• Sonuç bulunamadı

AraĢtırmaya katılarak konuya iliĢkin verilerin elde edilmesine katkıda bulunan hazır giyim iĢletmelerini tanımaya yönelik hazırlanan anket sorularına verilen yanıtlara ait tablolar ve bu tablolardan elde edilen bulguların yorumları aĢağıda yer almaktadır. Tablolardan elde edilen veriler; sosyal bilimler istatistik paketi SPSS 17 (Statistical Package For Social Sciences) kullanılarak frekans ve yüzdeleri hesaplanmıĢtır.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin kuruluĢ yıllarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan Tablo 2‟de sunulmuĢtur.

Tablo 2. ĠĢletmelerin KuruluĢ Yıllarına Göre Dağılımları

KuruluĢ Yılları Sayı %

1961-1970 1 10 1971-1980 1 10 1981-1990 2 20 1991-2000 4 40 2001-2010 2 20 Toplam 10 100

Tablo 2 incelendiğinde, araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %40‟ının son 23 yıl içerisinde faaliyet gösterdikleri %20 sinin ise son 33 yıl içerisinde faal olduğu gözlenmektedir. AraĢtırmaya katılan diğer iĢletmelerin %10‟u 40 yılın üstünde faal iken yine %10‟u 50 yılın üzerinde bu alan üzerinde faaliyet gösterdikleri görülmektedir. 2001 yılından günümüze dek faal iĢletmelerin oranı ise %20 olarak saptanmıĢtır.

Tabloya bakıldığında araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %20‟si daha köklü bir geçmiĢe sahip iken, yine %20‟lik diğer bölüm günümüze daha yakın genç iĢletmeler olarak tanımlanabilir. Geriye kalan %60‟lık kesimin ise en az 14 ila en fazla 33 yıl arasında değiĢen bir tecrübeye sahip oldukları söylenebilir. Yüksel (1993)‟e ait örneklem grubu Ankara ilindeki hazır giyim iĢletmeleri olan yüksek lisans tez çalıĢmasında yer alan iĢletmelerin faaliyet yıl aralığı incelendiğinde; çalıĢmaya katılan iĢletmelerin büyük çoğunluğunun (%88‟inin) en fazla 5 yıldır faaliyet gösteren iĢletmelerden oluĢtuğu gözlenmektedir. AraĢtırmaya katılan iĢletmeler içerisinde en fazla faaliyet yılının 20 yıl olduğu fakat bu grubun toplam yüzde içerisinde sadece %6 olarak yer aldığı görülmektedir. Bu araĢtırmadan elde edilen bulgulardan yola çıkılacak olunduğunda; son 20 yıl içerisinde deneyimli iĢletmelerin sayısında gözle görülür bir artıĢ yaĢandığı yorumuna varılabilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin hizmet verdikleri ilk sektörlere iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 3‟te sunulmuĢtur.

Tablo 3. ĠĢletmelerin Hizmet Verdiği Ġlk Sektör Dağılımları

Sektörler Sayı % Perakende Satış/Üretim 1 10 Hazır Giyim/Triko 2 20 Hazır Giyim 6 60 Dericilik 1 10 Toplam 10 100

Tablo 3‟te yer alan veriler incelendiğinde araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %60‟ının kurulduğu yıldan bu yana hazır giyim üretimi alanında yani kendi alanında faal olduğu görülmektedir. Triko ile hazır giyimi sentezleyerek faaliyete baĢlayan ĠĢletmeler genel toplamın %20‟sini oluĢtururken; geriye kalan iĢletmelerin %10‟unun perakende satıĢ

alanında %10‟unun ise dericilik alanında hizmet vermeye baĢladığı gözlemlenmektedir. Buna göre araĢtırmaya katılan iĢletmelerin yarıdan fazlasının hazır giyim üretimi ile faaliyete baĢlayıp günümüze dek aynı alanda hizmet verdiği söylenebilir. Yine %20‟lik önemli bir kesimin triko ile hazır giyimi sentezleyerek faaliyete baĢlaması ve bu alanda geliĢerek faaliyete devam ediyor olmasının gözlenen önemli bulgulardan biri olduğu yorumlanabilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin hazır giyim üretim sektöründeki faaliyet yıllarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 4‟te sunulmuĢtur.

