• Sonuç bulunamadı

4. TEVEKKÜL SÜRECİNDE GÖSTERİLEN TEPKİLERE İLİŞKİN BULGULAR ve

4.3. Tevekkül Sürecinde Davranış Tepkileri

Katılımcıların tevekkül anındaki davranışlarına ait iki tema ortaya çıkmıştır.

Bunlar azmetmek (f: 41) ve dua etmektir (f: 39). Bu temalar Şekil 16’da gösterilmektedir.

Şekil 16: Tevekkül Sürecinde Gösterilen Davranışlar

142

Katılımcıların tevekkül ederken aynı zamanda o konu hakkında azmettiklerini, çabaladıklarını aktardığı görülmüştür. Elinden geldiğince çalışma, uğraşma, azmetme sık karşılaşılan bir tema olmuştur. Tevekkül ile ilgili literatürde de çalışma, azmetme, çabalama sıklıkla vurgulanmakta; tevekkülün çalışma ve iş hayatını daha bereketli hale getirdiği ifade edilmektedir (Bkz. Altıntaş, 2000: 113; Dilmen, 2016: 68; Ersoy, 2006:

243; Gafarov, 2009: 47; Hatip, 2006: 147; Solmaz, 2006: 66; Tokpınar, 2009: 151;

Uludağ, 2012b: 3; Yalçın, 2008: 21). Araştırmanın bulguları da tevekkül-azim ilişkisini vurgulayan görüşleri desteklemektedir. Azmetmek temasında dair bazı ifadeler şu şekildedir:

…üniversiteyi 4 senede bitirdim. Tek dersten bile alttan kalmadı.

Öğrenciyim, çalışıyorum. 6 dersin 6’sından bütünlemeye kaldım, gece gündüz ders çalıştım ve geçtim. Ben ille de geçeceğim, ben geçemezsem şöyle böyle olur demedim, endeksleme dedim kendini. Ama ne oldu bizim sayısal biraz daha mekanikti, hep hesap kitap, zordu biraz derslerim. Bak 4 yılda bitirdim. Ben Allah’ın yardımıyla olduğuna inanıyorum (E_13).

…Bu inancımın gereği diyorsunuz, böyle yapmam lazım, öğrencime güç vermem lazım, öğretmene güç vermem lazım, inanana güç vermem lazım (E_15).

Ben tevekkül etmiştim ve dedim ki Allah’ım sana şükürler olsun sana sığındım ama tedbirimi aldım. Ne yaptım? Silahımı onların arayamayacak bir nokta olarak belirlediğim bir yere koydum. Ama tevekkül ederken de yani işte al bu silah benim bakın burada görün diye de gitmedim. Öyle tedbirimi aldım, yani orada bir saniye içerisinde silahımı el çabukluğuyla o ulaşamayacakları noktaya koydum ve adam aradı bulamadı. Ben de çıktım gittim (E_19).

…Birlikte elimizden ne geliyorsa, şu anda ne yapmamız gerekiyorsa onu yapalım diye düşündüm (K_25).

Orada baktım internetten, orada riskler var işte pıhtı atabilir, beyin ölümü bilmem ne filan bir sürü şeyler yazıyordu. Ben şimdi bu alternatif tedaviye yöneldim. Sülüktür, işte hacamattır, bilmem nedir. Buradan da sonuç alamayabilirim. Yani sonucu kötüye de gidebilir, yani böyle ölçtüm biçtim artık kafamda (K_23).

Çalışıyorum, çabalıyorum, çalışmamın ve çabalamanın karşılığında Rabbimin bana bir çıkar yol gösterdiğini de gördüm, yani bunu yaşadım fiilen (E_6).

143

Hiç tedaviye başvurmadan çocuğum olsun, Allah versin demek olur mu?

Beş sene boyunca şeyim vardı, doktor falan filan. Ama tabii ki de hani o şeyleri yaptık, mesela ilaç kullanmamız gerekiyordu, ameliyat olmamız gerekiyordu, bir süreç atlattık o beş sene içerisinde yaptık bunları (K_3).

