• Sonuç bulunamadı

79. Redif 4 Maraş Alayı

1.6 Asker Firarileri ve Asayiş Olayları

I. Dünya Savaşı devam ederken Anadolu’da görev yapan yöneticilerin büyük çoğunluğunun savaşa katılmış olması ülke genelinde bir başıboşluğa neden olmuştur. Eyaletlerde meydana gelen bu boşluktan faydalanan birtakım eşkıya grupları ise Anadolu’nun farklı bölgelerinde faaliyete geçerek dirlik ve düzenin bozulmasına neden olmuşlardır5. Halkın uzun süren savaşlarla yıpranması, art arda gelen yenilgiler ve eşkıyalık hareketleri asker firarilerinde de artışa neden olmuştur. Ülke genelinde yaşanan bu sıkıntıların Maraş ve çevresinde de hisse-dildiği anlaşılmaktadır.

4 Nisan 1916 tarihinde Mutasarrıf Kemal Bey’in, Dâhiliye Nezaretine çektiği telgrafta; Maraş civarındaki asker firarilerinin sayıları ve durumları ile ilgili bilgilendirmeler yapılmıştır. Telgraf ’a göre; firarilerin, Pazarcık ve Elbis-tan Kazalarında yaklaşık 800 kişiye ulaşması, Süleymanlı Kazası’nda 50,

Gök-1 BOA, DH. İUM, E-37 / 8.

2 Şahtur: Bir tür ince donanma gemisi. Irmaklarda taşımacılıkta kullanılan, ince tahtadan yapılma, üzeri ziftle örtülü bir kayık.

3 BOA, DH. ŞFR, 78 / 4.

4 BOA, MV, 212 / 211.

5 Faruk Söylemez, “XVIII. Yüzyıl Başlarından XIX. Yüzyıl Ortalarına Kadar Maraş ve Çevresinde Eşkiyalık Hareketleri”, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S.22, 2007 Kayseri, s.70.

56

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

sun Kazası’nda da 60 kişi olması bölgede asayiş konusunda ciddi rahatsızlıklar olduğunu göstermektedir. Bu durumun biran evvel çözüme kavuşturulması ve firarilerin kısa sürede yakalanması konusundaki görüşler, ilgili kaymakamlar ile jandarma tabur komutanlıklarına bildirililerek mevcut probleme çözüm aranmış-tır.1.

Bu dönemde firar eden ve yakalananlar ile bakayaya2 kalanlar konusunda birtakım istatistikî çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalara göre üç tür suç görül-mektedir. İlki asker, firari ve bakayalardan eşkıyalık edenler, ikincisi çevre aha-liden eşkıyalık edenler, üçüncüsü de eşkıya olmayıp kıtalarından firar edenlerle bakayaya kalanlardır.3En fazla sayıyı müslümanlardan 37.607 yaklanan, 1.902’de yakalanmayan ile üçüncü gruba dâhil olan ancak eşkıya olmayıp firar edip baka-yaya kalanlar oluşturmaktadır. Birinci ve ikinci grup suça dâhil olanlarda çoğun-luk gayrimüslimlere ait görülmektedir. Aşağıda verilen tablolar 3 Ağustos 1914 ile 31 Ağustos 1917 tarihleri arasında asker firari, bakayaya kalan ve eşkıyalık edenlerin müslüman ve gayrimüslim olarak sayılarını göstermektedir.

Tablo 21: Asker firari ve bakayalardan eşkıyalık edenler Müslümanlar Gayrimüslimler Toplam

Yakalananlar 148 342 490

Firariler 37 -- 37

Eşkiyalık Edenler 527

Tablo 22: Çevre ahaliden eşkıyalık edenler

Müslümanlar Gayrimüslimler Toplam

Yakalananlar -- 417 417

Firariler -- --

--Eşkiyalık Edenler 417

Tablo 23: Eşkıya olmayıp kıtalarından firar edenler ile bakayada kalanlar Yakalananlar Yakalanmayanlar

Firari Bakaya Toplam Firari Bakaya Toplam Müslüman 25337

12230 37607 777 1125 1902

Gayrimüslim 1 29 30 -- 212 212

TOPLAM 37637 2114

Maraş Mutasarrıflığından Dâhiliye Nezaretine gönderilen bir diğer ya-zıda 3 Ağustos 1914 ile 31 Ekim 1917 yılları arasında Maraş’taki eşkıya, firari ve bakayalar gösterilmiştir. Aşağıda verilen tablolardan da anlaşılacağı gibi 1914 -1917 yılları arasında aylara göre firari ve bakaya sayısının değiştiğini, özellikle

1 BOA, DH. EUM.6.Şube, 7 / 15, lef. 1.

2 Bakaya: Askeriyede son yoklamaları yapıldıktan sonra istenildiklerinde gelmeyen veya gelipte kıtalarına varmadan kaçanlar.

