• Sonuç bulunamadı

2. TAŞIMACILIK VE DENİZYOLU TAŞIMACILIĞI

2.4. Denizyolu Taşımacılığına İlişkin Hukuki Düzenlemeler

2.4.4. Türkiye Uluslararası Gemi Sicili (TUGS) Kanunu

Gemi sicili, hem gelenekler itibari ile gemilerin mülkiyetinin tespitinde kullanılmakta hem de günümüzde hukuki işlemlerin yapılmasını ve bunların aleniliğini sağlamaktadır. Gemi sicillerinin tutulması devletin sorumluluğu altındadır.116 Gemi sicili Medeni Kanun’un 7. maddesi anlamında resmi sicillerdendir, aleni yani herkese açıktır.117

Yasa koyucu, Türk denizciliğinin geliştirilmesini sağlamak düşüncesi ile Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne tescil edilen gemi (Bk. Ek 1, s.188) ve yatların temin ve işletmesinde kolaylık sağlamayı amaçlamıştır. Sözü edilen kolaylık; gemiyi imal ve inşa edenlere sağlanmış bir kolaylık olmayıp, gemi siciline kaydedilecek ve uluslararası sularda çalıştırılabilecek haldeki işletmeye hazır gemilerin temininde yapılan işlemler ile kredi sağlanmasına ilişkin olarak alıcısına tanınmış kolaylıklardır. 118

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile gemi donatanlarına ulusal sicile nazaran daha elverişli bir finansal ve mali ortam sağlanarak Türk denizcilik

116 Dikici, a.g.e., s.190.

117 Kender ve Çetingil, a.g.e., s.49.

118 Cevdet Okan Bahar, ''Gemi İşletmeciliği Gelirlerinin Vergi İstisnası'', Yaklaşım Dergisi, Sayı.167, (Kasım 2006), s.146.

40

sektörünün gelişimini hızlandırmak amacı ile Denizcilik Müsteşarlığı nezdinde İstanbul’da “Türk Uluslararası Gemi Sicili’’ oluşturulmuştur.119

5266 sayılı ‘‘4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ Kanun’un 3.

maddesi ile değişik 12. maddesinin 1. fıkrasında, ‘‘Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.’’ hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, 4490 sayılı Kanun ile oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar;

a) Faaliyetin gelir vergisi mükelleflerince (Dar mükellefler dahil) yapılması halinde gelir vergisine,

b) Faaliyetin kurumlar vergisi mükelleflerince (Dar mükellefler dahil) yapılması halinde kurumlar vergisine tabi olmayacaktır.120

İşletmeler vergi avantajı yolu ile vergi yüklerini azaltmanın yanında, vergi yükü azaltılmayan işletmelere göre bir üstünlük sağlamaktadırlar. Sağlanan vergisel avantaj kadar özkaynakları artmakta ve ödeme gücü üstünlüğü sağlamaktadırlar. Vergi avantajı ile üstünlük sağlayan ticari işletmeler zamanla bu avantajı yeni yatırımlara dönüştürerek büyürler, bu durum sadece işletmenin büyümesi demek değildir, aynı zamanda ülkenin sözkonusu alanda büyümesi anlamını taşır, zaten temel amaçta budur.121

TUGS Kanunu madde 9’ a göre; TUGS’ne tescil edilen gemilerde ve yatlarda gemi donatanının yabancı veya Türk olmasına bakılmaksızın kaptanın Türk vatandaşı olması esastır; gemi donatanının Türk vatandaşı olması halinde ise, kaptandan başka

119 Levent Gençyürek, ''Türk Uluslararası Gemi Sicili ve Sağlanan Mali Kolaylıklar'', Yaklaşım Dergisi, Sayı.111, (Mart 2002), s.44.

120 Hesap Uzmanları Derneği, Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2009, İstanbul: Acar Basımevi, 2009, s.505.

121 Salih Özel, ‘Ülkemiz Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerimizin Uluslararası Deniz Taşımacılığından Sağlanan Kazançların Vergi Avantajları’, Yaklaşım Dergisi, Yıl.19, Sayı.222 (Haziran 2011), s.16.

41

diğer bir gemi ve yat mürettebat sayısının en az % 51’ inin de Türk vatandaşı olması şartı aranır.122

Gelir İdaresi 1 seri no.’lu KVK Genel Tebliği ile istisnadan yararlanacak kazancın kapsamına ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalar yapılmıştır.123

 Türkiye’de inşa edilen gemi ve yatların Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı olanların işletilip işletilmediğine bakılmaksızın devrinden elde edilen kazançlar da istisnadan yaralanacaktır.

 Gelir İdaresi gemilerin yüzer otel veya restoran gibi farklı amaçlar ile kullanılmasını gemi işletme faaliyeti olarak kabul etmemektedir. Sicile kayıtlı gemi ve yatların otel veya restoran işletmeciliğinde kullanılması gemi işletmeciliği faaliyeti kapsamına dahil edilmemiştir.