Katılımcıların azmetmekle birlikte, tevekkül ederken sıklıkla duaya başvurdukları görülmüştür. Tevekkül etmek ile dua etmek birbiriyle ilişkilidir, bu nedenle tevekkül ile ilgili açıklamalarda dua da ele alınır (Dilmen, 2006: 71). Dini başa çıkma sürecinde kullanılan pek çok araç olmakla birlikte, dua en çok kullanılanlarındandır (Ayten, 2012: 42). Bu gibi durumlarda dua bir ilahi müdahale talebidir (Hökelekli, 2012: 71). Dua kişinin kendisini Allah’a arz etmesi, ondan niyazda bulunmasıdır (Albayrak, 2013: 126). Dua insanla yaratıcı arasındaki bir tür özel ilişki ve iletişimdir. İnsanın sınırsız istek ve ihtiyaçları karşısında yaşadığı eksikliğin gerginliğini gidermek için dile getirilebilir. Böylece dua güçlü olana başvurma yoluyla güç kaynağı haline gelmektedir (Hökelekli, 2012: 62-69). Araştırmalarda duanın problemlerle başa çıkmada olumlu etkisi olduğu görülmüştür (Temiz, 2014). Atmaca (2011: 30) duanın yaşanan problemlerden pasif bir şekilde kaçma değil, üstesinden gelmeye yönelik bir çaba olduğunu, kişiye manevi destek sağladığını belirtmiştir. Hökelekli’nin (2012: 110-111) çalışmasında duanın türlerinden biri, tevekkül ve inabe duası olarak ele alınmıştır.

Bu durumda, kendi üzerine düşeni tam anlamıyla yerine getirdikten sonra, başarıyı sağlayacak olanın Allah olduğunun düşünülmesi, ona güvenip, sonucun ona havale edilmesi, kişiye motivasyon sağlamaktadır. Tevekkül ederken gösterilen davranışlar arasında dua bulgusu, aktarılan açıklamalar tarafından desteklenmektedir.

Bir katılımcı dua etme durumunu şu şekilde ifade ermiştir: “1 yıldır dua etmediğim kadar dua ediyorum (E_18)”. Eşinin hastane masraflarını karşılarken problem yaşayan erkek katılımcı duasını şu şekilde aktarmıştır: “Ya Rabbi dedim “Ben hanımı, kendimi sana sigortaladım. Ya Rabbi yardım et.” diye. Böyle Allah’a rücu ettim (E_25)”.

Evlenme kararını alırken dua ettiğini ifade eden kadın katılımcı o durumu şu şekilde ifade etmiştir: “Hatta kar yağıyordu, çıkıp dua etmiştim Rabbime. Rabbim bu insan benim için hayırlısıysa onlar geldiğinde nasip et (K_10)”.

18 yaşındayken babasının yazdığı intihar mektubunu evde bulan kadın katılımcı o anları şu şekilde anlatmıştır: “Abdest aldım, namaza durdum ondan sonra, namaz

144

kılmaya başladım, işte Allah’a yalvarmaya başladım babam geri gelsin diye. Yani işte en kötü şey yani kaybetme korkusu, babamı kaybetme korkusu. Ama işte orada bile Allah’a sığınmışım, yani ilk sığınacağım hani Rabbim olmuş (K_18)”.

Katılımcıların tevekkül sürecinde dua ettiklerini aktardıkları diğer bazı ifadeler aşağıda aktarılmıştır:

…üzülmeye başlarken bir taraftan da dua ediyorduk (E_8).

Ya Rabbi bu senden geliyor, kolaylaştır, bana yardım et, senin rızanı kazanabileceksem (K_25).

…abimin rahatsızlığını duyduğumdan beri bir heyecanla, bir şey ile uyanıyorum. Sanki bir haber alacağım, bir şey olacak, kötü bir şey.

Hemen abdest alıp, namaz kılıp, bir Yasin bir Fetih okuyunca insanı ancak o rahatlatıyor. Dua ediyorum sürekli, Fetih sureleri okuyorum (K_5).

Vallahi ben o anda, yani tamamen Allah’a sığınıyorum, dua ediyorum, secdeye kapanıyorum, Allah’tan yardım istiyorum (K_7).

