• Sonuç bulunamadı

27 Ağustos 2010

ORSAM: Yunus Bey öncelikle bizi kabul ettiğiniz için size çok teşekkür ediyoruz.

Yunus Bayraktar: Biz teşekkür ederiz, hoş geldiniz.

ORSAM: Sağolun. Önce bize biraz kendi-nizi tanıtır mısınız?

Yunus Bayraktar: Kerkük’te doğdum. İl-kokul, ortaokul ve liseyi Kerkük’te, Üniver-siteyi ise Ankara’da Mühendislik Fakülte-sinde bitirdim. Sonra 1976 seneFakülte-sinde Irak’a döndüm. Bağdat Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde çalıştım. Şimdi de Kerkük Üni-versitesi Mühendislik Fakültesi’nde çalışma-larıma devam ediyorum ve aynı zamanda Irak Türkmen Meclisi Başkanıyım. Irak Türkmen Meclisi 1995 yılında kuruldu. O zamanlar Şura Meclisiydi. 2003’ten sonra Kerkük’te üçüncü kurultay yapıldı orada Irak Türkmen Meclisi’nin Irak Türkmen Cephesi’yle birlik-te seçimi yapıldı. Hem Irak Türkmen Cephesi hem Irak Türkmen Meclisi seçimleri bu iki-si aynı anda yapılmaktadır. Biz tek parti, tek

milletiz, bu tek kurultaylarla seçimleri yapı-yoruz ve idareyi yönetiyapı-yoruz. Biliyorsunuz ki Irak’taki diğer partiler hep atamayla teşkilat-landırılır, ama biz de hiç atama yoktur. Hep seçimle gelinmektedir. Bu da ister istemez zorluklar doğurmaktadır. Biz buna demokra-sinin en kötüsü, diktatör yönetiminin de en iyisi diyoruz. Milletimiz zaten demokrasiye içten inanmaktadır. Bunu da en son yapılan kurultayda göstermişti. Kurultaya 8 bin dele-geden 500 delege seçildi. Bu 500 deledele-geden de 71 kişi Irak Türkmen Meclisi’ne seçildi. Yani toplam 8 bin kişiden seçilmiş oldu. 71 kişi arasından bir ITC Başkanı 10 kişi de yürütme üyesi seçildi. Aynı zamanda bir Meclis Başka-nı, iki yardımcı bir de genel sekreter seçildi.

ORSAM: Bize biraz Türkmen Meclisi’nin amaçlarından bahseder misiniz? Türkmen Meclisi nedir, neden kurulmuştur?

Yunus Bayraktar: Öncelikle biliyorsunuz ki Türkmenlerin yönetimde çok payı yok.

Biz devlet gibi kapalı bir bölgede de değiliz.

Ne bir federasyonuz ne de bir devletiz. Irak Türkmen Meclisi kendi stratejilerini belir-lemek, dahili meseleleri çözmek için vardır.

Oluşuma gelince, Irak Türkmen Meclisi tüm Türkmen partilerden oluşmaktadır. Ama son seçimlerde bazı partiler dışarıda kalmıştır.

Eskiden bütün partilere kontenjan ayrılır ve mecliste bulunurlardı. Şimdi bir takım par-tiler yok ama yine de Meclisimizde beş, altı parti bulunmaktadır. Şimdi Meclis’te bulun-mayan partilerin de Meclis’te temsil edilme-leri için sürekli toplanıyoruz, projeler yapı-yoruz. Çünkü bizim isteğimiz Meclis’in tüm partilerden oluşması ve alınan kararların tüm Türkmen milletini kapsaması.

ORSAM: Burada Türkmen davasına ilişkin kararların alındığı doğru mu?

Yunus Bayraktar: Evet, kararların alındığı doğru. Bizim tüzüğümüze göre de Irak

Türk-men Cephesi Yürütme Kurulu bizim icra or-ganımızdır. Nasıl ki Türkiye’de TBMM var.

Bizim de burada Irak Türkmen Meclisi var.