Tablo 4. ĠĢletmelerin Hazır Giyim Üretim Sektöründeki Faaliyet Yıllarına Göre Dağılımları

Faaliyet Aralığı Sayı %

10-20 yıl 5 50

21-30 yıl 3 30

31-40 yıl 1 10

41-50 yıl 1 10

Toplam 10 100

Tablo 4 incelendiğinde araĢtırmaya katılan iĢletmelerin toplamı içerisinde 10-20 yıl arasında faaliyet gösteren iĢletmeler %50‟lik dilimi oluĢturmaktadır. 21-30 yıl arasında faaliyet gösteren iĢletmeler %30‟luk dilimi oluĢtururken; 31-40 yıl arasında faaliyet gösteren iĢletmeler %10‟luk dilimi temsil etmektedir. Son olarak 41-50 yıl arsında yer alan iĢletmeler yüzdesine bakıldığında ise genel toplam içerisinde %10‟u oluĢturduğu görülmektedir. Tablo 1‟de de ifade edildiği gibi 40 yılın üzerinde faaliyet gösteren iĢletmeler % 20‟lik kesimi oluĢturmaktadır. Tablo 3‟teki verilerden yola çıkılarak tablo 2 ve tablo 4 arasındaki benzerliğin sebebi Ģöyle ifade edilebilir: ĠĢletmelerin %60‟ının direkt hazır giyim alanında faaliyet göstermesi ve yine %20‟sinin de triko ile hazır giyimi sentezleyerek faaliyet göstermesinin etkisi büyüktür. Toplamda iĢletmelerin %80‟inin ilk kez bu alanda faaliyet göstererek günümüze kadar ulaĢması kuruluĢ yılı ile faaliyet yıllarının örtüĢmesini sağlamıĢtır diyebiliriz.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin sahiplerinin cinsiyet dağılımlarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 5‟te sunulmuĢtur.

Tablo 5. ĠĢletme Sahiplerinin Cinsiyet Dağılımları

Cinsiyet Sayı %

Kadın 1 10

Erkek 9 90

Toplam 10 100

Tablo 5‟ten elde edilen veriler incelendiğinde iĢletme sahiplerinin %90‟ını erkekler oluĢtururken kadınlar sadece %10‟unu oluĢturmaktadır. Tablodan yola çıkılarak iĢletme yönetimindeki en büyük yetkinliğe erkeklerin sahip olduğu, kadınların ise iĢletme kurulumunda oldukça düĢük bir paya sahip olduğu söylenebilir.

Aslan (1996)‟ın hazırlamıĢ olduğu yüksek lisans tezinde yer alan idare personellerinin cinsiyetlere göre dağılımlarının yüzdeleri incelendiğinde; kadınların genel toplam içerisinde %38‟i oluĢturduğu, erkeklerin ise %62 ile yine kadınlardan daha fazla oldukları görülmektedir. ĠĢletme sahiplerinin aynı zamanda iĢletme idaresindeki en yetkili birinci personel olduğu düĢünüldüğünde, geride bırakılan 16 yıldan bu yana sektördeki kurucu hâkimiyetin erkek ağırlıklı hâkimiyetini değiĢtirmediği söylenebilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin sahiplerinin eğitim durumlarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 6‟da sunulmuĢtur.

Tablo 6.ĠĢletme Sahiplerinin Eğitim Durumu Dağılımları

Eğitim Durumu Sayı %

Ġlkokul 1 10

Ortaokul 0 0

Lise 1 10

Meslek Yüksek Okulu 1 10

Lisans 4 40

Lisans Üstü 3 30

Toplam 10 100

Tablo 6‟ya bakıldığında iĢletme sahiplerinin %40‟lık önemli bir bölümünü üniversite mezunları oluĢtururken; yine %30‟luk diğer önemli bir bölümünü lisansüstü mezunlarının

oluĢturdukları gözlemlenmektedir. Geriye kalan mezuniyet derecelerinin yüzde dağılımlarına bakıldığında; %10‟u ilkokul, %10‟u lise ve geriye kalan %10‟unu ise meslek yüksek okulu mezunları oluĢturmaktadır. Ortaokul mezunu iĢletme sahibine ise rastlanmamıĢtır. Tablodaki verilere göre araĢtırmaya katılan iĢletmeler toplamının %70‟lik önemli bir bölümünü üniversite ve üzeri mezunların oluĢturduğu görülmektedir. Bu durum ise hazır giyim üretimi içerisinde yürütülecek çalıĢmaların daha donanımlı bir Ģekilde gerçekleĢtirilme olanağını daha fazla bulabileceği Ģeklinde yorumlanabilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin sahip oldukları departmanlara iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 7‟de sunulmuĢtur.

