• Sonuç bulunamadı

Türkiye’nin Göç Vermiş Olduğu Dış Ülkeler

2.4. TÜRKİYE’DE DIŞ GÖÇ HAREKETLERİ

2.4.1. Türkiye’nin Göç Vermiş Olduğu Dış Ülkeler

Türkiye’de dış göç hareketleri 1960’lı yıllardan sonra meydana gelmeye başlamıştır. Bunun öncesinde ise gayrimüslimler tarafından dış ülkelere yapılan göçler söz konusudur. 1960’lı yıllardan sonra dış göç hareketleri hükümet politikası haline gelmiş ve desteklenmiştir. Desteklenmesindeki temel amaç ise ülkeye döviz getirisi sağlamak, işsiz insanların bir kısmını yurt dışına göndererek ekonomik olarak rahatlamak ve niteliksiz kalifiye olmayan işçilerin eğitimini sağlamaktır. Çeşitli ekonomik krizlerden dolayı dış göç biraz yavaşlamıştır (Tezcan, 2000: 2).

Bugün ise göçmen olarak giden Türk işçileri o ülkenin vatandaşı olarak kalabilir hale gelmiş kendi atölyelerini, dükkânlarını, iş yerleri açmaya başlamışlar, işçi durumunda iken işveren hale gelmişlerdir (Uslu, 1999: 8). Türkiye’nin göç vermiş olduğu ülkeleri Batı Avrupa ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri ve diğer ülkeler olarak kısaca açıklanacaktır.

2.4.1.1. Batı Avrupa Ülkelerine Vermiş Olduğu Göçler

II. Dünya Savaşından büyük yenilgi ile çıkan Avrupalı devletler bozulan siyasi ekonomik, sosyal düzenini kurmak ve yeni iş gücü açığını kapamak için ilk başlarda İtalya, Yunanistan ve Yugoslavya gibi ülkelere gitmiş buralardaki iş gücü yeterli olmayınca Türkiye’ye yönelmişlerdir (Özdemir, 1992: 7). Türkiye’den Avrupa’ya yapılan ilk düzenli göç 1961 yılında Almanya ile başlamıştır. Bunu sırasıyla Avusturya, Belçika, Hollanda ve Fransa gibi Batı Avrupa ülkelerine olan göçler takip etmiştir ( Yılmaz, 2014: 1647-1650). Göçün ilk yıllarında sağlık kontrollerinde başarı ile geçen sağlıklı erkekler tercih edilmiştir. Avrupa’ya göçleri, 1961 yılından sonra gelen hükümetler doğrudan desteklemişlerdir (Uslu, 1999: 16). İlk başlarda Almanya’ya işçi akını azken rakamlar 1964 yılında 66.000’e 1970 yılında 130.000’e ve 1973 yılında ise 136.000 gibi rakamlara ulaşmıştır. Kısaca Avrupa’ya 1961-1975 arası dönemde yaklaşık olarak 805.000 işçi göç etmiştir. Bu kadar işçi gönderilmesindeki amaç ise ülkenin kalkınmasını sağlamak nitelikli insanlar yetiştirebilmektir (Martin, 1991: 7).

Fransa ile anlaşma 1965 yılında imzalanmıştır. Giden işçilerin büyük çoğunluğu imalat ve maden sektörünün bulunduğu Alsace ve Lorraine bölgelerine yerleştirilmiştir. Bugün ise Türklerin en yoğun bulunduğu yer Paris’in kuzey

banliyöleridir. Fransa’ya göç eden Türklerin sayısı 1990’lı yıllara gelindiğinde 197.712 gibi rakamlara ulaşmıştır (Danış ve Üstel, 2008: 15).

