• Sonuç bulunamadı

Ticaret Unvanının Oluşturulmasındaki Sistemler

Bu konuda, serbestlik, gerçeklik ve karma olmak üzere üç farklı sistem kullanılmaktadır.

Gerçeklik sisteminde, seçilen bir unvanın gerçeğe tam uygun olması gerekir.

Fransız Hukuku’nun sistemidir. Serbestlik sisteminde, bir tacir, istediği şekilde ticaret unvanını oluşturabilir. Anglo-Amerikan Hukuku ve 1998 yılındaki Al-man Ticaret Kanunu değişikliklerinden itibaren AlAl-man Hukukunda uygulanan sistemdir. Karma sistemde ise, kural olarak seçilecek unvan gerçeğe uygun olma-lıdır. Fakat unvanın değişikliklerden etkilenmediği hâller ile unvana eklenti yapı-lan hâllerde bu kuralın istisnalarının ortaya çıktığı söylenebilir. Türk Hukukunda karma sistem uygulanır.

Ticaret Unvanının Oluşturulması

Ticaret Kanunu uyarınca unvanın oluşturulmasını incelerken çekirdekle, ekler kısmı ayrı ayrı ele alınmalıdır. Çünkü ticaret unvanı= çekirdek kısım + ihtiyari veya zorunlu eklerden meydana gelir.

Çekirdek Kısım

Kanun, çekirdek kısımda, tacirin niteliği ve yapısına göre isim veya işletme konu-sunun mutlaka bulunmasını öngörmektedir.

Gerçek Kişi Tacir

TTK m.41’e göre, gerçek kişi tacirin unvanında, kişinin kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadı bulunur. Örneğin “Veli Taş” gibi. Ayrıca buna ihtiyari ve bazen (TTK m.45) zorunlu ekler yapılması söz konusudur. Örneğin Veli Taş Konfeksiyon Ma-ğazası, Ali Kaya Pastanesi gibi.

Adi Şirket

Bir adi şirket ticari işletme işletir ise şirketin tüzel kişiliği olmadığı için, ortak bir ticaret unvanı seçilip seçilemeyeceği tartışılabilir. Adi şirketin ortaklarının her biri tacir sayıldığından, ayrı ayrı birer ticaret unvanı seçmeleri ve yanına, yanıl-mayı önlemek için “ortakları” ibaresini koymaları doğru olur. Örneğin, “Ali Kaya ve Ortakları” gibi.

Ticaret Şirketleri

- Kollektif Şirket: TTK m.42/1 uyarınca, ticaret unvanında tüm ortakların veya hiç olmazsa birisinin kısaltılmaksızın ad ve soyadı ile şirket ve türünü gösteren ibare bulunmalıdır. Örneğin, Ali Taş ve Veli Kaya Kollektif Şirketi ya da Ali Taş Kollektif Şirketi gibi.

- Komandit Şirket: Gerek adi, gerek paylı komandit şirketlerde iki tür ortak vardır. Ortaklardan bir kısmı komandite (sınırsız sorumlu), diğer bir kısmı ise ko-manditer (sınırlı sorumlu) ortaktır. TTK m.42/2’ye göre, unvanda komandite or-taklardan en az birisinin kısaltılmaksızın ad ve soyadı ile şirket ve türünü gösteren

ibare bulunmalıdır. Komanditer ortağın ismi unvanda bulunamaz. Buna rağmen ismine unvanda yer verilen komanditer ortak, komandite ortak gibi sorumlu olur (TTK m.320); ayrıca cezai yaptırım uygulanır (TTK m.51/2).

- Anonim ve Limited Şirket ile Kooperatif: TTK m.43’e göre, bunların un-vanlarında mutlaka işletme konusu ile şirket ve türünü gösteren ibare bulunma-lıdır. Örneğin, “İnşaat ve Ticaret Anonim Şirketi” (veya AŞ), “Turizm ve Seyahat Limited Şirketi”, “Yapı Kooperatifi” gibi. Fakat unvana bir gerçek kişinin ad ve soyadı eklenirse, şirket ve türünü gösteren ibareler kısaltılamaz.

- Dernek, Vakıf ve Diğer Tüzel Kişiler: TTK m.44/1 gereği, ticaret unvanları adlarından oluşur.