Bizim Hükümet de Meclis’ten kuruluyor.

Yani partilere bakmaksızın yürütme üyeleri seçiliyor. Mesela bizim Meclisimizde Ada-let Partisi’nden bir adayımız vardı. Saadettin Ergeç’in yanı sıra iki aday daha yarıştı. Bir ta-nesi Adalet Partisi’nin Genel Başkan Yardım-cısıydı. Seçilseydi Cephe başkanı olabilirdi.

Biz orada parti gözetmiyoruz. İster yürütme üyeliğine, ister Cephe başkanlığına kim aday gösterilirse seçilebilir. Yeter ki 71 kişinin için-de olsun. Bu son kurultayda, bir yöntem uy-gulandı. Partiler seçime girdi ve seçimde ka-zanamayanlar Meclis’e giremedi. Bu yöntem görünüşte çok iyi bir yöntemdir. Ama seçil-meyen bazı partiler sistemin dışında kalmış oluyor. Sistemin dışında kaldıkları için de al-dığınız kararları onlara uygulatamıyorsunuz.

Ama bu durumu biraz değiştirdik. Şimdi öyle değil. Bütün partilerin mecliste varlığı var.

Meclis’te üyen var veya yok. Ona bakılmak-sızın ahlaki olarak Meclis’e kabul ediyorlar.

Ama biz istiyoruz ki Meclis’te de üyeleri ol-sun. Mesela bir kişi geliyor bi parti hakkında şikayeti var. Meclis’e şikayette bulunuyor. Biz de o şikayeti iletiyoruz. Yani partiler ya da mil-let olsun, Meclis’e farklı gözle bakılıyor. Biz o bakış açısını daha da genişletmek istiyoruz.

ORSAM: Peki, sizde kota nasıldı? Durum nasıl değişti şimdi?

Yunus Bayraktar: Eskiden her parti seçimi-ni kendisi yapar, üç ya da dört üye verirdi.

Sonradan bu durum değişti. Genel kurulda 500 kişilik kurultayda seçimler yapılıyor. Kota kalktı. Artık bir partiden on kişide seçilebilir.

Ama tabi ister istemez bazı itirazlar oluyor.

ORSAM: Önceden Şura Meclisi 45 kişiydi. 71 kişi ne zaman oldu?

Yunus Bayraktar: 2003’ten sonra oldu. Tüzü-ğümüzde on kişi ilave etme yetkimiz var. Bize bu hakkı kurultay verdi. Biz henüz bu hakkı kullanmadık. Önce partilerle anlaşalım dedik.

Birkaç üyeninde devamsızlık yaptıkları gerek-çesiyle üyeliğine son verildi. Bu yüzden diğer partilerden üçer kişi alalım toplam 15 kişiyi meclise dahil edelim diyoruz. Mecliste her partinin üyesi bulunsun diye bu 15 kişiyi hiç üyesi bulunmayan partilerden seçmeyi düşü-nüyoruz. Tabi ileriye dönük bazı projelerimiz de var. Mesela Meclis sayısını artıralım isti-yoruz. İlçelerde, kazalarda daha doğrusu na-hiyelerde meclisler kurulsun istiyoruz. Böy-lelikle otomatik olarak bir Türkmen Meclisi ortaya çıkar ve böylelikle hükümetin içinde olan, aktif çalışan bir Türkmen Meclisi oluş-muş olur. Normalde devletin illerde ilçelerde meclisi var. Oradaki Türkmen gruplarıyla, Türkmen nahiye müdürleriyle birlikte bu ko-nuda çok kapsamlı çalışmalarımız var. Biz bu Meclis üyeliğindede bazı kriterleri baz alaca-ğız. Bizim toplumumuz biraz hassas bir top-lum. Birini Meclis’e alacağımız zaman “ben de aynı çalışmaları yaptım beni neden alma-dınız” diyor. O yüzden bazı kriterler belirle-dik. Kişi kendisini bilecek ve ona göre Meclise girip girmeyeceğine kendisi karar verecek.

