• Sonuç bulunamadı

TaĢ Süslemenin Uygulandığı Alanlar ve Kronolojik GeliĢimi

3. DEĞERLENDĠRME

3.2. TaĢ Süslemenin Uygulandığı Alanlar ve Kronolojik GeliĢimi

ÇalıĢma kapsamında bulunan 15 yapı, bir yüz yıllık süreç içerisinde yer almaktadır. Kayseri‟de Anadolu Selçukluları‟ndan günümüze kadar gelebilmiĢ olan en erken tarihli türbe Hasbek Kümbeti (1184-85), en geç tarihli türbe ise Develi‟de bulunan Hızır Ġlyas Türbesi‟dir (XIII. yy. sonları). 1243 yılında gerçekleĢtirilen Kösedağ SavaĢı129

öncesinde ve sonrasında inĢa edilen türbelerde büyük farklılıklar görülmektedir. SavaĢın etkilerinden ötürü, Anadolu‟da belirli bir süre imar faaliyetleri durmuĢ, sonrasında geliĢme göstererek tekrar devam etmiĢtir. Bu nedenle yapılardaki süsleme programlarında ciddi değiĢiklikler oluğu ve süslemedeki geliĢim çizgisinin rahat ayırt edilebilmesi için 1245 yılı ayırt edici bir unsur olarak belirlenmiĢ olup, yapılar 1245 öncesi ve sonrası olarak iki safhada ele alınmıĢtır.

1245 yılından önce inĢa edilen yapılarda taĢ süsleme neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu grup içerisine dahil ettiğimiz yapılar: Hasbek (Hasbek Kadı, Hasbeğ Hoca Hasan ) Kümbeti (1184–1185); Han Kümbeti (Emir Cemaleddin TanrıvermiĢ Kümbeti) (M. 1188–89); Alaca Kümbet (M. 1184–1193); Anonim Kümbet I (Selçuklu Emir Kümbeti-I) (XII. yy. sonları, XIII. yy. baĢları); Anonim Kümbet II (Selçuklu Emir Kümbeti-II) (XII. yy. sonları, XIII. yy. baĢları); Hacib Çavlı Kümbeti (Üç Kümbetlerden Doğudaki) (XII. yy. sonları XIII. yy. baĢları); Develi, Dev Ali Türbesi (XII. yy. sonları, XIII. yy. baĢları); Gevher Nesîbe Hâtun (Çifte Medrese) Türbesi (1205-06); Avgunlu (Afgunu, Afghunu) Medrese Türbesi‟dir (XIII. yy.).

Bu yapılar içerisinde sadece “Alaca Kümbet” mimari ve süsleme özellikleri ile diğer yapılardan ayrılmaktadır. Alaca Kümbet dıĢında diğer yapılarda taçkapı ve

129

1243 yılında yapılan Kösedağ SavaĢı sonucunda Anadolu Selçuklu Devleti gerileme ve çöküĢ dönemine geçmiĢtir. Ancak devlet yönetiminde geliĢen bu olaylar sanatsal faaliyetlerde tam tersi bir etki yaratmıĢtır. SavaĢ sonrasında inĢa edilen eserler önceki dönemlere göre daha anıtsal ve zengin süslemeli bir hale dönüĢmeye baĢlamıĢtır. Orta Asya‟dan gelen ustaların etkileri bu savaĢ sonrasında inĢa edilen yapılarda kendini göstermektedir. Kösedağ savaĢından sonra, savaĢın etkilerinden ötürü Anadolu‟da belli bir süre imar faaliyetleri durmuĢtur. 1245 yılından sonra imar faaliyetlerinin yeniden baĢladığı gözlenmektedir. Kösedağ SavaĢı için bkz. A. Sevim-E. Merçil, Selçuklu Devletleri Tarihi,

mihrap yoktur. Yapılarda, kapı açıklığı cephe ortalarına oldukça sade biçimde yerleĢtirilmiĢ olup, mihrap ise sadece güney duvar ortasına yerleĢtirilmiĢ yarım silindirik veya sivri kemerli niĢlerden ibarettir. Bu nedenle Kayseri‟deki 1245 yılından önce inĢa edilen türbelerde genellikle Anadolu Selçuklu yapılarında süslemelerin yoğun görüldüğü bölümler bulunmamaktadır. Bu yapılarda süslemeler sadece saçak, saçak altındaki yazı kuĢağı ve kitabelerde uygulanmıĢtır. Duvar yüzeyleri dıĢta ve içte mimari elemanlar dıĢında, süslemesiz bırakılmıĢtır. Yapılarda, süsleme türü olarak ise en çok yazı düzenlemeleri ile aralarındaki bitkisel motifler görülmektedir. Alaca Kümbet‟te ise farklı uygulamalar söz konusudur. Bu yapıda giriĢ cephesine yerleĢtirilmiĢ taçkapı ve batı cephedeki pencerelerin kenar süslemeleri, döneminde inĢa edilmiĢ yapılara göre farklılık gösterir (Foto 16). Ancak yapının içerisindeki mihrap diğer yapılardaki gibi süslemesiz, sivri kemerli niĢe sahiptir.