Tablo 7. ĠĢletmelerin Sahip Olduğu Departman Dağılımları

Departmanlar VAR YOK TOPLAM

Modelhane, Kalıp, Üretim, Kalite Kontrol, Depolama, Kesimhane, Ütü Paketleme Sayı 10 0 10 % 100 0 100 SatıĢ Sonrası MüĢteri Hizmetleri Sayı 1 9 10 % 10 90 100 Örgü ve Desen Dairesi Sayı 2 8 10 % 20 80 100

Tablo 7 „den elde edilen veriler incelendiğinde; bir hazır giyim üretimi gerçekleĢtiren iĢletmede bulunması gereken temel bölümlerin tümünün araĢtırmaya katılan tüm hazır giyim iĢletmelerinde mevcut olduğu görülmektedir. Buna göre; modelhane, kalıp, üretim, kalite kontrol, kesimhane, ütü, paketleme ve depolama bölümlerinin tümünün araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %100‟ünde mevcut olduğu bilgisine tablodan ulaĢılmaktadır. Bunun yanı sıra hazır giyim üretimiyle trikoyu sentezleyerek üretim yapan iĢletmelerde yer alan örgü ve desen dairesine sahip iĢletmeler %20 iken; satıĢ sonrası müĢteri hizmetleri verdiğini ifade eden iĢletme oranı ise %10‟dur. Atalay (1995: s. 51)‟ın yapmıĢ olduğu araĢtırmada departmanlara yönelik topladığı bilgilere bakıldığında; bir hazır giyim

iĢletmesinin sahip olması gereken tüm temel üretim bölümlerinin bulunduğu görülmektedir. Aslan, (1996, s.65)‟ın yaptığı çalıĢmada departmanlara yönelik topladığı bilgiler arasında ise; “çevresel etki değerlendirme” bölümüne sahip iĢletme oranının %4 olduğu görülmektedir. Bu bölümün satıĢ sonrası müĢteri hizmetleri bölümüne denk düĢtüğü düĢünüldüğünde, günümüzde elde edilen veri ile arasındaki oransal farkın çok az olduğu görülmektedir. Buna göre; aradan geçen 18 yıla rağmen iĢletmelerin halen satıĢ sonrası müĢteri hizmetlerine gereken önemi vermedikleri söylenebilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin üretim Ģekillerine iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 8‟de sunulmuĢtur.

Tablo 8. ĠĢletmelerin Üretim ġekli Dağılımları

Üretim ġekli Sayı %

Kendi Tasarımlarını Üretenler 8 80

Fason Üretim Yapanlar 0 0

Her Ġki Türlüde Üretim Yapanlar 2 20

Toplam 10 100

Tablo 8‟den elde edilen veriler incelendiğinde; araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %80‟inin kendi tasarımlarını ürettikleri, geriye kalan %20‟lik kesimin ise hem kendi tasarımlarını ürettikleri hem de fason üretim gerçekleĢtirdikleri görülmektedir. Sadece fason üretim gerçekleĢtirdiğini beyan eden iĢletme ise bulunmamaktadır. Buna göre, iĢletmelerin önemli bir çoğunluğunun yalnızca kendi tasarımlarını üretiyor olmalarının, markalaĢma adına önemli katkılar sağlayacağı yorumu yapılabilir. Hem kendi tasarımlarını üretip hem de fason üretim gerçekleĢtiren iĢletmelerin ise yıl boyu atölyelerde tam kapasite ile üretim gerçekleĢtirmeyi amaçladıkları söylenebilir. Tablodan ele edilen bilgilerin yanı sıra; Kızılkaya (1996, s.56)‟nın yapmıĢ olduğu çalıĢmasında iĢletmelerde uygulanan üretim sistemlerine yönelik elde ettiği veri dağılımlarına bakıldığında, ferdi üretimin oranının %23 iken; parti malı üretim ve seri üretim sistemlerinin oransal toplamının %74 olduğu görülmektedir. Yine, Sağdık (1995, s.111)‟ın yapmıĢ olduğu araĢtırmadan elde ettiği sonuçlarda iĢletmelerin fason üretim anlayıĢına bağlı çalıĢtıkları, kendi tasarımlarını üretmediklerini gözlemlediği ifadesi görülmektedir. Buna göre; aradan geçen 18 yıllık süre zarfı içerisinde iĢletmelerin büyük oranda az çeĢit çok miktar üretiminden çok çeĢide sahip

ürün üretimine geçiĢin yaygınlaĢtığı söylenebilir. Buradan da günümüzde daha fazla “tip dönme” yapıldığı sonucuna gidilebilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerde çalıĢanların sayılarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 9‟da sunulmuĢtur.

