• Sonuç bulunamadı

A. TÜRKMENLER

5. Dr. Ahmet Telaferli

ORSAM: Musul ili sınırları içindeki Telafer’in coğrafi konumu hakkında bilgi verir misiniz?

Ahmet Telaferli: Bir Türkmen kenti olan Telafer Irak’ın en büyük ilçesidir. Şehir mer-kezinin nüfusu 400 bin civarındadır. Değir-mencik, Mahlebi ve Musul’un diğer Türkmen köyleri ile birlikte nüfus bir milyona yakındır.

Telafer 36. paralelin kuzeyindedir. Musul’un 60 km kuzey batısındadır. Suriye’ye sınır ka-pısı olan Telköçek’e 60 km mesafededir. Tür-kiye hududuna, Cizre istikametinden alın-dığında, takriben 80 km uzaklıktadır. Ayrıca Nusaybin’e Telköçek-Kamışlı üzerinden 150 km’dir. Haydarpaşa-Bağdat Toros Ekspres hattı Telafer’in 20 km kuzeyindeki Hukne ve Kesik istasyonundan geçmektedir. Kısacası Telafer Irak-Suriye-Türkiye üçgeninde, yani çok önemli bir stratejik konumda yer almak-tadır.

ORSAM: Telafer halkı geçimini nasıl temin ediyor? Gelir kaynakları nelerdir?

Ahmet Telaferli: Halkın büyük bir kısmı ekincilikle yani ziraatle uğraşır. En çok

buğ-day-arpa ve mercimek gibi hububat ekilir. Te-lafer Irak’ın buğday ambarıdır. Irak’ın buğday ihtiyacının en az yüzde 30’unu Telafer kar-şılar. Irak’ın bulgurunun yüzde 90’ı tek başı-na Telafer’den sağlanır. Eskiden tarım işleri kara saban ve insan gücü ile yapılırdı. Fakat 1950’lerden sonra, son model tarım aletleri kullanılmaktadır. Bugün Telafer’de her köyün yeter sayıda traktör-biçerdöver-kamyon ve kamyoneti mevcuttur. Ayrıca bu aletler için tamirhaneler açılmıştır. Fakat Telafer’de ekin-cilik yağmura dayanır. Kışın ve baharın yağ-murunun bol olduğu seneler mahsuller çok iyi olur. Çiftçinin yüzü güler. Yağmurun az ol-duğu seneler ise verim çok az olur. Nitekim iki senedir yağmur olmadığı için çiftçi hiç ürün almamaktadır ve borç batağına düşmüşlerdir.

Telafer’de az bir kısım esnaf çarşı işleri ile uğ-raşmaktadırlar.

ORSAM: Telafer’in dini dokusu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Ahmet Telaferli: Eskiden Telafer’de Hanefi Sünniler ve Bektaşi Mavililer diye iki dini gru-bun varlığı bilinirdi. Sünnilerin 6-7 küçük ca-mileri vardı. Mavililerin özel tekkeleri vardı.

Bu tekkeleri babalar idare ederdi. Telafer’de dede sistemi yerine baba sistemi mevcuttur.

Mavililer ibadetlerini bu tekkelerde yapar-lardı. 1950’den sonra Şii mezhebi yavaş yavaş Telafer’de yayılmaya başladı. Necef’te bazı mollalar dini eğitim gördüler ve Telafer’e dö-nünce Şii mezhebini yaymaya başladılar. Bu Şii mezhebinin yayılmasında iki Şii başbaka-nın, Muhammet Sadır ve Salih Cebir’in etki-si oldu. Şu anda Telafer’in, tahminen, yüzde 50’sinin Sünni (Hanefi), yüzde 40’nın Şii ve yüzde 10’unun Bektaşi mezheplerine men-sup olduğu söylenebilir. Bunlardan çok daha önemlisi ise, aralarında herhangi bir geçim-sizlik ve düşmanlığın olmamasıdır. Herkes kardeş gibi yaşardı. Bektaşiler en çok Türk kültürünü korumaktadırlar. Şairler, ozanlar onlarda, saz onlarda, taşlama, koşma onlarda.

Gerçekten Telafer halk kültürü bakımından zengin bir bölge sayılır. Eskiden rakılarını bile kendileri yaparlardı.

ORSAM: Şehrin etnik yapısı nasıl bir du-rum arz ediyor?

