• Sonuç bulunamadı

Irak Türkmen Sivil Toplum Örgütleri Başkanı Kasım Kazancı

4 Ekim 2010

ORSAM: Kasım Bey öncelikle bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum.

Kasım Kazancı: Rica ederiz, hoş geldiniz.

ORSAM: Bize biraz kendinizi tanıtır mısı-nız?

Kasım Kazancı: Şu an Irak Türkmen Sivil Toplum Örgütleri Başkanlığı’nı yapıyorum.

Zaten senelerden beri bu işlerde çalışıyoruz.

Önceden 1990- 1991’de Irak Milli Türkmen Partisi ile çalıştık. Kuzey Irak’ta, Şaklava’da görev yaptık. Türkiye’de de aynı görevi yap-tık. Türkiye’de kaldığımız süre içerisinde Milli Türkmen Partisi ile ve Türkmen ileri gelen-leriyle birlikte çalıştık. 1994 yılının sonunda ve 1995 yılının başında Kanada’ya göçmen olarak gittik. Oralarda 1997 senesinden beri Kanada eyaletlerinde 5 arkadaşla birlikte Irak Türkmen delegeleri olarak görev yap-tık. Bir de Irak Türkmen Örgütü’nü, Kana-da ve Amerika’Kana-da sosyal olan arkaKana-daşlarımız var, onlarla birlikte bir paylaşım ağı kurarak yaptık. Bir de sivil toplum örgütleri olarak,

Türkmen insan haklarını savunmak için, Irak milletini savunmak için, rejimin çöküşünden önceydi, çalışmalar yaptık. Rejimin çöküşün-den bu yana Irak’a geldik, birkaç görev yaptık.

Son olarak, sivil toplum örgütlerini üstlendik.

Çünkü çok önem taşıyan bir konu.

ORSAM: Eğitim durumunuz nedir?

Kasım Kazancı: Ben Irak’ta Ekonomi ve Mu-hasebe bölümlerini bitirdim. Kanada’da Ulus-lararası Politika kursu aldım. Bilgisayar kursu aldım. Bir de İnsan Hakları ve Birleşmiş Mil-letler ile bağlı olan birkaç kursa katıldım.

ORSAM: Bize biraz Türkmen örgütlerinin yapısını anlatabilir misiniz? Yani Irak’ta sivil toplum örgütlerinin nasıl bir yapılan-ması vardır?

Kasım Kazancı: Tabi her şeyden önce, si-vil toplum örgütleri her devletin sistemini yönetir. Ama Irak devletinde biliyorsunuz, daha yeni dikta rejiminden kurtulmuş, yeni bir rejim kurulmuş. 7 sene öncesi bir devle-tin daha yeni kurulduğunu gösterir. Türkmen sivil toplum örgütlerinin tarihi, başka grup-larla karşılaştırdığımızda çok yenidir. Irak için ise 1920- 1940’lardan 1970’lere kadar baktığımızda, Irak’ta gizli veya aleni şekilde sivil toplum örgütleri bulunmaktaydı. Mese-la 1970’lerde biz Türkmenlere kültürel hakMese-lar verildiği zaman, o zaman öğrencilerimiz kar-deşlik etti. Daha onlar çocuktu, ortaokulda öğrenciydiler. Öğrencilerimiz kardeşlik eder-ken zaten bu genç öğrenciler birliğinin faali-yetiydi, o da bir sivil toplum örgütüydü. Onun yanında bir insan Vefat ettiği zaman, kimsesiz olduğu zaman onu kefenlemek gibi 1970’lere kadar bir sürü hareket vardı, bunlar o zaman-lar Türkmen sivil toplumunun varlığının bir göstergesidir. Kültürel faaliyetler vardı, bizim 1960’larda Bağdat’ta zaten Kardeşlik Ocağı-mız kurulmuştu, o da ileride kurulacak olan büyük bir sivil toplum örgütünün ilk

adımıy-dı. Bir de 1991’de Kuzey Irak’tan Irak ordu-su çekildikten sonra orayı Çekiç Güç kont-rol etmeye başlamıştı. Orada da birçok sivil toplum örgütlerimiz ve kuruluşlarımız vardı.

