• Sonuç bulunamadı

A. TÜRKMENLER

6. Kürt Bölgesel Yönetimindeki Türkmen Kültürü ve Sanatı Genel Müdürü Ümit Halife

Ümit Halife 22 Temmuz 2010

ORSAM: Öncelikle bize bu imkânı verdiği-niz için teşekkür ederim.

Ümit Halife: Hoş geldiniz, sefa geldiniz.

ORSAM: Kendinizi tanıtır mısınız?

Ümit Halife: Ben Ümit Halife, Türkmen Kültürü ve Sanatı Dairesi Genel Müdürü-yüm. Irak’ın kuzeyinde Bakanlığa bir genel müdürlüktür. Türkmenlerin bütün çalışma-ları bu müdüriyette yapılır. 2000 senesinde resmi bir şekilde burayı açtık. Bu daire 2000 senesinde Kürdistan parlamentosu kararıyla açıldı ama 1991’de karar verilmişti. 2000 se-nesinde çalışmalara başladık. Kültürel işlerle ilgilenmeye başladık. Folklor, müzik ve tiyatro ekibi kurduk, birçok faaliyete katıldık. Bizler desteğimizi Kültür Bakanlığından almaktayız, ayrıca Türkmen milletinden de destek alırız.

Çünkü burası Türkmen milletinin edebiyatı-na kültürüne hizmet amacıyla kurulmuştur.

Kendimizi milletimizin hizmetkârı sayarız.

Bazı faaliyetler yaptık Türkmenler için. Aynı

zamanda bir dergi çıkartmaya başladık.Adı Barış Dergisidir. 2000 senesinde çıkarılma-ya başlandı. Latin harfleriyle, Türkmence, Kürtçe ve Arapça. Neden Kürtçe ve Arapça da yayınlanıyor? Çünkü milletimizin varlığı-nı tüm cihana halka bildirelim istedik. Bizim edebiyatımızı okusunlar, Türkmen insanımızı yakından tanısınlar. Tüm arkadaşlar bize yar-dımcı oldu, Erbil’den Kerkük’ten Telafer’den nerede yazı yazan Türkmen varsa dergimize katkıda bulundu. Bu dergi üç ayda bir çıkarı-lıyorduk, çalıştık ve dergiyi iki ayda bir çıkar-maya başladık, çalışmalarımız sürekli devam ediyor ki dergiyi ayda bir çıkarabilelim. Irak’ta bu bölgede maalesef maddi sorunlar ortaya çıktığı için ertelendi, ancak gelecek sene ayda bir ya da iki ayda bir dergiyi çıkaracağız. Tüm Türkmenler sevgi, kardeşlik ve bir arada ya-şamayı çok sever, bizler savaştan, ayrılıktan hazzetmeyiz, bizim varlığımız fikrimiz ve ka-lemimizdir. Dolayısıyla çalışmalar süratli bir şekilde devam ediyor. Bu genel müdürlükte bizim haklarımız var ve nerede Türkmen var-sa orada bir kol açacağız, Kerkük olur, Telafer olur, bir kol açıp çalışmalara başlayacağız. Bu ister istemez Türkmen milleti için bir destek oluyor. Türkmenler 1991 senesinden sonra sahaya inip çalışmaya başladı. Ben Türkmen Kültürü ve Sanatı Genel Müdürlüğü yapma-mın yanı sıra bir Türkmen okulunun da mü-dürüyüm. Tabiî ki biz hepimizi kardeşiz, Al-lah’ımız bir, beraber yaşamayı çok seviyoruz.

Kürdistan’da, Kürt kardeşlerimizle birlikte serbest bir şekilde çalışıyoruz, kimse bizim işimize karışamıyor. Kimse bizim için bir çalışma yapmıyor, biz kendi çalışmalarımızı kendimiz yapıyoruz.

ORSAM: Yıllık bütçeniz ne kadar?

Ümit Halife: Kültür bakanlığının toplu bir bütçesi var, o bütçede bizimde payımız var.

Biz yılın on iki ayı neler yapacağımızı belirle-riz ona göre bütçemizi istebelirle-riz.

ORSAM: Milyar dinarı geçiyor o zaman?

Ümit Halife: Evet, milyar dinarı geçer. Ayrıca istediğimiz zaman bakanlıktan kaynak iste-me hakkımız var. Takriben on sene içinde in-sanların Türkmenleri tanımasını, milletimizi tanımasını ve Türkmen milletinin kültürünü ve edebiyatını tanımasını sağlayabildik bunun için çalıştık. BarışDergisinde her sayıda bir insanımızın, yazarımızın, sanatçımızın haya-tını anlatıyoruz. Birkaç Türkmen sanatçıya klip yaptık. bizim bu işleri yapmak için yetki-miz vardır.

