• Sonuç bulunamadı

4. TEVEKKÜL SÜRECİNDE GÖSTERİLEN TEPKİLERE İLİŞKİN BULGULAR ve

5.3. Tevekkül Sonucunda Oluşan Davranışlar

Tevekkül edince oluşan davranışlar kategorisinde dört farklı tema ortaya çıkmıştır. Bunlardan ön plana çıkanlar öfke kontrolü ve pozitif kişilerarası iletişimdir.

Tevekkül sonucunda oluşan davranışlar Şekil 20’de gösterilmiştir.

Şekil 20: Tevekkül Sonucunda Oluşan Davranışlar

Katılımcılar tevekkül ettikleri durumlarda öfkelerini kontrol edebildiklerini, daha az sinirlendiklerini belirtmişlerdir. Öfke kontrolü ve affetme yakından ilişkilidir.

Affetme, bireyin hata yaptığını düşündüğü kişiye karşı hissettiği öfke, kızgınlık ve intikam alma gibi olumsuz duygulardan kendi isteğiyle vazgeçmesi olarak tanımlanır (Şahin, 2013: 4). Affetme bu açıdan kişinin ruhsal dünyasını desteklemektedir. Bu durumun fark edilmesiyle birlikte, affetme terapilerde kullanılmaya başlanmıştır.

Affetme terapilerinde, öfke ve intikamdan vazgeçme becerisi kazandırılmaktadır.

Bilişsel yaklaşımda öfkeyi kontrol edebilmek için, bireylerin kendi bakış açılarına alternatif farklı bakış açılarının da olabileceğini görmeleri, bu sayede öfkeye sebep olan yıkıcı düşüncelerini değiştirmeleri hedeflenmektedir (Erözkan: 2006: 57).

158

İnanç sitemleri öfkeden vazgeçmeyi, affetmeyi bir erdem olarak ele alıp, teşvik etmişlerdir. Din, belirli standartlar sağlayarak kişinin kendisine hâkim olmasını kolaylaştırmakta, kendi kendini kontrol mekanizması sağlamaktadır (Karslı, 2012: 69).

Tasavvufi yaşantıda yer alan nefsin istek ve arzularını terk etme prensibi duygu ve davranış kontrolünde çok önemlidir (Peker, 2012:186). Karslı (2012: 67) tarafından 1166 kişi üzerinde gerçekleştirilen araştırmada dindarlığın öfke kontrolü üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Tevekküle eşlik eden, tevekkül ederken yaşanan anlamlandırma sürecinde açıklandığı gibi kişi “Allah’ın takdiri, günahlara kefaret, imtihan, hayır-şer”

gibi anlamlandırma araçlarını kullanarak, öfke kontrolü sağlayabilmektedir.

Araştırmanın öfke kontrolü bulgusu bu açıklamalar tarafından desteklenmektedir. Öfke kontrolü temasına dair bazı katılımcıların ifadeleri aşağıda aktarılmıştır.

Şimdi burada agresif olmazsın. Sinirli halin devam etmez. Dün yaşadım mesela Allah'a havale ediyorum, bayağı sinirliydim, kızmıştım. Ondan sonra öyle havale edince rahatladım. Birazcık kontrolü sağlıyorsun (E_10).

Valla ben tevekkül etmeseydim şu anda serseri olurdum. Açıkça söyleyeyim yani. Çünkü çok öldüreceğim insan vardı. Bunu ciddi söylüyorum (E_12).

Daha az öfkeleniriz. Evet az öfkeleniyorum. Evet öyle öyle (K_6).

Tabii ki etkiliyor. Örneğin insan bir şey karşısında sinirlenebilir ve o esnada tevekküle başvurabiliyorsa ani tepki tepki vermesini engeller ve sakinleşir, öfke kontrolü dediğimiz şey meydana gelir. Taşkınlık ve dışavurumu engelliyor (E_8).

Tevekkül sahibi değilse hemen feveran edersin, çevrene bağırır çağırırsın. Bu neden öyle olmadı da şöyle oldu dersin mesela. Öfkeli bir insan olursun (K_2).