Ne yapacaksın, ağlayarak geçecek mi? Hayır. O an diyorsun ki Rabb’im, boş da duramam, bir şey yapmam lazım, benim şu an yapabileceğim şey dua. Dua ile çabaladığımı düşündüm yani, orada benim bir çabam vardı, o da dua diye düşündüm. Yani sürekli dua ettim, sürekli dua ettim, ama ondan sonrası için Rabb’im sana emanet, şifayı sen vereceksin, ben sana güveniyorum, sırtımı yaslıyorum, sen ne yaparsan kabulümdür dedim. O şekilde öyle yani, öyle hissettim, öyle dua ettim, hep öyle dua et ettim (K_9).

Katılımcıların tevekkül ederken gösterdikleri ümit etme, sabretme, cesur olma gibi duygusal; dua etme, çabalama gibi davranışsal tepkiler; anlamlandırma, Allah’ın yaratma gücünü düşünme gibi düşünceler içinde bulundukları duruma ilişkin aktif olduklarını gösteren bulgulardır. Katılımcılar bu tepkilerle içinde bulundukları olayın/durumun oluş sürecine katılarak, ona etki etmeye çalışmaktadırlar. Bu sayede pasif bir duruştan ziyade, sürece dahil olma söz konusudur.

5. TEVEKKÜL YÖNELİMİNİN SONUÇLARINA İLİŞKİN BULGULAR ve YORUM

Araştırmanın temel amaçlarından birisi tevekkül etmenin psikolojik sonuçlarını ortaya koymaktır. Bu amaçla katılımcılara “Tevekkül edince nasıl hissediyorsunuz, kendi yaşantınızdan örnek verebilir misiniz?, Tevekkül etmek davranışlarınızı etkiler mi, Kendi yaşantınızdan örnek verebilir misiniz?, Tevekkül ediyor olmak sizin kişiliğinizi

145

nasıl etkilemiştir, nasıl bir insan olmanıza yol açmıştır?, Tevekkül etmek insanlarla olan ilişkilerinizi etkiler mi?” gibi sorular sorulmuştur. Bu sorulara verilen yanıtların dışında katılımcıların görüşme boyunca kendi hayatlarından verdikleri örnekler üzerinden bu başlığa ait kodlamalar yapılmıştır.

Tevekkül yöneliminin sonuçları duygu, düşünce ve davranış olarak 3 temel kategoride ele alınmış ve bu kategorilere bağlı 16 tema ortaya çıkmıştır. Bu kategori ve temalar Şekil 17’de gösterilmiştir.

Şekil 17: Tevekkül Yöneliminin Sonuçları

Tevekkül yönelimin sonuçlarında ortaya çıkan temalar sıklığına göre sırasıyla rahatlama (f: 80), psikolojik dayanıklılık (f: 40), huzur (f: 36), kabullenme-razı olma (f:

28), öfke kontrolü (f: 16), pozitif kişilerarası iletişim (f: 15), sabır (f: 14), iyimserlik (f:

13), sakinlik (f: 11), teslimiyet (f: 10), çok boyutlu bakış açısı (f: 6), bencillik ve hırstan koruma (f: 6), çevreye tevekkül telkini (f: 6), benlik saygısını artırma (f: 5) ve yalnızlaşmadır (f: 4). Tevekkül yönelimin sonuçlarına dair ortaya çıkan temaların sıklığı Tablo 14’te gösterilmiştir.

146

Tablo 14: Tevekkül Yöneliminin Sonuçları

Kategoriler Temalar f

Rahatlama 80

Psikolojik dayanıklılık 40

Huzur 36

Sabır 14

Duygu Sakinlik 11

Teslimiyet 10

Bencillik ve hırstan koruma 6

Şükür 5

Kabullenme-Razı olma 28

İyimserlik 13

Düşünce Çok boyutlu bakış açısı 6

Benlik saygısını artırma 5

Öfke kontrolü 16

Pozitif kişilerarası iletişim 15

Davranış Çevreye tevekkül telkini 6

Yalnızlaşma 4

Tablo 14 incelendiğinde tevekkül yönelimin sonuçlarının en fazla duygu kategorisinde etkin olduğu görülmektedir. Bu kategoride hem ortaya çıkan tema sayısı, hem de temaların sıklığı düşünce ve davranış kategorilerine oranla daha fazladır.

Tevekkül bir kalp eylemi olarak ele alınmaktadır (Kuşeyri, 2016: 249). Böyle olunca tevekkülün en büyük etkisi ruhlar üzerinde olmakta, ruhta bir yatışma gerçekleştirdiği ifade edilmektedir (Gedük, 2015: 207). Araştırmada bulguları bu açıklamaları desteklemekte, tevekkülün etkilerinin daha çok duygular üzerinde olduğu görülmektedir.