ORSAM: Biraz önce 8000 delegeden bah-settiniz. Kurultay delegeleri nasıl belirle-niyor?

Yunus Bayraktar: Delege belirlemek için bir komisyon kuruldu. Partilerden, Sivil Toplum Kuruluşlarından, tüm siyasi kuruluşlardan, kısacası herkesten bir liste istedik. Bize veri-len isimler doğrultusunda bir komisyon ku-ruldu. Bu komisyonda ortak düşüncelere çok önem verildi. Mesela birkaç parti ortak bir isim vermiş ise biz o ismi seçtik. O seçilen beş yüz kişi içinde tüm kuruluşlardan bir kişi ol-masına gayret ettik. Bu Kurultay içinden dele-geler seçildi. O deledele-geler içinden de 5 yüz kişi seçildi. Bizler seçimle Irak’ta olmayan şeyler

yapıyoruz. Her ilde ayrı ayrı seçimler yaptık.

Sonra biz Irak’ın yedi ilinden gelen beş yüz delegeyle o illerde yerel meclis kuruldu.

ORSAM: O yedi ili sayabilir misiniz?

Yunus Bayraktar: Musul, Telafer, Erbil, Ker-kük, Bağdat, Diyala, Selahattin. Meclis se-çimlerinde bir sürü aksaklıklar oldu. Mesela bizim meclislerde şahsiyetlerden seçilen üye-ler var. Onların seçimüye-lerinde bazı problemüye-ler oldu. Bazı partiler seçim komisyonları yü-zünden mağdur duruma düşebildi. Bunları da göze alarak bütün partileri davet ettik. Ak-saklıkların hepsini biliyoruz. Bunları çözmek için bir araya gelip ne karar alınırsa Meclis onu kabul edecektir. Çünkü bu kararı meclis kendisi vermiştir. Meclis’in amacı meclisi re-vize etmektir. Rere-vize etmek içinde ya kurul-taya gitmen lazım, o da çok sancılı oluyor, ya da bunu bildiğimiz için revize yolunu dışarıda kalan arkadaşları içeriye alacaksınız. Biz ikin-ci yolu terikin-cih ettik. Böylelikle tüm Türkmen-leri temsil etmiş sayılabiliriz.

ORSAM: Bize biraz Meclis’in sistemini an-latır mısınız, Meclis’in yönetim şeması na-sıl oluşuyor?

Yunus Bayraktar: Biliyorsunuz dünyada tüm meclislerde komisyonlar var. Zaten bizim yaptığımız yürütme değil, yasamadır. Ama bunu yanında eğitim, Sivil Toplum Kuruluş-ları, maliye, siyaset gibi konularda komis-yonlarımız var. bu komiskomis-yonlarımızın yaptığı çalışmalar yürütmeye iletiliyor. Ayrıca bir de stratejik hassas konular oluyor. Mesela pro-testo ettiğimiz bir konuda yürüyüş yapalım mı yapmayalım mı? Kararını partiler kendileri alamıyorlar. Ancak bu karar Meclis’ten çıktığı zaman uygulayabiliyorlar. Mesela seçimlere tek başımıza mı, yoksa koalisyon yaparak mı katılalım? Böyle hassas konular mecliste tar-tışılıyor, orada karara bağlanılıyor. Yani bizim Türkmenlerle ilgili kararları mecliste alıyor, alınan kararı da uyguluyoruz.

ORSAM: Meclisin üst yönetiminde başkan ve başkan yardımcısı var değil mi?

Yunus Bayraktar: Başkan, İki tane başkan yardımcısı ve bir tane de genel sekreter var.

ORSAM: Bunların isimlerini verebilir mi-siniz?

Yunus Bayraktar: Tabi başkan Yunus Bay-raktar, Birinci yardımcım Musul’dan Muham-med Tahir, ikinci yardımcım Selahattin’den Nihat Kuşçu, bir de Kerkük’ten Dr. Necip Sa-buncu genel sekreter var.

