• Sonuç bulunamadı

Türk Edebiyatındaki Hamselerin Karşılaştırılması

Belgede Türk edebiyatında "Hamseler" (sayfa 58-63)

1.2. Hamse

1.2.5. Türk Edebiyatındaki Hamselerin Karşılaştırılması

Türk edebiyatında hamse yazma geleneğinde eserlerin yazıldığı ilk dönemden son örneğine kadar İran edebiyatından ilham alınan eserler olduğu gibi tamamen özgün eserler de telif edilmiştir. Bu gelenek içerisinde hamse sahibi olmak isteyen birçok şair bulunmasına rağmen hamseyi tamamlayan şairlerin sayısı sınırlıdır.

Türk edebiyatında kaleme alınan hamseleri değerlendirdiğimiz bu çalışmada hamseler arasında bulunan farklılıklardan bahsetmenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Hamseler Arasında Bulunan Farklılıklar

Türk Edebiyatında Anadolu sahasında kaleme alınan hamselere baktığımızda hamseler arasında birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz:

- Türk edebiyatında hamse sahibi şairler arasında hamse yazma niyetinde olduklarını, hamse kaleme aldıklarını eserlerinde belirten şairler olduğu gibi böyle bir amacı olduğundan bahsetmeyen ve hamse sahibi 172 bk. Agâh Sırrı Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2008, C 1,

s.112.

173 bk. Hakan Sevindik, “Yeni Bir Hamse Şairi: Abdî ve Manzum Bostân Tercümesi”, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, S 35, 2016, ss.106-130.

oldukları bilgisini dönemin biyografi kaynaklarından ya da edebiyat alanındaki çalışmalardan edindiğimiz şairler de mevcuttur.

Bu konu hakkında hamse sahibi şairleri tek tek değerlendirecek olursak; XV. yüzyıl şairlerinden olan Hamdullah Hamdî, eserlerinde hamse yazma niyetinden ya da hamse kaleme aldığından bahsetmemiştir. Ancak bazı tezkirelerde174 ve edebiyat alanında yapılan araştırmalarda Hamdî’nin hamse sahibi olduğu belirtilmiştir.175 Bu yüzyıldaki diğer şair Behiştî Ahmed Sinan, Hamse’sinde bulunan Mihr ü Müşterî, İskender-nâme ve Heft Peyker mesnevilerinde hamse kaleme aldığından açıkça bahsetmektedir.176 Ayrıca tezkirelerde de Behiştî’nin Hamse’sinden söz edilmektedir.177 Aynı yüzyılda yer alan diğer bir şair Ârif’ten bahsedecek olursak ne şairin kendisi ne de tezkireler hamse sahibi olduğuna dair bir bilgi vermemiştir. Ancak araştırmalarda şairin beş eserinin hamseyi temsil ettiği ve Ârif’in hamse sahibi olduğu belirtilmiştir.178

XVI. yüzyılda hamse sahibi şairler arasında yer alan Ahmed Rıdvan, Hüsrev ü Şîrîn ve Rıdvaniye mesnevilerinde hamse sahibi olmak istediğinden bahsetmiştir.179 174 bk. Rıdvan Canım, Lâtîfî: Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ (Tenkitli Metin), Kültür

ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2018, s.200; Namık Açıkgöz, Tezkiretü’ş-Şuara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2017, s.126.

175 bk. Fâik Reşad, Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye,

https://archive.org/details/tarihiedebiyatio01readuoft/page/188, Erişim Tarihi (30.06.2019); Tuman, a.g.e., 1961, s. IV ve 22.; Karahan, a.g.e., 1980, s.104., Ayan, a.g.e., 1979, s.93; Ayan, a.g.e., 1981, s.89.; Levend, a.g.e., 2008, s.108.; Yazıcı- Kurnaz, a.g.e., s.499.; Öztürk, a.g.e., 1997, s.453.

176 bk. Arzu Polat, Behiştî Sinan’ın (H.917/M.1511-1512) Mihr ü Müşterî Adlı Mesnevisi (İnceleme- Metin), (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi, İstanbul, 2017, s.31.; Bünyamin

Ayçiçeği, Behiştî Ahmed Sinan’ın (ö. 917/1511-12?) İskender-Nâme’si (İnceleme-Metin), (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul, 2014. s.344, 712 ve 738.; Şener Demirel, Behiştî: Heft Peyker Mesnevisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2017, 153 ve 1729. beyitler.

