• Sonuç bulunamadı

Kerkük Vilayet Meclisi ve Türkmen Birlik Partisi Üyesi Sayire Demirci

25 Ağustos 2010

ORSAM: Öncelikle sizden kendinizi biraz ta-nıtmanızı isteyeceğim.

Sayire Demirci: 1972 doğumluyum, Ker-küklüyüm. Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölü-mü mezunuyum. Daha önce öğretmendim.

Yaklaşık 8 sene Erbil’de öğretmenlik yap-tım. Kısmet oldu, Türkiye’ye gittim Bilkent Üniversitesi’nde kurs gördüm, Türkçe dil kur-suna katıldım. Irak genelinde 2005’te yerel seçim oldu. Kerkük’ten Kürt listesinden aday oldum, kazandım. Şimdi de Kerkük il meclisi üyesiyim.

ORSAM: Türkmen Birlik Partisi hakkında bilgi alabilir miyiz? Parti ne zaman kurul-du, nasıl kuruldu?

Sayire Demirci: Irak’ta 1990’larda bir ayak-lanma oldu. Baas partisi Kuzey Irak’tan çekildi, orada bir boşluk oluştu. Bizim parti 1987’den beri gizlice hareketini sürdürmekteydi, ama ilanı ve tam olarak oturması 10.10.1992’dir.

Tabi 1992’den başlayarak hızlandı ve güçlendi parti. Çünkü biz Erbil’de çoğunluktaydık,

ora-da bizim partimiz harekete geçti. O dönem-de dönem-de Türkmenlerle ilgilenen yalnız iki parti vardı. Birisi Türkmen Birlik Partisi, diğeri de Milli Türkmen Partisiydi. Ama tabi yabancı-lar veya Kürtlerin de araya girmesi nedeniyle partilerimiz gittikçe çoğalmaya başladı. Şimdi yaklaşık 20 Türkmen partisi var. Tam olarak bilmiyorum, iki günde bir yeni parti doğdu ve gittikçe de çoğalıyor. Tabi burada fikir ay-rılığı ve mezhep ayay-rılığı var. Şimdi dediğim gibi bildiğim kadarıyla Kerkük’te yaklaşık 20 tane parti var. Onun dışında hareketler var, örgütler var, dernekler var. Burada fikir ayrı-lığı var. Bir de demokrasisi yeni bir ülkeyiz.

Yani daha demokrasinin ne olduğunu kimse bilmiyor. Mesela en son seçimlerde tanıdığım tanımadığım isimlerin resmini gördüm, aday olmuşlar, nasıl aday olduklarını bilmiyorum.

Bu neye işaret ediyor? Bizim milletin demok-rasiyi iyice anlamadığına. Aday olmak yetmi-yor. Önemli olan sonuç nedir. Nasıl kazanı-rım. Bizim partinin 2 bürosu var. Biri Erbil’de diğeri de Kerkük’te. Genel merkez Kerkük’te.

Kerkük’te musalla mahallesinde, polis merke-zi yakınında. Erbil’deki ise yüz metre cadde-si üzerinde. Saddam rejimi düştükten sonra 2003’te Kerkük’e döndük. Bütün bölgelerde büro açtık. Yani Tuzhurmatu, Altınköprü, Telafer, Musul, Süleymaniye gibi bölgelerde büro açtık. Ama bizim partinin desteği, yar-dımı az. Ondan dolayı gittikçe bürolar da ka-panmaya başladı. Şimdi yalnız biri Erbil diğeri Kerkük’te olmak üzere 2 büromuz var.

ORSAM: 2005 seçimlerine bir ittifakla mı yoksa tek liste halinde mi girdiniz?

Sayire Demirci: Aslında 2003’te bir geçici hükümet kuruldu, ona da biz katıldık. Tabi bizim katılmamız da Kürt koalisyonu ile bir-likteydi. O zamanlar bizim adayımız …. dı.

