• Sonuç bulunamadı

Toplumsal Kurumları ve Gündelik Hayatı Kaotik Kurumsallaşma

3. BÖLÜM

7.6. Toplumsal Kurumları ve Gündelik Hayatı Kaotik Kurumsallaşma

Toplumsal kurumlar ve gündelik hayat arasında organik bir ilişki bulunmaktadır. Bu ilişkinin temelinde ise “kurumsallaşma” yatmaktadır. Her iki kozmos da kurumsallaşma süreci oluşturulmaktadır. Ancak kurumsallaşmanın yapısal karakteri her iki düzlemde farklılıklar içermektedir. Biri diğerinin mantıksal sonucu konumundadır. Meşrulaştırılmış toplumsal kurumlar gündelik hayat içerisinde paylaşılan gündelik hayat da toplumsal kurumlar düzleminde anlam kazanmaktadır.

Sosyal varlık olarak insanın habitatı yani yaşam alanı toplumdur. Bu yaşam alanı çalışma kapsamında iki düzlemde ele alınmaktadır; toplumsal kurumlar ve gündelik hayat. Kurumların praxisi, gündelik hayattır. Yani kurumlar doğrultusunda alınan enformasyon, gündelik hayat kılavuzluğunda aktörler tarafından gerçekleşme imkânı bulmaktadır. Bilinen anlamıyla gündelik hayat, bu aşamada kritize edilerek değerlendirilmektedir. Yani araştırma süreci, gündelik hayatın kısmen de olsa yeni bir (dinamik) bağlamda ele alınmasına yol açmıştır. Bu çalışma toplumsal kurumlar

177

ve gündelik hayat arasındaki organik ilişkinin kaotik sistemler bağlamında ele alınmasına odaklanmaktadır. He iki düzlemi kaotik olarak düşünmek demek, bunların kaos ve karmaşıklık kuramının kavramlarıyla birlikte değerlendirilmesi anlamına gelmektedir.

Determinist Sistem

Determinist sistem; “tahmin edilebilir, istikrarlı ve bütünüyle bilinebilir olandır” (Sardar & Abrams, 2011: 12). Bu açıdan toplumsal kurumların deterministik bir yapıda oldukları düşünülmektedir. Toplumsal kurumlar, üyelerine hangi davranışın, nasıl bir sosyo-kültürel bağlamda, ne tür reflekslerle gerçekleştirilmesi gerektiğine ilişkin anlam haritası sunmaktadır. Sunulan bu harita, normlarla meşrulaştırılmış bir değerler sistemidir. Yani neden-sonuç ilişkisinin kurulmasına olanak sağlamaktadır. Örneğin aile içerisinde yer alan bütün üyeler, aile büyüklerine nasıl davranılması gerektiğini bilmektedirler; çocuk dedesinin elini öpmek yerine ona tükürmeyi tercih etmemektedir. Toplumsal kurumlar sürprizlere yol açmayacak şekilde tasarlandıkları için deterministtirler; neyin, nasıl olacağı öngörülebilmektedir.

Gündelik hayat ise her ne kadar kurumsallaşma konusunda toplumsal kurumlar ile ortak bir noktaya sahip olsa da, determinist değildir. Kestirilemez davranış örüntülerini barındırmaktadır. Gündelik hayat aktörlere reçete bilgi ya da stok bilgi sunan ve bu bilginin başkalarıyla paylaştırıldığı bir gerçekliktir. Dinamik bir etkileşim ağı olarak gündelik hayat, rutinleşmiş eylem setlerini bünyesinde barındırıyor olsa da toplumsal kurumlara göre daha fazla öngörülemez bir karaktere sahiptir. Kısacası, gündelik hayat bir faz uzayıdır. Kaotik çekicileri içeriğinde bulunduran faz uzayı, bir sistemin olası bütün hallerini içinde barındıran uzaydır. Gündelik hayat da aynı şekilde kabuller ve beklentiler dışında her türlü sosyal durumu veya etkileşimi içermektedir. Aktörlerin sınırsız sayıdaki davranış-düşünce kombinasyonu sınırlı bir toplumsal uzayda gerçekleştirilmektedir. Kaotik kurumsallaşma toplumsal kurumların sağlamış olduğu sınırlı imkânlar ile gündelik hayatın sağlamış olduğu bu imkanların sayısız türde kombinasyonundan oluşmaktadır. Kaotik kurumsallaşma aktörün eylemlerinin kısa vadede rutinleşmiş olabileceğini ancak uzun vadede determinist olamayacağını anlatmaktadır.

