• Sonuç bulunamadı

79. Redif 4 Maraş Alayı

1.4. Ulaşım ve Haberleşme

1908 yılı başlarında, Maraş’ın ulaşım ve haberleşme konusunda sıkın-tılarının devam ettiği, şehri yakın çevresine bağlayan aktif bir ulaşımın henüz olmadığı dikkat çekmektedir. Bu çerçevede söz konusu yolların ve bu yollarda ya-pılacak olan menfez ve köprü gibi ulaşım rahatlığı sağlayacak olan yapıların, hem ihtiyacı karşılayacak şekilde inşa edilmemiş olması, hem de inşaatlarının uzun zamandır devam ediyor olması, şehri ve bağlı kazalarını ticari, askeri ve ulaşım açısından ciddi problemlerle karşı karşıya bırakmıştır. Şehrin ulaşım konusun-daki bu problemlerini aşması için öncelikle yapılması gerekli görülen yollardan başlayarak birtakım planlamalar yapılmıştır. Bu planlamalar içerisinde Maraş, El-bistan, Göksun ve Zeytun yollarının ulaşıma açılması önemli görülmüştür.

Öncelikle Maraş – Zeytun arasında başlatılan yol çalışmalarında mesafe 60 km olmasına rağmen buradaki yol yapım çalışmalarının 10 km’yi geçememiş olması, yaşanan sıkıntıları açıklayıcı tarzda bir örnektir. Yine Maraş – Zeytun arasında yolları birbirine bağlayacak olan ve tamamlanmayı bekleyen 8 menfez ve köprünün bulunması durumun ciddiyetine dikkat çekmektedir. Aynı yıllarda bir başka önemli yol çalışması Maraş - Elbistan hattı üzerinde görülmektedir.

Uzunluğu yaklaşık 116 km olan bu yolda yapılan çalışmalar sadece 66 km’lik bir mesafede gerçekleştirilebilmiştir. Yol üzerinde 5 menfez ve köprü planlandığı bildirilmiştir.

Maraş ticaretinin canlanması için yapılması gerekli görülen yollardan birisi de İskenderun – Maraş yolu olmuştur. İskenderun’un bir liman şehri ol-ması Maraş ile arasındaki ulaşımı işler hale getirmeyi zorunlu kılmıştır. İki şehir arasındaki mesafe 68 km olarak tespit edilmiştir. Yapım aşamasına bakıldığında yolun istenen hızda yapılamadığı, sadece 3 km’sinin bitirilebildiği, kalan 59 km’si üzerinde de çalışmaların devam ettirildiği belirtilmektedir. Yol üzerinde 6 men-fez ile köprü inşaatı da planlanmıştır.1

1916-1917 yıllarına gelindiğinde ise yerel halkın gayreti ile Maraş- Isla-hiye yolunun 7500 m olan ilk kısmına ek olarak önceki seneden kalan 2.5 km’lik kısmı da tamamlanarak eklenmiştir. Maraş-Göksun-Elbistan güzergâhı yazın kullanılabilecek şekilde temizlenerek ikmal edilmiştir. Maraş-Malatya yolu üze-rinde engel teşkil eden yerler temizlenmiş, yine aynı şekilde Göksun –Andırın yolları da bakıma alınmıştır. Özellikle Elbistan- Islahiye yolu 80 km uzunlu-ğunda olup 1917 yılı içerisinde bu yolun 70 km’si elden geçirilebilmiştir. Maraş-Göksun-Elbistan yolunun ise 300 m’lik bir kısmı askerin sevk ve temini için yeniden tamir ve inşa edilmiştir. Yazılan raporlardan anlaşıldığı üzere daha çok asker, malzeme ve yiyecek sevkiyatı düşünülerek iyileştirmelere ve tamiratlara ge-rek duyulmuştur. 2

Adı geçen yıllarda Maraş şehrinin ulaşımı ile ilgili bilgi veren bir diğer kaynakta da aradan zaman geçmesine rağmen ulaşım konusunda belirgin bir de-ğişiklik ve ilerleme görülmediği, şehri yakın çevresindeki belli başlı merkezlere

1 Maraş Salnamesi, C. 2, s. 810; Maraş - İskenderun hattı için salname kayıtlarında tespit edilmiş olan 68km’lik mesafe, bugün iki şehir arasındaki uzaklık olan 185km ile kıyaslan-dığında çok da gerçekçi gözükmemektedir.

