• Sonuç bulunamadı

2. KATALOG

2.1. ANADOLU SELÇUKLULARI DÖNEMĠ KAYSERĠ TÜRBELERĠNDE

2.1.15. DEVELĠ, HIZIR ĠLYAS TÜRBESĠ

Çizim: 68-76

Foto: 210-224

Bulunduğu Yer: Yukarı Develi‟de Ģehrin güneydoğusunda, bir tepe üzerindedir.

ĠnĢa Tarihi: XIII. yy. sonları125

Banisi: Türbenin kim tarafından yaptırıldığı bilinmemekle birlikte, türbede kimin yattığı da kesin değildir. Ancak, türbenin Harezmli Mahmut oğlu Seyyid Ġmadettin Muhammed‟e ait olduğu düĢünülmektedir126

.

Ustası: Bilinmiyor.

Malzeme: Yapının inĢasında, Volkan/kül tüfü, Andezit TaĢı ve mermer kullanılmıĢtır.

125

Ö. Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, Ankara, 2000, s.200; Y. Özbek, “Develi’de Türk Mimarlık Eserleri”, Sanatsal Mozaik Dergisi, Ġstanbul, 2000, s.59

126

K. Türkmen, yapıyı incelediği sıralarda, türbenin dıĢındaki mezarlıkta süslemeleri türbe kapısı ve mihrap çevresindeki bordürlerde yer alan süslemelere benzerlik gösteren bir mezar bulunduğunu ve mezar kitabesindeki bazı nedenlerden dolayı bu mezar taĢının türbede yatan kiĢiye ait olduğunu söylemektedir. Kitabede: “ Bu mezar H. 649 (M.1252) yılı ġevval ayının onbeĢinde ÇarĢamba günü ölmüĢ olan Allah‟ın rahmetine muhtaç merhum, mutlu, Harezmli Mahmut oğlu Seyyid Ġmadettin Muhammed‟e aittir” yazılıdır. Kitabeden dolayı K. Türkmen türbenin adı geçen kiĢiye ve tarihe ait olduğunu söylemektedir. Bkz. K. Türkmen, “Develi’de Selçuklu Dönemi Kitabeleri”, Sanatsal

Mozaik Dergisi, Ġstanbul, 2000, s.69; K. Türkmen, “Develi Tarihine Işık Tutacak Kitabeler”, Bütün Yönleriyle Develi, I. Bilgi ġöleni (26–28 Ekim 2002), Develi, 2003 s.222–223

Mimari Özellikleri

Tamamen düzgün kesme taĢ ile inĢa edilmiĢ olan türbe, dikdörtgen kaide üzerinde kare yükselen, kubbe ile örtülü kare kübik bir gövdeden ibarettir (Foto 210).

Üstte yapıyı örten kubbe oldukça sade bir görünüĢe sahip olmasına rağmen, kuzeyden bakıldığında Seyyid ġerif Türbesi‟nin kubbesindeki gibi helezonik bir Ģekilde kubbe tepe noktasına kadar uzanan bir basamak sistemine sahiptir.

Yapı, kuzeyde yer alan giriĢ cephesi dıĢında, diğer cepheler oldukça sade bir görünüme sahiptir. Kuzey cephenin ortasına gösteriĢli taçkapı yerleĢtirilmiĢ, güney cephesi sağır bırakılmıĢ, doğu ve batı cepheleri üzerine dikdörtgen birer pencere açılmıĢtır. Cephe duvarlarının üst kısmında bütün cepheleri dolaĢan kaval silmeli saçak bulunmaktadır.

Yapının içerisi güney duvara yerleĢtirilen mihrap dıĢında oldukça sadedir. Örtü olarak içeride de kubbeli yapıda, kubbeye geçiĢ Türk üçgenleriyle sağlanmıĢtır. Ġç kısımda kubbe, dıĢarıdan farklı olarak renkli taĢ ile almaĢık olarak örülmüĢtür. Bu da bize kubbenin çift sıra taĢla örüldüğünü göstermektedir.

