• Sonuç bulunamadı

Uluslararası rekabet gücünün unsurları ve belirleyicileri

Belgede ISBN (basılı nüsha) (sayfa 29-34)

ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ

1.2. Uluslararası rekabet gücünün unsurları ve belirleyicileri

Kibritçiğlu (1996), uluslararası rekabet gücünü, ürünün fiyatı ile kalitesi, teslimde dakiklik ve satış sonrası servis gibi fiyat dışı unsurlara dayandırmaktadır. Benzer şekilde Fagerberg (1988), uluslararası rekabet gücünü teknoloji, fiyat ve tedarik (kapasite yeterliliği) bakımından rekabet edebilme yetkinliğiyle ilişkilendirmektedir. Fagerberg ve diğerleri (2005) ise, uluslararası rekabet gücünü teknoloji, kapasite, fiyat ve talep yönüyle rekabet gücü biçiminde ele almaktadır.7

Aiginger (1997: 575), uluslararası rekabet gücü konusunda fiyata dayalı rekabet gücü ve teknolojiye dayalı rekabet gücü ayrımını yaparak, teknolojiye dayalı rekabet gücünü, ileri teknoloji alanlarında rekabet edebilme, yenilik yapabilme ve en sofistike piyasa segmentlerinde var olabilme yetkinliği olarak tanımlamaktadır.

Bu çerçevede, Aiginger(1997) ve Fagerberg ve diğerleri (2005)’nde olduğu gibi bazı çalışmalarda, uluslararası rekabet gücünün fiyat dışı unsurları

7 Bu bağlamda, fiyata (maliyete) dayalı uluslararası rekabet gücü açıkça anlaşılabilir olmasına rağmen; teknolojik (teknolojiye dayalı) rekebet gücü piyasalarda yeni mal ve hizmet üretiminde rekabet edebilme; kapasite yönüyle rekabet gücü teknik, idari, kurumsal vb. kapasitelere (yetkinliklere) sahip olunarak mevcut teknolojilerden faydalanabilme; talep yönüyle rekabet gücü ise dünya talep bileşimine uygun bir üretim (dış ticaret) yapısına sahip olabilme düzeyi biçiminde ele alınmaktadır (Fagerberg ve diğerleri, 2005).

bağlamında kaliteye dayalı rekabet gücünü ikame edecek şekilde “teknoloji rekabet gücü” kavramına yer verildiği görülmektedir. Ancak, kanımca, teknolojik yetkinliğin yeni ürünleri de kapsayacak şekilde imalat bakımından daha uygun, dayanıklı ve güvenilir ürün üretiminde baskın unsur olabileceği;

buna karşın kalite unsurunun teknolojik yetkinliğe ilave olarak performans ve donanım gibi ürün nitelikleri (farklılaştırma), tüketici tercihlerini karşılayabilme, kalite imajı (marka) vb. hususları da içerdiği düşünülmektedir.

Daha da önemlisi, fiyat dışı unsur olarak, uluslararası kalite ve standartlara uygunluğun dış ticarette başarının ve sürdürebilirliğin ön koşulu haline geldiğini belirtmek gerekir (Doğan, 2000; Lages, L.F. ve diğerleri, 2004). Dünya piyasalarında giderek artan küreselleşmeyle birlikte, dış ticarette doğrudan koruma engellerinin kaldırılmasına veya gittikçe azaltılmasına rağmen, kalite ve standartlara uygunluk ve belgelendirme hususu dolaylı bir koruma önlemi olarak önemini artırmaktadır.

Bu çerçevede, uluslararası rekabet gücü tanımlarından ve yukarıda yapılan açıklamalardan görüleceği üzere, uluslararası rekabet gücünün fiyat ve fiyat dışı olmak üzere iki tür unsuru ortaya çıkmaktadır. Bir sektörün fiyat açısından rekabet edebilir olması gerekliliği kolayca anlaşılabilir. Bunu maliyet rekabeti olarak da düşünebiliriz. Ancak, fiyat dışı rekabet hem daha kapsamlı hem de daha mikro bazlı analizleri gerektirmektedir. Fiyat dışı başlıca rekabet unsuru olarak, esas itibariyle, ölçülmesi nispeten zor olan kalite unsuru öne çıkmaktadır (Kibritçioğlu, 1996; 1998a; 1998b).

