• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de İç Göç Olgusunun Nedenleri

2.5. TÜRKİYE’DE İÇ GÖÇ HAREKETLERİ

2.5.2. Türkiye’de İç Göç Olgusunun Nedenleri

İç göç; insanların ekonomik, siyasi, doğal afetler ve hükümet politikası gibi nedenlerden dolayı yaşadıkları alanları terk ederek ülke içerisinde farklı yaşam alanlarına yerleşmesine denmektedir. Türkiye’de iç göç hareketleri 1950’li yıllardan itibaren hızlanmıştır. Bunun nedeni ise kullanılan modern tarım yöntemleri ile kırsal alanda yaşayan insanlar işsiz kalmaya başlamış ve iş aramak için yaşadıkları alanları terk edip gitmek zorunda kalmışlardır. Bir diğer neden de kırsal alanda yaşayan insanların sahip olduğu toprakların kardeşlerinin arasında bölüşülmesi ile bölüşülen toprakların aileleri geçindirecek büyüklükte olmamasından kaynaklanmaktadır (Emin, 2013: 279).

Türkiye’de göç hareketlerini etkileyen bir diğer nedende Doğu bölgelerinde yaşanan terör olayları ve güvenlik sorunlarıdır. Bu gibi nedenlerden dolayı birçok aile göç etmek zorunda kalmıştır (Özdemir, 2012: 7-10). Bunların haricinde Türkiye’de göçün artmasına neden olan diğer nedenler ise sosyokültürel, teknolojik, sağlık, tarımsal yapıdaki değişmeler ve ekonomik nedenlerdir.

2.5.2.1. Güvenlik Sorunu

Göçü etkileyen önemli nedenlerden biri güvenlik sorunudur. Kendini yaşadığı yerde güvende hissetmeyen bireyler, yaşadıkları alanları terk ederek kendilerini güvende hissedebilecekleri ortamlara göç ederler (Çelik ve Murat, 2014: 48). Türkiye’de güvenlik nedeni ile birçok kez göçler gerçekleşmiştir. Bu göçler bazen zorunlu nedenlerle bazen de kendi istekleri doğrultusunda gerçekleşmiştir.

Türkiye’de 1980’li yıllardan itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan terör olayları ve doğal afetlerin etkisi ile göçler gerçekleşmiştir. Terör ve göç hareketlerinin sonucunda buranın kent merkezlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Terör haricinde bu bölgeler baraj (Keban ve Hirfanlı) yapımından dolayı da zorunlu göçler gerçekleşmiştir (Koçak ve Terzi, 2012: 172).

1985 ve 1996’lı yıllar arasında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör olaylarının giderek artış göstermesi ile insanlar bu bölgeden zorunlu olarak göç etmiştir. Terör olaylarının artması ile insanların mal ve can güvenliğinin tehlikeye girmesi ve mevcut kaynakların yok edilmesi ile insanlar zorunlu olarak göç etmek zorunda kalmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terör olaylarının artması ile birlikte göçler 1983’de % 7’iken 1983 ve 1990 arası % 64,5’lere kadar artış göstermiş 1993’lü yıllarda ise bu oran % 83,4’lere yükselmiştir. 1994’lü yıllardan itibaren terör kaynaklı göçler azalmaya başlamış 1997’li yıllarda ise % 28’lere düşmüştür (Dücan, 2016: 172). Terör olayları Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki göçler üzerinde etkili olmuştur.

2.5.2.2. Sosyal Kültürel Nedenler

Göçü etkileyen faktörlerden bir diğeri de sosyokültürel etmenlerdir. İnsanların göç etmesindeki temel amaç daha iyi yaşam koşullarında hayatlarını devam ettirebilmek ve daha iyi imkânlara ve sahip olabilmektir. İnsanlar daha hızlı bir şekilde bilgiye, teknolojiye, sosyal imkanlara, hayat standartlarına ulaşabilmek için metropol kentlere göç etmektedirler. Böylece ulaşmak istedikleri sosyal ortamlara ulaşırlar. İlk başta uyum sıkıntısı yaşasalar bile zamanla alışmaktadırlar (Akan ve Arslan, 2008: 47).

Kırsal kesimde göçün üzerinde kültürün etkisi oldukça fazladır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde kültürel etmenlerden dolayı yani kız kaçırma, kan davası, adam öldürme gibi kültürel etmenlerden dolayı insanlar göç etmek zorunda kalmaktadırlar (Özdemir, 2012: 1615). İnsanlar göç ettikleri yerde kendi kültürel özelliklerini taşıyan mahallelere yerleşmekte daha çok kendi hemşerilerinin yaşadıkları yerlere göç etmekte ve akraba çevrelerinin olduğu bölgelere taşınmaktadırlar. Buna en iyi örnek İstanbul’un bazı ilçelerinde aynı memleketten göç eden insanların toplanmasıdır. Küçükçekmece’de Tokatlılar, Gaziosmanpaşa’da Sivaslılar, Bakırköy’de Malatyalıların bulunması buna birer örnektir (Gürel ve Balta, 2011: 10).

