• Sonuç bulunamadı

Ş : Ben buna katılmıyorum, bu spesifikasyonlar tasarımı elbette limitler ama olumsuz etkilemez Hareket alanınız daraltır, dar alanda çözüm üretmek zorunda

kalırsınız ama iyi tasarımcıyı da zaten bu dar alanda çözüm üretebilmek belirler. Bence bu sınırlar içinde tasarım yapmak çok keyifli geliyor. Tasarım probleminin

çözümünde bazı sınırlar olmazsa tasarım bitmez, 300 tane model çalışırsınız ama seçemezsiniz bile birini.

Spesifikasyonlar tasarımcının canını sıkabiliyor ve bir derecede sınırlandırıyor, ama benim öğrendiğim tasarım problemi çözme kavramı bu zaten. Endüstriyel tasarımcı ile tasarımcı arasındaki fark ta burada çıkıyor zaten. Ben yaptım oldu, hiç bir limit yok, hiç bir sınırlama yok, ben yaptım oldu ve çok özgün oldu dersek o zaman herkes tasarımcı olabilir. Ama endüstriyel tasarımcı sınırlar içinde çalışıyor, üretici size sınırları çiziyor ve siz de bu çizgilere basmadan dans etmesini öğreniyorsunuz. Mesela “benim tane gövdem var, kalıptan 5 parça ile çıkıyor ama bunu 2 parçaya düşürsek, elimde başka bir üründen 200 bin tane klips kaldı bunu yaparken onları da değerlendirsek” gibi sınırlamalar bence tasarımı daha da keyifli hale getiriyor ve bunu yapabilmek gerçekten başarma hissi uyandırıyor.

Daha önce bahsettiğim üretim aşamasında müdahil olabilme isteği ürün spesifikasyonları içinde geçerli. Mesela Arzum için yaptığım cezvede ısıtıcının yüksekliği 2,5 cm olduğu için cezvenin bazasının yüksekliği 2,5 cm. olmalı bilgisi bana gelmeli ki ona göre tasarım yapayım. Ama bunları ancak üretime geçilirken öğrenebiliyoruz. Ya da hazır alınan bir düğme tasarıma monte edilirken tam oturmuyor bazaya, düğmeyi oturtmak için 2.5cm’lik bazayı 3,2 cm.ye yükseltmek gerekiyor, eğer ben üretim aşamasını kontrol etmezsem oradaki mühendis bir şekilde o düğmeyi oraya oturtuyor ama tasarım elden gidiyor. Belki de çözüm benim hoşuma gitmeyecek, tasarımcı olarak benim adım geçiyor, ben portfolyoma koyacağım bu ürünü. En azından üretimde ne yapıldığını kontrol etmek, onay vermek istiyorum, eğer gerekirse tasarımda revizyon yapabilmek istiyorum.

Benim işim ürün piyasaya çıkana kadar bitmiyor. Tasarlanan üründe tasarımcıya sormadan üretim aşamasında değişiklik yapmak artık bir gelenek olmuş üreticilerde. Ya zaten önceleri bir parçayı diğerine uydurarak yani ürünü kendileri geliştirmişler ya da üretim aşamasına müdahil olmayan tasarımcılarla çalışmışlar. Tasarımcı çift kanallı enjekjiyona göre tasarım yapmış diyelim üreticinin üretim kabiliyetini bilmeden, üretici bu tasarımcılar da üretilecek bir şey yapamıyor kardeşim diyerek kendi çözümünü geliştiriyor. Eğer tasarımcı ürünün sorumluğunu alıyorsa üretilebilmesini de ister istemez düşünmek zorunda.

Ö. K. : Tasarım İş Tanımında hangi kriterler sizin için daha önemli? Tasarım çalışmaları için gerekli ürün spesifikasyonlarına ulaşabiliyor musunuz?

K. Ş. : Genelde Tasarım İş Tanımı alırken tamam bana ne istediğinizi kabaca tanımladınız ama “rakipleriniz kimler?”, “rakip ürün ne?”, “sizin piyasadaki yeriniz neresi?”, “piyasada nereye yerleşmek istiyorsunuz?”, “hedefleriniz, planlarınız nedir?”, “kaç ay sonra piyasaya çıkarmak istiyorsunuz?”, “kaça satacaksınız bu ürünü?” gibi sorular sıralıyorum toplantılarda.

