• Sonuç bulunamadı

1. Genel Olarak

CISG tazminat sisteminin temel işlevi satıcı sözleşmeyi usulüne uygun bir şekilde ifa etmiş olsaydı, alıcının sahip olacağı ekonomik durumun sağlanmasıdır303. Diğer bir ifadeyle CISG tazminat sistemi denkleştirme amacına

özgülenmiştir304. CISG m. 74’ün birinci cümlesi uyarınca:

“Taraflardan birinin sözleşmeyi ihlâli halinde ödenecek tazminat, mahrum kalınan kâr dahil olmak üzere, ihlâlden dolayı diğer tarafın uğradığı zararın toplamına eşittir.”

Görüldüğü üzere m. 74’ün ilk cümlesi tam tazmin ilkesini (principle of full compensation) işaret etmektedir305. Bu hüküm uyarınca yalnızca fiilen uğranılan zararın (damnum emergens) değil, ayrıca yoksun kalınan kârın (lucrum cessans) da tazmin edilmesi gerekmektedir306. Diğer bir ifadeyle kendisine karşı yükümlülüklerin yerine getirilmesi taahhüt edilmiş bulunan tarafın (alıcı) sözleşmenin ihlâl edilmesinden dolayı katlanmak zorunda kaldığı tüm olumsuz sonuçların tamamen tazmin edilmesi gerekmektedir307

.

303 Sekretarya Şerhinde CISG tazminat sisteminin temel işlevi aynen şu şekilde ifade edilmiştir;

“…the basic philosophy of the action for damages is to place the injured party in the same economic position he would have been in if the contract had been performed.” Bkz. Sekretarya Şerhi Art. 70 N.3; Honnold, Uniform Law, § 403; John Yukio Gotanda, Awarding Damages

Under the United Nations Convention on the International Sale of Goods: A Matter of Interpretation, Georgetown Journal of International Law, S.36, (Fall 2004), s. 79.

304 Atamer, CISG, s. 424; CISG sistemindeki tazminatın işlevinin denkleştirme

(Ausgleichsfunktion) olduğu yönünde bkz. 0GH 14.01.2002, CISG-Online N. 643.

305 Blase/Höttler, Pace Int’l L. Rev. 2006, s. 46; Internationales Schiedsgericht der Bundeskammer

der gewerblichen Wirtschaft, 15.06.1994, CISG-Online N. 121.

306 Bianca/Bonell/Knapp, Art. 74 N. 3.2; Enderlein/Maskow, Art. 74 N.4. 307

Schlechtriem/Schwenzer/Stoll/Gruber, Art. 77 para. 3; Staudinger/Magnus, Art. 74 para. 19;

Sekretarya Şerhi, Art. 70 N.3; OGH, 09.03.2000, CISG-Online N. 573; OGH, 14.01.2002,

CISG-Online N. 643; Saidov, Djakhongir: The law of Damages in International Sales: The CISG and other international instruments, Oxford Portland Hart Publishing 2008, s. 26.

2. Tam Tazmin Sistemi ile Korunan Menfaatler

CISG’ın benimsemiş olduğu tam tazmin ilkesi sadece alıcının sözleşmenin ifasından doğması beklenen menfaatinin (ifa menfaati-expectation interest)308değil, ayrıca sözleşmenin ifa edilmemesi sonucunda mallara ve alıcının haklarına gelen zarardan kaçınılmasına ilişkin menfaatinin (bütünlük menfaati- indemnity interest) de korunması amacına hizmet etmektedir309. Bu kapsamda sözleşme ihlalinin alıcının mal varlığında meydana getirdiği zararlar m. 74 kapsamında satıcıdan talep edilebilecektir310. Bununla birlikte CISG m. 5 uyarınca

ölüm ve yaralanma halinde doğan zararlar Antlaşma kapsamı dışında tutulmuş olduğundan CISG kapsamında alıcının bütünlük menfaati sadece malvarlığı değerlerine gelen zararlar bakımından kısmen korunmaktadır311

.

CISG tazminat sisteminde alıcının ifa menfaatinin korunmasındaki amaç, alıcının sözleşmeye uygun ifa gerçekleşmiş olsaydı ekonomik açıdan içinde bulunacağı duruma sokulmasıdır312. Alıcının ifa menfaatinin korunmasıyla aslında

alıcının uğradığı “müspet” zararın tazmini amaçlanmaktadır313

. Müspet (olumlu) zarar alıcının, sözleşmenin geçerli olmasında ve borcun ifa edilmesindeki menfaatinin (ifa menfaati) gerçekleşmemesi yüzünden uğradığı zararı ifade eder. Diğer bir ifadeyle alıcının malvarlığının borcun ifası halinde alacağı durum ile borcun ifa edilmemiş olması halinde mevcut durum arasındaki fark müspet zarardır314. Dolayısıyla alıcının mevcut malvarlığı ile sözleşme ihlâl edilmemiş

308

Amerikan Uniform Commercial Code §1-106 metninde ifa menfaatine şu şekilde işaret edilmektedir: “The remedies provided by this Act shall be liberally administered to the end that

the aggrieved party may be put in as good a position as if the other party had fully performed…”. İfa menfaatinin tam olarak korunması zarara uğrayan taraf için sözleşmenin

ifası ile ihlâli arasında hiçbir fark yaratmaması halinde mümkün gözükmektedir; CISG sisteminde ifa menfaatinin korunmasındaki amaçlar için bkz. Saidov, Damages, s. 27.