- Donatma İştiraki: TTK m.44/2’ye göre unvanı, müşterek donatanlardan birinin ad-soyadı veya gemi adı ile donatma iştirakini gösteren ibareden oluşur.

“Temel Oflu Donatma İştiraki” veya “Karadeniz Gemisi Donatma İştiraki” gibi.

Ek Kısmı

Ek seçmek kural olarak ihtiyari, istisnaen zorunludur. Ek seçmenin zorunlu oldu-ğu istisnai hâller şunlardır:

1. TTK m.45 gereği, bir ticaret unvanına, Türkiye’nin herhangi bir yerinde daha önce tescil edilmiş bir ticaret unvanından ayırt edilmesi için gerek-li olduğu takdirde, ek yapmak zorunludur. Şu hâlde tescilgerek-li unvanlar, tüm Türkiye’de korunmaktadır.

2. TK m.48/1’e göre her şube, merkezinin unvanına şube olduğunu belirten ek yapmak zorundadır. “Türkiye İş Bankası Hereke Şubesi” gibi. Ayrıca TTK m.48/3’e göre, merkezi yurt dışında olan bir işletmenin Türkiye’deki şubesi-nin unvanında, merkezin ve şubeşubesi-nin bulunduğu yer ile şube ibaresişubesi-nin yer alması gerekir.

3. Bir şirket sona ermiş ve malvarlığının tasfiyesine başlanmış ise, unvanının so-nuna “tasfiye hâlinde” ibaresinin eklenmesi gerekir (TTK m.269, 328 ve 533).

Yapılacak eklerin üçüncü kişileri yanıltıcı, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmaması gerekir (TTK m.46/1,2). “Türk”, “Türkiye”, “Cumhuriyet” ve “Milli” söz-cüklerinin unvanda kullanılması Cumhurbaşkanlığı kararyla olur. (TTK m.46/3).

Belirtilen gereklere aykırılık, TTK m.51/2 ve m.38/1 uyarınca cezai yaptırım uy-gulanmasına yol açar.

Ticaret Unvanı Seçme ve Kullanma Zorunluluğu

Her tacir, açıldığı günden itibaren onbeş gün içerisinde, işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını tescil ettirmek zorundadır (TTK m.40/1). Tacir, işletmesiyle il-gili işlemleri yaparken ve senetleri imzalarken bu unvan altında imza atmalıdır (TTK m.39/1). Unvan altında imzaya kim yetkiliyse o kişi ya da kişilerin imza sirkülerinin notere onaylattırılması ve sicil müdürlüğüne verilmesi gerekir (TTK m.40/2).

Unvanın, işletmenin görülebilecek bir yerine kolayca okunacak şekilde ya-zılması gerekir. Ayrıca tacirin işletmesiyle ilgili olarak düzenlediği ticari mek-tuplarda ve ticari defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgelerde tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi ile tacir internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise tescil edilen internet sitesinin adresi de gösterilir (TTK m.39/2).

Unvanın Değişmesi veya Değişikliklerden Etkilenmemesi

Ticaret Kanunu, unvanın kullanılmasında karma sistemi kabul etmiştir. Kanunun izin verdiği hâllerde unvan, değişmesine gerek kalmaksızın, olduğu gibi kullanı-labilir. TTK m.47’de üç hâl vardır. Bunlara bir de dördüncü hâli eklemek gerekir.

1. Unvanda adı yazılı kişinin adı değişse bile unvan olduğu gibi kalabilir (TTK m.47/1).

2. Kollektif ve komandit şirkete ve donatma iştirakine yeni bir ortak girerse unvan değişmeden kalabilir (TTK m.47/2).

3. Ortağın ölümü üzerine onun yerine geçen mirasçıları şirketin devamına oy birliğiyle karar verirlerse veya şirkete girmemekle birlikte yazılı şekilde rıza-larını gösterirler ise ölen kişinin adı unvanda kullanılabilir. Şirketten ayrılan ortağın rızası alınarak isminin unvanda kalması da sağlanabilir (TTK m.47/2).

4. Unvan ancak işletmeyle birlikte devredilebilir; devralan, unvanı aynen kul-lanma hakkına sahiptir. Fakat unvan hariç işletme devri, sözleşmede ka-rarlaştırılabilir (TTK m.49), bu hâlde, işletme sahibi değişmesine rağmen unvan değişmeyebilir.

