• Sonuç bulunamadı

2.4. Tarih Öğretimi ve Haritalar

2.4.3. Tarih Atlasları

Ġstenilen konuya uygun olarak bir araya getirilerek oluĢturulan harita kitaplarına atlas adı verilmektedir. Dünyada, "The Atlas of Europe" adlı eseri ile hazırladığı coğrafya haritaları için atlas adını kullanan ilk kiĢi Mercator olmuĢtur. Chatclain tarafından 1705'te hazırlanan "Atlas Historique" (Amsterdam) ile birlikte ilk defa "atlas ve tarih" ibareleri birlikte kullanılmıĢtır. Atlas çalıĢmalarındaki bu baĢlangıç XX. yüzyıla kadar uzanmıĢ, ulusal ve uluslararası alanda atlaslar çeĢitlendirilmiĢtir. II. Dünya SavaĢı'ndan sonra tarih atlasları askeri ve siyasi amaçların dıĢında ticari ve kültürel amaçlar doğrultusunda da ĢekillendirilmiĢtir. Dünyada tarih atlası üzerine yaĢanan yoğun çalıĢmalara rağmen Türkiye'de tarih atlası çalıĢmaları oldukça geç baĢlamıĢtır (GümüĢçü, 2012). Haritacılık tarihi eskilere uzanmakla birlikte atlas ifadesi 18. yüzyılın baĢlarına gitmekte, atlas adıyla anılmamakla birlikte içeriğinde birçok haritayı bulundurması nedeniyle Piri Reis'in "Kitab-ı Bahriyye" adlı eseri Türk haritacılık tarihinde bir ilk olarak bilinmektedir.

Tarih atlasları, insanların düĢünce, tutum ve davranıĢlarıyla çağlar boyunca neden oldukları olayları ve ortaya koydukları eserleri göstermektedir. Öğretim açısından da yararlı olan tarih atlasları, bilgiyi hafızaya yerleĢtirme de son derece yararlı kaynaklardır (Dağtekin, 2006). Tarih derslerinde harita ve atlasların kullanımı yararlı olmakla birlikte Türkiye'de hem araĢtırmalarda hem derslerde bu tür kaynaklar pek kullanılmamaktadır. Batıdaki eğitim ve araĢtırma sürecinde ise verimli olarak kullanıldıkları bilinmektedir. Braudel ve Faroqhi gibi tarihçiler araĢtırmalarında hemen her konuyla ilgili haritalar hazırlamıĢlar ve metinleri arasında bu haritaları kullanmıĢlardır (GümüĢçü, 2012).

Türk atlas çalıĢmaları, coğrafya atlası olmak üzere 1801-1803 tarihlerinde baĢlamıĢ, 19. yüzyıl coğrafya ve tarih atlasları için bir hazırlık dönemi olmuĢtur. Tanzimat ile birlikte eğitimde sağlanan ilerleme, yayınlara da yansımıĢ; eserlerdeki artıĢ ile birlikte 20. yüzyılın baĢlarında coğrafya atlasları da sayıca artmıĢtır. Bu dönemde tarih ders kitaplarında bilgilerin arasına konuyla ilgili coğrafya haritalarının

eklenmesiyle resimli ve haritalı tarih kitapları ortaya çıkmıĢ (Ahmed Rasim, 1326), bunları takiben de tarih atlasları görülmeye baĢlamıĢtır.

AraĢtırmalarda cumhuriyetin ilanına kadar tarih atlası kategorisinde iki atlas dikkati çekmektedir. Bunlar: Mehmed EĢref ve Abdülkerim Nadir'e ait tarih atlaslarıdır. Mehmet EĢref, kendisini atlas hazırlamaya yönelten sebebin, Kuleli Askeri Ġdadisi'nde 'yeni usul ders iĢleme Ģekliyle haritaları tarih dersinde kullanması' olduğunu söylerken; tarih atlasının ne olduğunu çevresine açıklamakta da epey güçlük çektiğini belirtmektedir. "Muhtasar Tarih-i Umumi ve Osmanlı Atlası" adıyla 1910'da basılan eser içerisinde 98 harita barındırmaktadır. Mehmet EĢref, 1913'te "Tarih-i Umumi ve Osmanlı Atlası" adıyla eserini geniĢleterek yeni bir eser yayınlamıĢtır. Bu eserinin içinde 150 harita bulunmaktadır. Ġkinci tarih atlasının yazarı, Abdülkerim Nadir'dir. O da tarih derslerindeki atlas eksikliğini fark ederek 1915 yılında "Mükemmel ve Mufassal Tarih-i Osmanî Atlası" adıyla bir eser yayınlamıĢtır. Bu eser, Osmanlı tarihine yönelik ilk milli tarih atlası olması açısından önemlidir ve içinde 37 harita barındırmaktadır (GümüĢçü, 2012). Bu atlaslar, Latin harflerinin kullanımına kadar aktif olarak kullanılmıĢ, 1928 yılından itibaren ise ikinci plana düĢmüĢtür.