ORSAM: Çektiğiniz klipler Türkçe şarkıla-ra mı?

Ümit Halife: Biz gördüğünüz gibi yalnız Türkmenlerle ilgili işleri yapmaktayız ve aynı zamanda bizde Türkçemizi korumaya çalışı-yoruz. Yazarlarımızın bir kitap veya bir şiiri var ise bize gönderiyorlar basılması için.

ORSAM: Bu çıkarttığınız derginin içeriği yani içindeki yazılar kimin denetiminden geçiyor?

Ümit Halife: Bizim Türkmen, Türkçe dilinde uzmanlarımız var, Latince ve Osmanlı dilinde de, Kürtçe ve Arapçada da ayrı uzmanlarımız var. Kimse bizim işimize karışmaz yalnız baş-yazar ve başbaş-yazar için çalışan Türkmenler ba-karlar. Biz bu derginin siyasetten uzak olması-na karar verdik ve yalnızca kültürel konularda çalışırız.

ORSAM: Sizin derginize yönetim hiç karı-şıyor mu?

Ümit Halife: Kürdistan yönetimi hiçbir za-man bizim işimize karışmaz. Biz on yıldır bu dergiyi çıkartırız. Kimse gelip bize neden bu yazılmış, bu neden böyle dememiştir. Burada gördükleriniz bütün dairenin çalışmaları.

ORSAM: Peki, Türkmen Kültür Merkezi varsa başka halklarında kültür merkezleri vardır.

Ümit Halife: Tabii.

ORSAM: Peki, onlarla ilişkileriniz nasıl?

Diğer kültür merkezleriyle aramızda yalnız dostluk ve muhabbet var, ne biz onların işle-rine karışır ne onlar bizim işlerimize karışır, herkes kendi işini yapar.

ORSAM: Ortak bir şeyler yapıyor musu-nuz?

Ümit Halife: Ortak şeyler şu şekilde yapılabi-liyor, örneğin bizim kültür merkezimizin bir faaliyeti olursa bu faaliyeti zenginleştirmek adına Asurî arkadaşlar katılırlar, Kürt kar-deşlerimiz katılırlar veya Kürt arkadaşlarımız bir faaliyet düzenlediğinde bize haber verirler rica ederler ve biz katılırız. Mesela Asurîler şiir akşamı yaparlar, biz e birkaç Türkmen şai-rini geceye yollarız orada iştirak etmeleri için.

Yani birbirimize yardım ederiz. Yalnız doğru-dan doğruya birbirimizin işlerine karışmamız söz konusu değildir.

ORSAM: Peki, genel müdürlük gerçi ba-kanlığa bağlı ama Türkiye’yle hiç irtibatı-nız var mı?

Ümit Halife: Hayır, Türkiye’yle bir irtibatımız yok. Ama tabii ki Türkiye bizim canımızdır.

Tanıdıklarımız, dostlarımız var. Ama bir iş-birliğimiz yok.

ORSAM: Son zamanlarda gelişen ilişkiler bağlamında Türkiye ile kültürel alanda bir işbirliğiniz olabilir mi?

Ümit Halife: Elbette biz çok seviniriz ara-mızda bir işbirliği olmasına. Çünkü milletler birbirlerine kültür yoluyla ulaşır, bu

neden-le seviniriz. Çok uzun zamandır söyneden-ledik ve söylemekteyiz de Türkiye’de faaliyetler yapılır ama yalnız orada Irak Türkmen Cephesi ile ilgili işler yaparlar. Neden bizim neler yaptığı-mızla ilgilenmezler bilmiyoruz.

ORSAM: Peki, siz hiç böyle bir talepte bu-lundunuz mu?

