• Sonuç bulunamadı

Türk Hukuku’nda Fer’î Müdahale

A. Fer’î Müdahale İle Karşılaştırılması

IV. Türk Hukuku’nda Fer’î Müdahale

Dava sonunda verilen hüküm, kural olarak, sadece, davanın taraflarını etkilese de, bazı hallerde, üçüncü kişilerin hukukî durumu da verilen hükümden etkilenebilir. Üçüncü kişilerin, dava sonunda verilen hükümden etkilenmesi durumunda, onların davada üçüncü taraf olarak yer alması mümkün olmadığından, kendi haklarını

229 BALLON, s. 104; HOLZHAMMER, s. 89.

230 RECHBERGER, Walter/SİMOTTA, Daphne: Grundriss des östereichischen Zivilprozessrecht, Wien 1986, s. 144.

231 FASCHİNG-Zivilprozessrecht, s. 209. 232 FASCHİNG-Zivilprozessrecht, s. 210.

72 korumalarını sağlamak üzere usûl hukukunda bir takım kurumlar yer almaktadır. Fer’î müdahale, bu kurumlardan birisidir.

Görülmekte olan davada, davanın tarafı olmayan üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardım etmek amacıyla davaya katılmasına fer’î müdahale denir233. Fer’î müdahale ile, üçüncü kişi davaya

katılıp, yanında katıldığı tarafın davayı kazanmasını sağlayarak, hukukî durumunun olumsuz etkilenmesini önlemeye veya olumlu biçimde etkilenmesine çalışır234. Fer’î müdahil katıldığı davada, taraf değil; taraf yardımcısı (Nebenpartei veya Streithilfer) olarak yer alır235. Bu nedenle, fer’î müdahil hakkında karar verilmez (HMK m. 69, I).

Fer’î müdahale kurumu, esas itibariyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66’ncı maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre “Üçüncü kişi, davayı kazanmasında hukukî yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabilir.”

Üçüncü kişinin, davaya fer’î müdahil olarak katılabilmesi için, ilk olarak açılmış ve halen görülmekte olan bir dava bulunmalıdır. Buradan çıkarılacak sonuç; fer’î müdahalenin, sadece, çekişmeli yargı bakımından işlerlik kazanan bir kurum olduğudur236. Bununla birlikte, davaya fer’î müdahil olarak katılacak kişinin,

görülmekte olan davanın tarafları dışında, üçüncü kişi olması ve fer’î müdahale

233 ROSENBERG/SCHWAB/GOTTWALD, s. 252; ZEİSS/SCHREİBER, s. 324; LÜKE-

Zivilprozessrecht, s.415; PAULUS, s. 207; SCHWAB, s. 61; WETH, Musielak /Voit Zivilprozessordnung, s. 324-325; GEHRLEİN, Prütting/ Gehrlein ZPO Kommentar, 279- 280; HOLZHAMMER, s. 86; FASCHİNG-Zivilprozessrecht, s. 201-202; SPÜHLER/DOLGE/GEHRİ, s. 78-79; LEUNBERGER/UFFER TOBLER, s. 95-96; BERKİN, s. 700-702; POSTACIOĞLU, s. 312-316; BİLGE/ÖNEN, s.267; ÜSTÜNDAĞ, s.377; TANRIVER-Usûl, s. 564; ATALI-Pekcanıtez Usûl, s. 717; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s.205; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.486-487; KARSLI, s. 356 vd; PEKCANITEZ-Fer’î Müdahale, s. 17-19.

234

PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s. 206; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.486-487; KARSLI, s. 356 vd.

235

ROSENBERG/SCHWAB/GOTTWALD, s. 252; ZEİSS/SCHREİBER, s. 324; LÜKE- Zivilprozessrecht, s.415; PAULUS, s. 207; SCHWAB, s. 61; BERKİN, s. 700-702; POSTACIOĞLU, s. 312-316; BİLGE/ÖNEN, s.26; ÜSTÜNDAĞ, s.377; TANRIVER- Usûl, s. 568; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s.205 ; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.486-487; KARSLI, s. 356 vd.

236 BERKİN, s. 700-702; POSTACIOĞLU, s. 312-316; BİLGE/ÖNEN, s.267; ÜSTÜNDAĞ, s.377; TANRIVER-Usûl, s. 570; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s.205; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.486-487; KARSLI, s. 356 vd.

73 talebinde bulunması nedeniyle, hukukî yararının varlığı gereklidir237. Hukukî yararın

varlığının tespiti açısından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69’uncu ve davanın ihbarını düzenleyen 61’inci maddeleri birlikte değerlendirilmelidir238. Bu bağlamda,

davanın tarafı ile üçüncü kişi arasında, görülmekte olan dava sona erdikten sonra ortaya çıkabilecek olan rücu ilişkisi, hukukî yararın varlığına işaret eder. Bundan başka, üçüncü kişinin yanında katılmak istediği tarafın davayı kaybetmesi durumunda, dava sonucundan olumsuz etkilenmesi söz konusu olacaksa, üçüncü kişinin, o tarafın davayı kazanmasında ve dolayısıyla onun yanında davaya müdahale etmesinde hukukî yararının varlığı kabul edilir239.