Tablo 9. ĠĢletmelerde ÇalıĢanlarının Sayısal Dağılımları

ÇalıĢan Sayısı Sayı %

25-50 KiĢi 3 30

51-75 KiĢi 1 10

76-100 KiĢi 3 30

101 KiĢi ve Üstü 3 30

Toplam 10 100

Tablo 9‟da yer alan verilere bakıldığında; 25-50 kiĢi arasında çalıĢanı olan iĢletmelerin, toplam iĢletmeler içerisinde %30, 51-75 kiĢi arasında çalıĢanı olan iĢletmeler %10, 76-100 arasında çalıĢanı olan iĢletmeler %30, 100 ve üzeri çalıĢanı olan iĢletmelerin ise yine %30‟luk paya sahip oldukları görülmektedir. KOSGEB‟e göre (Küçük ve Orta Ölçekli ĠĢletmeleri GeliĢtirme ve Destekleme Ġdaresi BaĢkanlığı); 0-9 arasında çalıĢana sahip

iĢletmeler „Mikro Ölçekli KOBĠ‟ olarak belirtilmiĢtir

(http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/KOBIMiyim.aspx). Buna göre araĢtırmaya katılan iĢletmelerin %30‟unun Küçük Ölçekli, % 70‟inin ise Orta Ölçekli ĠĢletmeler grubunda yer aldığı söylenebilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerde çalıĢan iĢ görenlerin özelliklerine iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 10‟da sunulmuĢtur.

Tablo 10. ĠĢletmelerdeki ÇalıĢanlarının Özellik Dağılımları

Cinsiyet Dağılımları

EĞĠTĠM DURUMLARI YAġ ARALIĞI

DEPARTMAN DAĞILIMLARI Cinsiyetlerin Toplamı ve Genel Toplamdaki Yüzdeleri Ġlk o k u l Orta okul Li se M .Y.O Li sa n s 15 -24 Ya Ģ 25 -34 Ya Ģ 35 -44 Ya Ģ 45 Ya Ģ v e Üs tü M o d el h an e Ke sim h an e Üre ti m - Ütü K al it e K o n tr o l - P ak et le me Diğ er KADIN Sayı 104 142 211 35 57 158 250 94 37 53 63 361 37 33 549 % 19 26 39 6 10 29 46 17 7 10 11 66 7 6 51 ERKEK Sayı 98 150 187 51 48 138 235 116 45 28 55 367 41 43 534 % 18 28 35 10 9 26 44 22 8 5 10 69 8 8 49 Toplam 1083 Toplam (%) 100

Tablo 10‟da yer alan veriler incelendiğinde; hem kadınların hem de erkeklerin eğitim durumları, yaĢ aralıkları ve çalıĢtıkları departmanlara ait dağılımların yer aldığı görülmektedir. Tabloya göre kadınların eğitim durum dağılımı yüzdelerine bakıldığında; %19‟unun ilkokul, %26‟sının ortaokul, %39‟unun lise, %6‟sının MYO, %10‟unun ise üniversite mezunu olduğu görülmektedir. Erkeklerin eğitim durum dağılımlarına bakıldığında; %18‟inin ilkokul, %28‟inin ortaokul, %35‟inin ise lise, %10‟unun MYO ve %9‟unun ise üniversite mezunu olduğu görülmektedir. Kadınların ve erkeklerin eğitim durum dağılımları karĢılaĢtırıldığında birbirine yaklaĢık olarak paralel bir dağılım gösterdikleri gözlenmektedir. Buna göre; kadınlarda ve erkeklerde en fazla ortaokul ve lise mezunu çalıĢanların yer aldığı, bu oranlar toplamının kadınlarda %65, erkeklerde ise %63 olduğu görülmektedir. Genel toplam içindeki en düĢük paya ise her iki grupta da MYO ve üniversite mezunlarının sahip oldu söylenebilir. Buna göre; kadınların oranlar toplamı %16 iken erkeklerde ise %19‟dur. Tablodaki eğitim durumlarına yönelik dağılımlara göre hazır giyim üretimi gerçekleĢtiren iĢletmelerde mesleğe yönelik hizmet veren MYO mezunlarının yeterince istihdam edilmediği yorumu yapılabilir.

