• Sonuç bulunamadı

DÖNER KÜMBET (ġah Cihan Hatun Kümbeti)

2. KATALOG

2.1. ANADOLU SELÇUKLULARI DÖNEMĠ KAYSERĠ TÜRBELERĠNDE

2.1.13. DÖNER KÜMBET (ġah Cihan Hatun Kümbeti)

Çizim: 51-63

Foto: 160-196

Bulunduğu Yer: Talas caddesi üzerinde, Hisarcık-Talas yol kavĢağı ortasında bir park içerisindedir.

ĠnĢa Tarihi: YapılıĢ tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, genelde XIII. yy.ın son çeyreğine tarihlendirilmektedir104

.

Banisi: Türbeyi kimin yaptırdığı bilinmemekle birlikte, kitabesinde ġah Cihan Hatun105 adına yaptırıldığı anlaĢılmaktadır. ġah Cihan Hatunun hangi dönemde yaĢadığı ve kim olduğu hakkında kesin bilgiler yoktur. Sadece Alâeddin

104

Yapının inĢa tarihi için, H. E. Eldem, XIII. (H.VII) yüzyıl sonları (H. E. Eldem, Kayseri ġehri,

Selçuklu Tarihinden Bir Bölüm, (Haz. K. Göde), Ankara, 1982, s.130); A. Gabriel, H. 675 / M.

1276–77 (A. Gabriel, Kayseri Türk Anıtları, (Çev.: A. A. Tütenk), Ankara 1954, s.87-88); G. Öney, 1276–77 (G. Öney, Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları, Ankara, 1988, s. 38-39); O. Aslanapa, 1276 (O. Aslanapa, Türk Sanatı II, Ġstanbul, 1984, s.138); O. Arık, XIII. yy. son çeyreği (O. Arık, “Erken Devir Anadolu-Türk Mimarisinde Türbe Biçimleri”, Anadolu (Anatolia), S.11, Ankara, 1967, s. 82); S. K Yetkin, yaklaĢık 1279 (S. K. Yetkin, ,Ġslam Sanatı Tarihi, Ankara, 1954, s. 139); M. Akok, H. 676/M 1276–79 (M. Akok, Kayseri’de Dört Mezar Anıtı, Türk

Etnografya Dergisi, S. XII, Ankara, 1970, s. 21); H. Karamağaralı, 1285 civarı (H. Karamağaralı,

“Erzurum'daki Hâtuniye Medresesi'nin Tarihi ve Banisi Hakkında Mülâhazalar”, Selçuklu

AraĢtırmaları Dergisi, S. III, Ankara, 1971, s. 236); H.Önkal, 1285 (H. Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, 1996, s. 195); O. C. Tuncer, 1295–1300 (O. C. Tuncer, Anadolu Kümbetleri,

C.I, Ankara, 1986, s. 163) tarihlerini vermiĢtir.

A. Çakmakoğlu Kuru, eseri Eratnalı Kümbeti olarak kabul etmekte ve XIV. Yüzyılın ikinci çeyreğine (1327-35) tarihlendirmektedir. (A. Çakmakoğlu Kuru, Fetihten Osmanlı Dönemine

Kadar Kayseri'de Türk Mimarisi, Ankara, 1998, s.394)

105

Keykubâd‟ın kızı olduğu hakkında rivayetler bulunmaktadır106. Kayseri‟de Çifte Kümbet banilerinde adı geçen ġah-i Cihan Hatun‟un burada yatan kiĢi olması muhtemeldir. Eğer öyle ise ġah Cihan Hatun, Sultan Alâeddin Keykubâd ve Melike-i Adile Hatun‟un kızıdır.

Ustası: Bilinmiyor.

Malzeme: Yapıda malzeme olarak volkan/kül tüfü, kitabede mermer, onarımlarda da Gesi taşı kullanılmıĢtır107

.

