• Sonuç bulunamadı

1.6. Stratejik Yönetim Süreci Ve Aşamaları

1.6.1. Stratejik Planlama Aşaması

Genel olarak planlamayı; bir veya birden fazla amaç saptayarak bunlara ulaşmak için gerekli araç ve yolların önceden tayin ve tespiti olarak tanımlamak mümkündür. Planlama, gelişme ve değişimlere etkin bir şekilde ayak uydurabilmek için kullanılan sistematik bir metottur. Bir başka tanımlamayla planlama, ulaşılmak

16

EREN, E., (2005), İşletmelerde Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, İstanbul: Beta Yayınları, s.23.

17

ÇETİN, S., (2007), Kamu Sektöründe Stratejik Planlama: Türkiye’deki İl Özel İdarelerinde Bir Araştırma, Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı Doktora Tezi, s.56.

istenen hedeflerin tespit edilerek bu hedeflere en iyi şekilde ulaşmanın yolunu belirleme işlemidir. Dolayısıyla planlamanın temeli, kıt kaynakların en iyi bir şekilde kullanılma gereksinimidir. Burada planlama kavramı ile karar verme kavramı arasında fonksiyonel bakımdan bir anlam birliğinin olduğu söylenebilir.18

Planlar sürelerine göre: uzun süreli; beş yıl ve daha uzun süreyi kapsayan, orta süreli; bir ile beş yıl arası süreyi kapsayan, kısa süreli; genellikle bir yıldan daha az süreyi kapsayan planlar seklinde sınıflandırılabilir.

Planların yerine getirdikleri fonksiyonlar açısından ise; stratejik, taktik ve hareket planları şeklinde ele alındıkları görülür. Taktik planlar; daha çok orta kademe yöneticiler tarafından, stratejik planların amaçlarına ulaşabilmesi için daha kısa bir süreyi kapsayan planlar olarak tanımlanırken, hareket planları; orta ve alt kademe yöneticileri tarafından, çok daha kısa bir süreyi kapsayan bir faaliyetin ve kısa süreli bir görevin yerine getirilmesi amacına yönelik planlar olarak ifade edilmektedir.

Stratejik planlama anlayışı, devlet kurumlarının orta ve uzun vadeli hareketini piyasa aktörlerinin çıkar ve beklentileri açısından biçimlendirmek demektir. Bu, devletin hedeflerini piyasanın hedeflerine endekslemek ve devletle piyasa aktörü şirketleri özdeş saymak demektir. Piyasa, günümüzde yerli-yabancı şirketler arasında farklılığın sıfırlandığı bir dünyadır; bu nedenle devleti piyasa aktörüyle özdeşleştirmek, tüm kurumlarını küresel amaçlara bağlamak sonucu yaratır. Hem merkezde hem de yerelde kamu idarelerinin piyasa güçleriyle bütünleşmesi, ulusal ve toplumsal çıkarları zedeler. İşte bu özellikleri nedeniyle stratejik planlama bir "teknik" değil, "yüksek politika"dır.

Stratejik planlamanın önemi II. Dünya Savasından itibaren başlayan; teknolojik değişimin artış göstermesi, yönetimsel görevlerin büyüyen karmaşıklığı, dış çevrenin büyüyen karmaşıklığı, geçerli kararlar ve bu kararların sonuçları arasında daha fazla zamana ihtiyaç olması gibi gelişmeler sonrasında ortaya net olarak çıkmıştır. Son zamanlarda da stratejik planlamaya olan ilgi giderek artmaktadır. Bunun sebepleri olarak, kurumlar üzerinde çevredeki değişimlerin daha etkili hale gelmesi ve hızlı globalleşme olarak gösterilmektedir. Stratejik Planlama, kurum amaçlarının

18

AYTEPE, T., (2008), Türk Kamu Yönetiminde Stratejik Yönetim Ve Stratejik Planlamanın Uygulanabilirliği: Ordu Emniyet Müdürlüğü Model Önerisi, Ankara: Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü, s. 27.

belirlenmesi, değerlendirme stratejilerinin belirlenmesi ve uygun programların geliştirilmesi yoluyla teorinin uygulamaya dönüştürülmesine yardımcı olur. Müşteri istek ve gereksinmelerinin, kurumun gereksinmeleriyle kıyaslanma olanağı bulunur. Hepsinden de önemlisi; tüm kurum çalışanlarının yapılan planlara katkıda bulunması sağlanır. Örgütün amaçlarını, uzun dönemli yönetimini, misyon kurulmasını içeren bir kavramsal çerçevenin geliştirilmesi, misyonun spesifik, uzun ve kısa dönemli performans amaçlarına çevrilmesi, hedeflenen performansa ulaşmak için strateji geliştirmek, seçilen stratejiyi etkin ve etkili biçimde uygulamak, misyonda, amaçlarda, stratejilerde, günlük deneyimin, değişen koşulların, yeni fikirlerin ve fırsatların ışığında uygulamalardaki durumları yeniden gözden geçirip, düzeltmelerin yapılmasını sağlayıcı değerlendirme aşamasının gerçekleştirilmesi stratejik yönetim planlamasının amaçları arasında sayılabilir.