5.4. Tevekkül Sonucunda Oluşan Duygular

Tevekkül edince oluşan duygulara dair 8 farklı tema ortaya çıkmıştır. Bu temalardan ön plana çıkanlar rahatlama, psikolojik dayanıklılık ve huzurdur. Tevekkül edince oluşan duygular Şekil 18’de gösterilmiştir.

147

Şekil 18: Tevekkül Sonucunda Oluşan Duygular

Rahatlama temasında katılımcıların kaygılarının, streslerinin azaldığına, rahatladıklarına, ferahladıklarına dair ifadeleri yer almaktadır. Katılımcıların rahatlama temasına ilişkin ifadelerinden bazıları aşağıda aktarılmıştır.

…ben de inanılmaz bir rahatlama….Ondan sonra bütün sıkıntıların gittiğini ben gördüm (E_12).

Rahatlıyorum. Yani rahatım hiçbir şeyden şikâyet etmiyorum hiç. Mesela bu tip hastalarda diyelim bayan hastası var. 2 tane 3 tane kızı var. Onlar hastaya bakıyorlar, nöbet koyuyorlar. Nöbet ile bakıyorlar veya oğlu var veya gelini var bakamıyorlar ama ben çok da rahatım. Hatta gelen doktorlar bana ara vermen lazım, 3-5 gün ara vermen lazım, sana da bir ilaç vermemiz lazım, biraz kafanı dinlemen lazım dediler. İhtiyaç hissetmedim. (…) Bu olduğu zaman rahatlıyoruz ve yıkılmıyoruz (E_15).

Kendimi daha ferah hissediyorum. Hakiki, samimi yalvardığım zaman içim ferahlanıyor. Çünkü kalp Allah’ın, o sıkıntı ne oluyor sıkıntı kalbe geliyor. Kalp nedir? Allah’ın zikri ile mutmain oluyor diyor ya, Allah’ı hakiki olarak düşünüp ondan yardım istediğin zaman ister istemez Allah’ın rahmeti kalbine yağıyor, kalbine geldiği zaman açılıyorsun.

Hafifliyorsun yani açıkçası o (E_20).

Gerçekten tüm hücrelerimle sığındım ve arkasından gelen çok büyük bir ferahlık… İster istemez bir rahatlık oluyor. O rahatlığa kavuşmuş oluyorsunuz (K_22).

Çok maddi sıkıntılarımız olmakla beraber, inanın o sıkıntıları çok rahat atlatıyorsun yani. İşte bu tevekkülün verdiği bir şey yani, rahatlık (E_25).

148

Daha rahat daha rahatım. Yani daha rahat bi hayat. Yoksa sıkıntıya düşer diye düşünüyorum insan (E_4).

Tevekkül bende rahatlık oluşturuyor, rahatlık diyebiliriz (E_6).

Rahatlıyorum, tabii ki çok rahatlıyorum (K_15).

Rahat hissediyorum, rahatlama, daha mutlu hissediyorum. Mesela kızım sınava girdi şimdi, Allah’ın izniyle olur dedim. Çocuğuma çalışsın dedim. Sanki işler de hep rast gitti, düzenleniverdi (K_2).

Rahatlıyorum tabi ki. Allah bu olanları görüyor (K_11).

Yani daha iyi hissediyorum. O zaman kendimi daha rahatlamış hissediyorum (K_3).

…rahatlatıyor, rahatlatıyor. Çünkü ben elimden gelen budur diye düşünüyorum yani ve dua ediyorum. Rabbim çok merhametli. Onun merhametine sığınıyorum. Bu duygu beni rahatlatıyor ve hani onun beni bırakmayacağına inanıyorum (K_25).