177 bk. Haluk İpekten vd., Heşt Bihişt: Sehî Beg, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar

Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2017. s.120.; Canım, a.g.e., 2018, s.154.; Mustafa İsen, Künhü’l- Ahbâr’ın Tezkire Kısmı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2017, s.73.

178 bk. Hasibe Mazıoğlu, “Eski Türk Edebiyatı”, Türk Ansiklopedisi, C 32, Ankara, 1983, s. 108;

Kortantamer, a.g.e., 1997, s.13; Semra Tunç, Ârif, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Eserlerinin

Tenkidli Metni C: I, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Selçuk Üniversitesi, Konya, 1996, s.15.;

Abdurrahim Elveren, XV. Yüzyıl Şairlerinden Ârif ve Hamsesi, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2001, s.54.

179 bk. Orhan Kemal Tavukçu, Ahmed Rıdvân: Hüsrev ü Şirin (İnceleme-Metin), (Yayımlanmamış

Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi, Erzurum, 2000, s.230 ve 232.; Nebi Yılmaz, Ahmed-i Rıdvân ve

Sehi Bey tezkiresinde de şairin hamse sahibi olduğundan bahsedilir.180 Yine aynı yüzyılda Taşlıcalı Yahya, Gülşen-i Envâr adlı eserinde hamsesini tamamladığından bahseder.181 Ahdi, Latîfî, Riyâzî, Kınalızâde Hasan Çelebi tezkirelerinde Taşlıcalı Yahya’nın hamse sahibi olduğunu belirtmişlerdir.182

XVII. yüzyılda Nev’î-zâde Atâyî hamse kaleme aldığını Sohbetü’l Ebkâr, Nefhatü'l-ezhâr, Heft- Hân mesnevilerinde açıkça dile getirmiştir.183 Aynı yüzyılda Nergisî’nin ise eserlerini hamse yazma niyetiyle telif edip etmediği hakkında bir ifadesi bulunmamaktadır. Ancak elde bulunan mecmualarda “Hamse-i Nergisî” kaydı yer almaktadır. Nergisî’nin Hamse’sinden bahseden ilk kaynak ölümünden yaklaşık olarak bir asır sonra telif edilen Vakâyiu’l Fuzalâ olmuştur. Ayrıca Mecelletü’n - Nisâb, Mecmu‘âtu’t-Terâcim, Esamî, Sicilli Osmânî ve Kâmâsu’l-A‘lâm eserlerinde de bahsedilmiştir.184

- Hamselerde bir diğer farklılık olarak Nergisî ile Subhî-zâde Feyzî’nin hamselerini ayrıca belirtmek gerekecektir. Diğer hamselerden farklı olarak Nergisî Hamse’sini mensur olarak kaleme almıştır. Bu farklılık Türk edebiyatında tek mensur hamse olma özelliği taşımaktadır. Subhî- zâde Feyzî’nin Hamse’si ise bir Divan ve dört mesneviden oluşması yönüyle diğer hamselerden ayrılmaktadır.

- Hamse yazma geleneğinde bir farklılık olarak Nev’î-zâde Atâyî’nin hamsesindeki eserlerin ele alınış biçimlerini de belirtmek gerekir. Şair, birbirinden bağımsız küçük hikâyelerden oluşturduğu mesnevilerle özgün bir hamse meydana getirmiş, diğer hamselerden farklı bir yol izlemiştir.

180 bk. Haluk İpekten vd., a.g.e., 2017, s.50.

181 bk. Ayşe Sağlam, Taşlıcalı Yahyâ Bey ve Hamse’si, (Doktora Tezi), Dicle Üniversitesi, Diyarbakır,

2016, s.856.

182 bk. Süleyman Solmaz, a.g.e., 2018, s.304.; Canım, a.g.e., s. 568.; Açıkgöz, a.g.e., s.351.

183 bk. Muhammet Yelten, Sohbetü’l-Ebkâr, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar

Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2017, s.37.; Muhammet Kuzubaş, Nevizâde Atâî’nin Nefhatü’l-

Ezhâr Adlı Mesnevisinin Metin, Biçim ve İçerik Bakımından İncelenmesi, (Yüksek Lisans Tezi),

Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun, 2003, s. 149.; Turgut Karacan, Nev’î-zâde Atâyî: Heft Hân

Mesnevisi (İnceleme-Metin), Sevinç Matbaası, Ankara, 1974, s.346.

