• Sonuç bulunamadı

Ulusal rekabetçi üstünlüğün belirleyicileri

Belgede ISBN (basılı nüsha) (sayfa 36-42)

ULUSLARARASI REKABET GÜCÜ

1.3. Porter yaklaşımı

1.3.1. Ulusal rekabetçi üstünlüğün belirleyicileri

Porter (1990a; 1990b)’ a göre, bir ülkenin belirli bir endüstride uluslararası başarı elde etmesi; yerel firmaların rekabet ettiği ortamı biçimlendiren, rekabetçi üstünlük yaratılmasını etkileyen ve başarının sürdürülebilir kılınması için ilgili tüm alanlarda gelişme sağlanması gereken dört genel hususa bağlıdır.

Faktör koşulları: Belirli bir endüstride rekabet edebilmek için gerekli olan, nitelikli işgücü veya altyapı gibi üretim faktörlerinin durumu.

Talep koşulları: Bir endüstide üretilen ürünler veya hizmet için yurtiçi talep yapısı.

İlgili veya destekleyici endüstriler: Uluslararası düzeyde rekabet gücü olan tedarikçi ve ilgili endüstrilerin mevcudiyeti.

Firma stratejisi, yapısı ve rekabet düzeyi: Bir ülkede şirketlerin oluşumunu, organize yapısını ve yönetimini etkileyen ülke koşulları ve yurtiçi rekabet durumu.

Porter’e göre, bir ülkenin, yukarıda bir sistem halinde verilen ve ulusal

“elmas” olarak tanımlanan sözkonusu ulusal üstünlüğün belirleyicilerinin14 en elverişli olduğu endüstrilerde veya daha alt endüstri kategorilerinde başarılı olma ihtimali en yüksek olacaktır. “İktisadi gelişme süreci, firmaların sürekli daha yüksek başarı ve verimlik elde edebilecek şekilde bu elmasın iyileştirilmesinden ibarettir”(Porter, 1990a; 2004; Snowdon ve Stonehouse, 2006: 166).

“Elmas” modeli karşılıklı olarak birbirini etkileyen (güçlendiren) bir sistemdir. Bir belirleyicinin etki düzeyi, diğerlerindeki gelişmeğe bağlıdır.

Örneğin talep koşullarındaki elverişlilik, ilgili endüstrideki rekabet durumu firmaların bu koşullara yanıt vermesini mümkün kılacak yeterlilikte değilse, rekabetçi bir üstünlüğe yol açmayacaktır. Bununla birlikte, bir belirleyicideki iyileşme diğerlerinde de iyileşmeyi tetikleyebilmektedir (Porter, 1990a: 72).

Porter (1990a) çalışması çerçevesinde, ulusal rekabetçi üstünlüğün temel / genel belirleyicileri ve bunların başlıca özellikleri aşağıda kısaca özetlenmeye çalışılacaktır:

Ulusal rekabetçi üstünlük açısından etkili olan birinci belirleyici, ülkedeki faktör koşullarıdır. Rekabetçi üstünlükler açısından faktörlerin göreli rollerinin daha açıkça anlaşılması için, faktör türleri arasında iki tür ayrıma gidilmektedir. Birincisi, temel ve gelişmiş faktör ayrımıdır. Temel faktörler doğal kaynaklar, iklim şartları ve lokasyon koşulları ile niteliksiz ve yarı nitelikli işgücü ve sermaye gibi hususları içerirken gelişmiş faktörler daha ziyade modern iletişim altyapısı, öncelik arzeden mesleklerde yüksek düzeyde eğitimli işgücü ve sofistike disiplinlerde üniversite araştırma enstitüleri vb.

kapsamaktadır.

Gelişmiş faktörler, günümüzde rekabetçi üstünlük açısından kritik önem arzetmektedir. Bu faktörlere sahiplik, farklılaştırılmış veya özgün ürünler ve tescilli üretim teknolojileri gibi ileri derecede rekabetçi üstünlükler elde etmek için elzem görülmektedir. Bu faktörlerin geliştirilmesi gerek fiziki gerekse beşeri alanlarda büyük boyutlarda ve sürekli bir yatırımı gerektirdiğinden, aslında temel faktörlere göre daha kıt ve elde edilmesi güç olan faktörlerdir.