Fer’î müdahale talebi, davanın açılmasından, tahkikat sona erinceye kadar yapılabilir ( HMK m. 66, I). Tahkikatın sona ermesinden sonra, sözlü yargılama veya hüküm aşamasında fer’î müdahale mümkün değildir. Bu bağlamda istinaf ve temyiz aşamasında fer’î müdahale talebinde bulunmak mümkün değildir (HMK m. 357, I).

Fer’î müdahalenin, davayı kaybeden tarafın, üçüncü kişiye karşı açacağı rücu davası veya üçüncü kişinin davayı kaybeden asıl tarafa karşı açacağı dava açısından çeşitli etkileri vardır. Fer’î müdahil ile asıl taraf arasında görülen ikinci davada ortaya çıkan bazı sorunlar, ilk davada çözüme ulaşmış ve karara bağlanmış olabilir. İlk davada verilen hüküm, ikinci davada, fer’î müdahilin, ilk davada, taraf olmaması ve davanın taraflarının farklı olması nedeniyle kesin hüküm etkisini yaratmayacaktır. İşte, bu durumda, ikinci davada müdahalenin etkisi söz konusu olur240 (HMK m. 69). Fer’î

müdahalenin etkisi, fer’î müdahil ile taraflar arasında değil, sadece fer’î müdahil ile yanında davaya katıldığı taraf arasında geçerlidir241.

Fer’î müdahil, yanında davaya katıldığı tarafa yardım ederek onun davayı kazanmasını sağlayan ve davanın tarafı olmayan üçüncü kişidir. Asıl tarafın davayı

237

PEKCANITEZ-Fer’î Müdahale, s. 23 vd; TANRIVER-Usûl, s. 564. 238

ATALI-Pekcanıtez Usûl, s. 725. 239

PEKCANITEZ, Fer’î Müdahale, s. 23 vd; TANRIVER-Usûl, s. 564; ATALI-Pekcanıtez Usûl, s. 726.

240 BERKİN, s.705; POSTACIOĞLU, s.315; BİLGE/ÖNEN, s. 267; ÜSTÜNDAĞ, s. 378; KURU, s. 510; TANRIVER-Usûl, s. 569; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s. 209; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.487; KARSLI, s. 360.

241 BERKİN, s.705; POSTACIOĞLU, s.315; BİLGE/ÖNEN, s. 267; ÜSTÜNDAĞ, s. 378; KURU, s. 510; TANRIVER-Usûl, s. 569; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, s. 209; ARSLAN/YILMAZ/TAŞPINAR AYVAZ, s.487; KARSLI, s. 360.

74 kazanması, fer’î müdahile dava açılmasını veya kendisine fer’î müdahilin dava açmasını önler. Ancak, fer’î müdahil yardımcı olmasına rağmen, asıl taraf davayı kaybedebilir. Bu sonuç, asıl tarafın fer’î müdahile karşı bir dava açmasını gerektirebilir veya fer’î müdahil, asıl tarafa karşı bir dava açabilir. Fer’î müdahil ile asıl taraf arasında görülen ikinci davada ortaya çıkan bazı sorunlar, ilk davada çözümlenmiş, karara bağlanmış olabilir. Ancak, ikinci davanın taraflarından birisi ilk davada fer’î müdahil olarak yer almıştır. Müdahalenin etkisi ile fer’î müdahilin davaya katılmasından sonra verilen hükmün, kendisi ile yanında davaya katıldığı taraf arasındaki uyuşmazlığa ne yönde etkisi olduğunu belirlemektedir242. Fer’î müdahil,

tarafla arasındaki rücu ilişkisinde, asıl davada verilen hükmün, yanlış olduğunu ileri süremez. Ancak, asıl davada, hükümde bulunması gerekmeyen, yani, tarafların talep etmediği ve dava ile de ilgisi bulunmayan durumlar hakkında karar verilmişse, bu verilen kararlar, ikinci davada bağlayıcı olmaz243.

Fer’î müdahil, davaya katıldığı andan itibaren tarafa ait usûl işlemlerini yapabileceği için, davaya ne zaman katıldığı büyük önem taşır. Bunun sonucunda da fer’î müdahil, önceki işlemlere itiraz edemez ve onların tekrarını isteyemez. Ancak, müdahilin, zamanında ihbar yapılmadığı için davaya geç katıldığını veya yanında katıldığı tarafın iddia ve savunma hakkını engellediğini ya da kendisince bilinmeyen iddia ve savunma imkânlarının, tarafın ağır kusuru nedeniyle kullanamadığını ifade ederek, yanında katıldığı tarafın yargılamayı hatalı yürüttüğünü ileri sürme hakkına sahiptir (HMK m. 69, II). Bununla birlikte, fer’î müdahilin işlemleri, asıl tarafın işlemlerine aykırı olamayacağından, asıl tarafça engellenmiş olan fer’î müdahilin işlemlerinin müdahalenin etkisi dışında kalacağı ifade edilebilir.