Mimari Özellikleri

KöĢeleri pahlanmıĢ kare kaide108

üzerinde yükselen türbe dıĢta, altta onikigen baĢlayıp, üstte silindirik gövdeye dönüĢmektedir. Ġç kısmında tamamen silindirik planlı olan yapı, içte kubbe, dıĢta ise konik bir külahla örtülüdür. Gövdeye giriĢ, taçkapı düzenlemesi olan kuzey cephede yer alan kapı açıklığı ile sağlanmaktadır (Foto 160).

Yapıyı dıĢarıdan örten sivri konik külah, basık kemerli çerçeveye dönüĢen ince kaval silmelerle süslenmiĢtir.

Gövdeyi oluĢturan beden duvarları üstte gövde yüzeyine göre taĢıntı yapan bir saçakla sınırlandırılmıĢtır. Saçak altı ve poligonal cepheler arasında kalan beden duvarları silindiriktir.

106

H. E. Eldem, age., s.130

107

Y. S. ġener, Kayseri Ġl Merkezindeki Selçuklu Türbelerinde Mevcut Korunma Durumlarının

Tespiti, (Ankara Üniv., Sosyal Bil. Enst., Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı,YayınlanmamıĢ Doktora Tezi),

C.I., Ankara, 2000, s.295

108

Yüksek bir kaideye sahip olmasına rağmen yapının altında cenazelik kısmı olup olmadığı belli değildir. Çünkü kaidede ne kapı ne de pencere bulunmaktadır. Ancak, H. Önkal cenazelik kısmına giriĢin toprak altında kaldığını söylemektedir (Bkz H. Önkal, age., s. 194) 2007 tarihinde yapılan restorasyon sırasında kaidenin etrafındaki toprak belirli oranda kazılmıĢ olmasına rağmen, yerinde yaptığımız inceleme sırasında cenazelik katına giriĢ izi tespit edilememiĢtir.

Gövdenin poligonal bölümünde cephe yüzeyleri, zeminden üstte bitkisel kuĢağa kadar yükselip sivri kemer meydana getiren kaval silmelerle sınırlandırılmıĢtır. Kaval silmeler cephe kenarlarında çifte sütunceler Ģeklinde belirmekte ve aĢağıda zar baĢlıklara oturmaktadır.

Poligonal gövdede kuzeyde kapı açıklığı, doğu ve batı kenarlarda pencere açıklıkları yer almaktadır. Diğer cepheler sağır tutulmuĢtur ve farklı dekoratif öğelerle bezenmiĢtir.

Gövdeye, kapı açıldığından girildiğinde, daire planlı iç mekânın, dıĢ cephelere oranla sade bir görüntüyle karĢılaĢılır. Mekânı örten yarım daire kubbe, beden duvarları üzerine oturmaktadır. Mihrap ise güneyde, giriĢ aksına göre biraz sağda (batıda) yer almaktadır.

TaĢ Süsleme

Yapıda, geometrik, bitkisel, figürlü ve yazı olmak üzere dört farklı süsleme türü uygulanmıĢtır.

Geometrik süslemeler en çok görülen süsleme türüdür. Bu tür, üstte yapıyı çepeçevre kuĢatan saçak altındaki yatay kuĢakta, mihrapta, giriĢ cephesinde kapı sütuncelerinde ve diğer cephelerdeki kemerli yüzeyler arasındaki panolar içerinde kaĢımıza çıkmaktadır.

Bitkisel süslemeler geometrik süslemeden sonra en çok görülen bezeme türüdür. Bu tür, üstte yapıyı çepeçevre kuĢatan geometrik bordür altındaki yatay kuĢakta; giriĢ cephesinde, iki, üç, dört, dokuz, on, on bir ve on iki numaralı cephelerde ve mihrabın her iki yanında yer alan sütunce baĢlıklarında görülmektedir.

Figürlü süslemeler; giriĢ cephesinde, taçkapı üzerinde; iki ve on iki numaralı cephelerde hayat ağacının altında ve üstünde, kare çerçevelerin ortasındaki kabartmada; dokuz numaralı cephede hayat ağacının altında ve üstünde görülmektedir.