GVK'nun 70/7. bendine göre; gemi ve gemi payları (Motorlu olup olmadıklarına veya tonilatolarına bakılmaz) ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtalarının sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır. Gayrimenkul sermaye iradından söz edebilmek için, kiralama konusu mal veya hakkın kullanıma terk faktörünün varlığı yani gayrimenkul sermaye iradi sahibinin (Kiralayanın) pasif pozisyonda olması şarttır. Şayet kullanıma terk söz konusu değil ise yani kazanç kiralama konusu mal ya da hakkın işletmeciliğinden kaynaklanıyor ise, kazanç gayrimenkul sermaye iradı değil ticari kazanç niteliği taşımaktadır.124 Neticede;

Türk Uluslararası Gemi Sic i l i ’ n e kayıtlı gemilerin yine aynı sicile bir başkası adına tescil edilmek üzere devrinden elde edilen kazancın istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmakta olup, söz konusu istisnadan yararlanılması halinde bu faaliyetlere ilişkin gelir/giderlerin ayrı hesaplarda takip edilmesi ve doğan zararlarında başka faaliyetlerden elde edilen kazançlardan indirilmemesi gerekmektedir.

Ancak Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin kaydının bu sicilden terkin

122 Kender ve Çetingil, a.g.e., s.55.

123 M. Emin Akyol, ''Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerden Elde Edilecek Kazançlara İlişkin İstisna'', Yaklaşım Dergisi, Sayı.176, (Ağustos 2007), s.70.

124 Ramazan Oruç, ''Deniz Ticaretinde Kullanılan Navlun Sözleşmeleri ile Çıplak Gemi Kira Sözleşmelerinin Hukuki Niteliği ve Yurt Dışından Yapılan Çıplak Gemi Kiralamalarının Kurumlar Vergisi Tevkifatı Karşısındaki Durumu'', Vergi Dünyası, Sayı.332, (Nisan 2009), s.129.

42

edilerek yurtdışına satılması durumunda söz konusu istisnadan yararlanılması mümkün bulunmadığından, bu satıştan doğan kazançlar kurumlar vergisine tabi tutula-bilecektir.125

 Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemiler ile yapılan deniz taşımacılığı faaliyetleri ile bu gemilerin devrinden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirlerinin istisnadan yararlanması mümkün bulunmaktadır.

 Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemiler ile yapılan deniz taşımacılığı ile bu gemilerin devrine ilişkin faaliyetlerle ilişkili olmaksızın elde edilen kur farkı, vade farkı gelirleri ile faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirlere istisna uygulanması söz konusu değildir.

 Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilere ait ihtiyaç fazlası malzeme ve sabit kıymetlerin, deniz taşımacılığı faaliyetinin yürütülebilmesi için gemide bulunması zorunlu olan malzeme ve sabit kıymetlerden olması halinde, bunların devrinden elde edilen kazançlarda istisnadan yararlanabilecektir.

 Deniz taşımacılığında, zamana veya yüke bağlı olarak geminin tamamını veya bir kısmını taşıtana tahsis etmek sureti ile yük ve eşya taşıma taahhüt sözleşmeleri kapsamında yapılan “Time-Charter İşletmeciliği”

faaliyetlerinden elde edilen kazançlar istisna uygulamasına konu olabilecektir.

 Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerin zamana ve yüke bağlı olmaksızın doğrudan kiraya verilmesi durumu da gemi işletmeciliği faaliyeti kapsamına dahil edilmemiştir. Bu şekilde elde edilen kira gelirlerine istisna uygulanması söz konusu değildir.

125 Ayhan Yaman, ‘‘Türk Uluslar arası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin Sicilden Terkin Edilerek Yurtdışına Satılması’’, Yaklaşım Dergisi, Yıl.19, Sayı.222 (Haziran 2011), s.127.

43

 Mükelleflerin, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne kayıtlı gemilerin işletilmesi faaliyetinin yanı sıra başka faaliyetlerinin de bulunması halinde, varsa müşterek genel giderlerin bu faaliyetlerden elde edilen hasılata orantılı olarak dağıtılması sureti ile kazanç tespitinin yapılması gerekmektedir.

