• Sonuç bulunamadı

6. GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK

6.3. Araştırmacının Rolü

Nitel araştırmalarda güvenirliği sağlamanın koşullarından birisi de araştırmacının rolünün tanımlanmasıdır. Nitel bir araştırmada konunun belirlenmesinden, bulguların yorumlama aşamaları dahil her süreçte araştırmacı başat

71

faktördür. Her araştırmacının olayları algılama ve yorumlama biçimi farklılık gösterebilmektedir. Çünkü araştırmacı deneyimleri, eğitimi, ideolojisi, kişiliği gibi kendine ait kişisel bir tarih ile araştırma sahasına adım atmaktadır. Aynı zamanda her araştırmada olduğu gibi seçtiği konuya dair bir eğilimi vardır, fakat nicel araştırmadan daha farklı olarak kontrol edilmesi güç bir alanda hareket etmektedir. Katılımcılarla da daha yakın bir ilişki içerisinde çalışmakta ve bu durum bazı zorlukları beraberinde getirmektedir. Bu gibi zorluklarda araştırmacıya düşen bu zorlukların farkında olarak, onları aşmak adına gayret etmesidir (Seggie, Bayyurt, 2015: 44-49).

Bu araştırmanın yürütülmesi sürecinde de bazen katılımcılar araştırmacıyı

“içeriden” bir kişi (araştırmacının dini sınırlar kapsamındaki kılık-kıyafet tercihi, din psikolojisi alanında çalışıyor olması, referans olan kişilerin kimliği vb. nedenlerle) olarak algılamaları nedeniyle soruların cevaplarını zaten bildiğini düşünmüşler, daha az açıklama yapmışlardır. Bu durumlara ilişkin olarak araştırmacı konuya nötr davranmaya gayret etmiş, cevapların detaylandırılması için açıklamaya yönelik ek sorular sormuştur.

Katılımcıların araştırmacıyı “içeriden” bir kişi olarak algılamalarının araştırmaya olumlu yönde de etkisi olmuştur. Bu sayede katılımcılarla güven ilişkisi daha rahat kurulmuş, empatik ve yargılamadan dinleme sayesinde kendilerini daha rahat ifade etmelerine imkan sağlanmıştır.

Görüşmelerde aktarılanların araştırmacının kendi düşünce sistemine aykırı olduğu durumlarda verilen cevaplara müdahale edilmemiş, sadece “anlama” ön plana çıkmış, katılımcının kendisini detaylı olarak ifade etmesine olanak sağlayacak ek sorular sorulmuştur. Katılımcıların görüşme sürecinde kendilerini daha rahat ifade etmelerini sağlamak için araştırmacının doğrudan tanıdığı kişiler çalışma grubuna dahil edilmemiştir.

Görüşme tekniğinin temelinde karşılıklı ilişki, iletişim yatar (Aziz, 2014: 85).

Patton görüşmeyi beceri, duyarlılık, bireyler arası anlayış, zihinsel uyanıklık gerektirmesi gibi özellikleri nedeniyle hem bir sanat hem de bilim olarak nitelendirmiştir. Görüşmenin yapılması esnasında görüşmenin akışına göre sorularda gerekli değişiklikleri yapabilme, konuşma tarzında sorabilme, teşvik edici olma, geri bildirimde bulunma, süreci kontrol edebilme, yansız ve empatik olma gibi beceriler gerekmektedir (Yıldırım, Şimşek, 2006: 168-172). Benzer şekilde Lagard ve arkadaşları

72

(2003; akt. Seggie, Bayyurt, 2015: 46) da görüşme yapacak araştırmacıyı meraklı, dinleme becerisine sahip, güçlü hafızası olan, karşısındaki ile iyi ilişki kurabilen, saygılı ve ilgili, karşısındaki kişiye karşı esnek olabilen, mütevazi olan kişi olarak tanımlamışlardır. Özellikle nitel bir araştırmacı için görüşme yapılacak kişiyle güvene dayalı ilişki kurmak önemlidir (Seggie, Bayyurt, 2015: 29). Psikolojik danışma ilişkisi içerisinde gerçekleşen terapötik görüşmeler ile nitel araştırmalar için yapılan derinlemesine görüşmelerin amaç açısından olmasa da teknik açıdan benzerlikler gösterdiğinden söz edilmektedir. Benzer şekilde yönlendirmeden ve yargısız dinlemek birey odaklı psikolojik danışmada da en temel unsurlardan biridir (Seggie, Bayyurt, 2015: 198). Bu araştırmanın yürütücüsünü psikolog olması nedeniyle mesleki uygulamalarında bu becerileri kullanma pratiğinin olması etkin bir rol oynamıştır. Bu durum görüşme süreçlerinde görüşülen kişinin kendini daha iyi ifade etmesine, araştırmanın yansız ve anlama odaklı yürütülmesine olanak sağlamış ve görüşmelerin niteliğine pozitif etkide bulunmuştur. Araştırmacının mesleği gereği sahip olduğu beceriler araştırmanın güçlü yönlerinden birisi olarak ele alınabilir. Ayrıca araştırmacı nitel araştırma yürütme becerilerini geliştirmek için de konu ile ilgili yayınları incelemiş, uygulama videolarını takip etmiş, nitel araştırma yazılım programı NVivo 11 programı ile ilgili 2 günlük uygulamalı eğitim programına katılmıştır.

Araştırmacı, araştırma konusu ile ilgili ön yargılarının farkında olarak, araştırmanın tüm süreçlerinde rolünü anlamış ve dışarıdan, nesnel bir tavır göstermeye gayret etmiştir.

73

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR ve YORUM

Bu bölümde araştırma verilerinden elde edilen bulgular aktarılmaktadır. İlk olarak katılımcıların öznel dindarlık algılarına ilişkin bulgular sunulmuş; tevekkül yönelimi ile ilgili bulgular ise sırasıyla tevekkül algısı, tevekkül yöneliminin sebepleri, tevekkül ediyorken gösterilen tepkiler, tevekkülün sonuçları ve örnek durumlar üzerinden verilen tepkiler ana başlıkları altında ele alınmıştır. Son olarak cinsiyet değişkenine göre farklılaşan bulgular aktarılmış ve tüm bulgular ekseninde oluşturulan model denemesi sunulmuştur. Bulgular aktarılırken aynı zamanda ilgili literatür ışığında tartışılmıştır.

1. ÖZNEL DİNDARLIK ALGISINA İLİŞKİN BULGULAR ve YORUM Literatürde dindarlığın ölçülmesiyle ilgili uzun yıllardır çeşitli tartışmalar yürütülmektedir. Farklı dindarlık tanımları ve farklı dindarlık ölçütlerinin kullanılması nedeniyle birbiriyle çatışan sonuçlar elde edilebilmekte veya dindarlık oldukça soyut bir düzlemde ele alınabilmektedir (Altunsu Sönmez, 2016: 554; Hökelekli, 2010: 190;

Karaşahin, 2008: 199). Dindarlığın ölçümüne yönelik tartışmalardan dolayı, bu araştırmada öznel dindarlık algısının ele alınması amaçlanmıştır. Öznel dindarlık algısı kişinin kendi gözünden dindarlığını değerlendirmesidir. Bir başka ifadeyle kişinin kendisini dindarlık açısından nasıl gördüğüdür (Kımter, 2012: 440).