Yazı ise giriĢ cephesinde, kemerli çerçeve içerisinde yer alan kitabede görülmektedir.

KöĢeleri pahlanmıĢ kaide üzerine oturan türbenin kaidesinin üzerinde herhangi bir süsleme görülmemektedir. Süsleme kaide ile gövdenin birleĢme noktasında baĢlamaktadır.

Kaide ve Gövdeyi Birbirine Bağlayan Mukarnas Sırası

Kaideden gövdeye geçiĢte, taçkapının her iki yanından baĢlayarak yapıyı çepeçevre kuĢatan iki kademeli mukarnas sırası bulunmaktadır. Tromp ve yelpaze Ģeklinde düzenlenmiĢ olan mukarnas parçalarının yüzeyleri yatay çizgi ve üçgen dilimlerle hareketlendirilmiĢtir. Mukarnas sırasının altına, içerisinde herhangi bir süsleme bulunmayan aynalı kemerli çerçeveye sahip kartuĢlar yapılmıĢtır (Foto 161).

Cepheler

GiriĢ Cephesi (Kuzeybatı Cephe)

GiriĢ kuzeybatı cephede yer alır. Genel olarak bütün cephelerdeki gibi giriĢ cephesi de sivri kemerle nihayetlenen kaval silmelerle çerçeve içerisine alınmıĢtır. Altta zar baĢlık Ģeklindeki kaide üzerinden yükselen kaval silmeler aynı zamanda cephelerin sınırlarını oluĢturarak, cepheleri birbirinden ayırmaktadır. Bütün cephelerde aynı kemerli çerçeve düzenlemesi görüldüğü için diğer cephelerde bu bölümün anlatımında tekrardan kaçınılmıĢtır (Foto 161).

Sivri kemerli bordürlerle çerçeve içerisine alınmıĢ olan giriĢ cephesinin büyük çoğunluğunu tek bordürlü, mukarnas kavsaralı taçkapı düzenlemesi ile kaplanmıĢtır. Yanlara doğru açılan beĢ basamaklı merdivenlerle çıkılan basık kemerli kapı açıklığı, iki taĢ sırası kadar aĢağıda kaide içerisinden baĢlamaktadır. Kaide ile beden duvarlarını çepeçevre saran mukarnas sırası kapı açıklığıyla kesintiye uğramıĢtır.

Taçkapı düzenlemesinin üzerinde ise ortasında çift baĢlı kartal, yanlarda karĢılıklı olarak tasvir edilmiĢ iki aslan figürü bulunmaktadır. Figürlerin üzerinde ise sivri kemerli çerçevenin ortasına yerleĢtirilmiĢ, beyaz mermer malzemeli kitabe bulunmaktadır.

Taçkapı, diğer beden duvarlarından iki taĢ sırası alt kademede, kaide içerisinden baĢlamaktadır. Mukarnas kavsaralı kapı açıklığı tek bordür ile çerçeve içerisine alınmıĢtır. Bordürün üstünde yandaki kaval silmelere dayanan, üzerinde herhangi bir süsleme bulunmayan, yatay düz bir silme bulunmaktadır. Ġçeride ise kapı açıklığının her iki yanına düĢey dikdörtgen kaide üzerinde yükselen silindirik gövdeli, mukarnas baĢlıklı sütunceler yerleĢtirilmiĢtir. Sütunce baĢlıkları üzerinden herhangi bir süsleme bulunmayan kavsara kuĢatma kemeri yükselmektedir. Basık kemerli kapı açıklığında kemerlerin üzengi noktasına, kapı açıklığına doğru karĢılıklı uzanan, dekoratif amaçlı üzengi taĢları yerleĢtirilmiĢtir. Basık kemer üzerinde beĢ kademeli mukarnas kavsara yükselmektedir (Foto 162).