GeçmiĢ yıllarda sektöre yönelik yapılan araĢtırmalarda çalıĢanların eğitim durumları incelendiğinde, durumun günümüzdekine benzer sonuçlar verdiği görülmektedir. Örneğin Gökyer (1996)‟in yapmıĢ olduğu araĢtırmanın verileri incelendiğinde; sektörde çalıĢanların %70‟ini lise, meslek lisesi, pratik kız sanat okulu ve orta okul mezunları oluĢtururken, fakülte ve yüksek okul mezunlarının oranının %2 olduğu görülmektedir. Yine sektöre yönelik baĢka bir araĢtırma yapan Erol (2002)‟un çalıĢmasında yer alan sektör çalıĢanlarının eğitim durumuyla ilgili sonuçlarına bakıldığında ortaokul ve lise mezunu

grupların toplam oranının %58, üniversite ve MYO mezunlarının oranının ise %10 olduğu görülmektedir.

90‟lı yıllardan günümüze dek 20 yılı aĢkın bir süre zarfında Meslek Yüksek Okullarının ve bu okullardan mezun olan kiĢi sayısının artmıĢ olmasına rağmen sektörde çalıĢanlar arasında bu mezunların oransal artıĢ göstermemesinin önemli bir istihdam sıkıntısını vurguladığı düĢünülmektedir. Yine iĢletmelerin küçük ve orta ölçekli yapıya sahip olmasının yeteri kadar mezunu istihdam etmesine engel olabileceği de düĢünülmektedir. Tablo 10‟da yer alan yaĢ aralığı ve bu yaĢ aralıklarının cinsiyetlere göre dağılımları incelendiğinde; 15-24 yaĢ arası kadınların oranının %29, 25-34 yaĢ arası kadın oranının %46, 35-44 yaĢ arası kadın oranının %17, 45 yaĢ ve üstü kadın oranının ise %7 olduğu görülmektedir. Erkeklerin toplam erkek çalıĢanlar içindeki yüzde dağılımlarına bakıldığında ise; 15-24 yaĢ arası oranın %26, 25-34 yaĢ arası oranın % 44, 35-44 yaĢ arası oranın %22, 45 yaĢ ve üstü oranın ise erkeklerde %8 olduğu görülmektedir. Tabloda kadın ve erkeklerin yaĢ dağılımlarına iliĢkin veriler karĢılaĢtırıldığında hem kadınlar hem de erkeklerde genç ve genç yetiĢkin yaĢ gruplarının çoğunluğu teĢkil ettiği gözlenmektedir. Buna göre kadınların genç ve genç yetiĢkin toplam yüzdesi %75 iken erkeklerde bu toplam %70‟tir. Orta yaĢ ve üzeri çalıĢan toplam kadın oranı %14 iken erkek oranının ise %30 olduğu görülmektedir. Hazır giyim üretim sektöründe çalıĢan iĢ görenlerin çoğunluğunu genç kesimin oluĢturduğunu söylemek mümkündür.

Yine tablo 10‟da yer alan veriler incelendiğinde, çalıĢanların cinsiyetlere göre çalıĢma departmanları arasındaki dağılımına bakıldığında; toplam kadın çalıĢanlar arasındaki oransal dağılım Ģöyledir: Kadınların %10‟u modelhanede, %11‟i kesimhanede, %66‟sı üretim ve ütü bölümünde, %7‟si kalite kontrol ve paketleme bölümünde, geriye kalan % 6‟lık dilimi ise diğer departmanlarda görev aldığı gözlenmektedir. Aynı Ģekilde erkeklerin kendi cinsiyetleri toplamı içerisinde departmanlara göre dağılımlarının yüzdelerine bakıldığında ise %5‟inin modelhanede, %10‟unun kesimhanede, %69‟unun üretim ve ütü bölümünde, %8‟inin kalite kontrol ve paket bölümünde, geriye kalan %8‟lik dilimin ise diğer departmanlarda görev aldığı görülmektedir. Toplam çalıĢanların cinsiyetlere göre oranına bakıldığında sektör çalıĢanlarının %51‟ini kadınlar oluĢtururken; %49‟unu erkeklerin oluĢturduğu gözlenmektedir. Buna göre; kadın çalıĢanlar ile erkek çalıĢanların oranının birbirine oldukça yakın olduğu söylenebilir.