Kadınlar ve sanatkârlar vardı. 2003’ten bu yana Irak dikta rejiminin boyunduruğundan çıkarken Kerkük’te Irak Türkmen Cephesi ve başka Türkmen partileri harekete geçti ve on-ların yanında sivil toplum örgütleri harekete geçti. Daha doğrusu sivil toplum örgütleri Türkmen partilerinin doğrultusunda hareket etmiştir, ama bu doğrultuda devam ederken 2003’ten sonra çok dağınık bir şekilde devam etmeye başlamışlardır. Siz de biliyorsunuz ki;

sivil toplum örgütleri Iraklılar için daha yeni bir konudur. Çünkü dikta rejimi sırasında hiç-bir sivil toplum örgütü kurulamaz ve aktivite yapamaz. Mesela burası Kanada gibi insan haklarının her zaman gözetildiği ve ön plan-da olduğu bir yer değil. 2003’ten önce bizim Türkmenlerin toplam 8-9 tane sivil toplum kuruluşu vardı. Ama bu sivil toplum örgüt-leri 2006 yılının ortalarına geldiğimiz zaman sanki iki yolunu da kaybetmiş gibidir. Sivil toplum örgütü mü yoksa bir politika birimi mi oldukları net değildir. Ama arkadaşlarla beraber biz 2003’ten bu yana burada görev yapıyoruz. Yaptığımız görevler, Irak Türkmen Meclisi için müsteşarlık yaptık, uydu kanalı-nın yüksek komisyonunda yer aldık ve diğer bazı faaliyetlerde bulunduk. Ama bu arada da Türkmenlerin sivil toplum örgütlerine ne kadar yakın olduklarını ve onları nasıl bir araya toplarız diye araştırmalar yaptık. Allah şükür 2007’nin onuncu ayında Türkmen sivil toplum örgütlerini bir çatı altında toplama ve bir yerden yönetme konusunda karara vardık.

Sağ olsunlar bize yardımcı olan ekiplerimiz, kuruluşlarımız oldu. Şu anda toplam 22 tane kuruluşumuz vardır. Bütün sivil toplum ku-ruluşlarımız Irak Türkmenleri Sivil Toplum Müessesesi’ne bağlıdır, ama her kuruluşun da kendi sistemine ve kendi esaslarına göre özerklikleri vardır. Mühendisler Birliği vardır.

Mühendisler Birliği, akademisyen

insanlar-dan oluşmaktadır, yani onlar kendi sistemle-rine ve esaslarına göre çalışırlar, ancak idare ve strateji şeklinde bizimle bir arada çalışırlar.

Öğrenci Birliği vardır, bu birliğin kendilerine göre özerklikleri vardır, ama önemli konular-da kara alınırken bizimle birlikte çalışırlar.

Sivil toplum örgütlerinin bir çatı altında top-lanması konusu daha yüzde yüz gerçekleştiri-lememiştir. Hem Türkmeneli’nde hem de Irak genelinde daha yeni bir konudur, ancak bu konuya arkadaşlarımızla ve kuruluşlarımızla beraber çok çaba harcıyoruz.

ORSAM: Irak Türkmen Sivil Toplum Ör-gütleri bir kontrol mekanizması gibi çalı-şıyorlar değil mi?

Kasım Kazancı: Evet.

ORSAM: Hem bunların ortak işbirliğini sağlıyor hem de bir araya gelmelerini sağlı-yor ve bir kontrol mekanizması olusağlı-yor de-ğil mi?

Kasım Kazancı: Evet. Dışarıdan aldığımız bir kontrol mekanizması görevi yapıyor. Ku-ruluşlar bir mekanizmada çalışırken, bir pay-laşım ağında çalışırlarken daha güçlü olurlar.