Ahmet Telaferli: Telafer tam manası ile bir Türkmen kentidir. Hemen hemen hiç yaban-cı yoktur. Evde sokakta, çarşıda, iş yerlerinde köylerde yalnız Türkçe (Türkmence) konuşu-lur. Telafer’de akraba evliliği yaygındır. Her ai-lenin ortalama 5-10 çocuğu vardır. Hanımlar ev işleri (yemek, ekmek, çamaşır yıkama, eve subaşından su taşıma) ile uğraşır. Kızlar evde analarına, erkek çocuklar tarlada babalarına yardım ederler. Çocuklar ne kadar çok olursa tarla ve ev işleri o kadar kolaylaşır.

ORSAM: Telafer’deki eğitim kurumlarının durumu nedir?

Ahmet Telaferli: 1936’da ilkokula başladığım zaman Telafer’de iki erkek ilkokulu ve 4. sınıfa kadar 1 kız okulu vardı. Bu üç okulda okuyan-ların sayısı 150-180 öğrenciyi geçmezdi. Bu-gün Telafer ve köylerinde 43 bin öğrenci oku-maktadır. 78 ilkokul var. 5 tane kızlar, 13 tane de erkekler için ortaokul ve lise var. Ayrıca 1 sanat okulu, 1 tane iki yıllık öğretmen ensti-tüsü, 1 de İslam Enstitüsü var. Ne hikmettir ki bugün kızlar erkekler kadar her dalda öğre-nim görüyor. Her binada 2-3 okul bulunuyor ve her sınıfta 70-90 öğrenci ile ders yapılmak-tadır. Türkçe öğretmenleri hem nicelik hem de nitelik bakımından yetersizler. Sayıları art-tırmalı ve hepsi ikinci kez kursa tabi tutulma-lıdır. Yeni okul binaları inşa edilmelidir. Her binada azami iki vardiya tedrisat yapılmalı-dır. Çünkü bazı okullarda eğitim sabah, öğle ve akşam olmak üzere 3 vardiyadır. Sınıftaki öğrenci sayıları 40’ın altına indirilmeli, eksik olan kitap, araç ve gereçler tamamlanmalı ve okullar bilgisayarlarla donatılmalıdır.

ORSAM: Peki, Telafer’in su ihtiyacı karşı-lanabiliyor mu?

Ahmet Telaferli: Telafer eskiden beri suyu-nu Subaşı denilen yerden almaktadır. Bu su acı olduğu için sabun köpürmez. Evin hanı-mı evin günlük su ihtiyacını tulumla sırtında taşır. Köylerde de durum aynıdır. 1965’lerde Dicle’den ortalama 45,7 cm çapında bir boru ile Telafer’e su getirilerek evlere dağıtıldı. An-cak bu miktar ihtiyacın çok altında kalmıştır.

Zamanla nüfus artışı ve yöredeki köylere bu borudan su verilmesi üzerine sıkıntı başla-mıştır. Halen, evlere ancak her on günde bir defa 2 saatliğine su verilmektedir. Su sıkıntı-sı yanında şehirde kanalizasyon bulunmadığı için de atık sular doğrudan sokaklara akıtıl-maktadır. Bunun gibi umumi tuvalet ve diğer servisler olmadığı için de, şehirde çevre sağlı-ğı risk altındadır.

ORSAM: Şehrin elektrik altyapısı ne du-rumda?

Ahmet Telaferli: 1936 da ilkokula başladığım zaman Subaşı’nda küçük bir motorla kaledeki resmi dairelere su verilirdi. Aynı zamanda kü-çük bir elektrik makinesi DC (doğru akım) ile aynı dairelere günde birkaç saat elektrik veri-lirdi. Hane halkına ise elektrik hiç verilmiyor-du. Ancak 1965’lerde Musul üzerinden ulusal hattan Telafer’e elektrik verilmeye başlandı.

Günümüzde ise bu yetmemektedir. Ancak ev-lere günde 2 saat kadar elektrik verilmekte ve akşamları saat 11’de kesilmektedir. Evlerdeki elektrikli aletler voltaj düşüklüğünden dolayı bozulmaktadır.

ORSAM: Telafer’in etnik dokusunun de-ğiştirilmesi için müdahaleler oldu mu?