1245 yılından sonra inĢa edilen yapılar Çifte Kümbet (Melike-i Adile Kümbeti) H. 645 (M.1247–48); Mahperi Huand Hatun Kümbeti (M.1260–70); BeĢparmak Kümbeti (XIII. yy. 2. yarısı); Döner Kümbet (ġah Cihan Hatun Kümbeti) (XIII. yy.ın son çeyreği); Develi, Seyyid-i ġerif Türbesi (M. 1295–1296); Develi, Hızır Ġlyas Türbesi‟dir (XIII. yy. sonları).

Bu dönem içerisinde ele aldığımız yapılarda süsleme türleri, 1245‟ten önce inĢa edilen yapılara göre, artarak çeĢitli bölümlerde görülmeye baĢlamıĢtır. Erken tarihli örneklere göre yapılara taçkapı ve mihraplar yapılmıĢ ve en zengin süslemeler bu bölümlere uygulanmıĢtır. Yapılar içerisinde motiflerde geliĢim çizgisi görülürken, uygulama alanlarında bu durum söz konusu değildir.

Çifte Kümbet bu dönem içerisinde inĢa edilen, günümüze kadar gelebilmiĢ en erken tarihli yapıdır. Yapıda giriĢ cephesi diğer cephelerden ayrı tutulmuĢ ve cephe tamamıyla taçkapı Ģeklinde düzenlenmiĢtir (Foto 62). Diğer cephelerin yüzeyleri sade bırakılırken, cephelerin birleĢme köĢelerine mukarnas baĢlıklı, zengin geometrik süslemeli sütunceler yerleĢtirilmiĢtir (Foto 74-78). Saçak altında yazı kuĢağı, 1245‟ten önce inĢa edilen yapılardaki gibi, bu yapıda da aynen uygulanmıĢtır (Foto 72). Mekanın içerisinde güney duvarının ortasına mukarnas kavsaralı, geometrik süslemeli bordürleri olan mihrap yerleĢtirilerek, iç kısımdaki sadelik bir nevi ortadan kaldırılmıĢtır (Foto 79).

Huand Hatun Kümbeti, süsleme açısından en zengin yapılardan biridir. Çifte Kümbet‟te cephelerin birleĢme köĢelerine yerleĢtirilen sütunceler aynı özelliklerde bu yapıda da uygulanmıĢtır. Fakat Huand Hatun Kümbeti‟nde, Çifte Kümbet‟ten farklı olarak bütün cephe yüzeylerine süslemeler yapılmıĢtır. Yapının kemerlerle hareketlendirilen cephelerinde, kemer yüzeylerine ve köĢeliklerine boĢ alan bırakılmadan çeĢitli geometrik ve karıĢık kompozisyonlu süslemeler yapılmıĢtır. Kemerli yüzeylerin aralarında kalan boĢ yüzeylerdeki sadeliği ortadan kaldırmak için de cephe ortalarına çevresi çeĢitli motiflerle süslenmiĢ pencereler yerleĢtirilmiĢtir (Foto 87–136). Saçak ve saçak altında ise, 1245‟ten önce inĢa edilen yapılara göre, farklı uygulamalar yapılmıĢtır. Saçak ve saçak altına dört farklı kuĢak yapılarak, buralara farklı türde süslemeler yapılmıĢtır (Foto 137). Yapının kaidesi tamamıyla mukarnas sıralarından oluĢmakta olup, bu özelliğiyle diğer bütün Anadolu Selçuklu Türbeleri‟ne göre ünik bir örnektir (Foto 84-85). DıĢta görülen zengin taĢ iĢçiliği yapının içerisinde güney duvar içerisine yerleĢtirilmiĢ mihrapta kendini gösterir. Hemen hemen hiç boĢ yüzey bırakılmadan yapılmıĢ olan mihrap farklı türden süslemeleri barındırır.

BeĢparmak Kümbeti bu dönem içerisinde yer alan yapılara göre en az süslemenin görüldüğü eserdir. Mimari açıdan da büyük farklılıklar gösteren yapıda süslemeler cephe köĢelerinde yerleĢtirilmiĢ gömme sütunceler ile mihrap çevresindeki bordürde görülmektedir (Foto 157-159).

