• Sonuç bulunamadı

Irak Milli İslah Akımı Kerkük Temsilcisi Ammar Kahya

4 Ekim 2010

ORSAM: Ammar Bey öncelikle beni kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum.

Ammar Kahya: Biz teşekkür ederiz.

ORSAM: Ammar Bey öncelikle bize kendi-nizden bahseder misiniz?

Ammar Kahya: Ben 1975 Kerkük Eski Tisin bölgesi doğumluyum. Eski Tisin bölgesi yok olmuş. Şimdi Kerkük havalimanının yanın-da olan yer. Eskiden Sadyanın-dam rejiminin kar-şısında durdu. Devlet oradakileri tutukladı, idam etti. Sonrada o bölgeyi yok etti. Şimdi Kerkük’te yaşıyorum.

ORSAM: Eğitim durumunuz nedir?

Ammar Kahya: Üniversitede ilk önce mate-matik bölümünü bitirdim. Ondan sonra İn-şaat mühendisliği okudum. Dışarıda çalıştım.

Saddam rejimi gittikten sonra Türkmen bir partiyle çalışmaya başladım, siyasete atıldım.

Ali Mehdi ile çalıştım. Sonra Allah rahmet ey-lesin Mustafa Kemal’le valilikte birlikte

çalış-tık. Bu arada Türkmen gruplarıyla her zaman bağlantı kurdum. Türkmeneli Partisi Başkanı Riyaz Sarıkahya’dan izin alarak 2008’te Ker-kük sorumlusu oldum. Sekiz ay sonra Parti-nin Bağdat’ta sorumlusu oldum.

ORSAM: Kerkük bürosunu bize anlatır mısınız? Ekipte Kimler var, buranın hepsi Türkmenlerden mi oluşuyor?

Ammar Kahya: Bundan önce Arap arka-daşlardan vardı ama şimdi büyük bir oranda hepsi Türkmen. Patide komisyonda baştaki insanların hepsi Türkmen. Türkmen olan he-men hehe-men her yerde bağlantılarımız var.

ORSAM: Peki, Milli Islah Akımı olarak Kerkük hakkındaki düşünceleriniz neler-dir? Yani Kerkük özerk bir bölge mi olmalı Bağdat’a bağlı mı kalmalı?

Ammar Kahya: Bence Kerkük Bağdat’a bağlı kalsa daha iyi olur. Mesela Kürtler yapmışlar, 500 bin nüfusu getirmişler. Askeriyle, kurum-larıyla her yerde yerlerini almışlar. Bağdat’a bağlansa, 15 vilayetten biri olsa daha iyi olur.

Kerkük Tek kalırsa vahim bir yer olur. Kerkük tek başına bu kadar güçlü olmaz.

ORSAM: Milli Islah Hareketi’nin Türkmen politikası nasıl şekilleniyor?

Ammar Kahya: Türkmenler Bağdat’ı tanı-mıyorlar. Hala da Irak’ı tanıtanı-mıyorlar. Bunun içinde Kerkük’ten çıkmak istemiyorlar. Bence yanlış yapıyorlar, kendileri kalsın ama kafala-rı çıksın Kerkük’ten. 9 Nisan 2003’ten sonra bizim attığımız adımlar nerde? Yerler gitti, topraklar gitti, daireler gitti, herşey gitti, Yap-tığımız plan diye bir şey yok plansız bir millet olarak çalışıyoruz.

ORSAM: Sizce Türkmen siyaseti için ne yapılmalı?

Ammar Kahya: Türkmenler birbirlerine iyi bakmalılar. Bir milleti başkası yok etmez, millet kendi kendini yok eder. Uydunun sis-temi, partilerin düşünceleri,”Sunni-Şii” diye birbirlerine düşüyorlar. Kendi kendilerine söz söylüyorlar. Ne oluyor böyle olunca işte Parlamento’da yüzde 2,5 sandalyemiz var.

Kerkük çok büyük bir tehlikede.

ORSAM: Kerkük nasıl bir tehlike içerisin-de?

