• Sonuç bulunamadı

Okullarımızda son yıllarda karşılaşılan en büyük sorunlardan biri de uyuşturucu madde kullanımıdır. Okullarda, okul önlerinde veya ulaşabilecekleri noktalarda uyuşturucu temin eden gençler henüz küçük yaşlarda iken uyuşturucu ile tanışmakta, zaman içinde bağımlı hale gelmektedirler. Gençlerin uyuşturucu ile ilk temasları genellikle arkadaşları aracılığıyla olmaktadır. Başlama evresinde satıcılardan ucuz hatta bedava uyuşturucu temin eden genç, daha sonraları uyuşturucu temin etmek için ya başkalarının da bağımlı hale gelmesine neden olmakta ya da bizzat kendisi satıcı, dağıtıcı olmaktadır. Böylece uyuşturucu madde kullanımı dalgalar halinde tüm toplumu tehdit eder hale gelmektedir.

Sözcük anlamıyla uyuşturucu; uyuşturma özelliği olan, uyuşturan ve duymazlaştıran maddelere verilen addır. Uyuşturucu maddeler kullanıcının sinir sistemi üzerinde etkili olup, kullanım miktarına göre bireyin akli, fiziki ve psikolojik dengesini bozmaktadır. Bu durumda birey zamanla ruhsal çöküntü içine girmekte ve maddeye olan bağımlılığı artmaktadır. Bireyin madde olmaksızın kendini yoksun hissetmesi, özgürce düşünememesi ve karar verememesi gibi belirtilerle ortaya çıkan bağımlılık başlangıçta çok masum sayılabilecek adımların sonucunda gelişmektedir. Uyuşturucu maddeler ve bu maddelerin kullanımı bazen ülkeden ülkeye, kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Bazı ülkelerde belli miktarda uyuşturucunun devlet gözetiminde bağımlılara verildiği bilinmektedir. Başlangıçta genellikle tıbbi laboratuvarlarda üretilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin içine neler katıldığını, kullananların net olarak bilmesinin imkânı yoktur (Ercan, 2010, 118) Bu bilinmezlik madde kullanımının her zaman tehlikeli bir davranış olarak kalmasına yol açar.

Uyuşturucu ile ilgili yazın incelendiğinde maddelerin sınıflandırılmasının değiştiği görülmektedir. Literatürde çok sayıda uyuşturucu kullanımını açıklayan teorilere rastlanmıştır. Lettieri, Sayers ve Pearson’un editörlüğünde hazırlanan bir çalışmada 6

101

teoriye yer verilmiştir. Literatürde uyuşturucu kullanma eğilimi genellikle sapma davranışı olarak açıklanırken biyolojik açıdan bağımlılık, fizyolojik olarak ele alınmaktadır (Lettieri ve diğ., 1980, 310-311).

Bazı sınıflandırmalarda maddenin insan beyni üzerindeki uyuşturma, uyarma ve hayal gösterme özelliğine göre yapılmaktadır, bazı sınıflandırmalarda ise maddenin cinsi ve türevlerine göre adlandırılmaktadır (Musto, 2002, 180). Bu çalışmada ise sınıflandırma ülkemizde en sık kullanılan ve bilinen uyuşturucu maddelerin tanıtılması amaçlanarak yapılmıştır.

1.8.1. Esrar

Esrar ülkemizde en sık kullanılan, en bilinen uyuşturucudur. Esrarın yoğun olarak kullanılmasının arka planında ekim alanlarının yaygınlığı ve esrara ulaşma olanağının diğer uyuşturuculara kıyasla daha rahat olmasıdır. Esrar da başlangıçta tedavi amaçlı kullanılmıştır. Bazı dinsel törenlerde de kullanıldığı bilinmektedir. Hasan Sabbah’ın fedailerine şarap, afyon ve esrar verdiği tarih kitaplarında yazılıdır.

