• Sonuç bulunamadı

2.1. Kavramsal Çerçeve

2.1.2. Türkiye‟de Hazır Giyim

Günümüzde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de önemli bir ticaret alanı olan hazır giyimin ülke içindeki temelleri çok eskilere dayanmaktadır. Temelleri Osmanlı Ġmparatorluğu döneminde atılan hazır giyim sanayisi, 1915 yılı itibari ile 18‟i kamu, 10‟u anonim, 45‟i ise özel sektöre ait olmak üzere döneme ait toplam 264 sanayi kuruluĢunun 73 tanesi bu sektöre aittir. Cumhuriyetin ilanından sonra kurulan Sümer Bank‟ın tekstil ve

konfeksiyon fabrikalarını ve atölyelerini kendi bünyesinde toplamasının ardından geçen süre içerisinde özel sektörde de yatırımlar canlanmaya baĢlamıĢtır. 1950‟li yıllarda baĢlayan bu yatırım hareketliliği ile 1990‟lı yıllara gelindiğinde özel sektörün üretimdeki payı %90‟lara ulaĢmıĢtır. En nihayetinde günümüzde tamamen özel sektör bünyesinde üretim gerçekleĢtiren bir alan halini almıĢtır (Sanayi Genel Müdürlüğü, 2011: s.1-2). Ekonomik ve sosyal bağlamda yaĢanan değiĢim ve geliĢmelerin bir sonucu olarak ticaret hayatını da hareketlendirmiĢ; bu hareketliliğin en fazla yaĢandığı sektör ise hazır giyim olmuĢtur. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye‟de de hazır giyim sanayisi en fazla geliĢim gösteren ve sanayileĢme atılımında bulunan alan olmuĢtur (Çakar, 1998:s.65, Atalay, 1995:s.12). Günümüzde tekstil ve hazır giyim sektörü, büyük ölçüde yakalamıĢ olduğu teknoloji, sosyal anlamdaki etkililiği ve hemen hemen tüm zamanlardaki ekonomik etkinliği ile Türkiye‟nin en önemli sosyo-ekonomik çalıĢma alanları arasında yer almaktadır. Ülkemizde oldukça geniĢ bir pazar payına sahip olan hazır giyim sektörü, müĢteri kitlesi olarak da çok geniĢ bir alana sahiptir (Erenler ve diğerleri, 2011:s.24, Atılgan, 2006:s.263, KiĢoğlu, 2004:s.44).

Hammadde, yardımcı malzeme, iĢgücü, enerji kaynakları ve üretimi gerçekleĢtirilecek birçok girdiyi temin ederek tasarlanan ürünlerin oluĢum sürecini koordine ederek bu koordinasyon sürecinde üreticiye ürün çıktısını ulaĢtıran iĢletmeler giyim iĢletmeleridir (KiĢoğlu, 2004: s.45). Rekabet koĢullarının üreticileri zorlaması ile piyasada daha fazla söz sahibi olabilmek için çok daha fazla çaba sarf etmek durumunda olan hazır giyim iĢletmeleri, müĢteri memnuniyetini temel alan üretim giriĢimlerinde bulunmaktadır. Bu doğrultuda iĢletmeler ürün çeĢidini arttırmakta, buna karĢılık üretim maliyetlerini düĢürmekte, ürün kalitesini yükseltmekte ve üretim hızını ise arttırmaktadır. Böylece hem iç pazarda hem de küresel pazarda müĢteri talep ve ihtiyaçlarına en iyi Ģekilde cevap verebilecek bir rekabetçi konumuna yükselmektedirler (Yurdakul ve Ural, 2006: s.224, Atılgan, 2006: s260, UlaĢ ve diğerleri 2005, KiĢioğlu, 2004: s.43, Çakar, 1998: s.66). Ülkemiz sanayisinin önemli üretim alanlarından olan tekstil ve hazır giyim üretimi; 2005 yılı sonrasında küresel anlamda yaĢanan ekonomik krizin de etkisi ile hem iç hem de dıĢ piyasada artan bir rekabet ile karĢı karĢıya kalmıĢtır. Bu kriz ile birlikte ülkeler kaliteyi arttırma, fiyatları geri çekme, verimliliği arttırma gibi stratejiler geliĢtirmeye devam etmiĢlerdir (Alüftekin ve diğerleri, 2009:s.17). Hızla değiĢmekte olan dünya ekonomisinin oluĢturduğu rekabet ortamında, teknolojiyi yakalamak ve hazır giyim üretiminde ülke

olarak kalıcılığı sağlayarak global ticaret alanında söz sahibi ülkeler arasında olunmalıdır (Sarıoğlu ve Kayadibi, 2012: s.2, Güleryüz, 2011: s.1-2).

Türkiye‟nin hazır giyim alanında geçmiĢten günümüze dek yaptığı ihracata yönelik çalıĢmalara bakıldığında, 1980 yılı itibarı ile yapılan ihracat kalkınma politikası ve buna bağlı yapılan yatırımlar dikkat çekmektedir. Bu kalkınma politikasının ardından büyüme gösteren tekstil ve hazır giyim alanı; gayri safi yurt içi hâsıla (GSMH)‟da artıĢ, ihracat ve buna bağlı net döviz girdisi, imalat sanayi üretimindeki pay artıĢı, istihdam alanının geniĢlemesi, sektöre yönelik yatırımda artıĢ gibi birçok etkenle ekonomik büyümeyi de beraberinde getirmiĢtir. Tekstil ve hazır giyim sektörü günümüzde büyük oranda ihracatı merkeze almaktadır. Öyle ki yurtdıĢı üretim talebi yurtiçi üretim talebinin iki katıdır (Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı ĠGM, 2012: s.1).