Birey, kendi olanaklarıyla üstesinden gelemeyeceği bir durum ile karşılaştığında, bu durumu kontrol edemediği için yoğun bir stres yaşar. Kontrol edilemeyen olaylar kişide stres oluşturur. Ancak araştırmalarda, olayın kendisinin üzerinde, yüce bir yaratıcı tarafından kontrol edildiğine inanılınca rahatlama hissedildiği dile getirilmektedir. Benzer şekilde dinin sıkıntılı zamanlarda manevi teselli sunmasının kişilerin yaşadıkları kaygı ve stres düzeyini azalttığı belirtilmektedir. Bu sayede birey, stres yaratan olaylar sonrasında rahatlık hissetmektedir (Salim, 2017: 57). Tevekküle eşlik eden davranışlardan olan dua sayesinde de kişilerin rahatladıkları ifade edilmektedir (Salim, 2017: 59). Tevekkül hayatı tek güne indirip, yarınların endişesinden kurtulma olarak değerlendirilebilmektedir (Sarıkaya, Şeren, 2007: 85).

Tevekkül geleceğe yönelik endişeleri azaltarak kişinin rahatlamasına etki etmektedir.

Araştırmanın bulgusu olan “rahatlama”, tevekküle yönelik yapılan bu teorik açıklamalar tarafından desteklenmektedir.

Psikolojik dayanıklılık temasında katılımcıların tevekkül etmenin kendilerine güç verdiğine; intihar girişimi, depresyon başta olmak üzere ruhsal bozukluklardan koruduğuna dair ifadeleri yer almaktadır. Pozitif psikolojinin bir kavramı olarak psikolojik dayanıklılık, zorlu yaşam olayları karşısında kişinin kendisini toparlama gücü, bu zorlukların üstesinden başarılı biçimde gelme kabiliyeti olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda göze çarpan kavramlardan birisidir (Akyüz, 2017: 5;

149

Oflas, 2017: 41). Türkçeye yılmazlık (Öğülmüş, 2001; Gürgan, 2006), psikolojik sağlamlık (Gizir, 2007; Sağlam, 2012), kendini toparlama gücü (Terzi, 2006) ve psikolojik dayanıklılık (Koç-Yıldırım, 2014; Gökçen, 2015) gibi çeşitli adlarla çevrilmiş olmasına rağmen üzerinde en uzlaşılan kavram olarak psikolojik dayanıklılık belirlenmiştir (Basım, Çetin, 2011).

Bireyin önemli stres faktörlerine karşın bunlara uyum sağlayabilmesi, olumlu sonuçlara ulaşabilmesi, stres oluşturan önemli durumlar karşısında fiziksel ya da ruhsal rahatsızlık yaşamaması olarak da ifade edilebilmektedir (Oflas, 2017: 41-42).

Araştırmalar dini başa çıkmanın psikolojik dayanıklılık ve yaşam doyumu üzerinde etkili olduğunu göstermektedir (Batan, 2016). Psikolojik dayanıklılık ile din ilişkisi değerlendirilirken genellikle tevekkül, affetme, sabır, şükür, umut gibi kavramlara atıf yapılmaktadır (Ayten, 2014: 96-103; Batan, 2016: 64). Tevekkül eden kişiler herhangi bir başarısızlık durumunda olayların gerçek failinin Allah olduğu inancıyla yıkılmaz (Demir, 2013: 107); problemlerini çözmek için güçlerinin yettiğini yapar, sonrasını ise Allaha bırakarak tevekkül ederler. Bu sayede, kader inancıyla da ilişkili olarak zor durumlarda psikolojik olarak daha az sıkıntı yaşanır (Cufta, 2014: 89). “İnsanların en güçlüsü ve en sağlamı olmak isteyen kimse, Allah’a tevekkül etsin (Hakim, 2013: 300)”

hadisi; “Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır (İnşirah, 94/5)” ayeti bu durumlara işaret etmektedir. İslam dininin tevekkül, kanaat gibi kavramlarla itidali tavsiye etmesi, intiharı yasaklaması gibi özellikleri sayesinde depresyon ve benzeri pek çok psikolojik rahatsızlığa karşı koruyucu olduğu dile getirilir (Cengil, 2003: 139).

Araştırmadan elde dilen bulgular bu açıklamaları desteklemekte, tevekkülün kişilerin psikolojik dayanıklılıklarını artırdığı görülmektedir.

Tevekkül etme ile intihar ilişkisi kuran bazı katılımcıları ifadeleri şu şekildedir:

“Eğer tevekkül etmeseydim intihar edebilirdim, sabrettim (K_3)”, “İnsan negatif düşünürse tevekkül etmez intihara kadar gider (E_8)”, “Bunalıma girerler, intihar olur (K_10)”.