Aslan (1996)‟ın hazırlamıĢ olduğu yüksek lisan tez çalıĢmasında hazır giyim üretim alanında yer alan, çalıĢanların cinsiyetlere göre oransal dağılımlarına ait veriler incelendiğinde kadınlar %67‟lik bir paya sahipken erkek çalıĢanların oranının %33‟te kaldığı görülmektedir. Yine hazır giyim sektörüne yönelik yürütülmüĢ olan Erol (2002)‟a ait çalıĢma incelendiğinde sektörde çalıĢan kadınların oranı %53 iken erkeklere ait oranın %47 olduğu görülmektedir. Buna göre Aslan ve Erol‟un yürüttükleri çalıĢma arasında geçen 6 yıllık süre zarfında kadın ve erkek oranının birbirine yakınlaĢmaya baĢladığı görülmektedir. 2002‟den günümüze dek geçen 12 yıllık süre zarfında oransal yakınlaĢmanın devam ettiği, hatta eĢitlenmeye çok yaklaĢtığı söylenebilir. Kadın oranında azalma yaĢanırken erkek oranında artıĢ göstererek oransal bir eĢitlenmeye gidilmesini kadınların giderek bilinçlenerek yüksek eğitim almaları ve üretim iĢ göreni olmaktan daha farklı alanlara yönelmelerine bağlamak mümkündür.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin sahip oldukları makine parkı dağılımlarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 11‟de sunulmuĢtur.

Tablo 11. ĠĢletmelerin Sahip Olduğu Makine Parkı Dağılımı Tür

Makineler

Klasik Makineler Yarı Otomatik Makineler Otomatik Makineler

Sayı % Sayı % Sayı %

5 Ġplik Overlok 16 8 8 5 0 0 4 Ġplik Overlok 21 10 7 5 3 2 3 Ġplik Overlok 11 5 5 3 6 4 Düz DikiĢ Makinesi 108 51,50 86 58 51 35 Reçme 7 4 6 4 6 4 Kol Takma 5 2 1 1 5 4 Düğme Dikme 6 3 4 3 7 5 Ġlik Açma 4 2 3 2 10 7 Punteriz 1 0,50 3 2 9 6 Fleto Cep 2 1 3 2 6 4 Çıt Çıt Basma 5 2 4 3 4 3 Tela YapıĢtırma 4 2 3 2 4 3 Lastik Dikme 2 1 0 0 2 1 Gizli Baskı 5 2 5 3 3 2 Diğer Makineler 13 6 10 7 28 20 Toplam 210 100 148 100 144 100

Tablo 11 incelendiğinde; hazır giyim iĢletmelerinin hem klasik dikiĢ makineleri (tek iğneli düz dikiĢ makineleri ve yardımcı aparatlarla ek iĢlemler yapabilen makineler), hem yarı otomatik (ilik açma, düğme dikme gibi iĢlemeler gerçekleĢtiren makineler ) hem de tam otomatik (bilgisayarlı) dikiĢ makinelerine sahip oldukları görülmektedir. ĠĢletmelerin sahip oldukları makine toplamlarına bakıldığında 210 makine ile klasik makinelerin çoğunlukta olduğu görülmektedir. Yarı otomatik makinelerin toplamı 148 iken tam otomatik makinelerin toplamı ise 144‟tür. Yarı otomatik ve tam otomatik makine toplamlarının birbirine çok yakın oldukları söylenebilir. Klasik makineler içerisindeki en fazla paya %51,50 oranı ile düz dikiĢ makineleri sahipken bunu %10 oranla 4 iplik overlok makineleri ve %8 oranla 5 iplik overlok makineleri takip etmektedir. Yarı otomatik dikiĢ makineleri içerisinde de en fazla paya yine %58 oranla düz dikiĢ makinelerinin sahip olduğu görülmektedir. Tam otomatik (bilgisayarlı) makineler toplamındaki oransal dağılımda da durum değiĢmemiĢ; %35‟lik oranla düz dikiĢ makineleri en fazla paya sahip olmuĢtur. Atalay (1995, s.53-59)‟ın hazır giyim iĢletmelerine yönelik yapmıĢ olduğu çalıĢmasında da tüm makine çeĢitleri arasında en büyük paya düz dikiĢ makinelerinin sahip olduğu görülmektedir. Bu durumdan hareketle hazır giyim üretiminde en fazla ihtiyaç duyulan makine türü düz dikiĢ makinesidir denilebilir. Bunu 31 adet makine ile 4 iplik overlok makineleri izlerken 24 adet ile 5 iplik overlok makineleri üçüncü sırada yer almaktadır. ĠĢletmelerin belirttiği diğer makineler grubunda yer alan makineler toplamı ise 51 olup bu makineler arasında hızar, serim makinesi, örme makinesi, triko bant örme makinesi, iplik sarma (aktarma) makinesi, büzgü makinesi, deri dikme makinesi, römeyöz, nakıĢ makinesi ve vatka dikme makinesi gibi makineler yer almaktadır.