Ümit Halife: Resmi bir talepte bulunmadık, yalnız arkadaşlar yoluyla haber gönderdik, neden bizlerin haberi olmadı, bizler ve bizim sanatçılarımız davet edilmedi. Bunu da esefle söylüyorum, çünkü biz hiçbir zaman ayrılık-çılık yapmadık, her zaman Türkiye’den dost-larımız olmasına sevindik. Çünkü güveniriz Türkiye’ye. Kürtlerle çalışıyoruz diye bizlere çamur atıyorlar, esefle bunu söylüyorum. Ama bu iş siyasidir ve artık bu siyasilerin işi bunu siyasiler çözer. Sizlerin buraya gelmenize çok seviniyoruz öncelikle çünkü biz kardeşliği, dostluğu severiz; ayrılıktan haz etmeyiz. Ne-den Türkmenler bir araya toplanmalı, hepsi bir ses olmalı, hepsi bir yerde çalışmalı? Türk-menler arasına bu Kerküklü bu Erbilli gibi bir ayrım yapmak doğru değildir. Türkmenlerle ilgili işler, Türkmenler toplu konuşulsun, top-lu bir siyaset olsun toptop-lu bir bakış olsun bu meselelere. Ben bunu söyledim söylerim de esefle söylüyorum yine Türkiye’de bizim birlik olmamızı istemiyorlar.

ORSAM: Peki, burada bizim de gezip gör-düğümüz kadarıyla birçok Türk eseri var, bunları korumak için herhangi bir çalış-manız var mı? Bu işlerle kim ilgileniyor?

Mesela bizim duyduğumuz kadarıyla Erbil Kalesinin giriş kapısı yıkılmış. Böyle eser-ler nasıl korunuyor, bu işle kim ilgileniyor?

Ümit Halife: Erbil Kalesi Dünya Kültür Mi-rası listesindedir. Onlar buMi-rası için bir proje hazırladılar. Aynı zamanda da Çöl Minaresini restore etmek istediler. Bunun için çalışmalar yapıldı. Erbil Valisi ve Kültür Bakanlığı gö-revlileri bu işle ilgili olarak çalışıyorlar. Erbil Kalesinin kapısının yıkılıp eski hali korunarak

yeniden yapılması konusunda çalışılıyor. Me-zarlıklarımız var Erbil’de, bu mezarlıklarda bütün Erbil insanı, âlimleri, yazarları, müte-fekkirleri hepsi bu mezardadır. Ama bazı ki-şiler Erbil’in büyüdüğünü ve gelişmesi gerek-tiğini gerekçe sunarak, apartman yapmak için bu mezarlıkları satın aldılar.

 ORSAM: Sizce bu buradaki Türk kültürü-nün, Türk eserinin yıkılması demek değil mi? Erbil haritasına bakıldığında Türk me-zarlığı yazıyor örneğin haritada. Türk Me-zarlığı yıkılıyor yerine bina yapılıyor.

Ümit Halife: Biz bu konuyla ilgili olarak bu mezara müdahale edilmemesi için birçok yere başvurduk. Sonunda da mezarlıkların bir kıs-mını korumayı başardık. Ama buna sadece Türklüğü yok etmek olarak bakmamak lazım.

Eğer bizi yok etmek isteseler önce Türkçe ko-nuşmamızı engellerler. Türkçe gazete ve der-gi çıkarmamız, Türkçe eğitim veren okullar açmamız bunlar da engellenirdi. Biz medeni bir şekilde iş yapmak istiyoruz. Siz sevinmez misiniz Türkiye gün be gün gelişsin, açılsın dünyaya, biz de bölgemiz gelişsin istiyoruz.

Eğer bundan önce gelmiş olsaydınız Erbil’e bugün ile geçmiş arasındaki temel farkı his-sederdiniz, Erbil ne kadar değişmiş, hizmet almış. Daha öncede söylediğim gibi biz bura-da serbest bir şekilde çalışıyoruz. Türkmence konuşuruz, kimse bize neden Türkmence ko-nuşuyorsunuz demez, gazete ve dergilerimiz Türkmencedir, çocuklarımız okullarına gi-derler ana dillerinde Türkçe eğitim görürler.

Sayın Sinan Çelebi bakan oldu. Biz beraber çalışmalıyız, birbirimizi yok etmemiz zordur, çünkü kimse Türkmenleri yok edemez, aynı zamanda Türkmenler de kimseyi yok etmek-ten hazzetmez.

ORSAM: Peki, sizce Türkmenler hak ettik-leri değeri bulabiliyorlar? Yani gerçek hak-larını alabiliyorlar mı?

Ümit Halife: Gördüğünüz gibi anlattıkları-mın hepsi aldığımız haklardır.

ORSAM: Peki, yeterli mi sizce?

Ümit Halife: Hayır, daha fazlasını istiyoruz.