“Türkan Yıldız Unlu Mamuller İşletmesi”ni işleten Türkan Yıldız’ın evlenmesi üze-rine soyadı “Büyük” olarak değişmiştir. Ticaret unvanının yeni soyadına göre değiş-mesinin zorunlu olduğunu ileri süren Türkan’ın kocası sizce haklı mıdır?

Unvanı Kullanma Hakkı: Tescilli bir unvanı kullanma hakkı sadece sahibine aittir (TTK m.50). Unvan sahibine tekel hakkı sağlar. Bu hakkın koruma alanı, tüm Türkiye’dir (TTK m.45).

Unvanın Korunması: Tescil edilmiş unvan, Türkiye’de TTK m.52’ye göre özel olarak korunur. Unvanın uluslararası alanda korunması bakımından ise Türkiye’nin de taraf olduğu, 1883 tarihli Sınaî Mülkiyetin Korunmasına Dair Pa-ris Sözleşmesi hükümleri uygulanır. Tescil edilmiş olmayan unvanların korunma-sında da haksız rekabet hükümlerinden (TTK m.54 vd.) yararlanılabilir. Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanılması durumunda hak sahibi;

1. Bunun tespitini,

2. Kullanımının yasaklanmasını,

3. Haksız olarak kullanılan unvan tescil ettirilmiş ise değiştirilmesini veya si-linmesini,

4. Tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını,

5. Zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebi-lir. Maddi tazminat olarak mahkeme, failin tecavüz sonucunda elde etmesi münkün görülen menfaat karşılığına hükmedebilir (TTK m 52/1).

6. Ayrıca, masrafı karşı taraftan alınmak üzere hükmün gazetede yayınlan-ması talep edilebilir (TTK m.52/2). Amaç, üçüncü kişiler nezdinde sarsılan itibarı bir ölçüde olsun onarmaktır.

İşletme Adı

Bir işletmeyi tanıtmak ve benzeri işletmelerden ayırt etmek için kullanılan addır.

Örneğin: Sultanahmet Köftecisi, Divan Oteli, Yıldız Lokantası, Pelit Pastanesi, Di-lan Sineması gibi. Tacir dışında, esnaf da işletme adı kulDi-lanabilir. Ticaret unvanı seçmek ve kullanmak tacir bakımından zorunlu olduğu hâlde, işletme adı seçmek ve kullanmak zorunlu değildir. Ama bir tacir işletme adı seçmiş ve kullanıyorsa

2

bunu tescil ettirmesi gerekir (TTK m.53). Tescilli işletme adını ancak sahibi ve onun izin verdiği kişiler kullanabilir (TTK m.53,50).

Unvana dair hangi hükümlerin tescilli işletme adına da uygulanacağı, TTK m.53’de gösterilmiş olup işletme adı da unvan gibi, tüm Türkiye’de özel olarak korunur. Bu kapsamda, unvanı korumaya yönelik dava ve talepler, işletme adı-nın korunmasında da geçerlidir. Tescil edilmemiş işletme adları ise bu hükümlere göre değil, olsa olsa haksız rekabet hükümleri (TTK m.54 vd.) çerçevesinde bir korumadan yararlanabilir.

Ticaret unvanından farklı olarak, işletme adı işletmeden ayrı devredilebilir.

Ayrıca aksi öngörülmemişse bir işletmenin devri, adının da devri sonucu doğu-rur (TTK m.11/3).

Ticaret Kanunu işletme adının oluşturulmasında, ticaret unvanında olduğu gibi sıkı düzenlemeler getirmemiştir. Seçilecek adın aldatıcı ve kamu düzenine aykırı olmaması, başka işletme adları ile de karışıklığa yol açıcı nitelik taşımaması gerekir (TTK m.32/3,53,45).

A ve B isimli iki arkadaş bir lokanta açarak işletmeye başlamışlardır. B lokantanın bir işletme adının olmasının kanunen zorunlu olduğunu, bu nedenle bir işletme adı seçmeleri gerektiğini ileri sürmektedir. Sizce B haklı mıdır?