Bu bağlamda, uluslararası rekabet gücü unsurları kapsamında, son olarak kalite ve fiyata dayalı rekabet gücünün kısaca tanımlarını da vermek gerekir ise; fiyata dayalı uluslararası rekabet gücü, özellikle olgunlaşmış ve homojen piyasalarda / ürünlerde düşük maliyette üretim yeteneği olarak tanımlanabilir (Aiginger, 1997: 575). Başka bir tanımlamayla fiyata dayalı uluslararası rekabet gücü, bir ülkenin, rakiplerinin bulunduğu dış piyasalarda ürünlerini satabilmesini temin edecek fiyat avantajıdır (Drabek ve Olechowski, 1989: 7).

Dolayısıyla, fiyata dayalı uluslararası rekabet gücü literatürde, maliyet veya fiyat bazlı mukayese olarak ele alınmaktadır.8

8 Bu bölümde, ileride, “1.6. Kaliteye dayalı uluslararası rekabet gücü” başlığı altında daha detaylı tartışılacağı üzere, duruma göre, fiyat veya kaliteye dayalı uluslararası rekabet gücünün yaygın bir göstergesi olarak ihracat birim değerleri kullanılmakta ve yapılan çalışmalarda bir ülke (ülke grubunun) rakiplerine kıyasla göreli ihracat birim değerlerine dayalı analizler yapılmaktadır. Örneğin, Drabek ve Olechowski (1989) çalışmasında, bir ülke (ülke grubu)’nun belirli bir piyasada rakiplerine kıyasla ihracat birim değeri farklılığının; nispeten homojen ürünlerden oluşan ham maddeler, tarım ürünleri ve yarı işlenmiş sınai ürünlerinde fiyat / maliyet (fiyata dayalı rekabet gücü) farklılığı, ancak moda, üründe iyileştirmeler ve üretim teknolojisi gibi özelliklerin önemli olduğu ileri imalat sanayii ürünlerinde kalite (kaliteye dayalı rekabet gücü)

Tanımlama güçlüğüne rağmen kaliteye dayalı uluslararası rekabet gücü ise, rekabetçi konumu düşük fiyattan ziyade kalite iyileştirmesinin belirlediği daha sofistike ürünlerde, özellikle tüketicilerin satın alma arzusunu etkileyen ürün nitelikleri itibariyle, üstünlük olarak ifade edilebilir.

Uluslararası rekabet gücü analizinde, rekabet gücünü artırmaya yönelik doğru politikaların uygulanması veya uygun tedbirlerin alınabilmesi için uluslararası rekabet gücünün belirleyicileri hakkında da yeterli bilgiye sahip olmak gereklidir.

Kibritçioğlu, (1996)’na göre, firma düzeyindeki uluslararası rekabet gücünün belirleyicileri (kaynakları), ülkelerin ihracatı teşvik eden ve ithalatı caydıran yapay rekabet gücü yaratan politika veya önlemleri hariç tutulduğunda; firmaların maliyetlerini, ürünlerinin fiyatlarını ve ürün kalitesi, firma / sektör / ülke imajı ve servis gibi fiyat dışı rekabet unsurlarını etkileyen tüm etkenlerdir

Kuşkusuz; istikrarlı politik, hukuki ve sosyal kurumlar ile güçlü makroekonomik politikaların ulusal refahın iyileştirilmesi için gerekli potansiyeli oluşturacağı, ancak, servetin gerçekte mikroekonomik seviyede, başka bir ifadeyle firmaların etkin ürün ve üretim teknolojisi kullanarak rekabet edebilir mal ve hizmet yaratma yeteneği ile sağlanacağı hususuna dikkat çekilmektedir (Porter, 2004; Lopez-Claros, 2006; Snowdon ve Stonehouse, 2006).

Bu çerçevede, bir ülkenin verimliliği nihai olarak şirketlerinin verimliliği ile ilişkilendirilmektedir. Bu bağlamda, yerli firmaları veya yabancı firma bağlı birimleri olsun, firmaları rekabetçi olmayan bir ekonominin rekabetçi olması beklenemeyecektir.