TaĢ Süsleme

Türbede süsleme, cephede dıĢarı taĢıntı yapan taçkapı ve içeride güney duvar ortasına yerleĢtirilmiĢ mihrapta geometrik, bitkisel ve yazı olarak üç farklı türde karĢımıza çıkmaktadır. Oldukça yoğun süsleme türlerinin görüldüğü bu bölümler dıĢında, yine güney duvarın doğusunda yer alan mihrabiyede de taĢ süslemenin uygulanmıĢ olması muhtemeldir, ancak mihrabiye tamamen yenilendiği için bu konuda kesin bir kanıya varmak mümkün değildir. Yapıda taçkapı ve mihrap dıĢında taĢ iĢçiliği içeride kubbeye geçiĢ elemanlarında görülmektedir.

Bitkisel bezeme, taçkapı ve mihrapta görülen en yoğun süsleme türüdür. Düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ olan bitkisel bezemeler oldukça zengin kompozisyonlardan meydana gelmektedir.

Geometrik ve yazı süsleme, bitkisel bezemeye oranla taçkapı ve mihrapta daha az kullanılmıĢ süsleme türüdür. Genel olarak düz satıhlı zemin oyma tekniği ile

yapılan kompozisyonlardan, geometrik motiflerin bazıları silindirik satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢtır.

Taçkapı

Kuzey cephenin ortasında yer alan taçkapı, eyvan tarzında olup, cephe duvarından yüksek tutulmuĢ ve yüzeyden de dıĢa taĢıntılı biçimde yapılmıĢtır. Yarım daire kemerli kavsaraya sahip olan taçkapı, dıĢta profilli silmelerle çerçeve içerisine alınmıĢtır. Yapıda süslemenin büyük çoğunluğunu barındıran taçkapıda, kemerli alınlık içerisine, üzerinde hiçbir süsleme ve yazı olmayan iki adet dikdörtgen mermer kitabelik yerleĢtirilmiĢtir. Kavsara kemer üzengi hizasından itibaren, kısmen dıĢtaki bordür hariç, tahribat ve onarımlardan ötürü süsleme bulunmamaktadır. Kapı açıklığı ise basık kemerli mermer bir çerçeve içerisine alınmıĢtır (Foto 211).

Taçkapının dıĢ köĢelerinde, altta bir taĢ sırası yüksekliğindeki kaide üzerinden baĢlayan bordür yer almaktadır. DıĢtan içe eğimli biçimdeki bordürün üstteki büyük çoğunluğu yok olduğu için sadece yanlardaki bölümleri günümüze kadar gelebilmiĢtir. Böylelikle üç yönde birbirlerine bağlı olması gereken bordürler, yanlarda iki bağımsız bordür olarak görülmektedir.

DıĢtaki bordür yüzeyine, düz satıhlı zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ bitkisel bezeme iĢlenmiĢtir. Bordürün dıĢ çerçevesine bitiĢik halde, karĢılıklı birbirlerine bakar halde yerleĢtirilmiĢ üç yapraklı iki palmet motifinin sapından çıkan dallar, altta dairesel düzlemde yukarı kıvrılarak dilimli rumi meydana getirdikten sonra devam edip, palmetin sapının altında dalı kesmekte ve iki palmet arasında dilimli rumiler oluĢturarak, simetriğindeki rumi ile birleĢmektedir. Palmet ve dilimli rumilerin yaprakları volütlü biçimde yapılmıĢtır (Foto 212, Çizim 68).

Ġkinci sırada yer alan bordürler, genel Ģema itibarıyla Selçuklu taçkapılarında görülmeyen bir özelliktedir. Bu bordürler her iki yanda karĢılıklı, birbirlerinden bağımsız biçimde taçkapı kaidesinden baĢlayarak üstteki yatay yazı panolarına kadar uzanmaktadır. DüĢey bordürler üzerine, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ bitkisel ve geometrik bezemeli karıĢık kompozisyonlar iĢlenmiĢtir. DüĢey düzlemde, sırasıyla yüzeylerine çarkıfelek, bilezik, sekiz dilimli gülbezek ve beş kollu yıldız motifleri iĢlenmiĢ olan gülbezeklerin altından her iki yana doğru yay Ģeklinde uzanan

dallara bağlı irice yapılmıĢ dilimli rumiler, ortada kalan gülbezeğe çerçeve oluĢturduktan sonra bir alttaki gülbezeğin üstünde birleĢmektedir. Rumilerin dilimlerini oluĢturan taç yapraklarının hemen altından bir dal uzanarak, ortadaki gülbezeğin her iki yanında, üzerleri volütlü dilimli rumilerle son bulmaktadır. Rumilerin uçları ise gülbezeklerin altında birleĢmeden dilimli rumi veya stilize üç yapraklı palmetlere dönüĢmektedir (Foto 212, Çizim 69).