Tevekkül etme ile depresyon ilişkisi kuran bazı katılımcıları ifadeleri şu şekildedir: “Mesela ben bazı şeyler yaşadım. Sırf inancımdan kendimi bırakmadım.

Bende çoğu zaman psikoloğa gidip antidepresan yazdılar ama almadım. Ben bu ilacı içmeyeceğim dedim. Kendim atlatmaya çalışacağım dedim. Sağlam durmaya çalıştım

150

(K_12)”, “…insanı buhranlıktan, sıkıntıdan kurtarıyor. Allah’ın vekil sıfatına, yani Allah’a vekalet veriyorsun. Vekil sıfatına şirk koşmuyorsun, başka bir şerik aramıyorsun. Yani bir elin yağda bir elin balda oluyor tabiri caizse. Yani o yönden bir sıkıntı buhran çekmiyorsun (E_25)”, “Yani etrafınızda bir çok biliyorsunuz hekim olduğunuz için gözlemliyorsunuz anksiyete ve depresyonla ilgili ilaçlar çok yaygın.

Gittikçe kullanımları da artıyor ama tevekkül sahibi bir insanın, mutlak güç sahibi Allah'ın elinde, kudretinde her şeyin yürüdüğünü, kendisinin de bunun bir parçası olduğunu ve bu takdirinden dolayı onu yargılayamayacağını, teslim olması gerektiğini bilmesi ve bu duygularla hareket etmesi bir manevi güçtür. İnanılmaz bir güçtür, anlatılamaz bir güçtür. Hayatta kalmak, direnmek, mücadele etmek ve bu mücadele sırasında herkes bunları yapıyor belki ama çığırından çıkmamak, tevekkül oluyor bu (E_5)”, “…gerçek anlamda tevekkül eden bir insan herhalde depresyona girmez diye düşünüyorum. Siz psikologsunuz daha iyi bilirsiniz, sizin yanınıza bunu konuşarak belki yanlış olur ama muhakkak belki başka bir ruhsal rahatsızlığı yoksa ya da sırf dünyalık sıkıntılar yüzünden herhalde depresyona girmez diye düşünüyorum. İnsanı çok rahatlatıcı bir mekanizma. Her şeyin sonucunu Allah’tan beklediğin için hayatta her şeyini kolaylaştırır, hareketlerini de insan ilişkilerini de… Nedir o yüzden hani daha zor şeye girersin sıkıntıya, depresyona. Artık ne derseniz yani buna insanın hayatına büyük ölçüde kolaylaştırır (K_21)”, “Evet daha sakin olunuyor. Mesela depresyona girmiyor yani (K_2)”, “O zaman biz de “hasbinallahü ve ni’mel vekil.” dedik. Aldırmayalım, böyle bir şey olmasın. Hakikaten çok güzel bir çocuktu. Beyni dışarıda mı, beyin gelişmemiş. Ya işte, “hasbinallahu ve ni’mel vekil” imdadımıza yetişti. İnan bak, Mümin için el-Vekil olan Allah’a güvenmek… Yani o insanı bu sıkıntılardan, buhranlardan çıkarıyor inanın yani (E_25)”.

Bazı katılımcılar tevekkül etmenin onlara güç verdiğini ifade etmişlerdir. Bu konu ile ilgili bazı katılımcıların ifadeleri şu şekildedir:

…Yıkılmıyorsunuz olumsuz şeyler karşısında yıkılmıyorsunuz, dik durabiliyorsunuz, sarsılmıyorsunuz Elhamdülillah. Psikolojik yorgunluk yok… Tevekkül bugünkü insanımızın en büyük ilacı. Tevekkül etmeyen ne yapar yıkılır yani. Geçen birisiyle karşılaştım hastanede bir arkadaş. … hastanesinin önünde. Nasılsın hacı abi dedim, "yıkıldım, ölüyüm, gezemiyorum, gidemiyorum, yıkıldım, vah oldum, perişan oldum"... İşte onun tevekkül zayıflığı hastalığını bir kat daha arttırıyor (E_15).

151

…Güç olabilir. Yenilmezlik gibi bir şey. Yani çünkü bu dünyada yenilsen de öbür dünyada yenilmemiş oluyorsun. Bence hani dediğim gibi uzun vadeli. Ben burada düşsem de dediğim gibi, ben… Karım benim çocuğumu da alsa, malımı mülkümü de olsa, her şeyimi de alsa, ben yine Allah’ım ben senin yanındayım demeye devam ediyorum. Çünkü doğru olduğu için (E_18).