184 bk. Süleyman Çaldak, Nergisî ve Nihâlistân’ı (İnceleme-Metin), (Doktora Tezi), İnönü

Hamselerde İşlenen Konuların Karşılaştırılması

Türk edebiyatında kaleme alınmış hamselere baktığımızda ele aldığı konular açısından her biri farklılık göstermektedir. Hamselerde dini, tasavvufi, aşk, kahramanlık gibi konuların ele alındığı eserler bulunmakla birlikte divan, tercüme eserler, “Kıyâfet-nâme” gibi farklı bir alanda yazılan eserler de yer almaktadır. Farklı konuları ele alan eserlerden meydana gelen hamseler birbirleriyle de farklılık göstermektedir. Ancak aynı konuyu ele alan eserlerin bulunması bu hamselerin ortak noktası olabilmektedir.

Türk edebiyatında yazılmış hamselerde bulunan eserlere baktığımızda ortak konularda yazılmış olanları şu şekilde vermek mümkündür:

Hamdullah Hamdî ile Taşlıcalı Yahya’nın Yûsuf u Zelîha mesnevileri;

Hamdullah Hamdî, Behiştî Ahmed Sinan ile Ahmed Rıdvan’ın Leylâ vü Mecnûn mesnevileri;

Behiştî Ahmed Sinan ile Ahmed Rıdvan’ın İskender-nâme mesnevileri; Behiştî Ahmed Sinan ile Ahmed Rıdvan’ın Heft-Peyker mesnevileri bulunmaktadır.

Aynı isimde ve konuda olmamakla birlikte benzer konuları içermesi bakımından ilk olarak Nev’î-zâde Âtâyî’nin Heft-Hân mesnevisi ile Subhî-zâde Feyzî’nin Heft-Seyyâre mesnevilerini söylemek mümkündür.

İkinci olarak Nev’î-zâde Âtâyî’nin Sâkî-nâme mesnevisi ile Subhî-zâde Feyzî’nin Mir’ât-ı Sûret-Nümâ, Safâ-nâme, Aşk-nâme mesnevileri bulunmaktadır. İşret meclisini ve mecliste bulunan ögelerin anlatıldığı bu eserlerin arka planında tasavvufi bir konunun ele alındığı da söylenebilir. Nev’î-izâde daha süslü ve edebi olarak güçlü bir dil kullanırken Subhî-zâde Feyzî bu konuda sönük kalmıştır.

Konu anlatımı ve ardından hikâye verilmesi sebebiyle ortaklık gösteren eserlerde ise;

Taşlıcalı Yahya’nın Gencîne-i Râz mesnevisi ile Nev’î-zâde Âtâyî’nin Nefhatü’l- Ezhâr ile Sohbetü’l- Ebkâr mesnevileri örnek verilebilir.

Hamselerde bulunan diğer eserlerde ortak noktası yalnızca konu olarak aşk olan eserlerde ise Hamdullah Hamdî’nin Tuhfetü’l-Uşşâk’ı, Behiştî Ahmed Sinan’ın Mihr ü Müşterî’si, Ahmed Rıdvan’ın Hüsrev ü Şîrîn’i ile Taşlıcalı Yahya’nın Şâh u Gedâ’sı bulunmaktadır.

Nergisî’nin Hamse’sinde bulunan eserler mensur olarak kaleme alınması açısından diğer hamselerden farklılık göstermektedir. Hamse’sinde bulunan eserlerde ise Nergisî, başka dildeki bir eseri tercüme etmeyi, aşkı konu alan eserler kaleme almayı tercih etmiştir. İmam Gazâlî’nin Kimya-yı Sa’âdet adlı eserinin Türkçeye çevirisi olan İksîr-i Sa’âdet ve Farsça siyaset-nâme Ahlâku’s-Saltana’nın çevirisi olan Kânûnu’-Reşâd eseri ile diğer hamselerden ayrılmaktadır.

Hamselerde ele alınan konularda farklılık olarak Subhî-zâde Feyzî’nin Hamse’sinde yer alan Divan’ını da belirtmek gerekmektedir. Divan ve mesnevilerden oluşmasıyla sebebiyle kendi özgü bir nitelik taşıyan bu hamsede Divan da ele alınan konular açısından diğer hamselerden farklı ve özgün sayılabilir.

İKİNCİ BÖLÜM

ANTOLOJİK VE MUFASSAL HAMSE ÖZETLERİ

Belgede Türk edebiyatında "Hamseler" (sayfa 58-63)