• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Üreticilerin Tasarım Kullanımına Yaklaşımı

2. ARAŞTIRMA METODU

3.2 Görüşmelerin Analiz Edilmes

3.2.1 Türkiye’de Üreticilerin Tasarım Kullanımına Yaklaşımı

Tasarımın getirdiği rekabet etme gücünün Türkiye’de tasarım ile yeni ürün geliştirme çalışmalarına olan talebin giderek artmasında önemli bir etken olduğu görüşülen tasarımcıların ortak kanısıdır. Buna bağlı olarak Türk sanayisinin tasarıma olan talebinin büyük bir ivme ile arttığı ve tasarım çalışmalarının öneminin mecburi de olsa giderek kavranmakta olduğu gözlenmektedir. Büyük ölçekli firmaların çoğu tasarımın getirdiği avantajların farkında iken küçük ölçekli firmalar ise hızla tasarım çalışmalarına yönelmektedir. Altun (Görüşme, 2004) Türkiye’de tasarıma olan talebin giderek aratmasının tasarım danışmanlık ofisini açmasında önemli bir etken olduğunu belirtmiştir.

Güven (Görüşme, 2004) tasarımın giderek artan önemini şöyle vurguluyor: “Günümüz koşullarında tasarım rekabet edebilmek için en önemli unsurlardan biridir ancak tasarım sadece form çalışmalarından ibaret tek başına bir aktivite değildir. Firmaların kalıcı bir rekabet gücü yakalayabilmesi için tasarım çalışmalarının “yenilikçilik”, “teknoloji”, “kalite” ve “yeni ürün geliştirme” kavramları ile birlikte ele alınması gerekmektedir.”

Öte yandan Şekercioğlu (Görüşme, 2004) küçük ölçekli üreticilerin tasarıma olan talebini şu şekilde yorumluyor: “Küçük ölçekli üreticiler tasarım çalışmalarının getirdiği avantajdan yeteri kadar faydalanamıyor. Ayrıca bu üreticileri tasarım konusunda ikna edebilmek oldukça güç. Çünkü bu tür firmalar hala ticaret mantığı ile çalışıyorlar. Onlar için önemli olan kolayca kar elde etmek ve tasarım ile yeni ürün geliştirmeyi riskli bir yatırım olarak görüyorlar. Bu mantığın bir uzantısı olarak da özellikle Çin’e uygulanan dış ticaret kotalarının kaldırılmasının ardından bu üreticiler tasarım farkı ile kendi ürünlerinin rekabet gücünü arttırmak yerine Çin’den ürün ithal edip satmayı daha karlı bir aktivite olarak görüyorlar.”

Türkiye’de 1995’ten itibaren, özellikle Avrupa Gümrük Birliği’ne girilmesi ile başlayan süreçte, firmaların dış pazarlara açılması ve ihracatın öneminin giderek artması ile tasarım bilincinin yerleşmeye başladığı gözlenmektedir. Üreticilerin ürettiği kopya ürünler dış pazarlarda sıkıntı yaratmaktadır ve Türkiye’de de bu

konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ile artık üreticilerin özgün tasarımlar kullanmak zorunda kaldıkları gözlenmektedir.

Getirilen kanuni düzenlemeler, tasarımcılar tarafından üreticileri tasarım çalışmalarına yönlendiren önemli unsurlardan biri olarak görülmektedir. Altun’a (Görüşme, 2004) göre üreticiler için kopya tasarımla üretilen ürünler artık problem yaratmaya başlıyor, ayrıca üreticiler ürünlerinin özgün olmasını ve yasal olarak korunmasını istiyorlar. Öte yandan Güven (Görüşme, 2004) üreticilerin dış pazarlara açılmasıyla ve Türkiye’de de gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıyla kopyacılık döneminin sona erdiğini, üreticilerin özgün tasarımlar kullanmak zorunda kaldıklarını dile getiriyor.

Tasarım çalışmalarına duyulan ihtiyaç üretici firmaların büyüklüğüne bağlı olarak şekillenmektedir. Büyük ölçekli firmalar genellikle mühendislik çalışmalarını kendileri yaparken, bu firmaların tasarım ihtiyacı daha çok kabuk tasarımı ve görünüş yenileme boyutundadır. Bu firmalar pazar ihtiyaçlarına göre yeni ürün fikri ortaya çıkarıyor ve eğer firma dışı kaynakları kullanacaklarsa dışarıdan projenin amacına uygun bir tasarımcı seçiyorlar. Firmalar yeni ürün konsepti kendileri belirlerken tasarımcılar geliştirilecek ürün için daha çok görünüş tasarım çalışmaları yapıyor. Ayrıca tasarımda monotonluktan kurtulmak ya da tasarımcının ismini kendi markalarının değerine katabilmek için de dışarıdan tasarım hizmeti alınmasında öne çıkan etkenler olarak gözlenmektedir.

Ancak, görüşülen tasarımcılara göre tasarıma asıl ihtiyaç duyan üretici kesimi KOBİ’lerdir. Ayrıca tasarım danışmanlık ofisleri, tasarımcı çalıştırma giderlerini karşılayamayan bu tip firmalar için yeni ürün geliştirme sürecinde konsept aşamasından üretim aşamasına kadar üreticilerin ihtiyaç duyduğu birçok hizmeti sunabilmeleri açısından oldukça önemli bulunmaktadır.