AĢağıda ekonomi bakanlığı bilgi sistemi aracılığı ile aktarılan Türkiye‟nin ihracatta bulunduğu ülkelerden elde ettiği gelir dağılım tablosu yer almaktadır. Tablo verileri 2009- 2011 yıları arasını kapsamaktadır.

Tablo 1. Türkiye‟nin ülkeler bazında hazır giyim ihracatı (Milyon-ABD $) Ülkeler 2009 2010 2011 DeğiĢim (10/11) (%) Almanya 2.769 3.005 3.220 7,2 Ġngiltere 1.686 1.934 1.951 0,9 Ġspanya 901 1.075 1.298 20,7 Fransa 870 979 1.050 7,2 Hollanda 571 613 742 21,2 Ġtalya 594 616 722 17,2 Danimarka 392 421 445 5,8 Belçika 287 360 383 6,4 Ġsveç 238 256 261 2,1 Rusya 108 206 233 12,6 Irak 161 171 227 33 A.B.D. 173 215 221 2,8 Polonya 76 96 147 53,2 Romanya 96 175 136 -22,1 Suudi Arabistan 52 66 130 96,5 Ġsrail 92 111 127 14,9 Çek Cumhuriyeti 104 105 122 16,7 Ġsviçre 95 99 108 9,2 Avusturya 131 100 103 3,4 Yunanistan 148 98 99 0 Ukrayna 84 47 96 0,6 Cezayir 162 80 93 106,9 B.A.E. 45 61 83 15,3 Norway 65 75 76 35,1 Diğer 1.319 1.403 1.452 3,6 TOPLAM 11.220 12.367 13.526 9,4

(T. C. Ekonomi Bakanlığı Ġhracat Genel Müdürlüğü, 2012: s.5).

Tabloya bakıldığında Türkiye‟nin hazır giyim sektöründe gerçekleĢtirdiği ihracattan elde ettiği toplam gelirin düzenli olarak artıĢ gösterdiği görülmektedir. Ġhracat miktarı ve buna

bağlı ihracat gelirlerindeki bu artıĢa bağlı olarak, hazır giyim sanayi üreticisinin de müĢteri istekleri doğrultusunda üretim kapasitesini, ürün çeĢidi ve kalitesini yükselttiği söylenebilir. Günümüzde özellikle moda olgusu ile hareket eden hazır giyim sektöründe ürün çeĢitliliğinin büyük ölçüde önem kazandığı görülmektedir.

Konfeksiyon sanayimiz ülke ihracat büyüklülüğü bakımından diğer sanayi kolları arasında önemli bir yere sahiptir. Bu sanayi dalında yapılan ihracatlarda parti büyüklükleri önemini yitirirken; daha az miktarlarda fakat daha çeĢitli modellerden oluĢan ürün gruplarına doğru talepte bulunulan müĢteri kitlesine yönelik üretim ve ihracatlar gerçekleĢtirilmektedir (Baykal ve Tunç, 2011: s.10). KüreselleĢmenin etkisi ile ortak bir pazara dönüĢen dünyada yaĢanan bitimsiz arz-talep değiĢimini karĢılayabilmek; buna bağlı olarak da devamlılığı sağlanan bir yenileĢme sürecine dâhil olmak gerekmektedir. Bu değiĢim ve yenileĢme sürecinde rakip üreticiler arasında yükselebilmek için ucuz fakat müĢteri isteklerine uygun, kaliteli ve bir o kadar da hızlı üretim gerçekleĢtirmek önemlidir (Özeren, 2003: s.153). Böylesi bir üretim rekabeti içerisinde hızlı ve çeĢitli ürünler üretme ile yakından iliĢkili olan “tip dönme” kavramı ve basamakları ön plana çıkmaktadır. Daha verimli bir üretim yapmak için, üretilen bir ürün modelinden daha farklı bir modelin üretimine geçiĢin hızlandırılması gereklidir. Bunun için ise Tip dönmenin birinci basamağı olan “Hazırlık” aĢamasındaki iĢlemlerin tespit edilerek minimize edilmesi gerekmektedir. Hazır giyim iĢletmeleri, koleksiyonlarını üretirken önce bir modeli üretmekte; üretim bantlarını dikecekleri modele göre hazırlamaktadırlar. Model değiĢince üretim bantlarında da yeni ürünün özelliğine göre değiĢikliğe gidilmek zorundadır. “Tip dönme” ya da yeni ürüne geçiĢ olarak da adlandırılan bu süreçte “hazırlık” aĢamasının minimize edilmesine yardımcı olabilmek adına öncelikle üretim, üretim çeĢitleri ve üretimde süreç tasarım ve planlanması ile ilgili kavramların yeterince anlaĢılması ve açıklanması gerekmektedir.