Ama bizim 22 tane kuruluşumuz var. Herkes bir köşede çalışırsa, çok zayıf düşer ve birbir-lerinden haber alamazlar. Bütün kuruluşların görevleri farklıdır. İşçi Sendikası’dır, aslında bu Tüccarlar Birliği’dir, bunun yanında Öğ-renciler Birliği’dir, Kadınlar Birliği’dir, Genç-ler Birliği’dir, MühendisGenç-ler Birliği’dir, Ziraat Birliği’dir hepsi farklı görevlere ve amaçlara sahiptir. Sosyal hayata bakarsak, bütün şer-heler bizim içimizde bulunmaktadır. Bir de burada Irak’ta bir konu vardır; Irak’ta herkes siyasetten bıkmıştır. 2003’e kadar bir Baas Partisi vardır, herkesi zorla kontrol eder. İn-sanlar bu yüzden siyasi konulardan ve siyasi partilerden hoşlanmıyorlardı. Onun yanında siyasi partilerimiz var, onun dışında kalanlar sivil toplum örgütlerine gelip burada faaliyet

gösterebilirler. Bu faaliyetler de mekanizma-sız olduğu zaman hiçbir şekilde etki göstere-mezler. Şimdi bulunan bu 22 kuruluşun, 23.

kuruluş da inşallah açılacak, o da Türkmen Çiftçiler Birliği olacak, bunların mekaniz-maları bize bağlı olduğu zaman daha aktif ve etkili olacaktır, faaliyetleri daha güzel yapı-lacaktır çünkü bizim, burada bir Irak devleti var, onu düşünmemiz lazım. Irak devleti ne kadar istikrarsız olursa olsun bir anayasası var, kanunları var, bir Sivil Toplum Örgütleri Yasası var. Ona göre hareket edip bir de yasa-larımızı ve bütçelerimizi çalışıp ona göre Irak Parlamentosu’nda yerimizi almamız lazım.

ORSAM: Peki, Irak Türkmen Sivil Toplum Örgütleri’nde hangi kuruluşlar var? Bunla-rın görevleri nelerdir, nasıl oluşmuşlardır?

Bunlardan biraz bahsedebilir misiniz?

Kasım Kazancı: Bizim burada Türkmen Sa-natçılar Birliği vardır. Zaten bakarsanız; Türk-menlerin tarihinde yüzyıldan beri çok meşhur sanatçılarımız ve müzisyenlerimiz var. Bun-ların yanında sahnemiz ve içerisinde çalışan yüzlerce insanımız vardır. Bu kuruluş, bütün sanatçıları, sanatkârları bir araya toplayıp bir yerde hareket etmelerini, faaliyet göstermele-rini sağlar. 2010 senesinde Irak’ın Kültür Baş-kenti olarak Kerkük ilan edilmiştir. Kerkük’ün Kültür Başkenti olması dolayısıyla üzerimize bir sürü vazife düşüyor. Burada Sanatçılar Birliği’nin faaliyetlerini sayarsak çok büyük faaliyetlerinin olduğunu görürüz. Bu birlik 2003 senesinden sonra kurulmuştur. Bunların Bağdat’ta ve Kerkük’te şubeleri vardır ve her zaman sanata bağlı faaliyet göstermişlerdir.

ORSAM: Sanatçılar Birliği ne gibi faaliyet-ler yapıyor?

Kasım Kazancı: Sanatçılar Birliği bazı konu-larda, mesela 16 Ocak’ta Türkmen Şehitler günü vardır, onu etkili bir şekilde yansıtan çok güzel faaliyetler yaparlar. 45 kız ve

er-kek öğrencimiz Türkçe bölümünden mezun olduğu zaman bunlar için güzel bir mezuni-yet töreni yapıldı. Bu töreni Sanatçılar Birliği yaptı. Türkmen Tiyatro Salonu vardır, bir ekip teşkil olmuştur. Bu ekip bizim Türkiye’den ge-len ünlü sanatçımız İsmet Hürmüzlü ile yar-dımlaşmıştır. Bu ekip her sene Kerkük’te ve Türkiye’nin farklı illerinde yeni bir oyun ser-gilerler. Türkmenin tarihini, sanatını yansıtan faaliyetler gerçekleştirirler. Onun dışında, seçimlerde önemli rolleri olmuştur. İnsanla-rı seçimlere gitmeleri için teşvik etmişlerdir.