Marka

Marka, bir işletmenin mal veya hizmetlerini tanıtmaya ve benzerlerinden ayırdet-meye yarar. Marka, patent, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret gibi haklara ilişkin mevzuat ile verilen yetkileri kullanmak ve ilgili işlemleri yürütmek üzere Türk Patent Enstitüsü kurulmuştur (Bkz. Sınai Mülkiyet Kanunu).

Marka başta olmak üzere, fikri mülkiyet hakları alanında ülkemizde 1994’ler-den itibaren gerçekleşen büyük çaplı mevzuat değişikliklerinin temel ne1994’ler-deni, Türkiye’nin Gümrük Birliğine katılması ve Avrupa Birliği mevzuatına uyum çabala-rıdır. Böylece fikri ve sınaî haklar mevzuatımız Avrupa Birliği normlarına uydurul-maya çalışılmıştır. Belirtilen iç hukuk düzenlemeleri yanında, markalara ilişkin ola-rak Türkiye’nin imzaladığı önemli uluslararası anlaşmalar vardır.1883 tarihli Paris Sözleşmesi ve değişiklikleri, Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması, markaların uluslararası tescili ve sınıflandırılmasına ilişkin Nis ve Viyana Anlaşmaları gibi.

Markanın Tanımı ve İşlevleri

Markanın tanımı dolaylı olarak SMK m.4’de yapılmıştır. Buna göre; marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan koruma-nın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla, kişi adları dahil, sözcükler şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzereher tür işaret-ten oluşabilir. Hükmün açık ifadesinden de anlaşılacağı üzere, “marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması” gerekmektedir. Hükümde “her tür işaret” de-nildiği için sayının sınırlı olmadığı kabul edilmelidir. Buna göre; sicilde açık ve kesin olarak gösterilebilmesi koşulu ileörneğin sözcükler, reklam sloganları, harf, sayı, harf sayı kombinasyonları, şekiller, üç boyutlu şekiller, renkler ve hareketler marka olarak seçilebilecektir. Marka uygulamamızda son zamanlarda tanınma-ya ve tanınma-yaygınlaşmatanınma-ya başlatanınma-yan ses markası, üç boyutlu marka, renk markası, ha-3

reket markası gibi yeni marka türlerine ait örneklerin TPMK’ya başvurusunun hangi yöntemlerle yapılacağı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’in 7. maddesinde düzenlenmektedir. Ayrıca hizmet markasının tescili ve korunmasına da olanak sağlanmıştır.

Marka başlıca üç işleve sahiptir:

Reklam İşlevi

Marka, ürünü tanıtmaya yarar; alıcılara hitap ederek talebi artırmaya çalışır. İsa-betli seçilmesi talebi artırıcı bir etkendir. Bu açıdan göze ve kulağa hoş gelen, akıl-da kolay tutulabilen işaretlerin seçilmesine gayret edilir.

Garanti İşlevi

Marka bazen malın kalitesiyle ve hatta kendisiyle bir anlamda özdeş hâle gelebilir.

Birçok insan, alacağı ürünle birlikte aynı anda belirli markalara yönelir. Markalı ürünlerin daha pahalı olmasının mantığı da budur.

Kaynak Belirtme İşlevi

Marka, ürünün hangi işletmeden çıktığını gösterir; ürün ile işletmeler arasında bağ kurulmasını sağlar.

Marka Türleri

Markayı iki ölçüte göre sınıflandırabiliriz.

Nitelikledikleri (İşaretledikleri) Açısından Mal Markaları

Bir malın üretildiği işletmeyi (fabrika markaları) veya o malın hangi işletme tara-fından piyasaya sürüldüğünü (ticaret markaları) gösterir. Çoğu kez, aynı işletme, bir malı hem ürettiği, hem de piyasaya sürdüğü için bu iki özellik, aynı markada biraraya gelebilmektedir

Hizmet Markaları

Bir işletme tarafından verilen hizmeti tanıtmaya ve diğer işletmelerin hizmetle-rinden ayırt etmeye, işaretlemeye yarar. Böylece bankacılık, sigortacılık, turizm ve otelcilik gibi alanlarda verilen hizmetlerin de markaya bağlanması mümkün hale gelmiştir.