2 BOA, DH. UMVM, 149 / 29

52

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

bağlayacak muntazam yollarının hala olmadığı bildirilmektedir. Maraş’ı Antep’e bağlayan 52 km’lik oldukça düzgün bir yolun olduğundan, ancak 10 yıldan beri çalışıldığı ve çok paralar harcandığı halde ikmal edilemediğinden de bahsedil-mektedir. Vaktiyle başlanmış olan Maraş- Islahiye yolunun da az bir kısmının yapıldığı bildirilmektedir. Özellikle kış mevsiminde adı geçen bu yolların olduk-ça tehlikeli olduğu ve çoğunlukla kullanılamadığı da ifade edilmektedir. Şehirler arası yollar bu durumda iken şehir içi yolların da pek sağlıklı olmadığını bildiren kaynaklar şehrin içerisindeki yolların oldukça bakımsız ve karanlık sokaklardan meydana geldiğini, bu durumu düzeltmek için ise herhangi bir çalışma yapılma-dığını üzüntüyle bildirmektedir.1

Şehirler arası ulaşım ve ticaret açısından önemli görülen Maraş, Elbistan, Zeytun ve Göksun arasındaki ulaşımın sağlanamıyor olması dönem içerisinde ciddi şikâyetlere yol açmıştır. Nitekim 24 Aralık 1911 tarihinde Zeytun Meclis İdaresinden yazılan mazbatada, Zeytun ve çevresinin tek geçim kaynağının üzüm olduğu bildirilerek, ellerindeki bu üzümü çevredeki şehirlere götürüp sattıkları takdirde geçimlerini temin edebildiklerini, çevre yolların yetersizliği yüzünden yöre insanının mahsulünü satamadığını, bu yüzden de her yıl zarara uğradığını bildirmektedirler.

Meclis İdaresi ulaşım konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi hu-susunda yetkililere birtakım çözüm önerilerinde de bulunmuştur. Bu öneriler içerisinde kuşkusuz öncelik başlanmış olan yolların bir an evvel bitirilmesi için kendilerine yeterli ödenek verilmesi konusunda olmuştur. Yapılan yazışmalarda, şehre verilen ödeneğin sadece 6000 lira olmasından dolayı Maraş’taki hafriyatın bile yapılamadığı ifade edilmiştir. Meclis idaresi, kendilerine verilen bu tahsi-satla ancak 15 km’lik bir yol yapılabileceğini bildirerek, yeterli tahsisatın başka vilayetlerin tahsisatlarından bu bölgeye aktarma yapılarak da sağlanabileceğini bildirmiştir. Ancak bu teklif Bayındırlık Yol ve Ulaşımdan mesul olan şubede gö-rüşülmüş ve her vilayetin kendisi için ayrılmış olan bütçe ile yetinmesi gerektiği, bir vilayetin yol yapımı için ayrılmış olan bir ödeneğin, bir başka vilayete aktarı-lamayacağı şeklinde cevaplandırılmıştır. 2

Yine şehrin gelişimi için bir başka teklif önerisi 6 Aralık 1913 tarihinde Maraş Sancağından sadarete yazılan telgrafta bildirilmiştir. Maraş Sancağının ti-caret ve ziraat noktasında her türlü gelişmeye müsait bir yapıda olmasına rağmen bir türlü istenildiği gibi gelişemediği, ithalat, ihracat ve askeri malzemelerin nakli konusunda şehrin halen sıkıntı içerisinde olduğuna vurgu yapılmaktadır. Şeh-rin bu geri kalmışlıktan kurtarılması için o günlerde yapılmaya başlanan Bağdat demiryolu projesinde yer alması ve demiryolunun Maraş bölgesine kadar uzatıl-masının, Maraş ve çevresinin çehresini değiştireceğini bildirmektedirler. Ancak Dâhiliye Nezaretinden Halep vilayetine yazılan tahrirde Bağdat demiryolu şirke-tinin Avrupa’daki ilgililerinin görüş ve değerlendirmelerinin sonucunda istenen Maraş hattının yapılmasının mümkün olmadığı neticesine varılmıştır.3