Onun dışında, ressamlarımız vardır, yılda 1-2 kere sergi yaparlar. Sanatçılar Birliği gerçek-ten Türkmen sanatını güzel bir şekilde yan-sıtır, ekipleri mükemmeldir. Bunun yanında, çocuklar için her yaz tatilinde bir resim kursu açarlar. En azından 40- 50 çocuk bu kurslara gelip nasıl resim yapılacağını öğrenir ve diğer sanat dallarında da faaliyetleri bulunmaktadır.

ORSAM: Diğer kuruluşlarınız hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Kasım Kazancı: Türkmen Göç İşleri Derneği var. Türkmenler zaten siyasi konular yüzün-den seneleryüzün-den beri Irak’tan göç etmek zo-runda kalmışlardır. Dernek 2003’ten bu yana Irak’tan göç etmiş olan Türkmenleri Irak’a Türkmeneli’ne dönmeleri için teşvik etmeye çalışmıştır. Bu Göçmen İşleri Derneği tabi res-mi bir şekilde kurulmuştur, valilik ve devletle irtibatı vardır. Bütün göçmen insanlarımız döndüğü zaman, bu dernek bazı konularda onlara yardımcı olur. Bir de bazı köylerimiz-den yapılan göçler, yani dâhili göçler, birçok insanımızın Erbil’den diğer yerlere zorla göç ettirilmelerine neden olmuştur. İşte bu nok-tada, Dernek Birleşmiş Milletler ile işbirliği yaparak bu insanlarımıza yardım eder. Onun yanında, Türkmen Kadınlar Birliği vardır. Tabi Kadınlar Birliği, en önemli kuruluşlarımızdan birisidir. Kadınlar bugün toplam Türkmen nüfusunun yarısından fazlasını oluşturmak-tadır. Kadın unsurunu terk ettiğimiz zaman,

aynı zamanda milletin kaderini, gücünü ve et-kinliğini de terk etmiş oluruz. Kadınlar Birliği 2003 yılında dikta rejiminin düşmesinden bu yana bir merkez olarak faaliyet göstermekte-dir. Kadınlar Birliği’nin temel amacı, bütün ka-dınları o kuruluşa üye yapmaktır. Bir de genel olarak kadınların haklarını, Türkmen kadınla-rının haklarını savunmaktır. Seneler geçtikçe, Kadınlar Birliği daha da genişledi ve köylerde kolları açıldı, Kerkük’te bazı semtlerde kolları açıldı. Merkezde ise 11 kişilik bir heyet faali-yet göstermektedir. 7- 8 yerde kollarımız var.

Yine Bağdat’ta, Musul’da, Telafer’de, köylerde ve Kerkük’ün birkaç semtinde var. Yani güzel faaliyetleri var. Türkmeneli Öğrenci ve Genç-lik Birliği de büyük önem taşıyan bir kuruluş-tur. Çünkü bir milletin gençleri kendileri o millete ait hissetmiyorlarsa, o millet ölmeye mahkûmdur. Gençler yarının liderleridir, ida-recileridir, her şeyidir. Dünya çapında gençle-re neden önem verilir? Çünkü gençler hayatı idame ettirir, yaşlanan ve yorulan insanların yerine geçerler. Türkmen gençlerinin nüfusu toplam nüfusa oranla oldukça yüksektir. Diğer Avrupa ülkelerine oranla Türkmenlerin genç-leri çoktur. Talebesi, öğrencisi çoktur. Bunları bir teşkilatta, kuruluşta bir arada toplamanın çok büyük faydası vardır. 2003’ün ilk aylarında bu Gençler Birliği zaten Erbil’de bulunmak-taydı. Bu dernek ondan sonra kurulmuştur ve öncekinin yerine faaliyetlerini yürütmek-tedir. 2003’ten bu yana Kerkük’te önceki Bir-liğin faaliyetlerini devam ettirdi ve Kerkük’te genel merkezleri kuruldu. Kadınlar Birliği ile aynı şekilde, Gençler Birliği’nin de Bağdat’