Ama sıralaması sanırım 80-85’ti. O listedeki 70’e kadarki kişi kazandı. 2005’te yerel seçim oldu, beni aday gösterdiler, kazandık. 2010’da katılmadık seçimlere.

ORSAM: Bunun özel bir sebebi var mıydı?

Sayire Demirci: Tabi var. Siz de araştırmala-rınızda bazı fikirler elde etmişsinizdir. Türk-menler tamamen parçalanmıştı bu son se-çimde. Her biri bir büyük listeyle koalisyonla girdi, çoğu da başarısız oldu, Türkmen’in sesi de ortadan kayboldu. Ondan dolayı biz de dü-şündük girsek mi girmesek mi diye. Girersek sonuç ne olur bunu çok tartıştık. Ancak bir güçle seçime girmek gerekir diye düşündük.

Ama bu güç hangi taraf olmalı bilemedik. Bir de maddi durumdan dolayı girmemeye karar verdik.

ORSAM: Peki, Birlik Partisi’nin amacı, he-defi, siyasi programı nedir?

Sayire Demirci: Bizim simgemiz birlik, de-mokrasi ve eşitlik. Türkmen için çalışmak.

Türkmenlerin Irak içinde hakkını savunmak.

Eşitlik, beraberlik içinde diğer milletlerle birlikte yaşamayı sürdürmek ve bütün genç-lerimiz için iş sağlamak. Yani her bakımdan, çiftçilere yardım, sanayiye yardım, kadına-ço-cuğa, yoksul ailelere, babasız yetim çocuklara ve gençlere destek olmak. Yani her bakımdan Irak’ta yaşayan insanlara destek olmaktır.

ORSAM: Partinin bir ideolojisi var mı?

Mesela bazı partiler sosyalist partilerdir, bazıları milliyetçidir, bazıları komünist partidir.

Sayire Demirci: Bizimki biraz milliyetçidir.

ORSAM: Türkmen milliyetçisi mi Irak mil-liyetçisi mi?

Sayire Demirci: Türkmen. Adı üstünde Türk-men partisidir. Buradaki partilerin çoğu mil-liyetçidir. Farklı milletler olduğu için bölgede, her milletten bir parti doğmuştur.

ORSAM: Peki, Türkmen Birlik Partisi’nin Kerkük için ya da Türkmenler için özel bölge veya Türkmeneli bölgesi gibi bir fikri var mı? Kerkük için ne çözüm öneriyor?

Sayire Demirci: Diğer gruplardan, Kerkük için özel bir statü getirilmesini duyuyoruz.

Ama yalnız Kerkük için diyorsalar, biz buna karşıyız. Çünkü Türkmen yalnız Kerkük’te değil. Eğer sadece Kerkük’ü düşünürsek, di-ğer Türkmenlerin hakkını yemiş oluruz. Ama eğer bir bütün Türkmen bölgesi kurulursa Telafer’den Mendelli’ye kadar o zaman biz de destekleriz. Yalnız Kerkük içinse biz buna karşıyız. Tabi partinin fikri de ondan yanadır.

1992’den beri bizim Kürdistan bölgesinde parti hareketimiz vardı orada. Yani ona daya-narak, biz Kerkük’ün Kürdistan’a katılmasın-dan yanayız.

ORSAM: Kerkük’ün mü?

Sayire Demirci: Evet.

ORSAM: Bunun sebebi nedir?

Sayire Demirci: 18 sene bize orada destek oldular. Mesela, bizim isteklerimizden birisi Türkçe harflerinin okullarda okutulmasıydı.

Bu gerçekleşti. Kuzey Irak’ta şimdi Türkmen okullarında Latin harfleriyle öğrenciler oku-maktadır. Bir de mesela biz bakan istedik, iki bakan geldi. Bazı isteklerimiz gerçekleşti.