Kapı açıklığının her iki yanına karĢılıklı olarak sütunceler yerleĢtirilmiĢtir. Bitkisel bezemeli kaide üzerine oturan sütunce gövdeleri iç ve dıĢ bükey zikzaklarla süslenmiĢ ve dıĢa doğru açılan yaprak motiflerinin iĢlendiği baĢlıklarla son bulmuĢtur (Foto 213).

Sütunce baĢlığı, altta bir bilezik motifi üzerinde, zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ üst üste iki sıra yanlara doğru açılan serbest yapraklarla meydana gelmektedir. Oldukça sade bir görünüme sahip olan motiflerin büyük çoğunluğu tahrip olmuĢ durumdadır (Foto 211).

Sütuncenin oturduğu kaidenin cepheye ve yanlara bakan yüzeylerine, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ, merkezdeki palmeti her iki yanda çerçeve içerisine alan dilimli rumi motifleri iĢlenmiĢtir ( Foto 214).

Beyaz mermerle yapılmıĢ basık kemerli kapı açıklığını, kaide üzerine oturan kaval silmeli bordürler üç yönde kuĢatmaktadır. Bordür üzerine silindirik satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ, oldukça yüzeysel geometrik motifler iĢlenmiĢtir. Bordürler yüzeyindeki kompozisyon, zikzaklar çizen üç farklı çizginin birbirlerini örer gibi çapraz kesmesi sonucunda merkezde iç içe iki baklava motifinin oluĢmasıyla meydana gelmektedir (Foto 215, Çizim 70).

Kaval silmeli bordürün hemen üzerindeki yatay bordüre, düz satıhlı zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ geometrik süsleme iĢlenmiĢtir. Bordürün üst ve alt çerçevesine bitiĢik, yan yana sıralanmıĢ Λ-V Ģeklinde zikzaklar çizen kırık çizgiler, ortada yatay düzlemde S formunda zikzaklar çizen kırık çizgilerle kesilerek beş kollu yıldız formunu meydana getirmektedir. Yıldızların aralarında kalan boĢluklarda beşgenler oluĢmuĢtur (Foto 215, Çizim 71).

Kapı açıklığı üzerindeki kitabe alınlığını saran kemerli çerçevede, düz satıhlı zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ, yan yana sırlanmıĢ dairesel form oluĢturan kıvrık dallara bağlı rumilerle kompozisyon oluĢturulmuĢtur. Kıvrık dalların

oluĢturduğu dairelerin ortalarına dallardan uzanan üzerleri volütlü kapalı rumiler yerleĢtirilmiĢtir (Foto 216, Çizim 72).

Kemerli çerçevenin içerisindeki kitabe alınlığında, üzerinde herhangi bir süsleme bulunmayan mermer bloklar bulunmaktadır. Ġki ayrı parçadan oluĢan mermer blokların devĢirme olması yüksek bir ihtimaldir.

Taçkapının kavsarasını meydana getiren eyvan kemerinin oturduğu yatay dikdörtgen taĢ blokların yüzeyine, dıĢ cephede yer alan tek yazı kompozisyonu iĢlenmiĢtir. KarĢılıklı yerleĢtirilmiĢ taĢların üzerine sülüs yazı ile el-Zariyat suresinin 56. ayeti127 yazılmıĢtır (Foto 217).

Sanduka Katı

Mihrap

Kapı açıklığından içeri girildiğinde, karĢıda beyaz mermerle yapılmıĢ, mukarnas kavsaralı ve cephelendirilmiĢ niĢi olan mihrap karĢılar. Duvar yüzeyinden dıĢa taĢıntılı biçimde yapılmıĢ mihrap, taçkapıdan sonra yapıda süslemeyi barındıran bölümlerden birisidir. Günümüzde birçoğunun yok olmasına rağmen, kalan izlerden mihraptaki süslemelerin yüzeylerinin kırmızı boyayla renklendirildiği anlaĢılmaktadır (Foto 218).