Bir örgüt stratejik planlama yönetimiyle şunları amaçlayabilir: 1. İşletme yönetimini değiştirme,

2. Örgütün karlılığını artırma,

3. Bölümler arasında zayıf durumda olanları iyileştirme, 4. Üst yönetim için sorun oluşturan stratejik sorunları çözme, 5. Var olan kaynakları önemli yerlere ayırımı,

6. Üst düzey yöneticilerin daha iyi kararlar vermesi için daha iyi bilginin geliştirilmesini sağlama,

7. Kısa dönemli planlar ve bütçeler için bir çerçeve geliştirme,

8. Örgütün zayıf ve güçlü yanları ışığında örgütün potansiyelinin farkında olması için dışarıdan gelecek fırsat ve tehditlerin durum analizini geliştirme,

9. Örgüt içinde yürütülen faaliyetlerin içsel koordinasyonunun daha iyi sağlanması,

10. İletişimin güçlendirilmesi,

11. Gerçekleştirilen faaliyetlerin kontrolünü kazanma, 12. Yöneticilerin eğitilmesi,

13. Şirketin içinde bulunduğu durumun analizini gerçekleştirme ve hedeflerine ulaşabilmesi için gereken yöntemlerin saptanması,

15. Değişen çevre ve örgüt amaçları ışığında gereken düzeltmeleri ve ayarlamaları yapmak için var olan faaliyetleri izleme ve yeniden gözden geçirmedir.19

Stratejik planlama bir kurumda görev alan her kademedeki kişinin katılımını ve kurum yöneticisinin tam desteğini içeren sonuç almaya yönelik çabaların bütününü ifade etmektedir. Bir örgütte başarılı bir stratejik planlamanın uygulanması için ise aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

1. Kurum yöneticisinin tam desteğini almalıdır.

2. Her düzeydeki yöneticileri ve çalışanları kapsamalı ve plan, sadece yapanlara terk edilmemelidir.

3. Esnek, kurumla uyumlu ve anlaşılır olmalıdır.

4. Sorumlulukları açıkça tanımlamalı ve sonuçlara yönelik hesap verebilirliliği içermelidir.

5. Kurumsal hedef ve amaçlara yönelik anlayışlar üretmeli ve harekete geçirmelidir.

6. Uygulandığı çevrenin farkında olmalı ve politik olarak esnek olmalıdır. 7. Hedefler, ilkeler, kaynaklar ve getiriler hakkında gerçekçi olmalıdır.

8. Paydaşlar arası çatışmaları önlemek için bir strateji ya da yönteme sahip olmalıdır.

9. Zamana uygun, güncel ve sürekliliği olmalı durağan ve modası geçmiş olmamalıdır.

10. Plan ve planlama süreci düzenli olarak değiştirilebilmeli ve incelenebilmelidir.

Stratejik planlama tekniğinin batı ülkelerindeki yerel yönetim birimlerinde uygulanmaya başlanması neredeyse 1990’lı yıllara tekabül etmektedir. Ancak stratejik planlamanın üzerinde önemle durduğu katılım konusunda bu yıllardan öncede -örneğin Fransa’da 1960’lı yılların sonundan 1970’li yılların sonuna kadar- büyük mesafe kat edilmiştir. Bu durum Fransız yönetim birimlerinde genellikle kent planlaması ve çevre sorunlarıyla gündeme gelmiştir. Merkezi ve özellikle yerel

19

BECERİKLİ, S. Y., (2000), Stratejik Yönetim Planlaması: 2000’li Yıllarda İşletmeler İçin Yeni Bir Açılım, Amme idaresi Dergisi, Sayı 33/3, s.101.

yönetimler bu ve benzeri konularda artık halkı dinlemeye ve onlara söz hakkı vermeye başlamışlardır. Çünkü çevreyi etkileyen büyük projelerin durdurulması istekleri ve protestolar karşısında başka seçenekleri de kalmamıştır. Merkezi yönetim artık bu politikalardaki yeni yönelmelerin yaşam kalitesinin bir parçası olduğunu kabul etmiş, yerel yönetimlerde birtakım yeni uygulamalara başlamışlardır. Hepsi bilgi sistemlerini geliştirmiş ve bir kısmı halka bir jest olarak belediye meclis toplantılarını kentin mahallelerinde yapmaya başlamışlardır.

İngiltere gibi bazı ülkelerde ise stratejik planlamanın altyapısı niteliğinde sayılan katılım, bireylerinin gönüllü olarak yerel yönetimin hizmet sağlama ve karar alma yapısında aktif rol almalarına imkân verecek biçimde sağlanmaya çalışılmıştır. Bireyler katılımda; yerel politika ve hizmet faaliyetleri kapsamında bir vatandaş olarak veya belirli yerel bir hizmetin sağlanması çerçevesinde kullanıcı olarak yer almışlardır.

Bunlar gibi daha birçok gelişmiş ülkede katılım; 1. Halkı bilgilendirme,

2. Temsili Demokrasi, 3. Karar almaya katılım,

4. Yönetim birimlerinde katılım, 5. Hizmetlerin ifasına katılım,

6. Şikâyet mekanizmaları şeklinde oluşmaya başlamıştır. Tüm bunlar hizmet yükümlülüklerinin çok farklı aşamalarına tekabül eder. İlk üçünde, vatandaş tüketicinin hizmete “tersinden” katılımı söz konudur ve burada “prosedür düzeyinde demokrasi”den söz edilebilir. Diğer üçünde ise, günlük yönetim faaliyetlerine katılım söz konusudur ve burada da “pratik düzeydeki demokrasi”den bahsedilebilir.

Türkiye’de de özellikle halkla iç içe bir yönetim anlayışıyla yerel yönetim birimlerinde halkın talep ve katılımları doğrultusunda hazırlanacak stratejik planlar hizmetlerin ve kaynakların ülkenin her köşesine bağımsız ve eşit olarak dağılmasına katkı sağlayıp kalkınma için önemli bir dinamik oluşturacaktır. İç dinamiklerden güç alan ve bu şekilde kendini geliştiren bir planlama stratejisinin, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği‘nin önerileri, Amerikan şirketlerinin yol göstericiliğiyle uygulamaya konan stratejik planlamadan çok daha etkili ve önemli olacağı görülmektedir.

1.6.1.1. Stratejik Planlanmanın Safhaları