Ancak bu faktörlerin, çoğu zaman temel faktörler üzerine inşa edilerek geliştirildiği de bir gerçektir.

Üretim faktörleri arasındaki ikinci önemli ayırım, genel ve özel faktörler olmak üzere niteliklerine göre yapılmaktadır. Genel faktörler, endüstrilerin çoğunda yaygın olarak kullanılan karayolu, demiryolu vb. genel ulaştırma

14Porter, bazı çalışmalarında (örneğin, Porter, 2004; Snowdon ve Sonehouse, 2006) bu hususu iş ortamı / iş ortamının iyileştirilmesi olarak ele almaktadır.

altyapısı, işgücü arzı veya sermaye olarak tanımlanabilirken, özel faktörler belirli bir özellik arzeden altyapı, belirli alanda nitelikli işgücü, belirli alanlarda bilgi birikimi ve daha tanımlı alanlara veya belirgin bir endüstriye özgü diğer faktörler olarak belirtilmektedir. Genel faktörler, çoğu ülkede genellikle mevcut olup, eksikliğinin giderilmesi ise daha kolaydır. Özel faktörlerin genel faktörlere göre, rekabetçi üstünlük açısından daha kesin ve sürdürülebilir bir temel oluşturduğuna işaret edilmektedir.

En etkili ve sürdürülebilir bir rekabetçi üstünlük, bir ülkenin gelişmiş ve özel üretim faktörlerinin her ikisine birden sahip olduğu durumda elde edilebilmektedir. “Gelişmiş ve özel faktörlerin mevcudiyeti ve niteliği potansiyel olarak erişilebilecek rekabetçi üstünlüğün sofistikeliğini (gelişmişlik düzeyini) ve gelişim hızını belirlemektedir” (Porter, 1990a: 79).

Ulusal üstünlüğün bir diğer önemli belirleyicisi ise, yurtiçi talep kompozisyonu ile talebin boyutu ve büyüme hızı gibi talep koşullarından oluşmaktadır.

Bir çok endüstride talep, alt ürün gruplarında çeşitlilik göstermektedir. Bir ülkede, diğer ülkelerde rastlanmayan düzeyde, belirli bir alt grup ürünlerine yüksek miktarlarda talep olması veya bu ülkenin sözkonusu endüstri ürünlerine olan talebi içerisinde bu ürünlerin yüksek paya sahip olması durumunda, bu ülkedeki firmaların rekabetçi üstünlükler kazanması muhtemel görülmektedir. Diğer yandan, ölçek ekonomilerinin bulunduğu veya yaparak öğrenmenin mümkün olduğu endüstrilerde geniş bir yurtiçi piyasanın varlığının büyük ölçekte yatırım yapılması, teknoloji geliştirilmesi ve verimlilik artışları yoluyla rekabetçi üstünlükler geliştirilmesine katkı sağlayabileceğine vurgu yapılmaktadır.

Ulusal rekabetçi üstünlüğün üçüncü belirleyicisi, bir ülkedeki, uluslararası düzeyde rekabetçi tedarikçi (yan sanayici) ve ilgili endüstrilerin boyutudur.

Belirli bir mekanda uluslararası düzeyde rekabet gücü yüksek bir yan sanayici varlığı, bunların ürünlerini kullanan endüstrilerde önemli bir üstünlük oluşturmaktadır. Her şeyden önce, uygun maliyet ve kalitedeki girdilere daha erken / tam zamanında, daha etkin ve tercihli erişim mümkün olabilmektedir.

Yurtiçinde belirli bir endüstri için güçlü bir tedarikçi firmaların varlığının beklide en önemli yanı, özellikle inovasyon ve iyileştirme sürecinin daha etkin sürdürülebilmesinin mümkün olmasıdır. Firmalar bilgiye, yeni fikir ve metodlara ve hatta tedarikçinin yaptığı yeniliklere daha çabuk erişim sağlayabilmekte, araştırma ve geliştirme birikimlerinden karşılıklı faydalanma ve müşterek problem çözme yöntemleriyle daha etkin bir sonuca varabilmektedirler. Böylece, dünya standartlarında tedarikçiler ile bulunduğu endüstri arasındaki sıkı ilişki ve işbirlikleri rekabetçi üstünlüğün oluşmasına sebep olmaktadır.