Ġçten dıĢa doğru kademelenmiĢ bordürlerle oluĢturulan mihrap mukarnas kavsaralıdır. Mihrap niĢi, üstte mukarnas kavsarayı kuĢatan sivri kemerli bordürler ve daha dıĢta dikdörtgen hatlarda üç farklı bordür ile çerçeve içerisine alınmıĢtır. DıĢtaki bordür dıĢında, mihrabın bütün yüzeylerine süsleme uygulanmıĢtır.

DıĢtan ikinci sıradaki bordür, derin olmayan iç bükey hatlardan meydana gelmiĢtir. Bordür üzerinde, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ bitkisel süsleme bulunmaktadır. Kompozisyon lotuslar ile çerçeve içine alınmıĢ palmet ve ikili lotus motiflerinin dönüĢümlü tekrarından oluĢmaktadır. Çapraz eksenlerde karĢılıklı yerleĢtirilen lotuslar üstte ve altta birleĢip dairesel bir form meydana getirerek, merkezde dört yapraklı palmeti çerçeve içerisine almaktadır. Lotus sapları

127

çatallı biçimdedir, saplardan uzanan dallardan birisi bordürün çerçevesi ile diğeri ise yay Ģeklinde uzanarak simetriğindeki lotusla birleĢmiĢtir. Merkezdeki palmetin alt gövdesi volütlendirilmiĢ, taç yaprakları ise yukarı doğru uzanarak, yanlara kıvrıldıktan sonra bordürün hatlarına bitiĢik dilimli rumilerle son bulmuĢtur. Palmetin sapından çıkan dallar her iki yana yay Ģeklinde uzanarak, lotusun alt yaprağı altında dilimli rumi meydana getirdikten sonra, yandaki bir loptan çıkan ikili lotusların sapında son bulmaktadır. Lop içerisinden çıkan iki lotus çapraz yerleĢtirilmiĢ olup, iki yaprağı üstte birleĢmektedir. AĢağı doğru yay Ģeklinde uzanan diğer yaprakların uçlarında ise dilimli rumiler oluĢmuĢtur (Foto 219, Çizim 73).

DıĢtan üçüncü sıradaki kaval silmeli bordür yüzeyinde, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ balıksırtı Ģeklinde zikzaklar bulunmaktadır. Zikzaklar, bordürün yanlardaki düĢey yüzeylerinde yatay olarak, üstteki yatay kısmında ise düĢey olarak, çizgilerin sırasıyla üç defa çapraz kırılması ile oluĢmaktadır. Üstteki yatay bordürün tam ortasında, zikzakların birleĢme anında iki kademeli baklava motifi meydana gelmiĢtir (Foto 220).

Mihrabı üç yönde kuĢatan bordürler içersinde, mukarnas kavsaralı mihrap niĢi yanlardan yükselen sivri kemerli iki sıra bordürle kuĢatılmıĢtır. Ġçteki sivri kemerli bordür düz bir düzlemde hareket etmesine rağmen, dıĢtaki daha geniĢ sivri kemerli bordür ise içe doğru eğimli bir düzlemde hareket etmektedir. DıĢtaki sivri kemerli bordürün etrafında, kemer köĢeliklerini çerçeve içerisine alan yan yana iki sıra profilli silme, kemer hatlarında devam ederek sivri kemerin uç kısmında iç içe geçerek dairesel formlu bir düğüm meydana getirmektedir. Böylelikle düğümün her iki yanında yer alan kemer köĢelikleri karĢılıklı yerleĢtirilmiĢ üçgen formlu iki farklı pano görünümü almaktadır (Foto 220).

Kemer köĢeliklerindeki panolar içersine, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ karmaĢık bitkisel kompozisyon iĢlenmiĢtir. Çapraz eksenlerde birbirleriyle geçmeler yapan kıvrık dallara bağlanan palmet, yarım palmet ve rumilerle süsleme meydana gelmektedir. Panoların köĢelerinde çapraz olarak uzanan kıvrık dallar, yanlara doğru geniĢleyen kapalı rumilerle sonlanmıĢtır. Kapalı ruminin göbeğinden, merkezdeki palmeti çerçeve içerisine alan karĢılıklı dilimli rumiler uzanmaktadır. Merkezdeki palmetin altından ve üzerinden yanlara doğru serbest yönlerde kıvrılmalar yapan dallar uçlarında yarım palmet, rumi ve palmet gibi çeĢitli

motiflerle sonlandırılmıĢtır. Kıvrık dallar çeĢitli yönlerde hareket ettiği için motifler iç içe geçerek, kompozisyon girift bir görünüm kazanmıĢtır (Foto 220, Çizim 74).