Ammar Kahya: Eskiden Amerikan işga-li ve benzer olaylardan dolayı bütün dünya Kerkük’ü; Türkmen, Arap, Kürtlerin ara ye-rinde bir bölge görüyor. Kerkük’te Amerika-lılar, herkes Araplarla Kürtleri rahat ettirmek istiyorlar, ama Türkmenler için böyle düşün-müyorlar. Irakiye Listesi Arap. Kerkük’te 13 adaydan 2 Türkmen var. Bu yüzde kaç eder?

Çok küçük bir rakam. Böyle tek başına bir politika kurulmaz. Kerkük’te Türkmen listesi yok. Şimdi Kerkük’ü Arap ve Kürt olarak gö-rüyorlar. Kerkük’te Türkmen yok, seçimlerde belli oldu.

ORSAM: Milli Islah Akımı lideri Sayın İbrahim Caferi Kerkük’teki Referandum konusunda geçici yönetim döneminde 53 ve 58. Maddeleri kapsamında, Kerkük’ün Kürk bölgesine katılma meselesine karşı çıkmıştı. Aynı görüş hala hakim mi?

Ammar Kahya: Sayın Caferi’nin görüşleri de-ğişmez. Yani Başbakan olsun olmasın, Irakta yaşasın yaşamasın, milletvekili olsun olmasın Caferi’nin görüşleri geceyle sabahla, sıcakla soğukla değişmez. Ama insan tek başına ne yapacak? Irak’ta hiçbir siyasi organizasyon Kerkük’ün ne olacağına ilişkin bir açıklama yapmıyor. Irakiye Listesi bazı şeyleri açıklıyor.

Bize Kürt arkadaşlar söylediler. Irakiye Liste-si bizimle Liste-sizden iyi dediler. Barzani-Talabani ne düşünüyor benden daha iyi biliyorsunuz-dur. Onlar kimi severler, tabii ki Kerkük’ü

ve-reni severler. Burada o bölgede partilerin gö-rüşleri var. Başbakanlık, bakanlık hepsi terk edebilirler. Adamlar listelerle oturdular, en iyi listeyi Irakiye Listesinde gördüler. Irakiye Listesinde Türkiye’ye en yakın liste. Kerkük’te Musul’da her yerde daha iyi sözler veriyorlar.

Ne olmuş, bir şeyler değişmiş mi? Ben bunu seçimlerden önce TRT’de söyledim. Dedim ki

“başbakanlık bizim”. 2014’te bu başbakanlık çıkmayacak. 2014’ten sonra Irak’ta siyaset de-ğişecek. Amerikalılar gidecek. Devlet otura-cak, siyaset değişecek. Ama başa kim gelecek onu da bilmiyorum. Ama Irakiye Listesinden başbakan çıkmayacak.

ORSAM: Peki, başbakanlığa gelmişken seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsu-nuz?

Ammar Kahya: Çalışmışlar kazanmışlar. Sa-yın Maliki bizim kardeşimiz, beraberiz. Ama ayrı listelerde biz %51’i geçmeyeceğiz. İkiye bölünmezsek biz % 60’ı da geçeriz.Seçim-den sonra beraber oluruz, bir devlet kurarız.

Adam yanlış düşünmüş. Biz dedik ki “beraber olalım”. Olmadı yanlış yapıldı. Kerkük, Musul, Selehattin’de de ikiye bölündüğü için kaybet-ti. Bunun zararı da yine Türkmen’de çıktı. Her kim yanlış yaparsa Türkmen’de çıkıyor. Ama biz seçimden önce konuştuk, seçimden sonra beraber olacağız.

ORSAM: Peki, seçimden önce anlaşılama-dı da neden seçimden sonra anlaşılabildi?

Ammar Kahya: Biz zaten seçimden önce bir-likte olmak istiyorduk. Başbakana bunu ilettik ama seçimden sonra birleşmeyi kabul etti.

ORSAM: Yani seçimden sonra beraber olu-nacağı önceden planlanmıştı?

Ammar Kahya: Yine söylüyorum. Biz seçim-den önce birlikte olmayı istedik. Bu olsaydı daha iyi olurdu.

ORSAM: Peki, nasıl bir hükümet bekliyor-sunuz?

Ammar Kahya: Hükümet nasıl kurulursa ku-rulsun içinde kaybeden insan Kerküklü Türk-men oluyor. Irakiye Listesi olsun diğer liste-ler olsun Kürtliste-ler’e daha çok destek veriyor.