178

Başlangıç Koşullarına Hassas Bağımlılık

Gündelik hayat başlangıç koşullarına hassas bir bağımlılığa sahiptir. Toplumsal kurumların yapısında meydana gelen küçük bir değişim, deneyimlenen gündelik hayat gerçekliğinde büyük değişim ve sonuçlara yol açmaktadır. Siyaset etme biçimlerinin değişmesi ve meşrulaştırılması ile siyasal sistemde öngörülemeyen sonuçlar elde edilebilmektedir. Gündelik hayatta aktörler gerçekleştirdikleri eylemi bir sosyal kalıba göre icra ediyor olsalar dahi, faz uzayında çeşitli durumlara karşı farklı tepkiler ve taktikler geliştirilmektedir. Kaotik kurumsallaşma, aktörlerin toplumsal yapının oluşumunda aktif rol oynadığını, dolayısıyla aktörün mikro ölçekli bir yaklaşımının sistemde önemli sonuçlara yol açabileceğini savunmaktadır. Gündelik hayatını köprü altlarında tiner içerek geçiren bir sokak çocuğu, birçok bakanlığın çalışma politikasını etkileyebilecek ve değiştirebilecek potansiyele sahiptir. Kaotik kurumsallaşmanın faz uzayı gündelik hayat gerçekliğidir. Bu uzayda kaotik bir şekilde kurumsallaşan birçok davranış örüntüsü bulunmaktadır.

Fraktaller

Fraktaller sistemin tüm evrelerinde tekrar eden ve kendine-benzerlik taşıyan, düzensiz ayrıntılara sahip, kırıklı, kesikli, parçalı biçimlerdir. Toplumsal kurumlar da benzer şekilde temel ihtiyaçların karşılanması ve bu karşılama biçimlerinin meşrulaştırılması ile fraktal bir yapıya sahiptirler. Bir üst yapı olarak toplum ve onun alt-yapı oranları olarak toplumsal kurumlar fraktal bir görünüme sahiptirler. Her kurum bünyesinde genel toplumsal yapının kodlarını taşımaktadır. Yani eğitim kurumunda karşılaşılan küçük ölçekli bir soruna, toplumsal sistemin her katmanında rastlamak mümkündür. Çünkü ilişkiler üzerine kurulan toplumsal yaşam, kurumsallaşmadan dolayı kendini tekrar etmektedir. Dolayısıyla sosyal davranışın ya da eylemin biçimi her ne kadar pürüzlü de olsa, sonuçta kurumsal bir organizasyonun mikro ölçeğini yansıtmaktadır. Yani bütünün her bir parçası büyütüldüğünde yine cismin bütününe benzer.

Gündelik hayat da toplumsal kurumlar gibi fraktal bir yapıya sahiptir. Hatta fraktal sosyal etkileşim ağı şeklinde de tanımlanabilecek dinamik bir evreni temsil