Kurumların, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve bunların devrinden elde ettiği kazançların, kâr payı olarak dağıtılması halinde, kurum kazancının tamamen veya kısmen gemi ve yatların işletmeciliğinden elde edilip edilmediğine bakılmaksızın, gerçek kişi ortaklara dağıtılan kar payları üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin1. fıkrasının 6 no.’lu bendinin b alt bendine göre vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Kurumlar, kurumlar vergisinden istisna olan ve olmayan kazançları üzerinden kar dağıtmadıkları sürece gelir vergisi kesintisi yapmayacaklardır. Gelir Vergisi Kanunu’ nun 94/6b maddesinde 4842 sayılı kanun ile kar payı dağıtımına bağlı gelir vergisi kesintisi uygulamasına yönelik düzenlemeler yapılırken, Kurumlar Vergisi Kanunu ve özel bazı kanunlarda, kurumlar vergisinden istisna kazançlara ilişkin gelir vergisi kesintisine yönelik düzenlemelerin yürürlükten kaldırıldığına ilişkin açık bir madde konulmamıştır.126

Tam mükellef kurumlar vergisi mükelleflerine dağıtılan kâr payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacak, anılan kurumlarca elde edilen kar payları iştirak kazançları istisnasından yararlanacaktır. Vergi kesintisi, kar payı elde eden gerçek kişilerin gelir vergisine mahsuben yapıldığından, istisna hükmünün yapılacak vergi kesintisine etkisi bulunmamaktadır.

Bir geminin denizde sefer yapabilmesi için teknesinde birçok parçalar eklenmektedir. Bunlardan bir kısmı tekneye maddeten sıkı sıkıya bağlı olup, gemi tahrip edilmeden kendisinden ayrılamaz. Örneğin; makine, kazan, pervane gibi. Bunlar geminin mütemmim cüzüleridir (Bütünleyici parçalar).127

126 Zihni Kartal, ''Kurumları istisna Kazançlarının Gelir vergisi Kesintisi (G.V.K. Md. 94/6-B) Karşısındaki Durumu'', Vergi Dünyası, Sayı.22, (Ağustos 2003), s.53.

127 Kender ve Çetingil, a.g.e., s.38.

44

4490 sayılı kanunun 12/2 maddesi ve TUGS yönetmeliğinin 26/2. maddesine göre;

TUGS’ ne kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, navlun mukaveleleri, damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi tutulmazlar. Ancak, bu gemi ve yatlardan motorlu taşıt vergisine tabi olanların satış ve devrinde, 197 sayılı Motorlu Taşıt Vergisi Kanunu’ nun 13/c maddesi gereğince bu taşıtlara ait o güne kadar ödenmemiş motorlu taşıtlar vergileri ile gecikme zamları, gecikme faizleri ve vergi cezalarının ödendiğini gösterir belge, motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairesinden istenir.128

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu’nun 12. maddesinin 5.

fıkrasına göre, Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne kayıtlı gemilerde çalışan mürettebata ödenen ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu hüküm uyarınca, münhasıran 4490 sayılı Kanun ile oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne kayıtlı gemilerde çalışan mürettebata ödenen ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Gemi işletmeciliği yapan İşletmenin gemide çalışan mürettebatı dışındaki mürettebatına ödenen ücretler bu istisnadan yararlanamamaktadır.129

Kıdem Tazminatlarının Durumu aşağıdaki şekilde açıklanabilir:

 İşveren tarafından 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin 1.

bendinde gösterilen sebepler (Gemi adamının herhangi bir limanda geminin hareketinden önce gemiye dönerek hizmete girmemesi veya gemiye hiç dönmemesi, gemide hizmet görmesinin tutukluluk, hapis veya gemide çalışmaktan menolunması gibi sebepler ile imkansız bir hal alması, işveren veya işveren vekiline karşı, kanuna, hizmet akitlerine sair iş ve çalışma şartlarına aykırı hareket etmesi, işveren veya işveren vekiline karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi.130) dışında,

128 Burhan Gezgin, ''Türk Uluslar arası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden Doğan Kazançlara İlişkin İstisna ve Diğer Vergisel Teşvikler'', Vergi Dünyası, Sayı.235, (Mart 2001), s.91.

129 HUD, a.g.e., s.101.

130 29.04.1967 tarih ve 12586 sayılı R.G. 854 sayılı Deniz İş Kanunu.

45

 Gemi adamı tarafından bu Kanunun 14. maddesinin II. (Kanun hükümleri veya hizmet akti gereğince ödenmemesi, işveren veya işveren vekilinin gemi adamına karşı, kanuna, hizmet akitlerine veya sair iş şartlarına aykırı hareket etmesi, denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi.131) ve II. (Geminin herhangi bir sebeple 30 günden fazla bir süre seferden kaldırılması, Gemi adamının herhangi bir sebeple sürekli olarak gemide çalışmasına engel bir hastalığa veya sakatlığa uğraması.132) bentleri uyarınca,

 Muvazzaf askerlik hizmetleri dolayısıyla,

 Bağlı bulundukları kanun ile kurulu kurum ve sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malüllük aylığı ya da toptan ödeme almak amacı ile,

 854 Sayılı Deniz İş Kanunu Madde 20’ ye göre; gemi adamlarının ölümü veya 14. maddenin IV. bendi (Geminin kayba uğraması, terk edilmesi veya harp ganimeti ilan edilmesi ya da Türk Bayrağından ayrılması hallerinde.133) sebebi ile hizmet akdinin feshedilmesi veya son bulması hallerinde işverence gemi adamına kıdem tazminatı ödenecektir.134