Hollanda’ya işçi göçü Fransa’da olduğu gibi 1964’lü yıllarda başlamıştır. Hollanda’ya ilk göçler erkek nüfusundan oluşmaktadır. 1976 yılında Hollanda’ya ilk göç edenler 5.666 kişi sonraki yıllarda takiben 1977’de 5.814 kişi, 1978’de 7.234 ve 1979-1980’li yıllarda toplamda 20.146 kişi göç etmiştir (Özyurt, 2000: 261-262). 2008’li yıllarda bu rakam 350.000 kişiye ulaşmıştır. Buraya göç edenlerin bazıları hukukçu, avukat ve akademisyen gibi alanlarda görev almaya başlamıştır (Kartal, 2008: 145).

Belçika ile işçi sözleşmesi anlaşması 1964 yılında imzalanmıştır. Bu anlaşma kapsamında 1961-1974 yılları arasında Belçika’ya 3.579 işçi gönderilmiştir. İlk başta gönderilen işçiler tek başına gitmişlerdir. Sonraki zamanlarda ise ailelerini de yanlarına almaya başlamışlardır. İlk gönderilen işçiler genellikle maden ocaklarında çalışmışlardır (Gelekçi, 2014: 105). Bugün ise Belçika’da yaşayan Türk nüfusunun büyük kısmı gençlerden oluşmaktadır. Nüfusun çoğunluğu Brüksel’in kuzeyinde yaşamakta olup çoğunlukla maden ocakları, küçük sanayi işletmeleri ve orman işleri gibi sektörlerde çalışmaktadırlar. Bugün Belçika’da yaşayan Türk nüfusu ise 218.832 kişidir (www.gundem.be/tr, 2017).

Avusturya ile göç anlaşması 1964 yılında imzalanmıştır. Avusturya’ya göçün ilk yıllarda büyük bir kısmı erkeklerden oluşmaktadır. Avusturya’ya göç eden Türkler 1967-74 yılları arasında 15.848 kişidir (Gelekçi, 2014: 105). 1971 verilerine göre göç eden erkeklerin yüzdesi % 87,3 iken kadınların yüzdesi ise % 12,7’tür. Zaman içerisinde işçi göçmenleri anlaşmaları ile kadın nüfus oranı % 40’lara kadar artarak devam etmiştir. Bu ülkeye göç eden Türkler genellikle inşaat, sanayi, tekstil ve montaj gibi alanlarda çalışmaktadırlar. Türklerin büyük çoğunluğu Viyana civarında yaşamaktadırlar (Soytürk, 2012: 2319-2321). 2011 yılı itibariyle Avusturya’da yaşayan Türk nüfusu 183.000 civarındadır (Pınar, 2015: 581).

Genel olarak Batılı ülkelerdeki göç durumu bu şekilde iken 1973 sonrasında meydana gelen petrol krizi sonrası Batılı ülkeler göçü engellemeye yönelik politikalar gütmüşlerdir (Doğan, 2001: 29-33). Amaçları ise meydana gelen krizi engellemek ve zararlarını en aza indirmektir. Ancak 1970’li yıllardan sonra göçmenlerin yanlarına

ailelerini almasıyla birlikte göç eden insan sayısı sürekli artarak devam ettiğinden dolayı engel olamamışlardır (Yalçın, 2004: 136).

2.4.1.2. Ortadoğu Ülkelerine Vermiş Olduğu Göçler

1973 petrol krizi sonrası Batılı ülkeler göç almama kararı almış ve bunun sonrasında bu ülkelere göç akını durma noktasına gelmiştir. 1980 sonrasında ülkemize vize uygulaması başlatmıştır. 1983 yılında Almanya’ya göç eden işçi sayısı sadece 43’dür. Petrol krizi sonrası uygun çalışma ortamı bulamayan işçiler dönüş yapma kararı almış yönünü Ortadoğu ülkelerine çevirmişlerdir (Tezcan, 2000: 39).

1973 petrol krizi sonrası petrol fiyatlarındaki artış Ortadoğu ülkelerini ekonomik olarak olumlu yönde etkilemiş, Ortadoğu ülkeleri kalkınma için hızlı bir atılım başlatmışlardır. Bu ülkelerde nitelikli insan gücü az olduğu için yabancı ülkelerden kaynak arayışına girmişlerdir. İlk yöneldikleri ülkeler ise Uzakdoğu ülkeleri, ABD, Batılı ülkeler ve Türkiye’dir. Türkiye’den ilk işçi talebinde bulunan ülkeler 1977 yılında Suudi Arabistan, Afganistan, Irak, Kuveyt ve İran’dır (Gül, 1992: 105-109).