Çünkü rabbimi yanıma alıyorum. O var, onun yanındayım, o bana güç verir. Tevekkülün farklı bir yönü dimi. Güç veriyor, kuvvet veriyor insana tevekkül (K_8).

Güçlendiriyor seni. Bir daha çok böyle basit şeyler de mutsuz olmamasını sağlıyor. Yani ben o yaşadıklarımdan sonra, yani ne gerek var da, küçük şeyleri mutsuz oluyoruz ki. Küçücük küçücük dertleri niye dert ediyoruz ki? (K_9)

Ben tevekkülün İnsan-ı Kamil’e götüren bir yol olduğunu düşünüyorum.

Yani gerçekten insan kalbinde hastalıklar var. Çeşitli hastalıklar var.

Haset hastalığı, riya hastalığı, kendini beğenme hastalığı ve buna benzer bir sürü hastalık var. İşte bu hastalıklardan insanı ne kadar çok yenebilirse o kadar insan olur. Yani kalbindeki kötülükleri, hastalıkları ne kadar yok edebilirse kalbinden, insanın hayatı o kadar insan olarak bakabilir. İnsan hayatı o kadar Allah’a yakın olabilir (E_2).

Katılımcılar tevekkül etmenin onları daha mutlu, huzurlu, dingin yaptığını ifade etmişlerdir. Huzur temasına dair bazı katılımcıların aktarımları şu şekildedir:

Ondan sonra Allah’a güvenmem gerektiğini hissettiğimde, ben sana güvenmeliyim Rabbim, çünkü ben senden böyle istiyordum, böyle bir şey gönderdin bana. Güvenmeliyim, iyi olacak inşallah diye düşündüm, kalbime öyle bir huzur getirdi (K_9).

Huzurlu hissediyorum (K_19).

…daha mutlu hissettiriyor bir kere (K_23).

Mutluluk. Mutlu oluyorum, ben mutlu oluyorum (K_6).

Eğer ben o anda Allah’a sığınırsam o zaman çok huzur duyuyorum (K_7).

…böyle bana bir huzur geliyor, rahatlıyorum (K_9).

Allaha sen böyle bir teslimiyette bulunduğun zaman bu huzurdur. Bunları sağlıyor. Yani evet daha huzurlu, dingin, telaşsız bir insan olur insan tevekkül ettiğinde (E_16).

İnsana haz veriyor. İnsanı mutlu ediyor. Yani mutluluk sadece bir şeye ulaşayım denilen bir duygu değil. Sen bütün imkanlarını yapmışsın. İsyan

152

etmiyorsun. Orada sonucu Allah'a bırakıyorsun. Oluruna bırakıyorsun.

O da insana bir mutluluk veriyor. Yapacak bir şey yok çünkü (E_2).

…daha çok huzur. İç huzur. Çünkü ucu Allah’a dayanıyor. Biz biliyoruz ki dua edip tevekkül ettiğimizde Allah bizim için hayırlısını verecek. Bu dünyada olmasa bile öbür dünyada verecek ya da takdirin neticesinde olan da bizim için hayır olacak düşüncesi, insana bu işle ilgili huzur veriyor (E_8).

Huzur ya huzurdur... Yani huzur neden? Kalpte bazen yüreğimizde kasvet hissederiz değil mi? İşte o kasvetin oluşması, oluşmaması o yaşadığımız hadiselerdeki mütevekkil davranışlarımızla çok doğru orantılı. Değilse Allah ondan razı olmadığı için kalpte bir kasvet oluşuyor, sıkışıyor, kalp bir huzursuz. İçim daraldı diyorsunuz. Canım sıkıldı diyorsunuz.

Huzursuzum diyorsunuz. Bir yere sığamıyorum diyorsunuz. Bunu ifade ederken bu tür şeylerle öbür türlü diyorsun ki yok önüne bakıyorsun,

Huzursuzum diyorsunuz. Bir yere sığamıyorum diyorsunuz. Bunu ifade ederken bu tür şeylerle öbür türlü diyorsun ki yok önüne bakıyorsun,