ta, Musul’da, Telafer’de ve bazı köylerde kol-ları vardır. Bunkol-ların hareketi ve idari yapısı da büyüktür çünkü gençleri idare etmek için biraz fazla bilgi lazım. Gençleri, talebelerin ne kadar faydalı olması gerektiğini bilmemiz çok önemlidir. Birliğin faaliyetleri de olduk-ça fazla, mesela 19 Mayıs’ta birçok faaliyette bulundular. Kerkük’e bağlı olan Tavuk ilçe-sinde büyük bir faaliyet yapmışlar. Kerkük’ün Tavuk ilçesinde eskiden Türkmenler neler

yapardı, nasıl yaşarlardı? Bunu çok güzel bir şekilde yansıtmışlar. Ona bağlı olarak, birçok faaliyet daha yapıldı. Gençler Birliği’nin ger-çekten çok yoğun faaliyetleri bulunmaktadır.

Ancak bu faaliyetlerin daha düzenli bir idari yapı kapsamında yapılması gerekmektedir.

Çünkü Gençler Birliği’nin çok fazla isteği ihtiyacı bulunmaktadır. Gençler Birliği’nin önemli ve öncelikli isteklerini, ihtiyaçlarını teker teker tespit etmemiz gerekmektedir.

Çünkü bunların hepsini birden karşılamaya bizim gücümüz kesinlikle yetmez. 2003’ten beri bütün üniversitelerde kolları ve temsil-cileri vardı. Okullarda ekipleri vardır. Sportif ve sanatsal faaliyetlere katılıp her sene okul-ların açılışında, mezuniyet törenlerinde her zaman bir araya gelirler ve tanışma törenleri yapılır. Birbirlerine ve birliğe bağlanıp birlikte iş yürütürler. Güzel işler yapıyoruz, ama önü-müzde bir sürü engellerimiz var. Yani, Irak’ta, Musul’da, Kerkük’te ve Türkmeneli’nde bü-yük problemler var. Bütün engellere rağmen Öğrenci ve Gençler Birliği’miz güzel faaliyet-ler gerçekleştirebilmektedir. Onun yanında, Türkmen Edebiyatçılar ve Yazarlar Birliği var.

Yine önceden bahsettiğim diğer dernekler gibi, 2003 yılında kurulmuştur. Tabi önceden beri bu Dernek de vardı, ancak bu dernek ye-nilendi ve faaliyetleri de bu yeni yapı içerisin-de yürütülmeye başlandı. 2003’ün ilk ayında dikta rejiminin çökmesiyle birlikte Edebiyat-çılar ve Yazarlar Birliği kuruldu. Bu kuruluş, bütün Türkmen edebiyatçılarını ve yazarlarını kapsayan bir kuruluştur. Onların her zaman Irak’ın ve Türkmenlerin edebiyatında damga-ları ve katkıdamga-ları bulunmaktadır. Amacı, bütün Türkmen edebiyatçılarının başka yerlere göç etmesinin, başıboş kalmasının engellenme-sidir. Onun için de toplanıp ne gerekirse, ne faaliyet olursa onu yaparlar, en azından bir kitap yazılırsa, bir şiir yazılırsa onu kuruluşta toplanıp birlikte tartışırlar. Araştırıp doğru-sunu, yanlışını bulup düzeltirler. Edebiyatçı-lar Birliği, aynı SanatçıEdebiyatçı-lar Birliği gibi, her sene bir yerde faaliyetleri vardır. 3 aylık faaliyetleri

