaksızın iş kazaları söz konusu olduğunda, işgöremezlik açısından hastalık faydaları ile malullük aylıkları temel alınmaktadır (MISSOC, 2020b: 13).

2.4.1.2. Uzun Vadeli Sigorta Kolları Bakımından

Hollanda’da ikamet eden her birey, milliyeti fark etmeksizin 65 yaşına geldiğinde temel emekliliğe hak kazanmaktadır. Eğer birey 15 yaşından 65 yaşına kadar Hollanda’da sürekli yaşamışsa, 50 yıllık süre içerisinde her bir yıl için %2 olmak üzere, tam temel aylığa (%100) hak kazanmaktadır. Tam aylık sigortalı olunmayan her yıl için iki puan düşürülmektedir. Kendi hesabına çalışanlar beyan ettikleri kazancın %17,9’unu yaşlılık ve %0,1’ini ölüm sigortaları primleri olarak ödemektedirler. Bireyin sigortalı olamamasının tek yolu artık Hollanda’da yaşamaması, Hollanda’da çalışmaması ve vergi ödememesidir (Arts, 2005: 19).

Hollanda emeklilik sistemi üç basamaklıdır. Birinci basamak ifade edildiği üzere kamusal, Pay- As-You- Go (PAYG- yılı yılına) sisteminde düzenlenmiş, yaş ve ikamet gerekliliklerine sahip bütün nüfus için sabit asgari aylığı içermektedir. Geçimlik düzeydeki (800 Euro çiftler için, 1.160 Euro yalnız yaşayan bireyler için) Devlet Emeklilik Geliri (AOW kapsamında), Hollanda’da daimi ikamet eden ve zorunlu emeklilik yaşına ulaşmış bireylere istihdam statüsüne, işgücü piyasasındaki geçmişine veya diğer gelirlerine bakılmaksızın bağlanmaktadır. Bağlanacak tutar yalnızca medeni duruma (bekâr ve yalnız yaşayan, evli veya birlikte yaşayan) göre değişebilmektedir. Ayrıca Hollanda’da geçirilmemiş her bir yıl için 2 puan düşürülmektedir (Garcia vd., 2018: 2).

İkinci basamak bağımlı çalışanların %90’ını kapsayan mesleki programlar üzerinden yaşam boyu kazanılmış ücretlere dayalı olarak destekleyici bir aylık sağlamaktadır. Üçüncü basamak, isteğe bağlı ve vergiden muaf tutulan sözleşmelerle düzenlenen emeklilik programlarını içermektedir. Üçüncü basamağa katılım artmaya

devam etmesine rağmen hala sınırlıdır, emekli aylığı alanların yaklaşık %10’ una katkı sağlamaktadır (Karpowicz, 2019: 5). Tamamlayıcı aylıklara hak kazanabilmek için bireyler ikinci ve üçüncü basamağa dayanmak durumundadır (Vonk ve Jansen, 2017: 19). Bu yüzden işçi çalıştırmaksızın kendi hesabına çalışanlar genellikle ikinci basamaktaki aylık sistemlerinin dışında kalmaktadırlar (MISSOC, 2020b: 10). Bağımsız çalışanlar için zorunlu mesleki emeklilik programları yalnızca tıbbi meslek sahipleri ve noterler için mevcuttur. Bu mesleki emeklilik fonlarına hem işçiler hem de kendi hesabına çalışanlar katılabilmektedir ve toplamda 50 bin katılımcı bu fonlarda yer almaktadır. Ayrıca, sıvacı ve ressam kendi hesabına çalışanlar için faaliyet koluna dayalı emekli aylığı fonları da mevcuttur (Vonk ve Jansen, 2017: 19). Bütün kendi hesabına çalışanların dörtte biri, üçüncü basamak kapsamında herhangi bir programa tabi değildir (Vonk ve Jansen, 2017: 20).