Ahmet Telaferli: Daha önce belirtildiği gibi Telafer saf bir Türkmen kentidir. Türkmen dışında başka bir etnik grup yoktur. Ancak 1920’de İngilizlere karşı başlayan Telafer

is-yanından sonra İngilizler ve Irak hükümeti asimilasyon siyaseti gütmeye başladı. Zoraki olarak her aileyi resmiyette bir Arap aşiretine veya soyuna bağladılar. Seçimlerde ve tescil-lerde de bu baskıyı sürdürdüler. Saddam dev-rinde de bu baskı devam etti ve Telafer mahal-lelerinin Türkçe olan adlarının yerine Arapça adlar konuldu. Bir de Irak hükümeti haksız yere Telaferlilerin ekincilik yaptıkları köyleri ellerinden alıp Şammar şeyhlerine verdiler.

Bunun dışında Telafer’in Musul komşuları veya diğer Arap komşuları ile hiçbir sorunu yoktur.

ORSAM: Telafer Türkmenlerinin Kürtler ile ilişkileri nasıl seyretti?

Ahmet Telaferli: Eskiden Kürtlerle hiçbir so-runumuz olmamıştır. Kürtler Duhok, Zaho, Akra, Bamerni’den meyvelerini ve ev yapı-mında kullanılan kesilmiş uzun direkleri ge-tirirler; Telafer ve köylerinde buğday karşılığı satarlar ve giderlerdi. Ayrıca güz dönemle-rinde Telafer kervanları bu şehirlere buğday götürür, kuru üzümle değişir ve dönerlerdi.

Ancak 2003’teki ABD işgalinden sonra işler değişti. Kürtler Telafer’e hâkim olmak iste-diler. Fakat Telaferliler bunu kabul etmediler, direndiler. Anlaşılan Kürtlerin amacı Telafer’i elde ettikten sonra Suriye’ye açılmaktı. Bu hu-susta Amerika da Kürtlere yardımcı olmakta-dır. Halen Telafer’deki ordu Kürtlerin emrin-de ve kumandasındadır. Kürtlerin emrinemrin-deki güvenlik güçleri Telaferlilere çok baskı yap-maktadır. Soruşturmalar ve gözaltılar bitmi-yor. Irak’ın kuzeyinden giden gelen Türkmen gençlerine zorluk çıkarıyorlar. Bazıları tutuk evlerine atıldıktan sonra ağır işkencelere ma-ruz kalıyor.

ORSAM: ABD operasyonları Telafer’de ne tür izler bıraktı?

Ahmet Telaferli: Kürtlerin etkisi ile Ame-rikan askeri hep Telafer’e düşman gözü ile baktı. İki defa havadan ve karadan Telafer’i bombaladı. Çok sayıda kişi öldürüldü. Evler yerle bir edildi. 150 bin kişi Telafer’in dışına köylere ve Musul’a göçmek zorunda kaldı. El Kaide bahanesi ile Sünnilerle Şiileri birbirine kırdırmaya başladı. Yine de bu fitneler olmasa Sünniler ile Şiiler arasında bir sorun yoktur.

Bu münafıklar ve arabozucular ortadan çeki-lirse bir hafta içinde Telafer’de barış sağlanır.

ORSAM: Telafer nüfus sayımı ve genel se-çimlere hazır mı?

Ahmet Telaferli: Telafer’de seçim ve sayım için sağlıklı ve gerçekçi bir stratejinin ana çizgileri belirlenmelidir. Her şeyden önce Türkmen örgütleri, Telafer içindeki nüfusu ve seçmen sayılarını kendi çalışmaları ile tes-pit etmelidir. Seçim ve sayımda karşılaşılan sorunların neler olduğu az çok biliniyor. Bu hususta hazırlıklar hızlandırılmalıdır. Telafer halkı sayım ve seçim konusunda bilgilendiril-meli ve bilinçlendirilbilgilendiril-melidir. Bunun için Te-lafer bölgesine yönelik Türkçe ve Arapça 24 saat servis veren bir radyo yayını yapılmalıdır.

Hatta mümkün ise TV yayınları da düşünül-melidir. Kadınların seçim ve sayıma katılma-larını sağlamak için kadın siyasetçiler ile ka-dın öğretmenler devreye girmelidir.

ORSAM: Değerli görüşleriniz için teşek-kür ederiz.

6. Kürt Bölgesel Yönetimindeki Türkmen