Kapı açıklığının her iki yanına mukarnas kavsaralı, ince silmelerle kademelenmiĢ mihrabiye niĢleri yerleĢtirilmiĢtir.

Taçkapı üzerinde kapı açıklığını üç yönde kuĢatan bordür yüzeyine, düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile bitkisel süsleme yapılmıĢtır. Bordür yüzeyindeki kompozisyon palmet görünümlü lotuslarla palmetlerin yan yana dönüĢümlü sıralanmasıyla meydana gelmektedir. Lotusların uçları üstte kıvrılarak birleĢmekte ve üç yapraklı palmetleri çerçeve içerisine almaktadır. Altta lotusların sapından çıkan kıvrık dallar bir diğer lotusun sapıyla; palmetin sapından çıkan kıvrık dallar ise yine bir diğer palmetin sapıyla birleĢmektedir. Böylelikle palmetler tamamen çerçeve içerisine alınmakta, lotuslar ise sadece alttan kıvrık dallarla kuĢatılmaktadır. Kıvrık dallar palmet ve lotusları birlerine bağlarken bir ters bir düz olmak üzere üst üste çapraz olarak yerleĢtirilmiĢtir. Motiflerin yüzeyleri oluklandırılarak ve volütlendirilerek görsellik sağlanmaya çalıĢılmıĢtır (Foto 163, Çizim 51).

Kapı açıklığının her iki yanındaki sütunce gövdelerine, oluklu oyma tekniği ile geometrik bezemeler yapılmıĢtır. Ters ve düz zikzaklar oluĢturan kırık çizgilerin üst üste çapraz yerleĢtirilmesi sonucunda gamalı haçlar, aralarda kalan boĢluklarda ise ok ucuna benzer, uç kısımları yıldız şeklinde düzenlenmiş motifler meydana gelmiĢtir. Kompozisyonun hâkim öğesi olan, yatay ve düĢey olarak uç kısımları birleĢtirilmiĢ yıldızların birleĢme noktasında, diğer yıldızların kolları oluĢmuĢtur (Foto 163).

Sütuncelerin üzerlerinde, kesik piramidal Ģekildeki sütun baĢlıklarında mukarnas süsleme uygulanmıĢtır. Buradaki mukarnas sırası, üç kademeli olup, yüzeyleri düĢey çizgi ve üçgen motiflerle bezenmiĢtir. Yapıda görülen diğer mukarnas sıralarına göre, girinti daha az ve daha yüzeyseldir. Günümüzde taçkapının sağındaki sütunce baĢlığı oldukça haraptır ve mukarnas parçalarının büyük çoğunluğu kırılmıĢ haldedir (Foto 164).

Kapı açıklığı üzerindeki basık kemerin yanlarda oturduğu üzengi taĢlarının içe bakan yüzeylerinde, kazıma tekniği ile yapılmıĢ kemerli kartuĢlar bulunmaktadır.

Taçkapı kavsarası, beĢ mukarnas sırasından meydana gelmektedir. Tromp ve yelpaze Ģeklinde yerleĢtirilen mukarnas parçalarının üçüncü kademesi sarkıt Ģeklinde oluĢturulmuĢ, diğer parçaların yüzeyleri üçgen dilimlerle hareketlendirilmiĢtir (Foto 165).

Taçkapıda kapı açıklığının her iki yanına yerleĢtirilmiĢ olan mihrabiyeler, beĢ kademeli mukarnas kavsaraya sahip olup, niĢ kısmı düĢey ince düz silmelerle cephelendirilmiĢtir. Buradaki mukarnas beĢ kademeli olup, baklava dilimi, tromp ve yelpaze Ģeklinde yerleĢtirilmiĢ parçalardan meydana gelmektedir (Foto 166).

Taçkapı düzenlemesinin hemen üzerinde yer alan süslemesiz yatay bordür üzerinde, ortada oldukça tahrip olmuĢ, kabartma çift başlı kartal ve yanlarında ise yürür vaziyette aslan vücutlu, kanatlı figürler (Grifon, aslan veya sfenks)109 bulunmaktadır (Foto 167, Çizim 52).