179

eden gündelik hayat, yaratıcı eylemin ortaya çıkmasına olanak sağlamasından dolayı düzensiz, pürüzlü ve parçalıdır. Kendini sonsuza dek tekrar eden, son derece karmaşık bir yapılanmaya sahip fraktaller gündelik hayatta görünür bir yapıya sahiptirler. Duvarlarda kendiliğinden oluşan çatlaklar, karlı havada buzlanma sonucu oluşan sarkıtlar, örümcek ağları, vb. Fiziksel dünyanın yanı sıra sosyal dünyanın içinde de aynı şekilde fraktal yapılanmalar yer almaktadır. İlişkisel düzeyde deneyimlenebilecek fraktal boyutlar, toplumsal ilişki biçimlerinin çeşitliliğini vurgulamaktadır. Fraktal geometri her tuhaf şeklin bir anlamı olduğunu, bu nedenle girintilere, çıkıntılara veya düzensiz yapılara Öklit geometrisinin ‘özürlüleri’ gözüyle bakılmaması gerektiğini, çoğu kez ihmal edilen bu yapıların bir fenomenin özünün sırrını açmaya yarayan anahtarlar olduğunu vurgulamaktadır (Kurt & Kasap, 2011: 53). Gündelik hayat gerçekliği de toplumsal sistemde yer alan aktörlerin mikro ölçekli, tuhaf davranışının mutlaka bir karşılığı ve etkisi olduğunun deneyimlendiği bir alandır. Fraktal boyut toplumsal kurumların veya gündelik hayatın özelliği değil, onların nasıl düzenlendiği ile ilgilidir. Kaotik kurumsallaşma fraktal bir toplumsal modeldir. Davranışın pürüzlü halinin faz uzayında anlamlı ve kayda değer bir etkisinin olabileceğini öne sürmektedir. Kahvehanede, balkonluk yaparak (bir kişinin veya grubunun yanına giderek ücretsiz yiyecek-içecek temin etmek) eylemini gündelik hayatında rutinleştiren bir bireyin bu tuhaf davranışı, ekonomik anlamda önemli tasarruf tedbirleri ya da yatırım politikalarının oluşturulmasına neden olabilmektedir. Bu kişinin davranışı doğrusal değildir ancak doğrusal bir sosyal zeminden beslenmektedir. Yakın çevresinde alışkanlık haline getirilen davranışlar meşrulaştırılmıştırlar. Yani esasen kuramsal olarak tuhaf ve karmaşık bir boyuta sahip olan eylem, kahvehane kültüründe “balkonluk” adı altında kaotik bir şekilde kurumsallaşmıştır.

Doğrusal Olma/Olmama

Toplumsal kurumlar lineer yani doğrusaldırlar. Çözüme elverişli bir karaktere sahiptirler. Bir kurumda meydana gelecek sorunlar ve çözümleri yaklaşık olarak bilinmektedir. Periyodik olarak tekrarlanan ihtiyaç karşılama biçimleri ile doğrusal bir sistem oluşmuştur. Gündelik hayat gerçekliği ise rutinleşmiş eylem stoklarını

180

ifade ediyor olsa da doğrusal olmayan noktalara sahiptir. Gündelik hayat aydınlatılmış bir patika gibidir. Ancak bu patikanın çevresinde kalan karanlık noktalar bulunmaktadır. Stok bilgiye dönüştürülmemiş ancak bilinen bu alanlar, gündelik hayatın doğrusallığını etkilemektedir. Sistemin doğrusal olmaması aperiyodik davranışın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu davranış türü ise sosyal ilişkilerde kaotik kurumsallaşma denilen modele karşılık gelmektedir. Kaotik kurumsallaşma doğrusal olmayan, beklenmeyen dinamik davranışı yansıtmaktadır. Beklenmeyen davranışlar konusunda kurumlar kapalı, gündelik hayat gerçekliği ise daha açık bir niteliğe sahiptir.

Tuhaf Çekiciler

Tuhaf (garip) çekiciler, sistemin hareketinin faz uzayında meydana getirdiği, doğrusal olmayan dinamik sistemde cismin hareketinin tanımlanmasını sağlayan, sonsuz sayıdaki nokta setinden oluşan, başlangıç koşullarına hassas bağımlı olan şekillerdir. Çekiciler bilinmeyen bir odak tarafından sistemin davranışının bilinmesini sağlamaktır. Çekicilerden dolayı sistem belli bir davranış biçimine doğru çekilmektedir. Toplumsal kurumlar ve gündelik hayat da çekicilerden oluşmaktadır. Ancak her iki düzlemde bu çekiciler farklılık göstermektedir. Kurumlar açısında çekiciler temel ihtiyaçlardır. Temel ihtiyaçlar kurumları belirli bir davranışa doğru yöneltmektedir. Eğitim kurumunda bireyin eğitilmesine yönelik çekiciler yer alırken, aile kurumunda ailenin oluşumu ve sürdürülmesini sağlayacak çekiciler bulunmaktadır. Toplumsal kurumlardaki çekicilerin varlığı esasen bilinemez bir odak değildir. Ancak burada önemli olan kurumları belirli bir davranışı gerçekleştirmeye yönelten dinamiklerdir. Gündelik hayat kapsamında ise çok çeşitli tuhaf çekiciler bulunmaktadır. Bu evrenin çekicisi eylemde bulunan aktörlerin davranışlarıdır. Çekicinin bilinmesi davranışın açıklanmasını sağlamaktadır. Her aktörün kendi perspektifi düşünülünce, sınırsız sayıda bir çekici olabileceği düşünülmektedir. Ancak sorun çekicinin sayısı değil, aktörlerin sosyal sistem katılımında etkili olan ortak çekicilerdir. Sosyal anlamda çekiciler zorunlu bir yönelimde bulunmazlar ancak istendik davranışı içermektedirler. Hem gündelik hayat hem de toplumsal kurumlar çekicilerden dolayı temel bir niteliklere ve odaklara sahip olmaktadır.