Kavsarayı kuĢatan dıĢtaki sivri kemerli bordür yüzeyine, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ bitkisel bezeme iĢlenmiĢtir. Kompozisyon zikzak hatlarla uzayan ince bir kıvrım dala dilimli rumilerin, ince saplarla eklenmesiyle meydana gelmektedir. Rumi yapraklarının uzayan sivri uçları, serbest, kıvrım daldan bağımsızdır (Foto 220, Çizim 75).

Ġçteki sivri kemerli bordür yüzeyinde, silindirik satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ zencerek motifi bulunmaktadır. Zencerek, iki kaval silmenin aralarında boĢluk kalmadan, düz bir hat üzerinde uzanıp, birbirlerine örülmesiyle oluĢmaktadır (Foto 220).

Sivri kemerin hemen altında kalan kavsara kenarlarındaki düz yüzeyleri, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ, yıldız süslemeli geometrik kompozisyonludur. Kavsaranın solunda kalan yüzeylerdeki süslemeler oldukça sağlam olmasına karĢın, sağ taraftakiler büyük oranda tahrip olmuĢtur. Tahrip olan yüzeyler günümüzde alçıyla kaplanmıĢtır. Yüzeye, çapraz eksenlerden gelen kırık çizgilerin kesiĢmesiyle merkezde on iki kollu yıldız, etrafına dairesel düzlemde altıgenler ve aralarda beş kollu yıldızlardan meydana gelen kompozisyon iĢlenmiĢtir (Foto 220, Çizim 76).

Mihrap kavsarasında mukarnas sırası, iri ve yayvan dilimli yuvaların dört sırada gruplaĢmasından meydana gelmektedir. Üstte yer alan dilim tromp, ikinci sıranın ortası yelpaze, diğerleri ise yayvan Ģeklindedir (Foto 221).

Kavsarada mukarnas dilimlerinin alttaki iki sırasının yüzeylerine bitkisel süslemeli kompozisyonlar iĢlenmiĢtir. Dilimlerin yüzeylerine, düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ, merkezde üç yapraklı palmetin sapından çıkan çatallı iki kıvrık dal, uzayıp ters yürek motifi meydana getirerek, tekrar yukarı doğru uzayıp yanlara açılarak kapalı rumi formlu motifle son bulmuĢtur. KarĢılıklı yerleĢtirilmiĢ kapalı rumilerin yukarı doğru uzanan taç yaprakları üstte birbirlerini keserek, merkezdeki palmeti çerçeve içerisine almıĢ ve uç kısımlarındaki dilimli rumilerle son bulmuĢtur. Taç yapraklarının kesiĢtiği kısmın üzerine yürek formunda bir palmet motifi iĢlenmiĢtir. Kapalı rumilerin alt yaprakları ise aĢağıda içeri doğru kıvrılarak yine dilimli rumilerle nihayetlenmektedir (Foto 222).

On iki farklı yönde zikzak hatlarında cephelendirilmiĢ mihrap niĢi, mukarnas sırasının altındaki yatay yazı kuĢağı ve düĢey olarak yan yana sıralanmıĢ düz silmelerle yapılan üzeri düğümlü kemerli çerçevelerle süslenmiĢtir (Foto 223).

Yatay olarak yerleĢtirilmiĢ yazı kuĢağı, düz silmelerle çerçeve içerisine alınmıĢtır. Çerçeve içerisine düz satıhlı zemin oyma tekniği ile Allah‟ın güzel isimlerinden (Esma-ull‟ah el-hüsna) on ikisi128 sülüs olarak yazılmıĢtır.

NiĢin cephelendirilmiĢ yüzeylerine, üstte yatay olarak yerleĢtirilmiĢ düz bir silmeye asılı gibi silmeyi ören kemerli çerçeveler iĢlenmiĢtir. Birbirlerine bağlı olan çerçeveler oldukça stilize biçimde tasvir edilmiĢtir.

Kubbeye GeçiĢ

Yapının içerisinde kubbeye geçiĢ öğesi olarak Türk üçgenleri kullanılmıĢtır. Düz satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ düz silmelerle üçgen çerçeveler meydana getiren Türk üçgenleri, kubbe ile beden duvarları arasında geçiĢ öğesi olmuĢtur (Foto 224).

128