Bağdat bizim Kürt kardeşlerimize daha çok destek veriyor. Yani Kerkük’ün Türkmenlerin yaşadığı yerlerin şansı varsa Irakiye Listesiyle yeni liste daha yakın oluyor.

ORSAM: Yeni liste derken Irak Ulusal İt-tifakı ile Kanun Devletinin birleşmesiyle oluşturulan listeden mi bahsediyorsunuz?

Ammar Kahya: Evet, birleşmesinden son-ra.159 tane insan var. Yani istersen otur, ko-nuş. Güzelce anlaş. Türkmen olarak bu böl-gede güzel yaşa. Ama Allah göstermesin çok araları bozulurken yinede biz fedakar olaca-ğız.

ORSAM: Peki, başbakan adaylığı konusun-da ne söyleyebilirsiniz? Irakiye Listesinden olmayacağı konusunda çok kesin konuştu-nuz.

Ammar Kahya: Ben böyle görüyorum. Belki de olur.

ORSAM: Türkiye’nin Irak politikasını na-sıl değerlendiriyorsunuz?

Ammar Kahya: Türkiye güzel çalıştı. Ama Bağdat’takiler Türkiye’yi Irakiye Listesinin yanında gördüler. Böyle bir korku var ama bence yanlış. ITC son seçimlerde 5 sandalye kazanmış ama çoğu yerde kaybetmiş.

ORSAM: Türkiye’nin özellikle Şii gruplar-la da çok yakın ilişkileri oldu. Hem seçim öncesi hem seçim sonrası.

Ammar Kahya: Ama seçimde belli oldu kime kardeşlik yaptığı.Irak’ta devlet iktidarında Irak’ın emniyeti güçlerinde hepsi bizim par-tilerden. Türkiye’deki toplantıları ben oku-dum. Belki de bazı şeyleri bana söylemediler.

Türkmen’im yanlış anlamayayım diye ama eskisi gibi kalmadı artık. Eskiden Irak’ın Arap Şeyhleri Türkmen derken, Sünni Şii yoktu.

Türkiye derken tarafsız bir devlet olarak gö-rülüyordu. Terör gelmeden Türk şirketlerin burada çalışmalarından çok memnun oldular.

Ama son seçimde görüşler değişmiş, kafası çok açık olmayan insanlar da var.

ORSAM: Peki, Siz Kerküklü bir Türkmen olarak Kerkük’ten çıkan Türkmen millet-vekillerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ammar Kahya: Erşat Salihi de Jale Neftçi de arkadaşım. Erşat, milliyetçi, çalışan bir insan-dır. Ama Türkmen’in büyük bir problemi var o da parlamento değil, devlet görevleridir. Biz Saddam zamanında bakanlıklarda her yerde Türkmen olarak yoktuk. Şimdi Türkmenler aynı zamanda devlette değil, ticarette de ça-lışıyorlar. 9 Nisan 2003’ten önce 50 Türkmen bile Kürtlerle, diğer partilerle çalışmıyorlardı.

Şimdi belki de çalışan 1000 kişi var. Nasıl bu durum oldu? İnsan genç evlenmek istiyor, ev istiyor, araba istiyor. İş yok, para yok, senin devlette görevli insanın yok. Mesela bizde bir söz var; devlette yeri olmak tesbih gibidir. Sen bir kişi koysan oraya o birilerini çeker. Sen bir kişi bırak yavaş yavaş o yanına diğerleri-ni çeker. Ama farklı bir şekilde çalışacaklar.

Biz de onlara kesinlikle destek olacağız. Biz her şekilde Türkmenlere destek olacağız, ama onlar nasıl çalışacaklar. Onlarda proje yok ki.

Kürtler devlet olmak istiyorlar. Çocuk, büyük, okuyan, okumayan hepsinin kafasında devlet kurma düşüncesi var. Peki, biz ne istiyoruz?

Türkmen olarak ne istiyoruz? Bize destek olan tek devlet Türkiye Devleti. Bununla ilgili bir plan var mı? Göster ben okuyayım onu.

ORSAM: Bugüne kadar siz hiç proje üret-tiniz mi?

