• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Kentleşmenin Nedenleri

1.3. TÜRKİYE’DE KENTLEŞME

1.3.2. Türkiye’de Kentleşmenin Nedenleri

Günümüzde gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin hepsi hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. Türkiye’de asıl kentleşme dönemi ikinci dünya savaşından sonra başlamış ve Türkiye hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir.

Kentleşme teriminin temeli olan kent günümüzde birçok açılardan bakılarak tanımlamaya ve nedenleri araştırılmaya çalışılmıştır. Kentbilimciler Türkiye’de kentleşmenin nedenlerini açıklarken her biri farklı açılardan bakarak farklı kavramlarla açıklama yoluna gitmişlerdir. Örnek verecek olursak Sencer Türkiye’de kentleşme nedenlerini iletici, çekici ve aracı nedenler olarak açıklamaya çalışırken Keleş ekonomik, siyasal, teknolojik ve sosyo-psikolojik olarak ele almaya çalışmıştır. Kentleşme komisyonu ise daha kapsamlı ve bütüncül açılardan bakarak iç ve dış açılardan bakarak açıklamaya çalışmışlardır. Hepsinin de temel amacı kentleşmeye neden olan faktörleri farklı açılardan bakarak açıklamaya çalışmaktır (Özer, 2004: 49).

Biz ise kentleşmeye neden olan faktörleri itici, çekici ve iletici nedenler olarak açıklamaya çalışacağız.

1.3.2.1. İtici Nedenler

Köyde yaşayan nüfusun, tarımda kullanılan ilkel yöntemlerin yerini teknolojik aletlerin alması ve tarım topraklarının bölüşülmesi, tarımda sulama ve gübreleme sisteminin gelişmesi ve insan gücüne ihtiyacın azalmasıyla kentlere göç etmesine itici etmenler denilmektedir (Ertürk ve Sam, 2009: 33).

Tarımsal gelişmelere bağlı olarak kapalı ekonomi sisteminden pazar ekonomisine geçilmesi kırsal kesimde yaşayan insanların hayatlarında birtakım yapısal değişimlere yol açmıştır. Toprak mülkiyeti yapısındaki değişim, küçük ve orta boy işletmelerin zararına işleyen bir mekanizmaya yol açarak, toprakların daha az sayıda köylünün elinde toplanmasının sonucunu doğurmuş ve bu durumda binlerce köyde yaşayan aileler topraksız kalmıştır (Akşit, 1966: 42). Bununla birlikte köylerde artan nüfus, tarım arazilerin kardeşlerin arasında bölüşülmesi ve tarımda ürün verimliğinin doğa koşullarına bağlı olması insanların kırsal alanlardan uzaklaşmasına göç etmesine neden olmuştur.

Türkiye tarımda makineleşmeye ikinci dünya savaşından sonra başlamıştır. 1945 yıllarda traktör sayısı 1156 iken 1960’da 16.585, 1980’de 436.369 ve 2008 yıllarda ise bu rakam 1.070.746’lere ulaşmıştır (Keleş, 2013: 70). Tarımda makineleşme tarımsal verimliliği arttırırken tarımda insan gücüne olan ihtiyacın azalması insanların kırsal alandan taşınmasına neden olmuştur.

Kentleşmenin temel nedeni topraktan uzaklaşmadır. Bunların hepsinden çıkarılabilecek sonuç; bir yerde topraktan uzaklaşma, topraktan kopma varsa orada nüfus yığılması vardır. Bu da kentleşmeye neden olmaktadır. Topraktan kopmanın temel nedeni; modern tarım yöntemleri, toprakların kardeşler arasında bölüşülmesi, doğa olayları ya da tarımsal yapıdaki geri dönüşümü olmayan değişimlerdir (Özer, 2004: 57).

1.3.2.2. Çekici Nedenler

Türkiye’de “nüfusun bulunduğu yerden ayrılarak kente yönelmesinde ilk güdüleyici ögenin çoğunlukla itici güçler olduğu herkesçe paylaşılan bir görüşse de, bu olayda bir ön koşul olarak çekici güçlerin de rol oynadığının kuşku yoktur” (Sencer, 1979: 61). Çekici nedenler kırsal kesimde geçinmek için yeteri kadar maddi seviyeye ulaşamayan ve geleceği için güvence bulamayan kişilerin kente göç etmesini sağlayan nedenlerdir.