Katılımcılar tevekkül etmenin hem arkadaşlık ilişkilerinde hem de aile ilişkilerinde pozitif etki yaptığını ifade etmişlerdir. Bu durum pozitif kişilerarası iletişim temasında ele alınmıştır. “…problemlerini gelip benimle paylaşırlar. Çok tanıdığım dostlar vardır, problemleri gelip benimle paylaşırlar. Herhalde ki tevekkül ettiğimde ben de oluşan o güzel duygular dışarıya yansıyor diye düşünüyorum (E_3)”; “Allah’a tam tevekkül edersen hiçbir zaman çoluk çocuğun, arkadaşların senden incinmez.

Senden herhangi bir ne bileyim kötü bir davranış bir şey sana samimi olarak inanırsalar güvenir, sana karşı iyi davranır (E_20)”; “Böyle insan, bir defa kendiyle

159

barışıktır. Bana göre, ben kendimle barışığım bu anlamda. Kendiyle barışık olan insanın halet-i ruhiyesi düzgün olur. Bu insanın çevresindeki insanlarla iletişimi gerek akrabaları ile komşuları ile benim cemaatimle mesela veya arkadaşlarıyla ilişkileri de, bence normal psikolojik düzeyde olur. Yani nasıl diyeyim, kendini güzel ifade edebilir, rahat davranır, kendinden emindir. Böyle bir haldeyim. En azından böyle, ilişkilerimi olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum tevekküllümün (E_6)” ifadeleri pozitif kişilerarası iletişime örnektir.

40 yaşında kadın katılımcı eşi ile olan ilişkisinde tevekkülün etkisini şu şekilde aktarmıştır: “…yani problemlerinizi böyle çok fazla büyümemesini, hemen durmasını, orada durup da çözüme kavuşmasını sağlıyor tevekkül ettiğin zaman. Şöyle Allah’a havale edeyim, bir şekilde Rabbim yardımcı olacaktır. Ben elimden geleni yapayım da falan dediğiniz zaman önce siz elinizden geleni yapıyorsunuz, karşındakinden beklemiyorsunuz (K_9). 49 yaşında üniversite mezunu, kadın katılımcı da tevekkülün aile içi problemleri önlediğini vurgulamıştır: Ailelerde oluyor. Tartışmalar olur, sabırsızlık olur, geçimsizlikler olur, problemler olur, problemleri önlüyor bence tevekkül (K_5)”.

Katılımcılar çevrelerine de tevekkülü telkin ettiklerini ifade etmişlerdir. Bu durum kendileri fayda gördükleri için, yakınlarına da tavsiye ettikleri şeklinde yorumlanabilir. Çevreye tevekkülü telkin temasından örnek bir ifade şu şekildedir:

“Yaşanan bu süreçlerde sıkıntıya düşen çok arkadaşımız oldu, bu o halden dolayı. Ama normalde konuştuğumuzda onlara hayatın aslında öbür tarafı olduğunu, Allah’a tevekkül etmesi gerektiği konusunda, onlar da dediğim gibi olduklarından dolayı teslim oluyorlar, tamam doğru diyorlar. Yapacak bir şey yok, haklısın, Allah ne takdir ederse o olur diyorlar (E_17)”.

Bazı katılımcılar ise tevekkül ediyor olmalarının toplum tarafından garipsendiğini ve bu durumun yalnızlaşmaya sebep olduğunu ifade etmişlerdir.

Tevekkülün negatif sonucu olarak ele alınabilecek tek bulgu budur. 57 yaşında emekli hekim, kadın katılımcının yalnızlaşma temasına dair ifadesi “Bu tarzı sevmiyor ve korkuyor insanlar tedirgin oluyor. Kendisi gibi, komşusu gibi, arkadaşı akrabası gibi biri olarak beni göremiyor. Her ne kadar beni sevse de, “seni çok seviyoruz, sana saygı duyuyoruz ama biraz garipsin, biraz değişiksin yani böyle düşünmüyoruz aslında,

160

sadece cevap vermiyoruz, seninle konuşmuyoruz bu konuyu” gibi satır aralarından bunlar geliyor. Çok az insanla bunu birebir etkileşerek konuşup ve davranabildim (K_22)” şeklindedir.

6. ÖRNEK DURUMLAR ÜZERİNDEN VERİLEN TEPKİLERE İLİŞKİN