309 Schlechtriem/Schwenzer/Stoll/Gruber, Art. 74 para. 3; Galston/Smit/Ziegel, § 9.05;

Blase/Höttler, Pace Int’l L. Rev. 2006, s. 46; Farnsworth, (27) Am J Comp L, s. 249; Sutton, 50

Ohio State Law Journal (1989), s. 744; ayrıca bkz. OGH 14.01.2002, CISG-Online N. 643.

310 Yani ihlalin mal varlığında meydana getirdiği zararların tazmini ulusal hukuka göre değil,

CISG’a göre talep ve tazmin edilecektir. Bkz. Bianca/Bonell/Khoo, Art. 5 N. 3.2; OLG Thüringen, 26.05.1998, CISG-Online N. 513.

311

Staudinger/Magnus, Art. 74 para. 20.

312 Atamer, CISG, s. 327. 313 Atamer, CISG, s. 427. 314 Oğuzman/Öz, s. 339.

olsaydı sahip olacağı malvarlığı durumu kıyaslanmak durumunda kalacaktır. Bununla birlikte önemle belirtmek gerekir ki, CISG sisteminde “müspet zarar” kavramına yer verilmemiştir. Alıcının ifa menfaatinin CISG sisteminde korunduğu m. 74’ün birinci cümlesinde yer alan “…mahrum kalınan kâr dahil olmak üzere…”ifadesinden açıkça anlaşılmaktadır315. Keza Sekretarya Şerhi’nde de ifa menfaatinin koruma altında olduğuna işaret edilmektedir316

.

Tam tazmin sistemi kapsamında, sözleşmeden dönmüş olan alıcının sözleşmenin gereği gibi ifa edileceğine güvenmiş olması sebebiyle uğradığı zararları talep etme menfaatinin (reliance interest) de korunduğu doktrinde genellikle kabul edilmektedir317. Alıcının bu menfaatinin temelinde alıcının sözleşme akdedilmemiş olsaydı içinde bulunacağı ekonomik duruma sokulması amacı yatmaktadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi alıcının sözleşmenin ifa edilmesi yönündeki güveninden dolayı yaptığı masrafların (menfi zarar) tazmin edilmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Menfi zarar, sözleşmenin geçerli olarak kurulmuş bulunduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan zarardır318

. Güvenen kimsenin (alıcı) sözleşmenin hüküm ifade etmemesi veya sözleşmenin kurulmamış olması halinde malvarlığının aldığı durum ile bu olay hiç meydana gelmese idi malvarlığının arz edeceği durum arasındaki fark, menfi zararı ifade eder319. Dolayısıyla bu zarar tespit edilirken alıcının mevcut malvarlığı ile sözleşmenin hiç kurulmamış olması halinde alıcının içinde bulunacağı fiktif malvarlığı kıyaslanacaktır320. Önemle belirtmek gerekir ki, tıpkı “müspet” zarar

gibi “menfi” zarar kavramına da CISG metninde yer verilmemiştir. Bu kapsamda CISG sisteminde ifa menfaatinin korunmasının doğal sonucu olarak Antlaşma ile ifaya olan güvenden doğan zararları talep etme menfaatinin de korunduğu

315 Farnsworth, (27) Am J Comp L, s. 247; Sutton, Ohio Law Journal-1989, s. 744. 316 Sekretarya Şerhi, Art. 70 N.3.

317 Schlechtriem/Schwenzer/Stoll/Gruber, Art. 74 para. 3; Blase/Höttler, Pace Int’l L. Rev. 2006,

s. 47; Djakhongir Saidov, Methods of Limiting Damages under the Vienna Convention on Contracts for the International Sale of Goods, Pace International Law Review 2002, s. 308; OGH 14.01.2002, CISG-Online N. 643; Atamer, CISG, s. 427 ve orada dn.784.

318 Eren, s. 985.

319 Oğuzman/ Öz, s. 340. 320 Atamer, CISG, s. 428.

söylenebilir321. Zira ifa edilmemeden doğan zararların ifaya olan güven sebebiyle yapılan masraflardan oluşan zararları içerdiği kural olarak kabul edilmek gerekir322. Öte yandan alıcının müspet zarar ile menfi zararı birlikte talep etmesine imkân yoktur323.