Ondan dolayı, biz orada isteklerimizi istesek, Bağdat’tan daha iyidir. Bağdat şimdi Latince harfleri kullanmaya karşıdır. Arapça harfle-riyle okullarda okunmasının isteğindedir. Bu bize orada zorluk çıkartır, çünkü biz yıllardır Arap milletinden Arap bölücülerinden çok çektik, milletimiz çok çekti; idam edilenler oldu, göç edenler oldu, yerinden yurdundan edilenler oldu, malına mülküne el konulanlar oldu. Bu sefer biz biraz da Kürtleri deneyelim diyoruz.

ORSAM: Peki, ben bazı partilere gittiğim-de, ‘‘Kürdistan’’ kelimesini kullanmaktan kaçınıyorlar, rahatsız ediyor aslında onları bu. Bu sizi rahatsız etmiyor gördüğüm ka-darıyla.

Sayire Demirci: Bu benim dememle olmu-yor, onlar zaten bir hükümet kurmuşlar, bir bölgeye, sınıra sahip olmuşlar, bunda da en çok Türkiye onlara destek oldu bana göre.

Partinin görüşü bir yana bana göre Kürtlere en çok yardım eden Türkiye olmuştur. Mesela arada bir sınır kapısı vardır. o sınır kapısından bunlara çok destek oldu, gelir kaynağı oldu.

O zaman bunlar ayakta durdular. Yani şimdi istesek de istemesek de bir Kürdistan bölge-si Irak’ta var, hükümet kurmuşlar, kabineleri var.

ORSAM: Yani gerçekçi olmak lazım biraz.

Sayire Demirci: Yani kaçmak olmuyor. İnkar edemem ben.

ORSAM: Peki, Kerkük’ün Kürt bölgesine katılması halinde Türkmenlerin yönetim-den daha fazla pay alacağını düşünüyor musunuz?

Sayire Demirci: Zaten onlar da bunun peşin-deler.

ORSAM: Peki, Kürt gruplar ya da Kürt yö-netimi Türkmenlere bu payı vermeye hazır mı sizce?

Sayire Demirci: Ben bununla ilgili bir yorum yapmıyorum çünkü bu gelecekle ilgili bir şey verirler mi vermezler mi bunu bilemem.

ORSAM: Kürt gruplarla birlikte hareket ettiğiniz için size, Kürt yanlısı olarak bakı-yorlar.

Sayire Demirci: Bunun nedeni şu: Bizim Kürtlerle birlikte seçime girmemiz. Seçim-de oy kazandık. Benim Kerkük il meclisinSeçim-de listem Kürt listesi. Yani ben onların listesiyle seçime katıldım ve oy kazandım.

ORSAM: Hala içinde misiniz?

Sayire Demirci: Hala aynı listedeyim. Yani eskiden bize “siz Kürt ile koalisyona girdi-niz, onlarla birlikte kazandınız, o zaman siz Kürt sayılırsınız” diyorlardı. Son seçimde, Türkmen adayları Arap listesiyle girdiler. O zaman bizim de onlara “siz Arap listesiyle gir-diniz, siz Arap oldunuz” deme hakkımız var mı? Yani burada siyasette nasıl kazanılıyorsa onu düşünmek gerek. Bizi bundan dolayı suç-luyorlar. Siz Kürt’le çalıştınız, siz Kürtsünüz diye. Evet, ben Kürt ile kazandım bu sandal-yeyi ama şimdi ben kime hizmet ediyorum, kimin için çalışıyorum, kimin adını taşıyo-rum bu önemli. Ben şimdi burada otururken mesela Türkmen’le ilgili bir konu gelirse ben Türkmen’i savunurum. Kürt’ü ikna etmeye çalışırım, bunu bize vermelisiniz diye hakkı-mızı savunurum. Sen Kürt’le girdin sen Kürt sayılırsın diye bir şey olamaz. Ben inkar et-miyorum Kürt listesiyle girdiğimi; hatta yal-nız Kürt değil, Arap, Hıristiyan Türkmen, Kerkük’ü temsil eden bir listeyle. Ama bütünü silmişler, yalnız Kürt’ü tutmuşlar, “siz Kürtler-le girdiniz, siz Kürtsünüz, artık siz Kürt sayı-lırsınız” diyorlar.