ORSAM: Meclis hangi aralıklarla toplanı-yor?

Yunus Bayraktar: Bir ayı geçmemeli diyoruz.

Ama bir ay olmuyor. Bazen iki haftada bir ba-zen her hafta gerektiğinde toplanıyoruz.

ORSAM: En az ayda bir kere diyebilir mi-yiz o zaman.

vEvet, en az ayda bir kere ama tabi gündem yoğunluğuna bağlı olarak da sık sık yapabili-yoruz.

ORSAM: Mecliste hangi konular konuşu-luyor?

Yunus Bayraktar: Türkmenleri ilgilendiren her türlü konu konuşuluyor. Eğitim, sosyal, kültürel hepsi tartışılıyor. Yalnız bir şey tar-tışılmıyor. En hassas konumuz. Mesela bizim Türkmenler her iki mezhebe de mensuplar.

Din olarak da Hıristiyan Türkmenler var. Az da olsa Kerkük’te varlar. Yani biz dini konu-ları, dini ayrım ve mezhep ayrımı hariç her türlü konu konuşuyoruz. Ben daha önce de 5 beş yıl Irak Türkmen Meclisi Genel Sekreter-liği yaptım. Daha sonra başkanlık oldu. Beş yıl boyunca da Meclis’te bu konular hiç konuşul-madı.

ORSAM: Peki, üyelikten çıkarılmadan bahsettiniz. Üyelikten çıkarılma nasıl bir sisteme bağlanmış durumda?

Yunus Bayraktar: Öncelikle iki defa üst üste gelmeyen arkadaşa ihtar verilir. Gelmediyse otomatik olarak üyeliği sona erer. Tabi üye-liğinin sona ermesi için meclisin 2/3’i onayı lazım. Bir de mazeretli olsa bile bir yıl için-de beş için-defa gelmediği takdiriçin-de üyeliği sona erer. En son beş kişiyi çıkardık. Bu beş kişi bu şartlara uymadıkları için Meclis’ten ayrılma durumunda kaldılar. Biz milletvekillerimiz mazeretlerine çok önem veriyoruz. Mazeret-lerinden dolayı gelemedikleri zaman kabul ediyoruz. Ama bunu yıl içinde beş defa tek-rarladığı takdirde üyeliğine son veriliyor.

ORSAM: Meclis’te alınan her karar uygu-lanıyor mu?

Yunus Bayraktar: Meclis’te alınan her karar uygulanır. Meclis’ten çıkan karara itiraz bile çıkmıyor. Herkes o kararı kabul ediyor. Bu da bizim şansımız, çünkü gerçekten milletimiz alınan her karara çok saygı duyuyor. Çok has-sas kararlarda alındı. Mesela Türkmenlerin Anayasaya “evet” mi “hayır” mı demesi konu-sunda bizim Meclisimizin kararı “hayır” oldu.

Bütün milletin de kararı” hayır” şeklindeydi.

ORSAM: Mesela bu son seçimlere ayrı ayrı listelerle gidildi. Bu da meclisten çıkan bir karar mıydı?

Yunus Bayraktar: Tabii Meclisin kararıydı.

Meclis toplantılarında tartışıldı. Bir takım arkadaşlar zaten girmişlerdi ama sonradan Meclis’te bir serbestlik verildi.

ORSAM: Bazı politik kararlar partilerin inisiyatifine de bırakılıyor değil mi?

Yunus Bayraktar: Tabii ki bırakılıyor. Bizim amacımız şudur; temsil edilmeyen partileri de

Meclis’e getirelim ki o parti üzerine Meclis’in daha fazla etkisi olsun. Buradaki hiçbir parti bizim Meclisimize hayır demiyor. Bu da bizim için çok büyük bir şeydir. Çünkü biz Meclis olarak bütün partilere aynı gözle bakıyoruz.