Firmaların ürettikleri ürünlerin “değer zincirindeki faaliyetlerini koordine edebildiği veya paylaşabildiği ya da ürettikleri ürünlerin tamamlayıcısı olduğu” ilgili endüstrilerin varlığı da rekabetçi üstünlük sağlanması açısından önemli bir kazanç oluşturmaktadır. Firmalar; teknoloji geliştirme, imalat, dağıtım, pazarlama vb. alanlarda işbirliğine gidebilmektedirler (Porter, 1990a:

105).

İlgili endüstrilerdeki yurtiçi firmalar bazen faaliyet paylaşımına gittikleri gibi bazı zamanda ortaklıklar tesis edebilmektedirler. Ayrıca, ilgili endüstrilerden bir endüstrinin uluslararası başarısı tamamlayıcı ürünler için yaratacağı taleple de diğer endüstri/endüstriler için itici güç olabilmektedir.

Ulusal rekabetçi üstünlüğün dördüncü genel belirleyicisi firma stratejisi, organizasyon yapısı ve endüstrideki rekabet düzeyi olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, yuriçi rekabet yapısı ile birlikte yeni firma oluşumu, firmaların organizasyonu ve yönetim biçimi öne çıkmaktadır. Aynı endüstrilerdeki firmaların organizasyon biçiminin, hedef ve stratejilerinin ülkeler arasında farklılık gösterebildiğine vurgu yapılmakta ve belirli bir endüstride, firmaların sözkonusu hususlarda yapacağı seçimler ile bu endüstrideki rekabetçi üstünlüklerin kaynakları bakımından tutarlılığın temininin ulusal üstünlüğe sebebiyet verebileceği belirtilmektedir. Diğer taraftan yurtiçi rekabet yapısı, özellikle firmaların inovasyon sürecinde önemli bir etkiye sahip olmaktadır.

Porter, ulusal rekabetçi üstünlüklerin geliştirilmesi bakımından yurtiçi rekabet düzeyi üzerinde önemle durmaktadır. Yurtiçi rekabetin firmaların inovasyon yapması ve gelişimi bakımından baskı unsuru olduğu belirtilmekte ancak bunun sadece fiyat rekabetiyle sınırlandırılmaması, teknoloji alanında olduğu gibi diğer rekabet türlerinin de daha yüksek düzeyde sürdürülebilir bir ulusal üstünlüğe yol açabileceğine dikkat çekilmektedir.

Bu çerçevede, ulusal rekabetçi üstünlük kazanımı bakımından yukarıda ifade edilen temel belirleyicileri ve birbirleriyle etkileşimini ortaya koyan ulusal “elmas”, Şekil 2’de görüldüğü gibi, “rekabetçi olabilme bakımından güçlü ve zayıf önemli alanların değerlendirilmesi için bir çerçeve”

sunmaktadır (Porter, 1990b: 8).

Şekil 2: Ulusal rekabetçi üstünlüğün belirleyicileri

Kaynak: Porter (1990b: 5)

Şekil 2’ de görüldüğü üzere, iki ilave değişken bu sistemi önemli derecede etkilemektedir ve teorinin tamamlanabilmesi bakımından gerekli görülmektedir. Bunlar, şans faktörü (rastlantısal olaylar) ve hükümetin rolüdür.

Şans faktörü bağlamında, rekabetçi üstünlüğü etkileyen bazı gelişmeler (olaylar) hususunda; temel icatlar ve ana teknolojik dönüşümler (örneğin;

biyoteknoloji, mikroelektronik), petrol şokları gibi girdi maliyetlerindeki değişimler, dünya mali piyasalarında ve döviz kurlarındaki önemli dalgalanmalar, dış kaynaklı politik gelişmeler ve savaşlar örnek olarak verilmektedir. Bunlar, firmaların ve genellikle hükümetlerin kontrolleri dışında olup, bir ara dönem niteliğinde, ülkenin mevcut sanayi yapısının yeniden şekillenmesine yol açmakta ve diğerlerine baskın gelecek şekilde bazı ülke

Firma stratejisi, yapısı ve rekabet düzeyi

Faktör koşulları Talep koşulları

İlgili ve

destek-leyici endüstriler Hükü -met Şans

firmalarına fırsatlar veya tehditler sunmakta ve böylece birçok endüstride rekabetçi üstünlüğün değişmesinde önemli rol oynamaktadır.