ORSAM: Peki, Kerkük’ü temsil eden grup-ların oluşturduğu listeyle seçime katıldığı-nızı belirttiniz? Peki, sizce Kerkük bir Türk şehri midir?

Sayire Demirci: Tabiî ki. Kerkük Türk şeh-ridir. Zamanında bunla ilgili bir araştırma da yapmıştık. Kerkük merkezi tam olarak, yüz-de yüz Türkmen ve Türk şehriydi. Kürtler ve Araplar Kerkük’ün dışındaydılar. Yalnız merkez Türklere ait idi. Bir zamanlar köyden

merkeze bir göç oldu o zamanlar, hatta her zaman babam hatırlatır bize, Kürtler bize ha-mallık ve hizmetçilik yapmaya, hizmet etme-ye gelirdi. Araplar o zamanlar peynir satmak için köyden merkeze gelirlerdi. Ama şimdi ne oldu? Şimdi olay tersine döndü. Çarşıda iki dükkânın birisi Kürt birisi Arap, birisi Türk.

Yani, Türkmen’in sayısı yavaş yavaş azaldı.

ORSAM: Aslında Türkmen’in sayısı azal-madı da diğerlerinin sayısı arttı değil mi?

Sayire Demirci: Azaldı; çünkü baskıdan do-layı Türkmenlerin çoğu göç etti. Çoğu Avrupa ülkelerine, Türkiye’ye göç etti.

ORSAM: Yani siz bu sayı dengesizliğini sadece diğerlerinin gelmesine değil, Türk-menlerin de göç etmesine bağlıyorsunuz.

Aslında bu hiç kötü anılan bir durum de-ğil. Deniyor ki 800.000 Kürt Kerkük’e gel-di. Saddam’ın Araplaştırma politikası ile Araplar da öyle geldi.

Sayire Demirci: Ama işte Türkmenler de göç etti. Türkmenlerin çoğu göç etti, kalma-dı şehirde. Saddam döneminde ambargo var-dı, geçimsizlik varvar-dı, bir de baskı varvar-dı, sen Türkmensin, Arap aşireti almazsan, Arap ol-mazsan işe girmezsin deniyordu. O zaman ne olurdu? Millet sürünürdü, o yüzden çoğu göç etti.

ORSAM: Parti olarak Türkmen politikası hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Sayire Demirci: Bana göre tamamen yanlış-tır. Çünkü Türkmenler bir olmazsa, birlikte çalışmazsa, biri Kürt’le diğeri Arap’la çalışır-sa, bunu beğenmem, onu beğenmem derse ol-maz. Birlikte çalışması lazım, el ele çalışması lazım ki burada Türkmenlere hizmet etsin. Bu olmazsa biz hiçbir zaman başarılı olamayız.

ORSAM: Peki, Türkmen partisi olarak Türkiye’den beklentiniz nedir?

Sayire Demirci: Biz her zaman söyleriz, Tür-kiye her zaman Türkmenlere destektir. Ama her desteğin de bir sınırı haddi vardır. Çok işlere el sokmasın. Yani Türkmen’i kendine bıraksın. Tamam destek verirler ama mesela ben yüksek seviyede bir kişiyle görüştüm, be-nim görüşümle onlar hareket etmesin. Fark-lı grupları, farkFark-lı Türkmenleri de görsünler.

Yalnız bir kişinin görüşünü almasınlar. Bir kişinin görüşüyle hareket etmesinler. Tabiî ki Türkiye’nin de özel bir siyaseti vardır, özel bir görüşü vardır. Türkmen hakkında bu bölge hakkında onun da çıkarı vardır. Biz bunların hepsini biliyoruz, ama Türkmenleri de bir alet olarak kullanmasınlar.

ORSAM: Size çok teşekkür ederiz, soru-larımıza içtenlikle cevap verdiniz, çok sağ olun.

Sayire Demirci: Ben teşekkür ederim.

9. Iraklı Türkmen Öğretmen Röportajları