Oldukça harap durumdaki çift baĢlı kartalın kalan izlerine bakıldığında, figürün bitkisel motiflerle bezendiği anlaĢılmaktadır. Heraldik duruĢta verilmiĢ olan çift baĢlı kartalın gövdesi palmeti, baĢ ve kanat kısımları ise rumileri andırmaktadır. BaĢlarının ortasına ise kanatlarından uzanan dallara bağlanan küçük bir palmet motifi

109

A. Gabriel ve O. Aslanapa burada yer alan figürlerin insan baĢlı kanatlı pars, A. U. Peker Sfenks, G. Öney ise Aslan olduğunu söylemektedir. Ancak; figürlerin yüzlerinin günümüzde tahrip olması ve gövdelerinden uzanan kanatlar olması kesin olarak Pars, Sfenks veya Aslan dememizi engellemektedir. Bkz. A. Gabriel, Kayseri Türk Anıtları, (Çev.: A. A. Tütenk), Ankara 1954, s.87; O. Aslanapa, Türk Sanatı II, Ġstanbul, 1984, s.138; A. U. Peker, “Ortaçağ Türbe Mimarisinin İçerdiği Anlamlar ve Kayseri Döner Kümbet Örneği”, I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu

Bildirileri (11-12 Nisan 1996), Kayseri, 1997, s. 291; G. Öney, “Anadolu Selçuk Mimarisinde Arslan

yerleĢtirilmiĢtir. Figür bu harap haliyle daha çok palmet-rumi kompozisyonunu anımsatmaktadır.

KarĢılıklı yerleĢtirilmiĢ dıĢa yürür vaziyette verilmiĢ olan aslan vücutlu, kanatlı figürler orantısız vücut hatlarına sahiptir. Gövdelerinin üzerinden birer kanat motifi uzanan figürlerin arkada iki ayağıyla aynı uzunlukta ve kalınlıkta verilmiĢ kuyrukları uzanmaktadır. Ön kısımda da iki ayağı olan figürlerin öne doğru uzanan ve yürür halde olduğunu gösteren ayakları, baĢ kısımları ile birlikte tahrip edilmiĢtir110

.

Figürlerin üzerinde bulunan kitabe kemerli bordürlerle çerçeve içerisine alınmıĢtır. Düz ve silindirik satıhlı zemin oyma teknikleri ile yapılmıĢ kompozisyon, ortadaki üç yapraklı palmete çerçeve oluĢturan palmet biçimindeki dilimli rumilerin birbirine kıvrık dallarla bağlanmasıyla meydana gelmektedir. Palmet ve rumi motifleri sırasıyla ters-düz Ģekilde yerleĢtirilmiĢtir. Dilimli rumiler kompozisyonun içinde kimi yerde lotuslara dönüĢtürülmüĢtür. Motiflerin yüzeylerine eğri kesim tekniği ile yaprak damarları, oluklar ve helezoni motifler iĢlenmiĢtir (Foto 167, Çizim 53).

Çerçeve içerisinde beyaz mermer üzerine iĢlenmiĢ, türbede yatan kiĢinin adının yazılı olduğu kitabe bulunmaktadır. Kitabede: “Bu türbe, saide Şah-Cihan Hatun’undur, Allah onu rızasıyla kaplasın”111

yazılıdır.

2 Numaralı Cephe112

Sivri kemerli kaval silmeler arasındaki yüzey içerisinde, farklı süsleme türleri görülmektedir. Belirli bir düzen uygulanmadan yerleĢtirilen bazı kompozisyonlar olmasına rağmen, süslemeyi oluĢturan motiflerdeki iĢçilik kalitelidir.