Porter (2004), uluslararası rekabet gücü bakımından özel önem atfettiği verimliliğin mikroekonomik temellerini, Şekil 1’de görüleceği üzere iki ilişkili alan üzerine dayandırmaktadır. Bunlar; (1) ülkede rekabet eden yerli şirketler

farklılığı olarak ele alındığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan , Fabrizio ve diğerleri (2007), bir ülkenin dünya ihracat birim değerlerine oranından ibaret göreli ihracat birim değerlerini doğrudan kalite göstergesi olarak ele almaktadır.

veya yabancı bağlı birimlerin sofistikeliği, (2) bu firmaların faaliyette bulunduğu mikroekonomik iş ortamının kalitesidir.9

Şekil 1: Verimliliğin ve verimlilik artışının belirleyicileri

Bir ülkenin uluslararası rekabet gücünü belirleyen faktörler arasında, makroekonomik ortam bir ön koşul veya merkezi bir öneme sahip olmakla birlikte, uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi bakımından kendi başına yeterli olmayıp kurumsal yapı ve iş ortamı gibi mikroekonomik hususlar önem arzetmektedir. Diğer taraftan, bu faktörlerin önem derecesi de ülkelerin gelişmişlik seviyesine göre farklılık göstermektedir. Ayrıca, uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi açısından kritik olan faktörler küresel anlamda

9 Bu iki husus, “Uluslararası rekabet gücü ölçme metodları / göstergeleri” başlığı altında açıklanacak olan ve Porter tarafından Dünya Ekonomik Forumu Küresel Rekabet Gücü Raporu için geliştirilmiş olan işalemi rekabet gücü endeksinin i) şirket işlemleri ve stratejisi ile ii) ulusal iş ortamının kalitesi isimli iki alt endeksini oluşturmuştur. Diğer taraftan, Porter ve diğerleri (2008), bir ekonomideki kümelenme yapılanması düzeyinin, mikroekonomik rekabetgücünün (verimliliğin mikroekonomik temellerinin) sözkonusu iki bileşenine ilave olarak, üçüncü bir bileşen şeklinde ayrı bir bileşen olarak düşünülmesi gerektiğini, ancak veri sorunu nedeniyle iş ortamı kalitesi kapsamında değerlendirildiğini belirtmektedir.

İktisadi Gelişmenin Makroekonomik, Politik, Hukuki ve Sosyal Temelleri

İktisadi Gelişmenin Mikroekonomik Temelleri Şirket İşlemleri

ve Stratejisi Sofistikeliği

Mikroekonomik İş Ortamının

Kalitesi

Kaynak: Porter (2004: 31).

dünya ekonomisindeki gelişmelere bağlı olarak zamanla da değişim (gelişim) göstermektedir.10

Benzer bir yaklaşımla, iktisadi kalkınmanın ilk aşamalarında özellikle doğal kaynaklar ve nüfus artışı önem arzederken, daha sonraki aşamalarda (muhtemelen kişi başına gelir 5.000 ile 20.000 $ arasında olduğunda) yatırımlar önem kazanmakta, daha yüksek gelir seviyesinde ise inovasyon, bilginin yaratılması ve yayılımı, eğitim ve diğer nitelikli altyapı hususları rekabetçi üstünlük kazanımı açısından belirleyici olmaktadır (Aiginger, 2006:

169).