Elmas modelini tamamlayan son unsur hükümetin rolüdür.

Uluslararası rekabetçi üstünlükler bakımından hükümetlerin gerçek rolü, rekabetçi üstünlüğün dört genel belirleyicisini (elmas modelini) etkilemek suretiyle görülmektedir. Örneğin, devlet yardımları (teşvikler) ve eğitim politikalarıyla faktör kuşulları, vergi politikaları ve ürün standartları veya regülasyonlarla talep koşulları, antitröst politikalarıyla yurtiçi rekabet etkilenmektedir. Ayrıca, hükümetler savunma sanayii, uçak, demiryolu taşıtları vb. ulaşım araçları, inşaat malzemeleri gibi bazı endüstrilerde önemli bir alıcı konumunda bulunmaktadır (Porter, 1990a; 2004).

Hükümetler, kısmi / dolaylı bir rolü bulunmasına rağmen, ulusal rekabetçi üstünlükler geliştirilmesi hususunda önemli bir etkiye sahiptir. Porter (1990a)’a göre, ulusal rekebetçi üstünlüğün tek kaynak olarak tamamen hükümet politikalarına dayandırılması başarısızlıkla sonuçlanacaktır. Başarılı politikalar, ulusal rekabetçi üstünlüğün temel belirleyicilerinin mevcut olduğu endüstrilerde hükümetin bunları güçlendirme yönündeki gayretleri ile mümkün olmaktadır. Hükümetlerin, rekabetçi üstünlüğün altında yatan unsurları etkileyebileceği, ancak başlıbaşına bir rekabetçi üstünlük oluşturmakta yetersiz kalacağı belirtilmektedir.

Asıl önemli olan, hükümetin rolünün olup olmadığı değil, ne olması gerektiği hususudur. “Hükümetler doğru kuralları ve uygun teşvikleri oluşturmalı, verimli bir ekonominin gerek duyacağı kamu yatırımlarını yapmalıdır” (Porter, 2004: 33).

Porter; hükümetlerin istikrarlı politik, hukuki ve sosyal kurumların sağlanması ve makroekonomik istikrarın oluşturulmasında çok önemli bir role sahip olduğuna dikkat çekerek, firmaların rekabetçi konumunun iyileştirmesine yardımcı olmak bakımından bir katalizör olarak faaliyette bulunması gerektiğini belirtmektedir (Snowdon ve Stonehouse, 2006).

Hükümet politiklarının ana hedefi, “ülke kaynaklarını yüksek ve gittikçe artan bir şekilde verimlilik elde etmeğe yönlendirmektir” (Porter, 1990a: 617).

Dikkat çekilmeğe değer önemli bir husus, uygun hükümet politikalarının, ülkelerin gelişme aşamalarına bağlı olarak farklılık göstereceğidir. Başka bir ifadeyle, hükümet politikaları gelişen ekonominin ihtiyaçlarına uygun şekilde değişim ve gelişim göstermelidir. Hükümetlerin, faktör ve yatırım etken aşamalarda15 ulusal üstünlük geliştirmek hususunda doğrudan etkiye sahip olduğu ancak inovasyon etken aşamada esas sorumluluğunun firmaların

15 Gelişme aşamaları ve bu aşamaların belirleyici özellikleri, “1.5. Rekabetçi gelişme aşamaları” başlığı altında ayrıntılı olarak incelenmeğe çalışılmaktadır.

yenilikçi ve dinamik olmalarını mümkün kılacak ve bunun sürdürülmesini sağlayacak bir yatırım / iş ortamını tesis etmek olduğu belirtilmektedir.

Belgede ISBN (basılı nüsha) (sayfa 36-42)