Türkiye’de cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren belli alanlara devlet eliyle sanayi yatırımları yapılmış ve başarılı olunarak birçok farklı alanlarda iş imkânları artmıştır. Birçok sanayi kuruluşu kurulmuş ve işletme sayıları hızla artmaya başlamıştır. Sanayi kuruluşları küçük ya da büyük kentlerin etrafında kurulmuştur. Kısa sürede kuruldukları yerlerde büyük kentler haline gelmeye başlamışlardır. Bunlara örnek Kırıkkale, Karabük, Ereğli, İskenderun ve Batman’dır. Sanayiler kuruldukları yerde iş gücü talep etmiş dolayısıyla bulundukları yerde kısa zamanda nüfusları artmaya başlamıştır. Bir diğer çekici etmende kentlerin eğlence, barınma, iş, eğitim, sağlık ve ulaşım gibi etmenlere daha fazla sahip olmasıdır (Sencer, 2013: 72-73).

Türkiye’de kentleşmenin çekiciliklerini şu şekilde sıralayabiliriz (Erkan, 2002: 119).

 Kentlerde iş gücü ve iş olanaklarının ve ücretlerin fazla olması,

 Büyük kentlerde marjinal sektör diye adlandırılan sektörün olması ve insanların buraya göç ederek yaşamlarını burada sürdürebilmeleri,

 Kentlerde insanların çalışma alanlarındaki (sanayi, hizmet) güvence gelecekleri olması,

 Kentlerdeki eğitim ve sağlık gibi alanların kırsal kesime göre oldukça ileri seviyede olması,

 İnsanların kültürel değerleri kentlere göç hızını arttırmaktadır. (Halk arasında kullanılan sözler, deyimler örneğin İstanbul’un taşı toprağı altın sözü gibi),  Kırsal alanların güvenlik sorunu kentleri çekici hale getirmektedir. (Doğu

bölgemizde yaşanan terör olayları, kan davaları gibi problemlerdir).

Bunun gibi etmenler kentlerin çekiciliğini arttırmaktadır. Kentleri daha çok cazibe merkezi haline getirmektedir. Bu nedenle kırsal alanlardaki iş imkânları

artırılmalı, teşvik edilmeli ve geliştirilmelidir. Kırsal alandaki nüfusu tutabilmek için kentteki eğitim ve sağlık gibi hizmetleri kentlerden kırsal alanlara alabilme imkânı sunulmalıdır. Kırsal alanların güvenlik problemleri çözülmeli ve insanlara güvende oldukları hissettirilmelidir.

1.3.2.3. İletici Nedenler

İtici ve çekici etmenlerin yanı sıra kentleşme sürecinde rol oynaya önemli faktörlerden biride iletici etmenlerdir. İletici etmenlerle anlatılmak istenen ulaşım ağının, teknolojilerin ve bilgi teknolojilerinin gelişmesidir. Türkiye’de son elli yılda gelişen ulaşım ağları bir yerden başka bir yere ulaşımı hızlandırmıştır. Karayolları, demir yolları ve hava yollarının gelişimi ile birlikte bunlara oranla gelişen tüm araçlar ulaşımı kolaylaştırmış ve eskiye oranla köyden kente göç etme hızı artmıştır (Erkan, 2002: 116).

Teknoloji sosyal değişime yol açan etmenlerin başında gelmektedir. Teknolojiye bağlı olarak gelişen karayolu, insanların yoğun bir şekilde yaşadığı yerlere ulaşımı kolaylaştırmış ve nüfusun o alanda çoğalmasını sağlamıştır (Kasapoğlu, 1997: 117). Ulaşım aynı zamanda kırsal kesimdeki ürünlerin kolay bir şekilde pazar alanlarına ulaştırılmasını ve satılmasını sağlamıştır. Yani yalnız çevresi için üretimde bulunan tarımcıların, sanayi kuruluşlarının ve ticaret çevrelerinin yeni pazar alanlarına açılmasını sağlamış ve rekabet ortamı yaratmıştır (Özer, 2004: 59).

Haberleşme ve bilgi teknoloji ağının gelişmesi ile birlikte köylerde iletişim ve ulaşım kolaylaşmıştır. Köylerdeki eğitim seviyesinin yükselmesi ile köylünün bilinçlenme oranı artmıştır. Köylünün tarımsal arazilerinden daha fazla miktarda ürün almasını sağlamıştır. İlkel yöntemler terkedilmeye başlanmıştır (Keleş, 2013: 71). İletici nedenler görüldüğü üzere kentleşme üzerinde önemli etki yaratmıştır. Kentlere kısa zamanda ulaşımı kolaylaştırmış insanlar arasında iletişimi hızlandırmıştır