Bütün bu değerlendirmeler ışığında, uluslararası rekabet gücünün belirleyicileri ayrıntılı olarak ele alındığında; kişi başına sabit sermaye oluşumu,tasarruf oranı, bütçe dengesi, kamu borcu, enflasyon seviyesi, işsizlik oranı, reel faiz oranı, reel döviz kuru, dış ticaret açığı, doğrudan yabancı sermaye hareketleri, ekonomideki çeşitlilik vb. makro hususlar, eğitim ve sağlık harcamaları, temel bilimlerde eğitim sisteminin kalitesi, mesleki eğitim durumu, okullaşma oranı, kırsal nüfus oranı, 15 yaş altı ve 65 yaş üstü nüfus oranları, bebek ölümleri, yaşam beklentisi vb sosyal hususlar, ülke imajı, kültür ve değer sistemleri, yol-liman-enerji gibi altyapı yeterliliği, birim işgücü maliyeti, işgücü niteliği /yeterliliği ve verimliliği, fikri mülkiyet haklarının korunması, teknolojik gelişmişlik, üniversite-sanayi işbirliği, bilimsel araştırma kurumlarının niteliği, araştırma-geliştirme ve inovasyon yapabilme, girişimcilik, bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanma, yüksek teknoloji ihracatı, istikrarlı bir finansal yapı, finansal araçlardaki çeşitlilik ve erişim kolaylığı, ilgili piyasadaki rekabetin yoğunluğu, girdi maliyetlerini olumsuz etkileyen vergi vb. yükler, sektördeki ortalama firma büyüklüğü (ölçek ekonomileri), kapasite kullanım oranı, marka yaratma ve hızlı ürün geliştirme, üretim sistemlerinde sağlanan gelişmeler,11 yerel tedarikçi nicelik ve niteliği, kümelenme boyutu, tam zamanında üretim ve teslimat, yönetim yeterliliği, tanıtım yeterliliği, dağıtım ve satış sonrası kanalların yeterliliği, coğrafi konum, idari engeller (mevzuat karmaşıklığı, bürokrasi vb.), yargı ve güvenlik

10 Porter (1990a; 2004), Snowdon ve Stonehouse (2006), Lopez-Claros (2006), Lopez-Claros ve diğerleri (2006) ve Aiginger (2006). Örneğin, dünya ekonomik büyümesinde geçmiş dönemlerde kaynak donanımındaki genişleme etken unsur olarak görülürken, günümüzde yeni teknolojilerin teknik ve idari uygulamaları vasıtasıyla verimlilik artışındaki önemine dikkat çekilmektedir ( Lopez-Claros ve diğerleri, 2006).

11 Örneğin, geçmiş dönemlerde otomobil sanayiinde yalın üretim sistemlerini yaygın olarak uygulayan Japonya otomobil sanayii ile ABD otomobil sanayii arasındaki maliyet farkının yaklaşık yüzde 65’ inin tam zamanında üretim, ana sanayi-yan sanayi yapılanması, ürün geliştirmedeki farklı yaklaşım gibi idari ve teknik olarak sistem anlayışındaki farklılıktan kaynaklandığı açıklanmıştır (Fuss ve Waverman, 1992 ; Law, 1991).

hizmetlerinin işleyişi, yolsuzluk durumu gibi birbirleriyle benzeşen veya etkileşim halindeki bir dizi kriter (etken) sayılabilir.12

Bu bağlamda, uluslararası rekabet gücü üzerinde etkili olan faktörlerin çeşitliliği dikkate alındığında, rekabet gücünü geliştirmek için tek bir politika veya sadece belirli bir alanda kaydedilen büyük bir sıçramanın yeterli olmayacağı, belirli bir zaman gerektiren birçok münferit alanlardaki iyileşmelerin gerekliliğine vurgu yapılmaktadır. “Rekabet gücünün geliştirilmesi, bir sürat koşusu olmayıp maraton yarışı gibidir” (Porter, 2004:

32).

Bu bağlamda, uluslararası rekabet gücü kavramının kapsamlı bir şekilde anlaşılması bakımından üzerinde önemle düşünülmesi gereken bir başka husus da Porter yaklaşımıdır. İlerleyen bölümlerde ayrıntılı olarak ele alınacağı üzere, Porter, uluslararası rekabet gücü kavramının içeriğini ve belirleyicilerini, Ülkelerin Rekabetçi Üstünlüğü (The Competitive Advantage of Nations, 1990) adlı kitabında, soyut ve toplulaştırılmış bir yaklaşımdan ziyade, mikroekonomik bir bakış açısıyla güncel rekabette yaşanan tüm unsurları içerecek bir zenginliğe kavuşturmaya çalışmıştır.

Bu yaklaşıma göre, rekabetçi üstünlüklerin yaratılması ve sürdürülmesi ağırlıklı olarak yerli (ulusal) başarıya bağlıdır. “Elmas” modeli olarak adlandırılan ulusal üstünlüğün belirleyicilerinde (kaynaklarında) kaydedilecek gelişmelerle birlikte firmaların uygulayacakları küresel stratejiler, uluslararası rekabetçi üstünlük kazanımında etken olmaktadırlar.

Belgede ISBN (basılı nüsha) (sayfa 29-34)