• Sonuç bulunamadı

A. TÜRKMENLER

12. Türkmeneli Gazetesi Başyazarı Necat Kevseroğlu

21 Aralık 2009

ORSAM: Öncelikle hoş geldiniz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Necat Kevseroğlu: Ben Necat Kevseroğlu.

1949 Kerkük doğumluyum. Emekli öğret-menim. Saddam düştükten sonra, 2005’te, Erbil’de bizim gazetenin matbaasına el koydu-lar. Daha sonra gazetenin idaresi Kerkük’e na-kil olduktan sonra başyazarlığını üstlendim.

Gazetenin yanında da Türkmeneli Edebiyat ve Sanat adında bir dergimiz vardır. Arapça ve Türkçe olarak yayınlanır. Bugüne kadar 23 sayısı yayınlanmıştır.

ORSAM: Türkmeneli Gazetesinde ve bu-lunduğunuz kurumda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Necat Kevseroğlu: Biliyorsunuz Türkmene-li Gazetesi Irak Türkmen Cephesinin sesidir.

Haftalık bir gazetedir. 1995 yılından bu yana yayınlanmaktadır. Arapça ve Türkçe olarak 2 dilde yayınlanır. 12 sayfanın 8’i Arapça, diğer sayfalar Türkçe olarak yayınlanır.

ORSAM: Gazetede daha çok ne tür yayın-lara yer veriyorsunuz?

Necat Kevseroğlu: Siyasi yazılara yani Türk-men davasını ilgilendiren konulara yer verilir.

Türkmen kuruluşlarının haftalık faaliyetleri-ni, görüşlerifaaliyetleri-ni, beyanatlarını vs. içeriyor. Bu konuların yanında da Türkmen kültürüyle ilgilenir. Türkmen tarihiyle, coğrafyasıyla il-gilenir.

ORSAM: Siz Türkmeneli gazetesinin baş-yazarı olarak, Türkmen medyasını, Türk-men basınını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Necat Kevseroğlu: Tabii ki Türkmen gaze-tecilik alanında bizim büyüklerimiz çok bü-yük emek harcamışlar. Başta hocamız Habib Hürmüzlü, Ata Terzibaşı ve diğer büyük ga-zetecilerimiz bize büyük ve zengin bir gaze-tecilik mirasını bırakmıştır. Eski dönemlerde, çok ağır dönemlerde, 35 yıl içinde bizim ede-biyatçılar, yazarlar için bir okul olan değerli hocamız Habib Hürmüzlü Bey’in başyazar-lığını yaptığı Kardeşlik Dergisi yayınlanmak-taydı ve tek milli organımız oydu. O bizim için bir okuldu. Ona da el koydular, onu da durdurdular. O yüzden 35 yıl biz bu alanda bir mahrumiyet içinde kaldık. Gazetecilik diye bir şeyimiz kalmadı. Bir tek Yurt adında bir gazetemiz vardı. O da hükümetin diliydi.

Hükümetin Türkmenlere karşı politikasını, isteklerini yapıyordu. Dilimizi, edebiyatımızı vesaire tümünü bozdu. Türkmeneli gazetesi 1995 yılında Erbil’de yayına başladı. Saddam düştükten sonraki yeni dönemde Kerkük’te yayına başladığında bizim bu günlerde tek milli gazetemiz olduğu için, Allah’a şükür serbest demokrasi devrine girdiğimiz için yazarlarımız hür düşüncelerini bu gazetede yansıtmaktadır. Onun için benim görüşüme göre altın çağımızı yaşamaktayız. Bunun ya-nında İstanbul’da bugüne kadar 3 kurultay yapıldı, Türkmen basın konseyi adında. Bu kurultaylarda Türkmen gazetecilik alanındaki

tüm problemleri, eksikleri, istekleri, görüşleri konuşuldu. Allah’a şükür olsun, bugünlerde de Türkmeneli Gazetesi’nin adına bir matbaa açıldı Kerkük’te.

ORSAM: Bu durumda, Türkmen medyası emekliyor; ancak yürümeye yakın diyebilir miyiz?

Necat Kevseroğlu: Evet, yürümeye yakın.

Benim görüşüm de altın çağını yaşamakta.

Çünkü biz eskiden böyle yayın yapamazdık.

Bugünlerde istediğimizi yazıyoruz, yayınlıyo-ruz.

Söylediğiniz çok önemli. O zaman Irak hükü-metinin veya diğer grupların basın üzerinde olumsuz etkisi yok, yani her şey rahat yazılı-yor.

Rahat yazıyoruz ama bir şeyi de unutma-mak lazım ki her hafta dünya geneline ba-kıldığında en fazla öldürülenler, suikast dü-zenlenenler gazetecilerdir. Bir yazı yazdığın zaman hükümetin değil ama bazı grupların yani terör gruplarının baskısı olabilir. Yani ağır şartlar içinde bunları yazıp yayınlıyoruz.

Çünkü bizde demokrasinin ne olduğu toplum olarak kavranmamıştır. Bizim demokrasi de Amerika’dan getirilmiş, ticaret gibi uygulan-mıştır. Toplum bu bakımdan yoksun. Onun için bir gazeteci yazı yazdığı zaman diğer terör gruplarının saldırısına maruz kalabilir.

Ölenlerin sayısı çok yüksektir.

ORSAM: Türkmen basın hayatını, Türk-men medyasını geliştirmek için ne yapıla-bilir?

