• Sonuç bulunamadı

III. Geleceğe Bakış

2. YEREL YÖNETİMLER VE STRATEJİK YÖNETİM UYGULAMALAR

2.3. Türkiye’de Yerel Yönetimler

Tarihsel açıdan Osmanlı’nın son dönemlerinde merkezi yönetimin gücünü kaybetmesi ve dış ülkelerin de baskısıyla oluşmaya başlayan yerelleşme hareketleri, ülkemizde ancak 1854 yılında resmileşmeye başlamıştır. Daha sonra Cumhuriyet döneminde yavaş yavaş hukuki temellere oturtulan yerel yönetim sistemimiz, 1924 yılındaki 442 sayılı Köy Kanunu ve 1930 yılındaki 1580 sayılı Belediye Kanunu ile tüzel kişiliğe sahip belediye ve köy idareleri ile yavaş yavaş oluşmaya başlamıştır.

1980 anayasasının 127. maddesinde yer alan yerel yönetimler tanımı, “il, belediye veya köy halkının “mahalli müşterek ihtiyaçlarını” karşılamak üzere, kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları yine kanunla gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileri” şeklindedir. Bu düzenlemeye göre yerel yönetimlerin, Türkiye’nin üniter devlet yapısı göz önünde tutularak, çok sayıda tüzel kişilikten oluşan yönetimin bir sistem bütünlüğünde çalışması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, yönetimin bütünlüğü ilkesine göre, bazı hizmetler ayrı kamu tüzel kişileri tarafından yerine getirilse de, bunların merkezi yönetim tarafından denetlenmesi bir zorunluluktur.54 1982 Anayasasının “mahalli idareler” başlıklı 127. maddesi yerel yönetimlerle ilgili aynı zamanda anayasal esasları da belirlemektedir. Bu maddedeki hükümler aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1. Mahalli idareler il, belediye veya köy halkının ortak mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları yine kanunda gösterilen seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.

2. Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.

3.Mahalli idarelerin seçimleri beş yılda bir yapılır.

4. Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma

54

NADAROĞLU, H., (2001), Mahalli İdareler, Teorisi, Ekonomisi, Uygulaması, İstanbul: Beta Yayınları, s.169.

açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.

5. Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

6. Mahalli idareler belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurabilirler.

7. Mahalli idarelere görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.55

Genel olarak ülkemizdeki anlayışıyla yerel yönetimler, merkezi idare tarafından belirlenen yerel nitelikteki kamu hizmetlerini yine ağırlıklı olarak devletin denetiminde bulunan gelirler ile sunmaya çalışan, hizmetlerin kararlaştırılması ve yürütülmesi konusunda neredeyse söz hakkı bulunmayan birimlerdir. Türk yerel yönetim sistemini baz alarak yerel yönetimlerin bir takım özelliklerini açıklayacak olursak bunları şöyle sıralayabiliriz: 56

1. Yerel yönetimler, yerinden yönetim ilkesine göre örgütlenmiş özerk kuruluşlardır.

2. Her birinin tüzel kişiliği vardır.

3. Karar organları doğrudan halk tarafından seçilir. 4. Kuruluş, görev ve yetkileri yasa ile düzenlenmiştir.

5. Bu kuruluşlar üzerinde merkezi yönetimin vesayet denetimi vardır. Bu denetim yoluyla yerel yönetimlerin faaliyetlerinin hukuka uygunluğu denetlenmektedir.

6.Yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kaybetmeleri konusundaki denetim, yargı yoluyla olur. Bununla beraber, görevleri ile ilgili bir suç

55

GÖZLÜKAYA, T., (2007), Yerel Yönetimler Ve Stratejik Planlama: Modeller Ve Uygulama Örnekleri, Denizli: Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, s.25.

56

POLATOĞLU, A., (2003), Kamu Yönetimi, Temel İlkeler ve Türkiye Uygulaması, Ankara: ODTÜ Yayıncılık, s.126.

sebebi ile hakkında soruşturma açılan yerel yönetim organları ya da bu organların üyeleri, İçişleri Bakanı tarafından geçici bir önlem olarak görevden uzaklaştırılabilir.

Yerel yönetimler, yasaların kendilerine verdiği görevleri yapmak için aralarında birlik kurabilirler. Bu tür birliklerin kurulması Bakanlar Kurulu kararı ile olur.

Hem konumuz açısından hem de genel olarak yerel yönetim kuruluşları içerisinde en önemli olanı ise belediyelerdir. Belediyeler belde halkının çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş tüzel kişilikler olup, ülkemizde ekonomik ve kamusal alan içinde payı en büyük olan yerel yönetim birimleridir.

Belediye yönetimleri büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri ve ilk kademe belediyeleri olmak üzere yetkileri ve büyüklükleri bakımından farklılık gösterir.

5216 ve 5393 sayılı kanunlar büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyesi ifadelerini şu şekilde tanımlamıştır:

1. Büyükşehir belediyesi: En az üç ilçe veya ilk kademe belediyesini kapsayan, bu belediyeler arasında koordinasyonu sağlayan; kanunlarla verilen görev ve sorumlulukları yerine getiren, yetkileri kullanan; idarî ve malî özerkliğe sahip ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişisini,

2. İlçe belediyesi: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,

3. İlk kademe belediyesi: Büyükşehir belediye sınırları içinde ilçe kurulmaksızın oluşturulan ve büyükşehir ilçe belediyeleriyle aynı yetki, imtiyaz ve sorumluluklara sahip belediyeyi ifade eder.

Belediyelerde karar organlarını belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı oluşturur.57

İl özel idareleri, yine halkın ortak ihtiyaçları olmak şartıyla beldede yaşayan insanların, belediyelerin aksine daha özel ve ayrıntılı ihtiyaçlarıyla ilgilenir. Bu tüzel kişilik, merkezi yönetimin ildeki temsilciliği olarak da düşünülebilir. İl özel idaresinin organlarını il genel meclisi, il encümeni ve vali oluşturur.

57

İl özel idareleri;

1- Sağlık, tarım, sanayi ve ticaret; ilin çevre düzeni plânı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları içinde,

2- İmar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma, kültür, turizm, gençlik ve spor; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine iliksin hizmetleri belediye sınırları dışında, yapmakla görevli ve yetkilidir.58

Köyler ise, ülkemizin en küçük yerel yönetim birimleridir. Ayrıca nüfus olarak da 1950’li yıllarda başlayan kentleşme hareketleriyle oldukça küçülmüş durumdadır.