110

Halil Edhem, figürlerin baĢlarının bilerek kırılmasının insan baĢlı olmasından kaynaklandığını söylemektedir. Bkz. H. E. Eldem, age., s. 129

111

H. Önkal, age., s.195; H. E. Eldem, age., s.130

112

Cephelerde karmaĢıklığı önlemek amacıyla numaralandırma sistemine gidilmiĢtir. Bir numaralı cephe, kuzeybatıdaki giriĢ cephesi kabul edilmiĢ olup, saat yönünün tersi istikametinde diğer cepheler sırayla numaralandırılmıĢtır.

Cephedeki süslemeler dört faklı kompozisyon içerisinde verilmiĢtir. En üste geometrik süsleme altına, üzerinde çeĢitli fantastik figürlerin olduğu irice hayat ağacı motifi, altına hemen yanlarında fantastik figürler olan geometrik süslemeli yatay pano ve en alta ise bitkisel bezemeli kare bir pano daha yerleĢtirilmiĢtir (Foto 168).

En üstteki geometrik süsleme, yanlarda kaval silmelere uzanmadan, düĢey bir düzlemde, hayat ağacı motifi üzerindeki fantastik figürlerden, sivri kemerlere kadar olan alanı kaplamaktadır. Yanlarda ince silmelerle sınırlandırılmamıĢ olan süslemeler, belirli bir çizgisel çerçeve içerisine oturtulmadan, yanlardan çıkmalar yapar Ģekilde rastgele yerleĢtirilmiĢtir. Yüzey üzerinde, düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ, yatay ve düĢey olarak yerleĢtirilen, kısa kenarları düz, uzun kenarlarının ortası üçgen çıkmalar yapan dikdörtgenlerin (mekik) iç içe geçmesiyle süsleme oluĢmaktadır. GeniĢletilmiĢ dikdörtgenlerin kısa kenarlarının her iki yanında, motiflerin iç içe geçmesinden ötürü altıgenler meydana gelmiĢtir. Altıgenlerin arasında yüzeyleri dört, beĢ, altı, sekiz dilimli, bitkisel bezemeli ve hiçbir iĢleme yapılmadan bırakılmıĢ dairesel gülbezekler; mekiklerin ortasında ise düzgün olmayan beşgenler, üçgenler ve dikdörtgen gövdeli kısa kenarları yarım yıldız Ģeklinde geometrik motifler bulunmaktadır (Foto 169, Çizim 54).

Üstten ikinci sıradaki süslemeyi, düz ve üçgen satıhlı zemin oyma tekniği ile yapılmıĢ, kabartma Ģeklindeki hayat ağacı113

ve üzerindeki fantastik figürler oluĢturmaktadır. Palmiye benzeri bir görüntüye sahip olan hayat ağacı, ağız kısmı hilal Ģeklindeki üçayaklı bir vazodan uzanan, her iki yanda altı adet yaprağın üst üste yerleĢtirilip yanlara doğru açılmasıyla meydana gelir. Yapraklar üstte dik olarak uzanmıĢ bir yaprakla birleĢmektedir. Balıksırtı Ģeklinde düzenlenmiĢ olan yaprakların uçları üçgen Ģeklinde düzenlenmiĢtir (Foto 170, Çizim 55).

Hayat ağacının üzerine bitiĢik olarak karĢılıklı yerleĢtirilmiĢ, günümüzde büyük ölçüde yok olmuĢ ikiĢer figür izleri bulunmaktadır. Bu figürlerin hayat ağacını koruyan sirenler olması ihtimaldir. Bu figürler tahribattan ötürü tamamen anlaĢılmaz durumdadır.

113

S. Ögel, Hayat ağaçlarını “hurma dalı” olarak adlandırmaktadır. Bkz. S. Ögel, Anadolu

Hayat ağacının hemen altında geometrik süslemeli yatay dikdörtgen bir pano ve panonun etrafında tamamen tahrip olmuĢ figür izleri bulunmaktadır. Pano içerisindeki geometrik süsleme düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢtır. Kırık çizgilerin birbirlerini kesmesi ile pano kenarında yarım on iki kollu yıldız ve etrafında dairesel düzlemde düzgün olmayan altıgenler kompozisyonun ana unsurunu oluĢturmaktadır. Yıldız etrafına geliĢen süslemelerin aralarında kalan boĢluklarda, çizgilerin birbirlerini çapraz kesmesiyle beş kollu yıldızlar, kısa kenarları yarım yıldız şeklinde düzenlemiş dikdörtgenler, altıgenler meydana gelmiĢtir (Foto 170).