Bu bizim meclisin tüzüğü gereğidir. Çok önemli konular Meclis’te görüşülür. Mesela 23.madde için toplandılar. 14-15 parti burada aylarca çalıştı. Yine göçmenler ve 140. madde hep burada çalışılmıştır. Bu yüzden partilerin ilk akıllarına gelen yer Meclis’tir. En son sayım konusu için çalışmalar burada başlayacak.

Bazı partilerin Mecliste üyeleri bile yok^, ama çalışmalara katılmaktadırlar. Kimse Meclis’e gelmeye tereddüt etmiyor. Bu da gerçekten bizim şansımızdır.

ORSAM: Anladığım kadarıyla Meclis siya-set üstü bir kurum gibi gözüküyor.

Yunus Bayraktar: Zannedersem öyle. Topar-layıcı herkese aynı, eşit gözle bakan bir yer meclis.

ORSAM: Peki, Türmen siyaseti hakkındaki düşünceleriniz nelerdir, Türkmenler neler-de hata yaptılar, neler oldu bugüne kadar?

Gelecekteki Türkmen siyasetini nasıl görü-yorsunuz?

Yunus Bayraktar: Ben gelecek konusunda her zaman iyimser olmuşumdur. Çünkü yeni nesil gençlerimiz çok farklılar. Üzerlerinde Saddam’ın etkisi kalmamış. Saddam insanla-rın psikolojisini olumsuz yönde etkilemişti.

Yeni nesil o baskının altında kalmadığı için gözleri daha kara, daha atılgan. Bizim nesli-mizde Saddam korkusu birçoğumuzun için-de hala için-devam ediyor. Bir için-de biz şu mantığa alışmıştık; her şeyi devlet ya da Saddam ya-par. Bize kurallar kalıp olarak gelirdi. Biz de bunu uygulardık. Yeni nesil böyle düşünmü-yor, daha atak davranıyor. Bu bakımdan ge-leceğimiz oldukça iyi gözüküyor. Bugünkü siyasetimize gelince; şu ana kadar benim tek

düşündüğüm şudur, biz çok şeyler yapabilir-dik, yapamadık. Çok eksiklerimiz var.

ORSAM: Peki, neydi bu eksiklikler?

Yunus Bayraktar: Bazı şeyleri yapamıyoruz.

Bazı güçler var onları yenemiyoruz, onların karşısında bir şey yapamıyoruz. Bunun hari-cinde yapabileceğimiz çok şeyler vardı, yapa-madık. Biliyorsunuz çalışma meselesi takım ister, bir uyum ister. O uyum yoktu. Bu da çok normaldir. Çünkü 2003’ten sonra burada siya-set konuşulmaya başlandı. Daha önce hiçbir siyaset bilgisi olmayan arkadaşlar çeşitli mev-kileri aldılar. Daha doğrusu hepimiz aldık. İyi niyetler var, bir şeyler yapılmak isteniyor ama elimizde malzeme yok. Ama şimdi bunların önüne geçeceğiz. Gerekli şeyler tespit edildi, inşallah önümüzdeki yıllarda da bunlar orta-dan kalkar. Biz neyi yapabilirsek daha

fazlası-nı yapmamız lazım. Ama bugün hala diyorum ki biz çok şeyler yapabilirdik, ama yapamadık.

ORSAM: Peki, Irak geleceğini nasıl görü-yorsunuz?

Yunus Bayraktar: Irak siyaseti inşallah iyi olur. Irak halkı demokrasiye alışık değil. Baş-ka başBaş-ka bir sürü oyunlar oynanıyor. Bunu da en son yapılan seçimlerde gördük. Demokra-sinin kâğıtta olması bir şey ifade etmez. De-mokrasiyi içimize yerleştirmemiz lazım. Ko-nuşmamın başında söylediğim gibi en kötü demokrasi en iyi diktatörlükten daha iyidir.

ORSAM: Görüşlerinizi bizimle paylaştığı-nız için çok teşekkür ederiz.

Yunus Bayraktar: Ben teşekkür ederim.

21. Irak Türkmen Cephesi Türkiye