vardır. Bazen bütün edebiyatçıları bir araya toplarlar. Mesela kadın edebiyatçıların hepsi toplanıp bir seminer yaptı, bütün Türkmen edebiyatçıları toplanıp bir edebiyat gecesi dü-zenlediler. Önemli seçim konularında, insani konularda şiirler, yazılar yazılır ve insanlar milletini ve devletini sevmeleri konusunda teşvik edilir. Bunun yanında, Türkmen Zira-at Mühendisleri Birliğimiz de var. Türkmen Ziraat Mühendisleri Birliği gerçekten güzel faaliyetler yapıyor, çünkü Türkmen Ziraat mühendisleri içinde olanların hepsi aynı za-manda devlette çalışan mühendislerdir. Dev-let içerisinde yer alan, Kerkük Ziraat Genel Müdürlüğü’nde yer alan insanlarımızın bir kısmı bu Ziraat Mühendisleri Birliği’nin içeri-sindedir. Ziraat Mühendisleri Birliği içersinde çalışan mühendislerin zaten yeniden yapılan-dırma doğrultusunda faaliyetleri ve temasları vardır. Devletin her tarafı ile ilişkileri vardır.

Ülkede ziraat ile ilgili herhangi bir haber veya gelişme olduğu zaman hemen haberleri olur.

Bütün çiftçilerin haklarını bu dernek savunur.

Ziraat Mühendisleri Birliği’nde bazen müna-zaralar olur, dersler verilir. Ziraatta olan son gelişmeler hakkında bilgi verilir, tartışılır. Ba-zen başka örgütlerle, dışarıdan gelen örgütler-le birlikte çalışmalar yaparlar, bazen projeörgütler-ler sunulur. Bir de PRT (Provincial Reconstruc-tion Team) dediğimiz kuruluşlarla birlikte, erzak ve bazı önemli maddelerin dağıtımın-da önemli rolleri vardır. Türkmen köylerinde erzak dağıtımında bu Ziraat Mühendisleri Birliği’nin önemli bir rolü bulunmaktadır.

Onun dışında, bütün Türkmen ziraat mü-hendislerini bir araya toplayan bir kuruluştur.

Erbil taraflarında yapmış oldukları faaliyetler çok güzeldir. Erbil tarafındaki durumu ve ge-lişmeleri tartışır, bu bölgedeki Türkmen köy-lerinde neler yapılabileceği konusunda çözüm önerileri getirmeye çalışırlar. Ama daha fazla çalışmaları lazım, çünkü sistem daha oturmuş değil. Türkmeneli’nde, Kerkük’te sistem daha oturmadığı için, bir sürü problemlerimiz ol-duğu için tam olarak verimli olamıyorlar.

Ancak buna rağmen, çok güzel işler yapıyor-lar. Dileğimiz hükümet kurulsun; temenni-miz Kerkük düzenli bir seçime gidilsin. Eğer Kerkük’teki meclise daha samimi ve çalışkan insanlar girerse, bu hem Kerkük için hem de Kerkük’teki Türkmen sivil toplum örgütleri için çok iyi olur. Faaliyetleri on kat artar, fay-dası da üç kat artar. Onun yanında, Türkmen Spor Meclisi vardır.

ORSAM: Spor Meclisi’nin görevi nedir?

Kasım Kazancı: Spor Meclisi’nin görevi, bü-tün Türkmen sporcularını bir araya toplayıp, onlar içerisinden heyet komisyonları çıkartıp, herkesi kendi dalında faaliyet göstermesini sağlamaktır. Zaten sporda Türkmenlerin tari-hine bir bakarsanız, nasıl sanat ve edebiyatta güçlülerse, sporda da o kadar güçlüler. Bir de Irak ve Kerkük’ün içerisindeki eski Türkmen sporculara bakarsanız; güreşte, futbolda, bas-ketbolda ve bazı diğer sporlarda Türkmenle-rin önemli bir rolü vardır. Özellikle Kerkük’e baktığınızda, futbolcularımız arasından çok meşhur olan insanlarımız vardır. Onlar da bu Meclisin içerisinde yer almışlar, Meclisi daha da genişletmişlerdir. Meclise bağlı olan bir de fitness, vücut geliştirme salonumuz vardır.