Panonun yanlarında yer alan kabartma Ģeklindeki figürler tanınmayacak derece de tahrip olmuĢtur. Bu figürlerin dokuz numaralı cephedeki gibi aslan figürleri olduğunu düĢünmekteyiz.

Cephenin en altında ise gövdenin kaide ile birleĢtiği yerde, içerisi düz satıhlı- zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ bitkisel süslemeli kare pano bulunmaktadır. Panonun ortasında kare çerçeve içerisine yerleĢtirilmiĢ, ancak günümüzde tamamen tahrip olmuĢ, ortası delikli dairesel kabara114

bulunmaktadır. Çerçeve içerisindeki bitkisel süsleme, panonun köĢe noktalarında üç yapraklı palmetin sapından ve ucundan çıkan kıvrık dallar S çizip, sırasıyla ters-düz yerleĢtirilmiĢ dilimli rumiler oluĢturarak devam etmekte ve aralardaki stilize biçimde yapılmıĢ palmetleri çerçeve içerisine almaktadır. Oldukça girift biçimde verilmiĢ olan süslemede, motiflerin yüzeyleri oluklandırılmıĢ ve rumilerin uç noktaları ile göbeklerine volütler yapılmıĢtır (Foto 171, Çizim 56).

3 Numaralı Cephe

Sivri kemerli kaval silmeler arasındaki yüzey içerisinde, süslemeler iki faklı kompozisyon içerisinde verilmiĢtir. Üstte cephenin büyük çoğunluğunu kaplayan

114

A. Gabriel ve H. Edhem Eldem, kabartmaların aslan baĢı olduğundan bahsetmektedir. Bugün tamamen tahrip olan bu bölümlerin aslan baĢı olduğuna dair hiçbir iz bulunmamaktadır. A. Gabriel ve H. Edhem‟in söylediği gibi buralarda aslan baĢı kabartmalar var idi ise, bunlar üstte bulunan hayat ağacının koruyuculuğunu üstlenen figürler olması muhtemeldir. Bkz. A. Gabriel, age., s.87; H. E. Eldem, age., s. 129

düĢey dikdörtgen pano içerisine geometrik süsleme, altına ise 2. cephedeki gibi bitkisel süslemeli kare pano yerleĢtirilmiĢtir (Foto 172).

DüĢey dikdörtgen geometrik süslemeli pano, yanlarda kaval silmelere kadar uzanmadan, altta kare pano üzerinden baĢlayıp, üstte sivri kemere kadar uzanmaktadır. Pano içerisine düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ yıldız kompozisyonlu geometrik süsleme iĢlenmiĢtir. Serbest yönlerde hareket eden kırık çizgilerin birbirlerini çapraz kesmesiyle merkezde on iki ve on bir kollu yıldızlar meydana gelmekte ve bunlar kompozisyonun ana unsurunu oluĢturmaktadır. Bu yıldızların çevresinde, dairesel düzlemde düzgün olmayan altıgenler, altıgenlerin de çevresinde yine dairesel düzlemde beş kollu yıldızlar, kısa kenarları yıldız şeklinde düzenlenmiş dikdörtgenler ve düzgün altıgenler dönüĢümlü olarak yer almaktadır. Panoların kenarlarında da bu kompozisyonlar ortadan bölünmüĢ, yarım biçimde yapılmıĢtır. Üstte yer alan iki on iki kollu yıldız kompozisyonlarının arasına sekiz kollu yıldız kompozisyonu yerleĢtirilmiĢtir (Foto 173, Çizim 57).