Cumhuriyetin ilanından sonra Türk tarih tezi çalıĢmalarında kullanılmak üzere 1931 yılından önce numune bir tarih atlası basılmıĢtır. Harita Umum Müdürlüğü tarafından basılan bu tarih atlası 57 adet harita içeren bir ön çalıĢmadır. Tarih tezinin tamamlanmasının ardından, haritalar geliĢtirilmiĢ, tarih derslerinde okutulmak üzere teze uygun olarak dört tarih kitabı hazırlanmıĢtır. Bu kitaplar içinde yer alan haritalar daha sonra bir atlas olarak birleĢtirilmiĢ adına da "Tarih Atlası" denmiĢtir. Dağtekin (1977) tarafından da ele alınan eser, tarih öğretimi açısından oldukça yararlı addedilmiĢtir.

Faik ReĢit Unat da dersler de hissettiği ihtiyaç üzerine haritalara ilgi duymuĢ, önceleri tek tek hazırlayıp bastırdığı coğrafya haritalarını, 1950 yılında "Ġlkmektep Atlası" adıyla toplu olarak bastırmıĢtır. Bu eserini takiben tarih derslerindeki ihtiyaca yönelik olarak da 1951 yılında "Tarih Atlası" adlı çalıĢmasını hazırlamıĢtır. Ancak yapılan incelemelerde tarih atlasındaki haritaların, Schier'e ait Avusturya menĢeli bir atlastan uyarlandığı gözlenmiĢtir (GümüĢçü, 2012).

Afif Erzen ve Ugo Dettore (1970) tarafından ortaklaĢa gerçekleĢtirilen ve 1970 yılında basılan tarih atlasının herhangi bir yenilik getirmeden, tarih derslerinde yararlanılmak amacıyla hazırlandığı Dağtekin (1977) tarafından belirtilmektedir.

GümüĢçü (2012) ise dönemine göre iyi kabul edilse de, günümüzde iyi bir tarih atlası olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı görüĢündedir.

Tarih atlası söz konusu olduğunda günümüzde eserinden hâlâ aktif olarak yararlanılan Hüseyin Dağtekin'den söz etmek elzemdir. Dağtekin, sadece harita çalıĢmaları yapmamıĢ ayrıca haritacılığın tarihsel süreci ile ilgili araĢtırmalarda da bulunmuĢtur. Milli tarihi ön planda tutan araĢtırmalarını da bu yönde yoğunlaĢtıran Dağtekin'in hazırlamıĢ olduğu tarih atlasının 1980 yılındaki ilk baskısında 64 harita görülürken, bu haritaların sayısının bir yıl sonra 1981'deki ikinci baskısında 66'ya, vefat ettikten sonra yayınlanan 1999 yılındaki üçüncü baskısında da 75'e ulaĢtığı görülmektedir. 2006 yılında basılan atlas incelendiğinde, 2 tarih öncesi döneme, 17 ilkçağ tarihine, 35 ortaçağ tarihine, 9 yeniçağ tarihine, 12 yakınçağ tarihine yönelik 75 harita olduğu görülmektedir (Dağtekin, 2006). Eser nitelikli olmakla birlikte, haritalarla ilgili yeterli bilgilerin yer almaması ve daha çok haritaların siyasi ve askeri tarihe hitap etmesi nedenleriyle kullanım alanı bakımından sınırlıdır.

Almanya'da hazırlanıp, Türkçe yayınlanan ve 1999 yılında basılan bir atlas daha bulunmaktadır. Birken ve Gerlach tarafından hazırlanan tarih atlası daha çok Türkiye'deki ihtiyaç göz önüne alınarak ve mali kaygılarla yayınlanmıĢ ancak uzun bir çalıĢmanın ürünü olmuĢtur. 8'i tarihöncesi dönemlere, 21'i ilkçağ, 21'i ortaçağ, 7'si yeniçağ ve 46'sı yakınçağa ait olmak üzere atlas, içinde barındırdığı 98 adet harita ve haritaların niteliğiyle diğer atlaslardan ayrılmaktadır (GümüĢçü, 2012).

Derslerde atlasların kullanımı önemlidir. Atlaslar taĢıma ve kullanma kolaylığı dolayısıyla öğrencilere külfet değil destek olacak kaynaklardır. Özellikle sınıf içi kullanımında hem bireysel hem grup çalıĢmalarında tarihi olay ve olguların geçtiği mekânı algılamak açısından yararlı öğretim materyalleridir. Tarih atlaslarının öğretimde kullanımı bölgesel çatıĢmaların incelenmesinde, bir ülkenin coğrafi geniĢlemesinin keĢfinde ve toprak eklenmesinin bir ülkenin büyümesi üzerindeki etkilerini çalıĢmada öğrencilere yardımcı olabilir (Crowder, 2001). Tarih atlasları, tarih konularına iliĢkin haritaları barındırması ve tarihi olaylara haritalar üzerinde dikkat çekmesi açısından öğrencilerin ellerinde bulundurmaları gereken öğretim yardımcılarıdır.

2.4.4. Tarih Öğretiminde Mekânı Algılama Becerisi ve Harita Kullanımı