Türkmenlere spor yapma alışkanlığı kazan-dırmak, daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak ve kondisyonlarını artırmalarına yardımcı olmak için, bu salon Türkmenle-re düşük bir ücTürkmenle-ret karşılığı veya bedava hiz-met vermektedir. Onun yanında Meclise bağlı olan spor kulüplerimiz, kurumlarımız ve bir futbol kulübümüz vardır, Bu Meclis-teki insanlar birbirlerine kenetlenmişlerdir.

Meclisi idare eden 6-7 tane heyetimiz vardır.

Mesela, daha iki gün önce güreşçilerimize Kahramanmaraş’tan davetiye gelmiş, her za-man geliyor. Bir keresinde iyi bir başarı elde ettiler, üçüncülük madalyası getirdiler. Ker-kük içinde de, her tarafta spor konusunda bir şeyler olduğu zaman, Türkmenlerin spor-da hak ettikleri yeri almasınspor-da Meclisin çok

önemli bir rolü vardır. Ayrıca Siyasi Tutuklu-lar ve Şehit Aileleri Derneği vardır. Türkmen-lerin tarihine bir bakarsanız, önceki rejimde bir sürü insanımız siyasi tutuklu olarak alıko-yulmuşlardır, idam edilmişlerdir. Zaten Türk-men şehitleri tarihe meydan okumuşlardır, özellikle Irak tarihine meydan okumuşlardır.

Zaten şimdi baktığınızda, şu anda dışarıda olan arkadaşlarımızın birçoğu siyasi tutukluy-dular. Allaha şükür burada milletine, devleti-ne hizmet etmekte olan insanlar bulunmakta-dır. Bu Dernek, bütün şehit ailelerinin hakla-rını savunmak için kurulmuştur. Çünkü yeni bir Irak kuruldu. İşte bu noktada Dernek yeni kurulan devlet kurumlarında şehit Türkmen-lerin haklarını kanuni yolla savunmak için vardır. Dernek, bütün şehit ailelerimizin dos-yalarını tutar. Onun yanında geçmişte siyasi tutuklu olmuş bütün insanlarımızın bu der-neğe üye olması lazım. Şehit aileleri ve siyasi tutuklu aileleri maaş alırken, onların müdafaa yeri bu dernektir. Devletin içerisinde onların savunmacısıdır. Onun yanında, 16 Ocak’ta Türkmen Şehitler Günü var. Bir de Altınköp-rü Faciası var, Tazahurmatu Faciası var, 14 Temmuz Katliamı var. Bu gibi münasebetler için daha aktif bir şekilde her sene anma tö-renleri düzenleyerek bütün Iraklılara ve Türk-menlere yansıtıp hatırlatmasında yarar vardır.

Bir de dışarıdan gelen yardımların ve devlet-ten gelen yardımların şehit ailelerine ulaştırıl-masında yardımcı olur. Türkmen Öğretmen-ler Birliği vardır. ÖğretmenÖğretmen-ler Birliği’ne zaten bakarsak, 1959- 1960 senelerinde, Kerkük’ün içinde fikirsel ve kültürel gelişme için faali-yetleri vardır. Bu konunu önünde duran, onu savunan ve onu Türkmenlerin lehine çevir-meye çalışan o zamanlar bir tek Türkmen Öğretmenler Birliği’ydi. Geçmişteki

Bir de dışarıdan gelen yardımların ve devlet-ten gelen yardımların şehit ailelerine ulaştırıl-masında yardımcı olur. Türkmen Öğretmen-ler Birliği vardır. ÖğretmenÖğretmen-ler Birliği’ne zaten bakarsak, 1959- 1960 senelerinde, Kerkük’ün içinde fikirsel ve kültürel gelişme için faali-yetleri vardır. Bu konunu önünde duran, onu savunan ve onu Türkmenlerin lehine çevir-meye çalışan o zamanlar bir tek Türkmen Öğretmenler Birliği’ydi. Geçmişteki