Döner Kümbet, Kayseri Selçuklu Türbelerinde süslemenin doruğa ulaĢtığı en önemli örnektir. Yapıda, kaval silmeli kemerlerle on ikiye bölünen cephe yüzeyleri neredeyse boĢ bırakılmadan farklı türden motiflerle bezenmiĢtir (Foto 160). Taçkapı Ģeklinde düzenlenen giriĢ cephesine bakan yüzeylerde, ön plana çıkacak türden süsleme kompozisyonları uygulanmıĢtır. Figürlü kompozisyonların görüldüğü tek örnek olan yapıda, figürlü süslemeler giriĢ cephesi ve bunun her iki yanında yer alan cephe yüzeylerinde yoğunluk kazanmaktadır (Foto 161). GiriĢ cephesi dıĢında, diğer üç cephede figürlerle birlikte yer alan hayat ağacı motifleri ile 4 ve 10 numaralı cephelerde yer alan taçkapı formlu pencereler yapıya görsel açıdan zenginlik katmıĢtır. GiriĢe göre arkalarda kalan cephelerde ise genellikle tek türden süslemeler uygulanmıĢtır. Saçak altında Huand Hatun Kümbetindeki gibi farklı türden süslemelerin bulunduğu kuĢaklar yer almaktadır. Yapının içinde, dıĢındaki zengin taĢ

iĢçiliğinin benzeri bir uygulama söz konusu değildir. Süsleme, iç kısımda, sadece güney duvar ortasındaki mukarnas kavsaralı mihrapta görülmektedir (Foto 194).

Mimari açıdan birbirlerinin tekrarı niteliğinde olan Develi‟deki Seyyid-i ġerif ve Hızır Ġlyas Türbeleri‟nde süslemelerin uygulandığı alanlar birbirleri ile paralellik içerisindedir. Yapılarda süslemeler, Kayseri il merkezindeki 1245 yılından sonra inĢa edilen türbelere göre, cephelerin geneline dağılmadan, taçkapı ve mihrapta yoğunlaĢmıĢtır. Bu bölümler dıĢında, kubbelerde de zencerek motifleri yapılarak kubbenin sadeliği bir nevi ortadan kaldırılmaya çalıĢılmıĢtır. Yapıların taçkapı ve mihrapları zengin motif örnekleri ile süslenmiĢ olup, bu bölümler görsel açıdan ön plana çıkarılmıĢtır (Foto 197, 210).

Kayseri‟de ele aldığımız türbelerde görülen süslemeler, diğer Selçuklu yapılarına göre farklı özellikler taĢımaktadır. 1245 yılından önce inĢa edilen yapılarda bahsettiğimiz gibi, yazı dıĢında diğer süsleme türleri Alaca Kümbet dıĢında yok denecek kadar azdır. Bu durum Kayseri‟deki diğer Selçuklu eserlerinde ters orantılıdır. 1205–06 tarihli Gevher Nesibe ġifahanesinin taçkapısında; 1232–36 tarihli Tuzhisarı Sultan Hanı taçkapılarında ve avlu ortasındaki mescitte; 1238 tarihli Huand Hatun Cami taçkapıları ve mihrabı ile Medrese taçkapısı ve ana eyvanda, Karatay Han (1240–41) taçkapıları ve giriĢ eyvanında görülen zengin süslemeler bunu doğrular niteliktedir. Bu yapılarda görülen geometrik motiflerin benzer örneklerinin 1245 sonrasında inĢa edilen yapılarda da kullanıldığı görülmektedir. 1245 yılından önce inĢa edilen türbelerde zengin süslemelerin bulunmayıĢının nedeni dönemin imar faaliyetleri, bani ve usta iliĢkisinden kaynaklanmaktadır.

Anadolu‟da 1245 yılından önce inĢa edilmiĢ diğer Selçuklu türbelerinin süslemelerinde bu durum farklılıklar göstermektedir. 13. yy. baĢlarında inĢa edilen Tercan Mama Hatun, 1226 tarihli Amasya Halifet Gazi ve 1228 tarihli Divriği Sitte Melik Kümbetleri‟nde yoğun taĢ süsleme görülürken, 1197‟de inĢa edilen Konya II. Kılıçarslan Türbesi‟nde taĢ iĢçiliği oldukça azdır.

1245 yılından sonra Kayseri‟de inĢa edilen Selçuklu türbelerindeki süslemeler ise diğer Selçuklu eserleri ile aynı orantıda ilerlemektedir. Kayseri‟de, Hacı Kılıç Cami ve Medresesi (1249) taçkapıları ve mihrabında, Sahibiye Medresesi (1267) taçkapısında, Develi Sivasi Hatun Cami (1282) mihrabında görülen taĢ süslemelerin büyük çoğunluğu geç dönem türbelerindeki süslemelerle benzer özellikler

taĢımaktadır. TaĢ süslemedeki bu değiĢim Anadolu‟daki diğer türbelerde de açıkça görülmektedir.

3.3. TaĢ Süslemede Görülen Motif ve Kompozisyonlar