• Sonuç bulunamadı

B- CISG’ın Dolaylı Olarak Uygulanması

IV. Muayene ve İhbar Külfeti

Alıcı, CISG m. 38 uyarınca satıcıdan teslim aldığı malları koşulların izin verdiği ölçüde kısa bir süre içerisinde muayene etmek veya ettirmek külfeti altındadır. Antlaşma metninde alıcı tarafından muayenenin nasıl yapılacağı belirtilmemiştir. Dolayısıyla bu konuda öncelikle taraflar arasındaki sözleşmeye, burada bir hüküm yoksa taraflar arasındaki teamüllere bakılmak gerekir. Ancak taraflar arasındaki teamüller de muayenenin nasıl yapılması gerektiği konusunda bir açıklık getirmiyorsa muayenenin en azından “makul” olması gerekir88

. Şüphesiz makul bir muayeneden ne anlaşılması gerektiği somut olayın özelliklerine göre değişecektir89. Benzer şekilde muayenin yapılması gereken

85 CISG m. 8 f. 1 uyarınca “Bu Antlaşmanın amacı çerçevesinde taraflardan birinin beyanları ve

diğer davranışları onun iradesine uygun olarak yorumlanır, yeter ki karşı taraf bu iradeyi bilsin veya bilmemesi mümkün olmasın.”

86 Bianca/Bonell/Bianca, Art. 35 N.2.1; Kruisinga, s. 29.

87 Bu konuda örneğin tarafların belirli bir ticaret dalına ilişkin standart normlara atıf yapması açık

bir düzenleme olarak kabul edilmelidir. Bkz. Schlechtriem/Schwenzer/Schwenzer, Art. 35 para. 6; Satıcı tarafından mala ilişkin verilen reklamlarda vaad ettiği özellikler dahi malın m. 35 f. 1 uyarınca sözleşmeye uygunluğunun tespit edilmesinde dikkate alınabilecektir. Bkz. Bianca/Bonell/Bianca, Art. 35 N.2.3; aynı yönde Atamer, CISG, s. 185 ve orada dn. 293.

88 Huber/Mullis, s. 151; Makul bir muayene şüphesiz uzmanlık gerektirecektir ancak çok pahalı

ve masraflı da olmaması gerekir. Bkz. LG Paderborn, 25.06.1996, CISG-Online N. 262.

“koşulların izin verdiği kısa süre” de somut olayın özelliklerine göre tespit edilecektir90.

Alıcı teslim aldığı malları muayene ettikten sonra malların sözleşmeye aykırı olduğunu tespit ettiği veya tespit etmesi gerektiği hallerde ise CISG m. 39 f.1 gereği makul süre içerisinde sözleşmeye aykırılığı ve türünü belirtmek suretiyle91 satıcıya ihbarda bulunma külfeti altındadır. Alıcının ihbarda bulunma külfeti sözleşmeye aykırılığı saptadığı (yani muayenenin yapılıp, ayıbın tespit edildiği an)92 veya saptaması gerektiği tarihten (yani muayene için aranan

varsayımsal sürenin sona erdiği an)93 itibaren başlar. İhbarın yapılması gereken

“makul” süre ise yine somut olayın özelliklerine göre tespit edilmek gerekir94

. Ancak her halükarda alıcının ihbarda bulunma külfeti CISG m. 39 f. 2 uyarınca malların fiilen kendisine teslim edildiği tarihten itibaren 2 yıllık hak düşürücü süreye tabidir95. Bununla birlikte tarafların aralarındaki sözleşme ile bu süreyi değiştirmeleri (uzatmaları veya kısaltmaları) ve başka bir garanti süresi öngörmeleri her zaman mümkündür.

90

Schlechtriem/Schwenzer/Schwenzer, Art. 38 para. 15; muayenenin yapılması gereken sürenin tespit edilmesinde başvurulan kriterlere malın türü, alıcının durumu ve işletmesinin hacmi örnek olarak verilebilir. Bkz. OGH, 27.08.1999, CISG-Online N. 485.

91 Dolayısıyla, malların sözleşmeye aykırı olduğu (HG Zürich, 21.09.1998, CISG-Online N. 416),

makinelerin düzgün şekilde çalışmadığı (HG Zürich, 17.02.2000, CISG-Online N. 637), malların kötü kalitede olduğu (Rechtbank van Koophandel Kortrijk, 16.12.1996, CISG-Online N. 530) şeklindeki ihbarlar alıcının ihbar külfetini yerine getirmesi bakımından yeterli değildir. Öte yandan ihbarın içeriği bakımından abartılı bir beklenti içinde de olunmamalıdır. Bkz. Schlechtriem/Schwenzer/Schwenzer, Art. 39 para. 6.