3 BOA, DH. EUM.6.Şube, 22 / 49.

57

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

Ağustos 1917 ile Ekim 1917 tarihleri arasında eşkıya olmayıp kıtalarından firar eden gayrimüslim firari ve gayrimüslim bakayada bir artış olduğu gözlenmekte-dir1.

Tablo 24: Asker firari ve bakayalardan eşkıyalık edenler Müslümanlar Gayrimüslimler Toplam

Yakalananlar 148 342 490

Firariler 40 -- 40

Eşkiyalık Edenler 530

Tablo 25: Çevre ahaliden eşkıyalık edenler

Müslümanlar Gayrimüslimler Toplam

Yakalananlar -- 417 417

Firariler -- --

--Eşkiyalık Edenler 417

Tablo 26: Eşkıya olmayıp kıtalarından firar edenler ile bakayada kalanlar Yakalananlar Yakalanmayanlar

Firari Bakaya Toplam Firari Bakaya Toplam Müslüman 22638

15637 38275 662 930 1592

Gayrimüslim 109 90 199 435 470 905

TOPLAM 38474 2497

Maraş Sancağı’nda, 1908 – 1918 yılları arasında meydana gelen eşkıya-lık faaliyetlerine bölgede yaşayan aşiretlerin, muhacirlerin ve Ermeni ahalinin de dâhil olduğu anlaşılmaktadır. Genel olarak bu faaliyetler uzun süre Maraş şehrini maddi ve manevi zarara uğratmıştır. Adı geçen eşkıyalık hareketleri içerisinde önemli görülenlerden birisi olan ve Maraş sancağında uzun süredir eşkıyalık edip şehre zor günler yaşatan Deli Hasan ve arkadaşlarından Hartlablı Deli Mustafa ile Andırınlı Musa’nın uzun süren aramalar neticesinde yakalanıp adliyeye teslim edilmesi güvenlik güçlerini bir ölçüde rahatlatmıştır. 2 3 Kasım 1913 tarihinde gerçekleşen bir diğer olayda Maraş’ın Akyokuş mevkiinde meydana gelmiştir.

Silahlı sekiz eşkıya, Antep’in Şame Köyünden, Halil’in Oğullarının önüne çı-karak beş kişinin kafasını istediklerini söyleyip olay çıkardılarsa da takipte olan jandarma müfrezesi tarafından etkisiz hale getirilmişlerdir. Mücadele esnasında Atmalı aşiretinden Silo oğlu ve Vakkas ölü olarak ele geçirilmişlerdir. Kalanların bir kısmı kaçmaya teşebbüs ettiyse de aramalar uzun süre devam ettirilmiştir.3

Gelişen bu eşkıyalık faaliyetleri zaman zaman muhacirlerin yaşadığı böl-gelerde de ortaya çıkmıştır. Örneğin, 15 Temmuz 1914 tarihinde Adana Vila-yetinden Dâhiliye Nezaretine gönderilen bir yazıda Maraş ve Antep taraflarına

1 BOA, DH. EUM.6.Şube, 24 / 47.

2 BOA, DH. EUM. EMN, 5 / 26.

3 BOA, DH. EUM. EMN, 36 / 4, lef. 2.

58

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

Kürt ahalinin gelmesi ile birlikte başlayan hırsızlıklardan söz edilmektedir. Özel-likle Hassa ve çevresinde hayvan hırsızlıklarındaki artıştan bahsedilerek, jandar-ma mensuplarının öldürülmesi sebebi ile bölgede asayişin temin edilemediğini bu soruna bir çözüm bulunması gerektiği üzerinde durulmuştur1. 5-6 Mayıs ta-rihlerinde Maraş ile Bahçe arasında yaşanan eşkıyalık hareketlerinde ise özellikle, Eşkincioğlu mevkiinde karışıklık yaratan 7 silahlı eşkıya yakalanmıştır.2