Yapılan araĢtırmada tam otomatik makinelerin sayısının toplam makine sayıları içindeki oranının yaklaĢık olarak üçte birine denk geldiği görülmektedir. Kızılkaya (1996, s.71)‟nın deri giyim üretimi gerçekleĢtiren iĢletmelere yönelik yapmıĢ olduğu araĢtırmasında iĢletmelerin üretime baĢlama ve üretimde kullanılacak uygulamalara yönelik alınacak kararları; makine türlerinin, sayılarının üretim kapasitelerinin ve hızlarının %52 oranında etkilediği ifadesi yer almaktadır. Buna göre; bir üretim atölyesinde makine ve teçhizatın sahip olduğu teknolojik donanım ne kadar fazlaysa üretimden elde edilecek verim de o derece artıĢ gösterecektir denilebilir.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin belirledikleri yıllık sezon sayılarına iliĢkin dağılım bilgileri, aĢağıda yer alan tablo 12‟de sunulmuĢtur.

Tablo 12. ĠĢletmelerin Belirledikleri Yıllık Sezon Dağılımları

Sezonlar Sayı %

Ġki Sezon 7 70

Üç Sezon 1 10

Dört Sezon 2 20

Toplam 10 100

Tablo 12 incelendiğinde iĢletmelerin %70‟inin iki sezon, %10‟unun üç sezon ve %20‟sini ise 4 sezon üretim gerçekleĢtirdikleri görülmektedir. Buna göre; iĢletmelerin büyük çoğunluğunun sezonu sonbahar –kıĢ ve ilkbahar yaz olmak üzere iki grup halinde üretime dahil ettikleri söylenebilir. Yine iĢletmelerin %20‟sinin sezonun her mevsimi için ayrı ayrı çalıĢtığı; %10‟unun ise bahar, yaz ve kıĢ sezonları için üç gruba ayrılmıĢ bir çalıĢma gerçekleĢtirdiği yorumuna gidilebilir.

Kızılkaya (1996)‟nın deri giysi üretimi gerçekleĢtiren iĢletmeler üzerinde yaptığı araĢtırmada iĢletmelerin sezon belirlemelerine yönelik elde edilen sonuçlara bakıldığında; iĢletmelerin %87‟sinin dört sezon üretim gerçekleĢtirdiği ve bunun „bütün bir yıl üretim‟ Ģeklinde ifade edildiği görülmektedir. Arada geçen 18 yıllık süre zarfında iĢletmelerin sezonları gruplandırarak 2 sezon Ģeklinde çalıĢmaya devam ettikleri söylenebilir. Burada sezonların piyasaya sunulmadan bir sezon önce üretimlerinin gerçekleĢtirilmeye baĢlanmasının etkili olduğunu söylemek mümkündür.

AraĢtırma verilerinin toplanmasına katkıda bulunan iĢletmelerin bir yılda ürettikleri model çeĢidi sayılarına iliĢkin bilgiler, aĢağıda yer alan tablo 13‟te sunulmuĢtur.

Tablo 13. ĠĢletmelerin Bir Yılda Ürettikleri Ortalama Model ÇeĢit Sayısı Dağılımları

Yıllık Üretilen Ortalama Model ÇeĢit Sayısı Sayı %

100-500 Model 8 80

501-1000 Model 1 10

1001 – 1500 Model 1 10

Tablo 13‟e bakıldığında; iĢletmelerin %80‟inin bir yılda ortalama 100 ila 500 arasında farklı model üretimi gerçekleĢtirdiği, geriye kalan %10‟unun 501 ila 1000 farklı model