92 Atamer, CISG, s. 230. 93 Atamer, CISG, s. 231.

94 Bu sürenin yaklaşık 1 ay olarak (noble month) kabul edilebileceği yönünde

Schlechtriem/Schwenzer/Schwenzer, Art. 38 para. 14 ; BGH, 08.03.1995, CISG-Online N. 144; BGH, 03.11.1999, CISG-Online N. 475; OG Luzern, 08.01.1997, CISG-Online N. 228; Böyle bir sürenin her olayda kabul edilmesinin mümkün olamayacağı yönünde bkz. Atamer,

CISG, s. 233; CISG m. 39 kapsamında yapılacak ihbarın tabi olacağı süreler hakkında detaylı

bilgi için bkz. Daniel Girsberger, The Time Limits of Article 39 CISG, Journal of Law and Commerce S.25., (2005-2006), s. 241-251; Satım konusu malın kavun olması sebebiyle (çabuk bozulabilir bir mal) ihbarın birkaç gün içerisinde yapılması gerektiği yönünde bkz. Rechtbank Breda, 16.01.2009, CISG-Online N. 1789; sezon mallarında da bu sürenin kısa olması gerektiği yönünde bkz. Amstgericht Augsburg, 29.01.1996, CISG-Online N. 172.

95 Huber/Mullis, s. 162; Girsberger, 25 J. L&Com (2005-2006), s. 248; Bu sürenin zamanaşımı

süresi olmadığı ve Türk-İsviçre hukukunun bu düzenleme karşısındaki durumuna ilişkin detaylı bilgi için bkz. Atamer, CISG, s. 234 vd.

İhbar külfetinin yerine getirilmemesinin en önemli sonucu ise alıcının sözleşmeye aykırılığa dayanamayacak olmasıdır. Diğer bir anlatımla, gereken sürede ihbar külfetini yerine getirmeyen alıcı, CISG m. 45 ile kendisine tanınan ve aşağıda incelenmiş olan seçimlik haklarını kural olarak kullanamaz. Alıcı bu kapsamda satıcıdan uğradığı zararları da talep edemeyecektir96

. Öte yandan bu kuralın en önemli istisnası CISG m. 44’te düzenlenen alıcının makul bir özrünün bulunmasıdır. Buna göre alıcının gerekli sözleşmeye aykırılık ihbarını yapmamış olmasında makul bir özrü varsa, alıcı en azından semenin tenzilini ve yoksun kalınan kâr hariç uğradığı zararların tazmin edilmesini talep edebilecektir. Alıcının özrünün makul olup olmadığı ise şüphesiz somut olayın özelliklerine göre tespit edilecektir97. Nihayet tarafların sözleşmede belirli bir ihbar süresi öngörmüş ve böylece m. 39’un aksi bir düzenlemeyi kabul etmiş olmaları, m. 44’te yer alan özür istisnasını da bertaraf edecektir. Bu durumda alıcı sözleşmede kararlaştırılan ihbar süresini makul bir özründen dolayı kaçırmış olduğu iddiasında bulunamayacaktır98

.

96 Bianca/Bonell/Sono, Art. 39 N. 2.2.; Huber/Mullis, s. 164; Enderlein, Dubrovnik Lectures, s.

171; Herbert Bernstein/Joseph Lookofsky, Understanding the CISG in Europe, Kluwer Law International, Second Edition, 2003, s. 89; Honnold, Uniform Law, § 259.

97 Honnold, Uniform Law, § 261; Zarar 25 Şubatta meydana gelmekle birlikte, alıcının uzman

bilirkişiden ayıba ilişkin raporu ancak 3 Mayısta alması ve 8 Mayısta satıcıya karşı talepte bulunması halinde alıcının makul bir özrü vardır. Zira uzman bilirkişi raporunu “makul” ihbar süresini geçirecek şekilde teslim etmiştir. Bkz. OLG Saarbrücken, 17.01.2007, CISG-Online N.1641.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Satıcının Yükümlülüklerini İhlal Etmesinin Sonuçları

BİRİNCİ BÖLÜM

Sözleşmenin İhlali