Maraş ve çevresinde görülen eşkıyalık hareketleri için ordunun ilerleyen aylarda kontrolü elden bırakmadığı sürekli takibata devam ettiği anlaşılmakta-dır.3 24 Kasım 1917 tarihinde yazılan telgrafta son günlerde İslam unsurlarından eşkıyaların, saldırı ve tecavüzlerinin arttığı, Pazarcık Kazası’ndan başlayıp El-bistan ve Maraş havalisine kadar saldırıların yayıldığı anlatılarak birkaç ay evvel Pazarcığın Türk olan, Dede Köyüne yapılan baskının ardından diğer köylerin arazi ve hayvanlarını terk ederek, Antep, Maraş ve Malatya’ya iltica ettikleri bil-dirilmiştir. Bu eşkıya çetelerinin önemli bir kısmının Kürt ve Çerkezlerden oluş-tuğu, özellikle Maraş’taki Kürt Ağalarının da bu eşkıyayı sevk ve idare ettikleri, durumun diğer Türk köylerine yayılmasından endişe edildiği bildirilmektedir.4

6 Aralık 1917 tarihinde Dâhiliye Nezareti Emniyeti Umumiden çeki-len telgrafta ise Aziziyeli Çeçen Mor Ali namında bir kişinin etrafına topladığı 30 kadar eşkıya ile Sarız nahiyesinin bazı köylerini dolaşıp, menzil noktalarında ordunun ihtiyaçları için toplanan malzemeleri halka dağıtarak, jandarmanın tah-ribatından halkı kurtarmaya çalıştıklarını söylediği, bu şekilde de etraftan adam topladığı anlaşılmıştır. Ancak bekledikleri ölçüde itibar görmemişlerdir. Bu guru-bun, yine kendileri gibi eşkiyalık ile uğraşan Çapar Hamza ve Göksunlu Hozo?

çetesi ile birleştiği, Elbistan civarında 250 adamı ile eşkıyalık eden Hasan Beşe ve İsa ismindeki kişileri de kendi yanlarına çağırıp işi büyütmek istedikleri an-laşılmıştır. Nazır Mehmet Talat Bey tarafından Maraş ve çevresine gönderilen telgraflarla, takibat yapıldığı bu kişilerin hiçbir şekilde barındırılmaması gerektiği bildirmiştir.5

2 Ağustos 1915 tarihinde ise Fındıcak ve Zeytun’da hükümete karşı cep-he alan Ermeni eşkıya ile mücadele yapıldığı ve bu mücadeleden sonra Maraş’a sevk edilen askerden 4 şehit, 24 ağır yaralı ve 18 de hafif yaralı olmak üzere top-lamda 42 yaralının bulunduğu bildirilmiştir.6 Zeytunda meydana gelen olayların ciddiyetini koruması üzerine Maraş Mutasarrıfı Mümtaz Bey’in olay yerine git-tiği ancak 35 gün sonra tekrar geri dönebildiği de ayrıca bildirilmiştir7.

Sonuç olarak ülkedeki asayişsizlik ve güvenlik gücü teminindeki sıkıntı-lar gerek eşkıyalık edenleri, gerekse asker firarileri konusunda etkili tedbirler al-maya çalışan idarecileri zor durumda bırakmıştır. Dâhiliye Nezaretine Jandarma takviyesi konusunda yazılan istekler, eldeki kuvvetlerle idare edilmesi gerektiği şeklinde cevaplandırılmıştır.

1 BOA, DH. EUM. EMN, 87 / 12, lef. 3.

2 BOA, DH. EUM. EMN, 72 / 20, 72 / 34.

3 BOA, DH. ŞFR, 81 / 88; 79A / 36.

4 BOA, DH. ŞFR, 81 / 231.

5 BOA, DH. ŞFR, 82 / 56.

6 BOA, DH. EUM. 2. Şube, 9 / 78.

7 BOA, DH. EUM. KLU, 11 / 23, lef. 4.

59

XX. Yılın İlk Yarısında MarYrd. Doç. Dr. Nermin Gümüşalan

Çok zor şartlarda yapılan yakalama ve tutuklamaların ardından da tedbiri elden bırakmak istemeyen idareciler, eşkıyalık edip aman dileyenler için bir takım önemler almışlardır. Bu önlemler arasında öncelik her yerde istihdam edilmemeleri, özellikle askeri ve emniyet ile ilgili işlerde çalıştırılmamaları konusunda olmuştur.

Dâhiliye Nazırı İsmail Bey tarafından Mutasarrıflığa gönderilen telgrafta aman dileyenler içinde itimat edilebilecek gibi olanlar varsa, bu kişilerin jandarma emrinde olmak şartı ile müstakil olarak takip müfrezelerinde görevlendirilmek yerine geri hizmetlerde istihdam edilebilecekleri bildirilmiştir1.