Öncelikle rakiplerini sorarım brief alırken. Genelde hiç bir rakibi olmayan, tamamen yenilikçi bir ürün talebi gelmiyor. Piyasaya yeni bir ürün çıkarmak isteyen üreticinin kafasında zaten bir rakibi oluyor. Pazarlama departmanı pazar araştırmasına sahipse bile başta bu bilgiyi vermiyor, sanırım bunun nedeni başta seni o firmanın ekibinden biri değil de yabancı biri olarak görmeleri. Süreç ilerledikçe, üreticiyle birbirimizi daha yakından tanıdıkça bazı bilgiler dile getirilmeye başlanıyor.

Üreticinin kafasında size söylemiyorsa bile zaten belirli bir rakip oluyor. Eğer sen sektörü çok iyi bilmiyorsan başta bu rakibi kestiremiyorsun, bu firmanın pazardaki rakiplerini ben de araştırabilirim ama doğru hedef koyabilmek önemli. Eğer bana hedefler iletilmezse tasarımı yapabilmek için bazı sınırları ve hedefleri ben kendim belirliyorum ama bu sınırlamalar ne kadar doğru oluyor her zaman tartışılabilir. Bu bilgilerin Tasarım İş Tanımında üretici tarafından verilmesi lazım. Mesela bana “benim müşteri kitlem bu”, “şu yaş grubunda satamıyorum”, “bu yaş grubu için ürün çıkarmak istiyorum” demeli ama maalesef tam olarak ifade edemiyorlar.

Bazı bilgileri aslında tam Türk işi alıyoruz, bu yüzden “rakibiniz kim?” sorusu benim için önemli. Üretici bana “rakibim Noki, Noki’nin 0,5 kalemleri” dediğinde ben üreticinin tasarlanacak üründen ne beklediğini tam olarak dile getirilmese bile olsa bile anlayabiliyorum. Rakip ürünü bilince, neye özendiğini, hangi yaş grubuna, hangi pazara, kaç paralık bir ürün istediğini anlayabiliyorum. Gerçi burada sektörel bilgi tecrübesi de önem kazanıyor çünkü rakiplerin tamamı bilindik markalar olmuyor. Kendisi gibi ucuzcu bir rakibi de olabilir ama bizim üreticinin 5 parçadan imal ettiği kalemi rakibi 2 parçadan yapmıştır ve 19 sent yerine 9 sente satıyordur. Hedeflerin detaylarını bana gösterilen rakip ürünlerden çıkarmak zorunda kalıyorum. Bazen de sadece rakip ürün kadar çok satmak istiyorlar ama o ürünün neden çok satıldığını tam anlamıyla bilmiyorlar.

Tasarım İş Tanımı yazılı verilmeli dense bile bu gerçek hayatta pek gerçekleşmiyor. Tasarım İş Tanımı genelde sözlü veriliyor. Benim için öncelikli bilgiler üretim ile ilgili, hangi malzemeden nasıl üretilecek.

Birde zaman önemli, üreticiye “ürünü benden ne zamana istiyorsun” diye sorarım. Tasarım sürecinde en önemlisi planlanan zamanlamaya uyabilmek. Sonuç olarak bir üreticiye “şu güne sunum yapacağım” dediğiniz zaman o gün sunum yapmalısınız. Eğer o gün sunum yapmaya gidemiyorsanız üreticinin size olan güveni sarsılıyor, ameliyat yapılacak ama doktor ortada doktor yok durumuna dönüyor. Bu nedenle müşteri ile olan ilişkilerin ve projenin devamlılığını sağlayabilmek için planlanan zamanlamaya uymak bence çok önemli. Zamanlamaya zaten uymam gerekiyor çünkü yapılan sözleşmede zamanlamayı veriyorum, ona uymam gerekir yoksa sözleşmede sıkıntılar yaşarım. Zaten zaman tasarım için başlı başına önemli bir kriter, eğer bir zaman sınırlamanız yoksa tasarım bitmez, sürekli orasını burasını değiştirirsiniz. Ayrıca zamanlama ürünün piyasaya çıkma süresini de etkiliyor. Ürünün gecikmesi sorumluğu ancak üreticide olabilir, tasarımcı çalışmaları zamanında götürür ama istediği bilgiyi zamanında alamaz, tasarımda süre uzar ama bu tamamen üreticinin sorumluluğundadır.

Ö. K. : Tasarım İş Tanımı sizce kullanılıyor mu? Üreticiler sizi yeteri kadar bilgilendiriyor mu?

K. Ş. : Tasarım İş Tanımını verme konusunda bir sıkıntı yok, genelde ne istediklerini