Genel Yaşlılık Aylığı Kanunu (AOW), Hollanda’da ikamet eden bütün bireylere temel bir emekli aylığı sağlamaktadır. Emeklilik yaşı tedrici bir biçimde 67’ye yükseltilmiştir. Bununla beraber, faaliyete son vermek ya da işi bırakmak AOW alma koşulu değildir. AOW sisteminde her yerli (veya Hollanda’da çalışan ama yerli olmayan) birey, otomatik olarak sigortalı kabul edilmektedir ve standart emekli olma yaşı öncesi 50 yılın her bir yılı için %2’lik aylık bağlama oranı, AOW aylığının tamamını oluşturmaktadır. AOW aylığının tutarı, asgari ücret üzerinden belirlenmektedir: Evli bireyler için net asgari ücretin %50’si ve bekâr bireyler için net asgari ücretin %70’idir (Vonk ve Jansen, 2017: 12).

AOW sistemi emekli aylığı ve tamamlama olarak iki farklı tutarı kapsamaktadır. Partneri emeklilik yaşından daha genç olan evli bir birey için, %50 olan AOW aylığına net asgari ücretin %50’si tamamlayıcı olarak eklenmektedir. 2015’ten sonra partner desteğine hak kazanma sözkonusu olamamaktadır (Vonk ve Jansen, 2017: 12). AOW sadece emeklilerin çok az bir bölümünün tek gelir kaynağıdır. AOW faydalanıcılarının %90’ından fazlası bir şirket emeklilik fonu veya mesleki emeklilik temelli tamamlayıcı aylıklar elde etmektedir. Bu tarz bir tamamlayıcı aylığa katılım bazen zorunlu olabilmektedir (Vonk ve Jansen, 2017: 13). AOW ve toplu sözleşmelerle düzenlenen tamamlayıcı emeklilik programlarının yanında, özel emeklilik düzenlemeleri de sigorta şirketleri üzerinden gelir sözleşmesi şeklinde yürütülebilmektedir (Vonk ve Jansen, 2017: 13).

Hollanda emeklilik sistemi genel itibarıyla yüksek katılım oranlarına sahip olmayı başarmış; yeterli bir emeklilik geliri sağlayabilen; belirlenmiş fayda (DB) ve belirlenmiş katkı (DC) yöntemlerinin güçlü yönlerinin avantajını ustaca kullanabilen bir sistem olarak değerlendirilmektedir. Bununla beraber, nüfusun yaşlanması, uzun dönemli faiz oranlarının düşüklüğü ve işgücü piyasası yapısındaki değişimler yeniden dağıtımı sınırlamakta ve kuşaklar arası gerilimleri ortaya çıkarmaktadır (Karpowicz, 2019: 4).

Spesifik emeklilik sistemi karakteristiğine verilen destek, kendi hesabına çalışma statüsü ile önemli ölçüde ilişkilendirilmektedir. Karpowicz (2019: 4) çalışmasında, demografik özellikler ve bireysel psikolojik tutumları da dikkate alarak, emeklilik planları için hem daha fazla seçme özgürlüğüne hem de yatırım riskine sahip tercih sahibi bireylerin mevcut emeklilik sistemi kapsamında düzenli istihdamda yer almaktan ziyade kendi hesabına çalışmaya eğilimli olduğunu bulgulamıştır. Yazar bağımlı çalışanlara yönelik olarak daha fazla seçme özgürlüğü getirmesi düşünülen emekli aylığı reformunun, kendi hesabına çalışmaya ilişkin teşviki azaltabileceğini ve aylık kapsamından tatmin olmamış bireyleri, bireysel tasarruf programlarına geçirebileceğini öne sürmektedir (Karpowicz, 2019: 4).

Genel olarak Hollanda’da kendi hesabına çalışanların sosyal güvenliği değerlendirildiğinde, bilhassa işçi istihdam etmeksizin kendi hesabına çalışanların, işsizlik riski karşısında koruma kapsamında olmadıkları; ikinci basamaktan herhangi bir emeklilik programına dâhil olamadıkları ve hastalık/ işgöremezlik durumlarına karşı otomatik olarak sigorta kapsamında yer almadıkları görülmektedir. Bununla beraber konu üzerine çalışan birçok yazarın ortak görüşü, bu şekilde gerçekleşen sosyal koruma eksikliğine dair bütünleşik bir çözümün yakın vadede beklenmiyor olmasıdır (Vonk ve Jansen, 2017: 16).