1913-1914 yıllarında Maraş ve çevresindeki yolların yapımı için azami

1 B. Atalay, Maraş, s. 21.

2 BOA, DH. İD, 25 / 17.

3 BOA, DH. İD, 191/ 6.

53

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

gayret sarf edildiği gibi köprüler üzerinde de durulmuştur. Nitekim 1915 yılında ahşap olan Aksu köprüsünün akan sudan dolayı bir bölümünün çürüyüp çöktüğü anlaşılmaktadır. Köprünün uğradığı bu zarardan bir an evvel kurtarılması için çalışmaların başlatıldığı ve tesviye için 5000 kuruşa ihtiyaç duyulduğu anlaşıl-maktadır. Köprünün üzerinden geçen yolun önemi dolayısıyle hususi gelirlerden faydalanılarak tamire başlandığı, iki gün gibi kısa bir süre içerisinde bakımının tamamlanacağı konusunda bilgilendirmelerin yapıldığı görülmektedir.1 Yine ahalinin yardımı ile Aksu köprüsü ile ilgili çalışmalar devam ettirilmiştir. 112 m’lik tesviye yapılmış ve köprü için 599 adet yontma taş getirttirilerek şose dö-şenmiş ve banket yapılmıştır.

1 Ocak 1917 tarihinde Maraş –Islahiye yolunun 11. km’ sine bir köprü, Maraş-Göksun-Elbistan yolunun 90. km’si ile 120. km’lerine de altı adet köprü yapılmıştır. Aynı yıl içerisinde adı geçen yolların ihtiyaç görülen farklı km’lerine yine köprüler inşa edilmiştir.2

Maraş şehrinin ulaşımı açısından yolların hem askeri hem de ticari yön-den önemi muhakkak ki tartışılamaz, ancak haberleşme konusu da adı geçen yıllar içerisinde bir o kadar önem taşımaktadır. Bu öneme binaen çeşitli ya-zışmalarda Maraş ve çevresi için kurulması düşünülen haberleşme ağı ile ilgili yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Örneğin; 10 Ekim 1911 tarihinde Maraş ve civarında haberleşmenin jandarmalar aracılığı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple Andırın’da bulunan telgraf merkezinin Göksun’a nakledilmesinin daha uygun olacağı bildirilmektedir. Ayrıca Göksun ile Maraş arasında postacılığın olmayışının ciddi sıkıntılar doğurması yüzünden bu iki yerleşim yeri arasında bir posta sürücülüğünün kurulması gerektiği önemle duyurulmaktadır. Pazarcık Ka-zasına bir telgraf hattı çekilmesi gerektiği ve Antep ile Maraş arasındaki sürücü postacılığının Pazarcık’a kadar uzatılmasının ihtiyaca daha güzel cevap vereceği konusunda ilgili birimlere istekte bulunulmuştur.3

18 Nisan 1912 tarihinde Halep Valisi, Maraş mutasarrıflığının isteği üzerine Maraş gibi askeri ve iktisadi yönden önemli bir bölgenin haberleşme hattı olarak bir tel kullandığını, bu telin yetersiz olmasından dolayı Halep ile Ma-raş arasına bir tel daha çekilmesi konusunda istekte bulunmuştur. İsteğin Posta Telgraf ve Telefon Nezaretince mantıklı bulunmasına rağmen bütçede o günler-de böyle bir ögünler-deme görünmediği için masrafın karşılanamayacağı fakat durumun kayda alındığı bildirilmiştir.4

Müfettiş Ali Seydi Bey 23 Mayıs 1913 tarihli yazmış olduğu şifresinde:

Zeytun ve civarının önemine binaen hala Zeytun ve Haçin arasında kalan Gök-sun kaza merkezinin Maraş ile telgraf bağlantısının kurulamadığını bildirmek-tedir. Ayrıca Göksun ahalisinin direk ve tellerin masrafını üstleneceği dolayısı ile ortaya çıkacak masrafın sadece bir memur maaşından ibaret olacağına da vurgu yapılarak aynı yıl içerisinde bu iki merkeze de altı saat mesafede olan Elbistan’ın Maraş hattına bağlanması istenmektedir5.

1 BOA, DH. UMVM, 73/2, lef. 5, 6/1.

2 BOA, DH. UMVM, 149 / 29.

3 BOA, DH. İD, 119-2 / 27.

4 BOA, DH. İD, 145-1 / 13.

5 BOA, DH. İD, 145-2 / 40.

54

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

Yukarıda verilen bilgiler doğrultusunda Maraş’ın gerek ulaşım gerekse haberleşme konularında ciddi anlamda geri kalmış olması ve uzun yıllar toparla-namayışı büyük ölçüde savaş yıllarının getirdiği maddi sıkıntı ve ödenek azlığın-dan kaynaklanmaktadır. Ayrıca yapılacak iyileştirme çalışmalarında görev alacak personelin temini konusunda da bir takım sıkıntıların yaşandığı düşünülmekte-dir.