Tasarımcılara göre üreticiye verilen tasarım hizmetinin ürün satışa sunulana kadar devam etmesi gerekiyor, aksi takdirde geliştirilen ürünün tasarımında üretim sürecindeki çeşitli aşamalarından geçilirken beklenmedik revizyon ve müdahaleler tasarımcının kontrolü dışında yapılabiliyor.

Tasarımcılara göre üreticilerin yeni ürün geliştirme kararı vermelerindeki etkenler firmaların büyüklüğüne göre değişmekte. Pazara sunum süresi ya da pazardaki bir boşluğu doldurmak, versiyon yenilemek genelde büyük ölçekli üreticiler için etkili olurken, küçük ölçekli üreticiler artık ürünlerini satamaz hale gelince ya da katıldıkları bir fuarda yeni bir ürün görünce ürün geliştirme kararı veriyorlar. Bu tür

üreticiler piyasada rekabet koşullarına göre tasarım ihtiyacını belirliyor. Rakiplerinden geri kaldığını hissettiği anda tasarım ihtiyacı ortaya çıkmaktadır.

Markalaşma, tasarım kullanımının artmasında önemli bir etken olarak görülmektedir. Altun’a (2004) göre markaya yapılan yatırım en büyük yatırımdır ancak markalaşma çalışmaları giderek artıyor olmasına rağmen henüz yeterli seviye ulaşmamıştır. Küçük ölçekli firmaların çoğu kendi markaları olmadığı için fason üretim yapmakta ve çok kaliteli ürünler üretmelerine karşın maddi kazançlarını maksimize edemiyorlar.

Güven (Görüşme, 2004) tasarımın markalaşmadaki önemine vurgu yaparak fiyat rekabeti yapmanın özellikle Çin’e uygulanan dış ticaret kotaları kalktıktan sonra güçleşeceğini belirtiyor; “Özellikle son bir kaç yıldır markalaşma ve yeni ürün geliştirerek ihracat yapmak giderek önem kazanıyor. Artık Çin’de üretilen ürünler ile fiyat rekabeti yapmak neredeyse imkansız, üreticiler ancak markalaşma ve tasarım ile rekabet güçlerini koruyabilecekleri ortada. Bunun farkına varan firmalar dört elle tasarıma sarılmış durumdalar, ama hala tasarımın getirdiği gücün farkına varamayan birçok firma var. Özellikle dış pazarlar için üretim yapan firmaların tasarım bilinci giderek artıyor. Hatta şunu söyleyebilirim ki belki de ileride Çin biz Türk tasarımcılarının kurtarıcısı olarak görülecek” Güven (Görüşme, 2004).

Üreticiler ile iletişime geçmekte yaşanılan zorluklardır tasarımcılar tarafından bir sıkıntı olarak dile getiriliyor. Tasarımcılar üreticiler ile doğru platformlarda bir araya gelemediklerini belirtiyorlar. Üreticilerin tasarımcılara ulaşmasındaki en büyük etkenler kişisel kontaklar, başka kişilerin referans vermesi ya da daha önceki yapılan tasarım çalışmalarında elde edilen başarı olarak gözleniyor.

Üreticileri tasarımcılara yönlendiren diğer bir unsur ise Yalman’ın (Görüşme, 2004) da belirttiği gibi tasarımcıların tasarımda belli bir başarı ve üne ulaşması ile firmalar tasarımcının imajını ve tasarımlarının değerini kendi firmalarına katmak istemeleri oluyor.

Üretici tasarımcı arasında yaşanılan diğer bir sıkıntı ise üreticilerin tasarım danışmanlarını stratejik bir ortak olarak görememelerinden kaynaklanıyor. Bu durumda üreticilerin bir takım ticari gizlilik kaygıları ile bazı önemli bilgileri tasarımcılar ile paylaşmadıkları gözleniyor. Güven’e (Görüşme, 2004) göre üretici ile aradaki ilişki güçlendikçe, tasarım çalışmalarındaki tecrübe artıkça firmanın ne isteğini çok iyi biliyorsunuz ve firma da tasarımcıyı stratejik bir ortak olarak görmeye başlıyor.

Üretici firmaların tasarım danışmanlarını stratejik bir ortak olarak görmeye başlaması ile tasarımcılar, pazarlamanın onları yönlendirdiği dar bakış açısını aşarak, geleceğe yönelik vizyonu ve yenilikçi bakış açısı olan ürünlerin Tasarım İş Tanımını kendileri oluşturarak üreticiye yeni bir ürün teklifi olarak sunabiliyor. Güven (Görüşme, 2004) bu konudaki görüşünü “zaten dünyada da böyle bir eğilim gelişmeye başladı, özellikle İtalyan tasarımcılar geliştirdikleri ürünleri üreticilere sunuyor. Sizin pazarda böyle bir ürününüz eksik, marka olarak bu açığı doldurmanız gerekiyor şeklinde brief hazırlayarak üreticilere gidiyorlar” şeklinde dile getiriyor.

Öte yandan Perşembe (Görüşme, 2004) artık tasarımcı olarak üreticilerin kendilerine gelmesini beklemek yerine yeni ürün projeleri geliştirerek firmalara yeni ürün geliştirme teklifleri olarak sunmaya başladıklarını belirtiyor.

3.2.2 Tasarım İş Tanımının Formel Olarak Varlığı, İletilmesi ve Kullanımı