Kullananlar Açısından Bireysel (Ferdi) Markalar

Gerçek veya tüzel kişilerin bireysel ve bağımsız olarak kullandıkları markalardır.

Uygulamada rastlanan markaların birçoğu bu gruba girmekle birlikte, SMK’da bu tür markalardan özel olarak söz edilmemiştir.

Ortak Markalar

Üretim veya ticaret (SMK m. 31/3,4). oluşan bir grup tarafından müştereken kullanılan markalardır (556 sayılı KHK m.55). Böylece, grup işletmelerinin mal veya hizmetleri tanıtılır ve diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesi sağlanır. Ortak mar-kanın kullanılabilmesi için marmar-kanın kullanım usul ve şekillerini gösteren teknik şartna-menin TPMK’ya sunulması gerek ir (SMK m. 32).

Garanti markası, marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işarettir (SMK m. 31/1). Her ne kadar hükmün ifadesi işletmelerin olsa da aslında kastedilen işletmelere ait ürünlerdir.

Garanti markasının, marka sahibinin veya marka sahibine iktisaden bağlı olan işletmenin mal ve hizmetlerinde kullanılması yasaktır (SMK m. 31/2). Bu marka-lar, markayı taşıyan mal veya hizmetlerin önceden belirlenmiş belirli bir kaliteyi veya özelliği taşıdığını gösterirler. Garanti markası için de teknik şartname kul-lanma zorunluluğu bulunmaktadır (SMK m. 32). Örneğin Uluslararası Yün Bir-liğine ait Woolmark, Türkiye’de TSE, ISO 9001, ISO 9002 kalite gösteren işaretler, İviçre’de Label sözcüğü.

Markanın Benzer Kavramlardan Ayırdedilmesi Coğrafi İşaretlerden

SMK m. 34’e göre; coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ürünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir.

Maahreç işareti ise, coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından bu coğ-rafi alan ile özdeşleşen, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerden en az biri belir-lenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılan ürünleri tanımlayan addır. Mahreç işaretlerinin, ürünün özelliklerinden en az biri o yöreye ait olmakla birlikte, yöre dışında da üretilebilmesi söz konusudur (SMK m. 34/1-b). Mahreç işaretine He-reke ipek halısı örnek gösterilebilir.

Coğrafi işaretler menşe adı ve mahreç işareti olmak üzere iki çeşittir. Menşe adı; coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya istisnai durumlarda ülkeden kaynaklanan, tüm veya esas özelliklerini bu coğrafi alana özgü doğal ve beşeri unsurlardan alan, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin tümü bu coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşen ürünleri tanımlayan addır (SMK m. 34/1-a). Menşe adları ait oldukları coğrafi bölgenin dışında üretilmezler. Çünkü ürün, nitelikleri-ni ancak ait olduğu yöre içinde üretildiği taktirde kazanabilir. Menşe adına Finitelikleri-nike portakalı ve Malatya kayısısı örnek verilebilir.

Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler mar-ka olarak tescil edilemez (SMK m. 5/1-i). Coğrafi işaretlerin marmar-kadan farkları şunlardır:

1. Marka, çoğunlukla malı üreten veya piyasaya süren işletmeyi gösterir. Oysa coğrafi işaretler, malın hangi coğrafi yerden, bölgeden veya ülkeden çıktı-ğını gösterir.

2. Marka bireysel tanıtma aracıdır. Onu üreten, piyasaya süren firmayı tanıtır.

Coğrafî işaretler ise kollektif tanıtma aracıdır.

3. Marka üzerindeki hak devredilebilir. Coğrafî işaretler üzerindeki hak dev-redilemez, yalnızca hak sahiplerince kullanılır (SMK m. 148/1).

Ticaret Unvanı ve İşletme Adından

Ticaret unvanı işletmenin sahibini, işletme adı ise işletmenin kendisini tanıtma-ya tanıtma-yaramaktadır. Oysa marka, işletmenin ürünlerini tanıtmatanıtma-ya ve benzerlerinden ayırt etmeye hizmet eder.

Uygulamada bazen, aynı sözcüklerin hem işletme adı, hem marka, hem de ticaret unvanında yer aldığı görülür. Bu durumda, bu üç kavramı ayırt ederken daha özenli davranmak gerekecektir.