2.5.2.3. Ekonomik Nedenler

Türkiye’de göçü etkileyen temel etmenlerden biride ekonomik nedenlerdir. Ekonomik sorunların başında tarımsal gelişmelerin artması ile bu bölgelerde yaşayan

insanlar işsiz kalmaya başlaması ile daha iyi iş imkânlarına sahip olabilmek için kırsal alanların terk edilmesi gelmektedir (Çelik ve Murat, 2014: 48 ).

Türkiye’de kırsal kesimdeki göçün bir başka nedeni de kırsal alandaki istihdamın azlığı ve gittikçe kötüleşen yaşam koşullarıdır. Bu gibi nedenlerden dolayı kırsal alanda yaşayan gençlerin çoğu işsiz kalmakta ve kentlere göç etmektedir. Bir diğer nedende Türkiye’de kırsal alanda göçü etkileyen doğurganlık oranının fazla olması ile toprakların kardeşler arasında bölüşülmesi sonucu toprakların aileyi geçindirecek imkânlarda olmamasıdır (Öztürk ve Altuntepe, 2008: 1593-1594).

Türkiye’de kırsal alanda göç hareketlenmesi ekonomik olarak 1960’lı yıllardan itibaren başlamış bu tarihten itibaren kırsal nüfus hızlı bir şekilde düşüş göstermiştir (Cengiz ve Baydur, 2010: 87).

Tablo 2.4: Türkiye’de Kent-Kır Yıllara Nüfus Oranları

Yıllar Genel Nüfus Kent Nüfusu Kent (%) Kır Nüfusu Kır (%)

1960 24.064.763 6.927.343 28.78 17.137.420 71.22

1980 40.347.719 16.869.068 41.80 23.478.651 58.20

2000 67.803.937 44.006.274 64.90 23.797.653 35.10

2010 73.722.938 56.222.356 76.26 17.500.632 23.74

Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist/,09/06/ 2017.

Tablo 2.4’den de anlaşılacağı üzere kırsal nüfus her geçen yıl hızlı bir şekilde düşüş göstermiş kentsel nüfus ise ona ters orantılı bir şekilde sürekli artış göstermiştir. Kent nüfusu 1960’lı yıllarda % 28,78’iken 2010’lu yıllarda ise % 76.26 gibi oranlara ulaşmıştır. Bunda ekonomik gelişmelerin katkısı oldukça büyüktür.

2.5.2.4. Teknolojik Gelişmeler ve Tarımdaki Değişmeler

Türkiye’deki teknolojik ve tarımsal gelişmeler kırsal alanda göçü etkilemiş insanlar kırsal alanlardan kentlere doğru göç etmeye başlamıştır. Kırsal alanda

toprakların kardeşler arasında miras yoluyla bölüşülmesi, toprakların verimsizleşmesi, tarımda modernleşme ile traktörlerin kullanılması kırsal alandan göçü hızlandıran etkenlerden olmuştur. 1948’li yıllarda traktör sayısı 1800 adet iken Türkiye’de montaj traktör üretiminin başlaması ile traktör sayısı artmış, bu sayı 1963 yılından sonra 100 bin gibi rakamlara erişmiş insan gücüne olan ihtiyaç azalmış ve kırsal alanlardan göçler kentlere doğru başlamıştır (Özdemir, 2012: 4).

Türkiye’de kara yolu ağının gelişmesi, motorlu taşıt sayısının artması ve kitle iletişim araçlarının kullanılması, kırsal alanlarla kentleri birbirine bağlamış, kentsel gelişmeler kırsal alanları da etkilemiş, taşıma faaliyetleri gelişim göstermiş ve insanlar kırsal alanlardan göç etmeye başlamışlardır. Kitle iletişim araçlarının sayesinde insanlar kentsel gelişmeleri takip etmeye başlamış, kentsel gelişmeler insanları olumlu yönde etkilemiş ve kentler çekici hale gelmiştir (Karaman, 2003: 112).

Teknolojik gelişmeler kırla kent arasındaki mesafeyi ortadan kaldırmış, ulaşım ve iletişim maliyetinin azalması ile birlikte göç maliyeti azalmış ve kırla kent arasındaki kültürel farklılıklarda azalmaya başlayınca insanlar göç ettikleri yere hızlı bir şekilde uyum sağlamaya başlamışlardır. Ayrıca teknolojik gelişmeler sayesinde büyük endüstri kuruluşları kurulmuş, kırla kent arasındaki farklılıklar oluşmuş ve kentsel alanlar çekici hale gelmiştir (Çelik, 2005: 178).

2.5.2.5. Sağlık ve Eğitim Nedenleri

İnsanların kırsal alanlardan göç etmesinde ekonomik nedenler ve refah seviyesini yükseltmek ön plana çıkarken göç kararı üzerinde etkili olan kararlardan bir diğeri de kentlerde sunulan eğitim ve sağlık hizmetleridir. Kentlerde eğitim ve sağlık hizmetleri kırsala göre oldukça iyi bir durumdadır. Bireyler çocuklarının daha iyi bir eğitim alabilmesi için daha iyi şartlarda okuyabilmesi ve göç etmektedirler. Çocukları olan aileler için eğitim imkânları önemli iken çocukları olmayan aileler için çok da önem teşkil etmemektedir.