Ortadoğu’ya göç eden işçilerin büyük bir kısmı erkeklerden oluşmaktadır. Bunlar çoğunlukla inşaat sektöründe, boyacı, yağcı, şoför ve marangoz gibi alanlarda çalışmaktadırlar. 1973 yılında gönderilen işçi 2373, 1977’de 13304, 1980’de 20733, 1981 ve 2000 yıllarda ise sırası ile 42654 ve 55764 ’dür. İnsanların Ortadoğu’yu tercih etmelerindeki temel nedenler ise dinsel olarak yakınlık olması, coğrafi olarak yakın konumda bulunması, büyük firmalar aracığı ile gidilmesi çalışılacak yerlerin ve kalınacak yerlerin belli olması, sürekli olması ve verilen ücretlerin ekonomik olarak tatmin edici nitelikte olması gibi temel nedenlerden kaynaklanmaktadır (Kahraman, 2012: 1167-1174).

2.4.1.3. Diğer Ülkelere Vermiş Olduğu Göçler

Türkiye’nin göç vermiş olduğu ülkeler Avrupa ülkeleri ile sınırlı değildir. Başka ülkelere de göç vermiştir. Bunlar Bağımsız Devletler Toplulukları, Kuzey Afrika ülkeleri ve Rusya gibi ülkelerdir. Bu göçlerin temelinde 1973 petrol krizi sonrasında petrol fiyatlarının artması ile Kuzey Afrika ülkelerinin zenginleşmeye başlaması

sonucunda yeni iş istihdamlarının oluşmaya başlaması yatmaktadır. Bir diğer nedeni de Körfez Savaşıdır ( Gül, 1992: 103-105).

Petrol krizi sonrası Ortadoğu ülkelerine yoğun bir göç akışı başlamış ancak Körfez Savaşı sonrası bu göç akışı durma noktasına gelmiştir. Göç yönünü bu seferde Bağımsız Devletler Topluluğu’na çevirmiştir. Buralara göç eden işçiler genellikle müteahhitler tarafından yönlendirilmektedir. İşçilerin fiziksel ihtiyaçları ve barınma gibi temel ihtiyaçlar onlar tarafından karşılanmaktadır. 1989 yılında Bağımsız Devletler Topluluğuna göç eden kişi sayısı 932, 1991 göç eden kişi sayısı 4.695 ve 1992 ile 1993 yıllarında ise 15.695’dir (Devlet Planlama Teşkilatı, 1994: 25).

Doğu ülkeleri ile Batı ülkeleri arasında ortaya çıkan yeni anlaşmalar, doğu bloğu olan ülkeler, ülkenin gelişmesi, halkın refah seviyesini yükseltmek ve ülkeyi kalkındırmak için yeni yatırımlara yönelmişlerdir. Bu ülkelerin başında Rusya vardır. Rusya, Türk müteahhitlerin önünü açarak yeni anlaşmalar yapmıştır. 1994 yılının başlarında Rusya’da çalışan işçi sayısı 20.000 civarındadır. Rusya, Türk müteahhitlerin rahat bir şekilde çalışabilmesi için önlerini açmış ve krediler konusunda yardımcı olmuştur (Devlet Planlama Teşkilatı, 1994: 8). Bugün ise Rusya’da yaşayan Türk göçmen nüfusu 80.600 civarındadır (www.hurriyet.com.tr, 2017).

Bu ülkelerin haricinde Türkiye’den göç eden kişiler Danimarka, İngiltere, Norveç, İsveç, İsviçre, Kuveyt ve Latin Amerika ülkeleri gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde yaşamaktadırlar (Devlet Planlama Teşkilatı, 1994: 65).