Cephenin alt sırasındaki kare pano içerisinde 2. cephenin altında görülen bitkisel bezemenin aynısı bulunmaktadır (Çizim 56). Ancak, burada panonun ortasındaki kare içerisinde yer alan yarım küre Ģeklindeki kabara kısmen sağlam biçimde günümüze kadar gelebilmiĢtir. 1920 yılına ait bir fotoğrafta sağlam biçimde olan bu kabaranın 1930 yılında çekilmiĢ bir fotoğrafta günümüzdeki gibi kırık olduğu gözükmektedir. Mevcut izlerden anlaĢıldığı kadarıyla kabaraların üzerinde kırık çizgilerle oluĢturulmuĢ geometrik süsleme bulunmaktadır. Fotoğraftan net olarak seçilmese de kabaranın merkezinde sekiz kollu yıldız etrafında geliĢen bir süsleme olduğu anlaĢılmaktadır (Foto 174-175).

4 Numaralı Cephe

Sivri kemerli kaval silmeler arasında cephedeki süslemeler iki farklı düzenleme içerisinde verilmektedir. Altta cephenin büyük çoğunluğunu taçkapı formundaki pencere kaplamaktadır. Üstte ise sivri kemerli düĢey dikdörtgen pano süslemeyi barındırmaktadır (Foto 176).

Cephede, kaide üzerinden baĢlayan kareye yakın düĢey dikdörtgen pencere açıklığının her iki yanında, bitkisel bezemeli baĢlıklara sahip, silindirik gövdeli sütunceler bulunmaktadır. Pencerenin üzerinde ise sütuncelere oturan, altı sıralı mukarnas kavsara yükselmektedir. Daha dıĢta ise, cephenin sınırlarını oluĢturan kaval silmelere bitiĢik, geometrik süslemeli bordür ile pencerenin tamamı üç yönde kuĢatılmıĢtır. Bütün bu özellikleriyle taçkapı düzenlemesi, boyutları küçültülerek pencere kenarında uygulanmıĢtır (Foto 176).

Pencereyi üç yönde kuĢatan bordür, düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ geometrik süslemelidir. Bordür yüzeyinde, kırık çizgilerin çapraz kesiĢmesi sonucunda merkezde sekiz kollu yıldız, çevresinde ise dairesel düzlemde düzgün olmayan altıgenlerin yer aldığı kompozisyon bulunmaktadır. Her bir farklı kompozisyonun birleĢme yerlerinde, iki adet beş kollu yıldız meydana gelmektedir (Foto 177, Çizim 58).

Üzerinde herhangi bir süsleme bulunmayan sütuncelerin baĢlıkları bitkisel bezemeler ile süslenmiĢtir. BaĢlıktaki süsleme, düz satıhlı-zemin oyma ve oluklu oyma teknikleri ile yapılmıĢ olup, lotuslar ve palmetlerin yan yana dönüĢümlü sıralanmasıyla oluĢmuĢtur. Lotusların uçları üstte kıvrılarak birleĢmekte ve üç yapraklı palmetleri çerçeve içerisine almaktadır. Altta lotusların sapından çıkan kıvrık dallar bir diğer lotusun sapıyla; palmetin sapından çıkan kıvrık dallar ise yine bir diğer palmetin sapıyla birleĢmektedir. Böylelikle palmetler tamamen çerçeve içerisine alınmakta, lotuslar ise sadece alttan kıvrık dallarla kuĢatılmaktadır. Kıvrık dallar palmet ve lotusları birlerine bağlarken bir ters bir düz olmak üzere üst üste çapraz olarak yerleĢtirilmiĢtir.

Kavsarayı oluĢturan altı kademeli mukarnas sıraları, tromp ve yelpaze Ģeklinde parçalarla meydana getirilmiĢ olup, parçaların yüzeylerine üçgen ve yelpaze motifleri iĢlenmiĢtir. Ġkinci kademesi sarkıt Ģeklinde düzenlenen mukarnasın bu