Ammar Kahya: Ben buradan evime giderken çok güzel bir yolda gidiyorum. Ama burada çıkarken bilmezsen nereye gittiğini yolunu bulamazsın. Projemiz… Şöyle söyleyeyim.

İlk olarak Türkmenler proje kabul ediyorlar mı? Ama Türkiye Devleti kabul ediyor. Ya plan çizsinler ve ben teşekkür ederim. De-sinler bana “senin görevin şu”, diye. Eğer ka-zanırsak planı yapana teşekkür ederim ama kaybedersek planı yapanı tutsunlar. Şimdi plan yapılıyor, ama planı uygulayanın yanlış yaptığı söyleniyor. Böyle olmaz bir yerde aynı anda 50 kişi konuşmaz. Ne oldu hani Kerkük nerde? Kerkük’ü Türkmen olarak gören ya-lan söylemiş olur. Kerkük’te Türkmen kimlik kalmamış. Kerkük’te Türkmen’den korkuyor-lar. Mesela Eğitim Genel Müdürü Türkmen.

Ama eğitimde Türkmen kokusu kalmamış, Türkmenler orada korkuyorlar. Sayın Ömer Şen Arapları razı ediyor, Kürtleri razı ediyor, Türkmenleri razı etmiyor. Petrol şirketlerinde en kötü yaşayanlar, belki de Saddam zama-nındaki gibi yaşayanlar, Türkmenler. Bu bele-diyede de böyle, su idarelerinde de böyle, her yerde böyle. Türkmenler belki 2004’te silah kaldırırlardı ama şimdi onu da yapamazlar.

İnsanlar kırılmış, gençler kırılmış. Yüzlerce genç asayişte çalışıyor. Bakın sistemli çalış-mak gerekiyor. Kerkük için haritalı bir plan yapılmalı. Bu plan profesyonel şirketlerle ya-pılmalı. Mesela bir şirket var. Bu işi 150 bin dolara yapıyor. Eğer sen yapabiliyorsan ben evimi satar yine veririm sana. Bu işler

Go-ogle ile olmaz. Şirket gelir buraya. Yeni uydu fotoğrafı alır. Irak haritası, belediye haritala-rıyla beraber üst üste getirir. 50-60 genç bil-gisayarda bunu çizecek. Çizdikten sonra 3-4 fotoğrafla çalıştıracak. Yani 2003’ten önce fotoğraf 2003’ten sonra fotoğraf. Böyle olmaz bu insanları aldatıyorlar. Kimse çalışmıyor.

Gece oturup rapor yazıp size gönderiyorlar.

“Şöyle yaptık, böyle yaptık” diye. Ben Türk-men Meclis Başkanı Yunus Bayraktar’a söyle-dim. Yunus Bey “siz de böyle çalışmak yerine Facebook’ta Youtube’da Türkmen diye yazı yazsanız daha güzel olur” dedim. Belki günde 50 tane Türkmen Kerkük’ten rapor yazıyor, ama inan o rapor yazan insanlar da bir şey yapmıyor. Kürtlerden 270 kişi polis olmuş, subay olmuş, ne olacak bunu sonu? Bu neden oldu, çalışmayla oldu. Ben her şeyi seçimden önce söyledim. Irak Türkmen Cephesi’ne “bi-zim listeye girin” dedim. Farketmezdi. Hangi listeyle katılsalardı zaten 5 milletvekili çıka-rırlardı. Ama bizimle girselerdi devlette yer-leri olurdu. Siz söyleyin 325 taneden 10 tane olunca ne olur faydası ne olur? Bir şey olmaz, böyle bir plan yapılmaz. Arap Sünniler silah-la devlete döndüler. Biz böyle de yapmadık.

Ne devletle beraber olduk, ne silah kaldırdık, ne de devletin içinde olduk. Ne yaptık ki biz Türkmenler olarak? Bir Telafer’i vilayet yap-madık. Meclis başkanlığı, vali yardımcılığı gö-revi verdiler bize. Ama yapamadık.

ORSAM: Çok teşekkür ediyoruz.

Ammar Kahya: Ben teşekkür ederim.

34. Irak Türkmen Sivil Toplum Örgütleri