Necat Kevseroğlu: Türkmen basın hayatını geliştirmek için, biraz önce söylediğim gibi 3 kurultay yapıldı. Gelişmesi masa üzerine yatı-rıldı, görüşüldü. Biz gazetecilik yaptığımızda bir edebiyatçı olarak yapıyoruz, akademisyen gibi yapmıyoruz. Bizim Türkmen

öğrencile-rimiz de tıp, mühendislik gibi alanlarda değil de gazetecilik alanında çalışmalarını yaparsa döndükleri zaman emekleyen basınımız yü-rümeye başlar.

ORSAM: Türkmeneli Gazetesi Türkmeneli’nin her tarafına ulaşabiliyor mu?

Necat Kevseroğlu: Tabi ki. Biz Irak’ın içinde aşağı yukarı 5000 sayı basmaktayız. Bunun Irak içinde tam dağıtımını yapıyoruz. Ancak söylediğim gibi Irak’ta demokrasi anlayışı ol-madığı için dağıtıma gönderdiğin zaman o alıp çevresine ulaştırmıyor, dağıtımda aksak-lık olabiliyor. Yani Kerkük’ten Süleymaniye’ye gönderirken yoldaki kontrol noktasında o ga-zeteler mayın muamelesi görür, atılır, yakılır, yırtılır. Bunlar da dağıtımı etkiler.

ORSAM: Siz bu davanın içerisinde önemli bir yer ediniyorsunuz, çünkü Türkmeneli’nin her köşesine haber ulaştı-rıyorsunuz, Türkmenleri birbirinden ha-berdar etmeye, birlik olmaya davet ediyor-sunuz. Peki, siz bir yazar olarak Türkmen siyasetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Necat Kevseroğlu: Biliyorsunuz siyasi alanda çok derin bir tarihimiz yoktur. Çağdaş tarihi-mizde bu alana atıldık. Bunun için bence her gün daha iyiye gidiyor.

ORSAM: Seçimlerden ne öngörüyorsu-nuz?

Necat Kevseroğlu: Temennim Türkmen ku-ruluşlarının tek liste ile girmesidir. Çünkü tek liste ile girmezsek Irak’taki Türkmen varlığı-nı gösteremeyiz. Bunun yavarlığı-nında yer yer di-ğer gruplarla, didi-ğer siyasi kitlelerle işbirliği yapmalarında bir mahsur yok. Yeter ki par-lamentoya çok sayıda temsilci gönderelim.

Tek liste olarak girersek Irak’taki varlığımızı tüm dünyaya göstermiş oluruz. Biliyorsunuz

ki Osmanlı Devleti’nin düşmesinden bugü-ne kadar Irak’taki Türkmen sayısı bugü-net olarak, gerçek olarak açıklanmamıştır. İngilizler bizi Irak’ta %2 göstermişlerdir. Halbuki öyle de-ğildir. Türkmenler Irak’ta üçüncü önemli un-surdur, etkin bir unsurdur. Irak’ta ilk gazeteyi Türkmenler yayınlamıştır, yani Türkçe olarak yayınlanmıştır. Bunun yanında Irak’ta basılan ilk kitabı bir Kerküklü yazmıştır, ilk hikayeyi, ilk romanı Irak’ta biz yazmıştık. Onun için biz Irak’ta etkin bir toplumuz. Biliyorsunuz dünyada Türk’ün dostu Türk olduğu için Irak içinde ve dışında diğer gruplar her zaman bi-zim gerçek sayımızı, varlığımızı yansıtmamış-tır. Onun için biz seçimlere tek listeyle girdi-ğimiz zaman varlığımızı o gruplara göstermiş oluruz.

ORSAM: Irak siyaseti hakkında ne söyle-yebilirsiniz? Yani Irak’taki siyaset, Irak’ta-ki süreç nereye gidiyor? Amerika’nın çe-kilmesi sonrası Irak ne hale gelir? Kısaca bahseder misiniz?

Necat Kevseroğlu: Irak’ta karmakarışık bir siyaset var, terör hakim, demokrasi diye bir şey yok. Temennimiz Amerika’nın çekilme-siyle Irak’ta gerçekten demokratik bir yöntem uygulaması. Gerçek demokrasi Irak’ta uygu-landığı zaman Irak’ı oluşturan etnik grupların

tümü yerini alır ve o zaman birlik, beraber-lik içinde ve Irak’ın toprak bütünlüğü içinde gerçek bir yaşam olur. Ama bugüne baktığı-mızda, gerçek bir siyaset ve politika yok. Her grup kendi menfaatini göz önüne alıyor ve o menfaati elde etmek için çalışıyor. Ülkenin genel menfaatini göz önüne alan, ülkeyi dü-şünen yok. Irak’ın toprak bütünlüğünü göz önüne alan, bayrağına saygı duyan tek grup Türkmenlerdir ki siyasi binalarının üstünde Irak bayraklarını taşıdılar, Irak’ın toprak bü-tünlüğünü düşünen sadece Türkmenler oldu.

ORSAM: Son olarak, Türk karar alıcı me-kanizmalarına, Türk halkına bir mesajınız var mı?

Necat Kevseroğlu: Tabi ki Türkiye bizim anavatanımızdır. Biz Türk asıllı Irak uyruk-luyuz ve Türkiye’ye minnettarız. Türkiye’nin varlığıyla biz varız. Temennimiz yüce al bay-rağımızın dalgalanması. Atatürk’ün söylediği gibi: “ Ne mutlu Türküm diyene”.

ORSAM: Bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.

Necat Kevseroğlu: Biz de size teşekkür ede-riz.