Esrar Hint keneviri bitkisinden elde edilen ve tütüne benzeyen bir maddedir. Esrar yaprak halinde bulunduğu gibi toz halinde de bulunabilir. Toz esrar, kenevir bitkisinin çiçekli baş kısmının siyah veya kahverengi salgısının toza dönüştürülmüş veya kalıp şeklinde basılmış halidir (Özden,1992, 23). Kullanıldığında bir rahatlama duygusu veren esrar, kullananların açlık hissetmesine neden olur ve iştahlarını açar. Kullanıcıların bazı esrar türlerinin uyuşturma özelliğinin diğerlerine göre farklı olduğunu belirttikleri tespit edilmiştir. Kimi kullanıcılar içtikleri esrarın kendilerini güldürdüğünü, neşe verdiğini; kimi zamanlarda içtikleri esrarın hayal görmelerine neden olduğunu dillendirerek bu durumun esrarın kalitesinden kaynaklandığına inandıklarını söylemektedirler.

Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütüne göre; düzenli esrar kullananların hemen hemen tüm faaliyetlere ilgilerini kaybedecek derecede psikolojik bağımlılık geliştirme riskleri vardır. İngiltere’de yapılan son çalışmalarla, esrar kullanımı ile şizofrenideki artış arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkmıştır. Esrar dumanı yüksek katranlı

102

sigaralardan % 50 daha fazla katran içerir ve bu nedenle kullanıcıların akciğer kanseri ve diğer solunum yolları hastalıkları riskini büyük ölçüde artırır (UNODC 2009:4; WHO, 2004, 84). Esrar doğrudan sarılarak içilebilir veya sıklıkla yapıldığı gibi tütünle karıştırılarak içilebilir. Esrar kısa sürede kullanıcıyı etkiler ve bu etki 3-4 saat devam eder.

1.8.2. Eroin

Haşhaş kapsüllerinin çizilmesi sonucu çıkan özsudan elde edilen afyon sakızının bazı kimyasal işlemlerden geçirilmesi sonucu elde edilen morfin maddesinin işlenmesiyle elde edilen eroini ilk bulan kişi Bayer ilaç firmasında çalışan Alman eczacı Felix Hoffmann’dır. Ağrı kesici özelliği nedeniyle ilaç olarak piyasaya sürülen eroinin bağımlılık yaptığı ve insan sağlığına olan zararları anlaşılmış ve 1931’de yasaklanmıştır. Eroin genellikle damar yoluyla kullanılsa da burundan veya dumanı çekilerek de kullanılabilir. Bağımlılığın başlangıcında burundan çekilen eroinin etkisini artırmak için damardan zerk etme yöntemiyle kullanılmaya başlanmaktadır. Bu durum uyuşturucu riskinin yanında kan yoluyla bulaşan ölümcül hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır (Özden, 2004, 24). Eroin kullanımı genellikle kullanıcıların “altın vuruş” adını verdikleri son denemeleri ile yaşamlarını yitirmeleriyle sonlanmaktadır.

1.8.3. Kokain

Kokain ilk defa 1860 yılında bir Alman kimyacı olan Albert Niemann tarafından koka yapraklarının işlenmesiyle bulunmuş ve 1884 yılına kadar ameliyatlarda kullanılmıştır. Güçlü uyarıcı özelliğe sahip kokain beyaz olduğu gibi bazen de kirli beyaz renkte imal edilen bir tozdur. Rengi nedeniyle konuya vakıf olmayanlar tarafından eroinle karıştırılmaktadır. Koka bitkisi Bolivya, Peru, Cava, Sri Lanka gibi tropik bölgelerde yetişmektedir.

Kokain burundan çekilmek suretiyle kullanılırken burun dokusuna zarar verir, bu nedenle damar yoluyla da kullanılabilir. Diğer uyuşturucu türlerinde olduğu gibi

103

kokainin de akli, fiziki ve psikolojik etkileri vardır (KOM, 2011, 91). Kokain gerek temininin güçlüğü gerekse daha yüksek ekonomik düzeye sahip bireylerin karşılayabileceği maliyeti nedeniyle sosyo-ekonomik durumu zayıf öğrenciler tarafından tercih edilmesi güç bir uyuşturucudur.