181

Kaotik kurumsallaşma da tuhaf çekiciye sahiptir. Bunlardan en önemli tüketim ve arzular dünyasıdır. Bireye aşılanan “alma duygusu” onu her an bir alışveriş merkezine gitmeye ve ihtiyacı olmasa da indirimli ürünleri elde etmeye yöneltmektedir. Aktörler bu noktada indirimli bir ürün almak zorunda değildir ancak çevresindeki tüketim çekicisi tuhaf bir şekilde indirimli ürünün alınması gerekli bir şey olduğunu ifade etmektedir. Bu şekliyle kaotik kurumsallaşmanın hareketinin tuhaf çekici ile bilinebileceği gösterilmektedir.

Türbülans

Türbülans düzgün ve kararlı bir akışta meydan gelen olaydır. Kaotik kurumsallaşma da gündelik hayat ve toplumsal kurumlar bakımından türbülansa benzemektedir. Toplumsal kurumlar kararlı bir sisteme sahiptirler. Kurumları oluşturan her bir birim birbiriyle eşgüdümlenmiştir. Birinde meydana gelecek değişim diğerlerini de etkilemektedir. Bütün parçalar kumunun meşru bir yapı olmasına hizmet etmektedir. Toplumsal kurumların kararlılığı zaman zaman devingen hareketlere maruz kalabilmektedir. Büyük ölçekli toplumsal olaylarda kurumların yapısı daha düzensiz bir şekil almaktadır. Türbülans kurumların işlevsiz hale gelmesine neden olmaktadır. Fenomenlerin önceden düzenlendiği gündelik hayat da bir noktada türbülansı içermektedir. Çünkü türbülans gündelik hayat içerisinde kestirilemez davranışların oluşmasına yol açmaktadır. Türbülans görülmesi kolay fakat anlaşılması güç bir fiziksel olaydır. Gündelik hayat içerisinde aktörlerin sonsuz sayıdaki davranışı ve düşüncesi düşünüldüğünde, türbülans olma olasılığı yüksektir. Sistemin öngörülemezliğine yol açan türbülans sosyal ilişkilerin tümünde bulunmaktadır. Kaotik kurumsallaşma toplumsal ilişkilerde meydana gelen türbülansların bir sonucudur. Durağan bir toplumsal dünyanın giderek dinamik bir hal alması ve yapısının, niteliğin değişmesi ile türbülans kaotik kurumsallaşmayı karakterize eden bir olaydır.

Öz Örgütlenme

Kendiliğinden düzenleme, düzensiz bir sistemin parçalarının bir araya gelerek organize ve düzenli bir yapı oluşturmasıdır. Toplumsal kurumlar yapısal

182

olarak zaten baştan düzenlenmiştirler. Ancak gündelik hayat bir düzenlilik içinde görünse de dinamik etkileşimden dolayı rastgelelikleri de kapsayan sosyo-kültürel bir uzamdır. Toplumsal kurumlar ve gündelik hayat konusunda bütünleştirici bir model olarak kaotik kurumsallaştırma ise toplumsal ilişkiler anlamında karmaşık ve düzensiz bir görünümü yansıtmaktadır Entropinin olmadığını varsayan kaotik