Adım adım alınması gerekir bu hakların, bir-den yapmak zordur. Biz kabinede bir bakan aldık şimdi bir yerine beş-altı bakanımız ol-sun istiyoruz, parlamentoda beş sandalye ye-rine on beş sandalyemiz olsun istiyoruz. Bu-nun için çalışıyoruz. Olanı elimize alıp daha fazlasını kazanmak için çalışıyoruz. Sizlere başarılar dilerim.

ORSAM: Bu arada Türkmen kuruluşlarıyla ilişkiniz nasıl?

Ümit Halife: İlişkimiz yok, onlar kendileri için çalışırlar.

ORSAM: Peki, ister miydiniz?

Ümit Halife: Biz bir adım atınca onlarda bir adım atmalı, eğer biz adım atarsak onlar yer-lerinde durursa bir ilişki gelişmez.

ORSAM: Siz adım attınız mı bunun için?

Ümit Halife: Biz adımlar attık, dostluk adımı attık. Yalnız esefle söylüyorum bir şey kazan-madık. Bakın yanlış bilgiler veriliyor. Kim yan-lış bilgiler vermiştir Türkiye’ye, ITC’de çayan-lışan insanlar. Bunu esefle söyledim ve yine söylü-yorum. Bizim için “bu Türkmenler kendilerini Kürtlere satmışlar” diyorlar. Bu da çok yanlış bir bilgi. Ben burada yaşıyorum, bir Erbil ço-cuğuyum, Kürtlerle arkadaş olmamam, ma-hallemde yaşayan Kürtlere selam vermemem olur mu? Bir Kürt kardeşimle konuşurken araya tercüman koymam olur mu? Olmaya-cak bir şeydir. Yalnız bu fikirler bizim aramızı bozdu. Mesela Türkiye’den geliyorsunuz, ben Suriye’den dolanarak Türkiye’ye geliyorum.

Siz ise başka bir yoldan geliyorsunuz; ama he-def bir, hehe-def Türkiye. Sadece yollar ayrı. Aynı bunun gibi bizim de hedefimiz Türkmen mil-leti. Türkmen milletine hizmet etmek için en doğru yol hangisidir? En doğru yol işbirliğidir, işbirliği yapılmazsa hiçbir şey çözülmez.

ORSAM: Peki, bu işbirliğini artırmak ve birlikteliği sağlamak için ne yapılabilir?

Ümit Halife: İşbirliği için gönüller saf olma-lı. Her şey dedikodu şeklinde konuşulmazsa başarılı olunur. Olan her şey masa üstüne getirilsin konuşulsun, çözülsün başlansın ça-lışmaya. Bizim atasözümüz vardır, çok özür dileyerek söylüyorum; “sen ağa, ben ağa. Bu inekleri kim sağa”. Bu böyle olursa olmaz.

Herkes ağalık yapmamalı, Türkmen için işbir-liği yapılmalı.

Bizde onu konuşuyoruz bakıyoruz ki Türk-menlerde herkes ağa hiçbirinin marabası yok, herkes ağalığı bırakıp maraba olsa bir ağa için çalışsa Türkmen davasını ağa olarak görse yani Türkmen davası için çalışsa. Bakın bu da-ire Türkmen’e, Türkmen’in sanatına, kültürü-ne hizmet etmek için kurulmuştur. Ama bazı Türkmenler buraya gelmez ve bir Kürt daire-sinde işlerini yapar. Ben de onlara diyorum ki “neden bir Türkmen, Kürt dairesine gitsin onlarla işbirliği yapsın?” Türkmen gidiyor, Kürt dairesiyle işbirliği yapıyor, ondan sonra da gazetelere diyor ki “bizim Türkmen daire-si genel müdürü iyi çalışmıyor”. Burası Kültür Bakanlığına ait bir parçadır, Kültür Bakanlığı nereye aittir bölgesel hükümete ait. Burası ba-kanlığın bir teşkilatı. Bana diyorlar ki “baka-nın resmini asmışsın”. Kardeşim Kürdistan’da tüm dairelerde onun resmi var.   Türkmen’i Türkmen’e kırdırmak için böyle söylüyorlar.

Yalnız çamur atıyorlar. Bu Türkmen’in hasta-lığı. Bu hastalığı yenmezsek olmaz.

ORSAM: Son olarak Türkiye’ye bir mesajı-nız var mı?

Ümit Halife: Saygımız bütün Türkiye halkı-na, bakanlığıhalkı-na, orada çalışan insanlara. Yal-nız Türkmenlerin hepsine bir gözle bakılma-sını istiyoruz. Tek mesajım budur.

ORSAM: Bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyo-ruz.

7. Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı